Karakterler ve hikaye kısmında spoilerlar var. İncelemeyi yazarken oyunun iyi sonuna göre yazdım. Eğer beğendiyseniz destek olursanız sevinirim.

Oynanış o kadar çeşitli ki yapımcı ekip en ufak ayrıntıya kasmış. Arthur eğer açsa enerji barı hızlı tükeniyor, hava soğuksa ve üstünde yazlık kıyafet varsa can barı hızlı tükeniyor. Tabancasını temizlemezse nadir de olsa tutukluk yapabiliyor. Fizik motoru çok gerçekçi; at fizikleri, karakter yürüyüşleri, dövüşler, vuruş hissi her şey inanılmaz gerçek. At ile bağınız azsa çatışma esnasında sizi üstünden atabiliyor ve bu çok sinir bozucu. Atla ilişki hızlı da gelişmiyor 4 level bir at için en azından 15 saat oynamanız gerekiyor. Atınız ölürse harbiden ölüyor. Bir kere atımı çete sığınağını rastgele basarken makineli tüfek yüzünden kaybettim. Nasıl üzüldüm anlatamam. At bu oyunda araba görevi gördüğünden gerçekten çok kritik olmuş. Yakın dövüşte vurduğunuz yere göre karşının vücudu kanıyor veya morarıyor. Öyle patates çuvalına yumruk atıyormuş gibi hissettirmiyor. Her bir darbenin yerini bulduğunu ses efektlerinden ve saçılan partiküllerden hissediyorsunuz. Silahları kullanması harika. Headshot atması inanılmaz gerçekçi. Dead eye kullanımı çok havalı hissettiriyor. Animasyon kalitesi elit seviyede. Harita devasa ve o kadar canlı ki. Sanki gerçekten 1899'da gibi hissettiriyor. Hatta bunu orman çoğunluklu bir harita olmasına rağmen başarıyor.

Şimdi gelelim olumsuz yönlere. Öncelikle bazen atın rastgele sağa sola gittiği oluyor. Hele oyunu durdurup tekrar oynamaya başladıktan sonra bu çok yaşandı ve durmuyor etrafında sürekli 360 derece dönüyor. Atım da 4 level hani ne sebepten oldu bilmiyorum. Onur sistemi beni çıldırtan diğer sistemlerden biri oldu. Onur sistemi bu oyunda önemli çünkü bazı ara sahneleri ve direkt oyunun finalini etkiliyor. Açık dünyada yolculuk ederken yardım isteyenler oluyor ve duruyorum yardım etmek için buralardan onur puanları topluyorum. Ama her zaman bunun için müsait olmuyorum. Bazen geçip devam ediyorum eğer yardım isteyen kadınsa oyun bana otomatik negatif onur puanı veriyor. Böyle bir sistem nasıl akıllarına gelmiş anlamadım gitti. Bu bildiğiniz cinsiyetçilik erkek olunca ölse de problem olmuyor kadına yardım etmeyince negatif onur puanı. Bazen yardım etmeye giderken haydutlar kurbanın kafasına sıkıyor ben sırf yetişemedim, o haydutu öldüremedim diye yine negatif puan. Onur sistemi 0-100 skalasında bir puan bir de. Ben oyun esnasında birden çok kez 100 puana ulaştım. Ondan sonra yine pozitif puanlar toplamama rağmen artmadı. Burda hiçbir şikayetim yok ama bir kez sırf kadına yardım etmedim diye 80-90 civarına düştü. Hiç mi fazladan kredimiz yok oyunun gözünde anlam veremiyorum. Yolda sizi soymaya çalışan haydutları reddedip kafalarına sıkınca yine negatif puan. Neden çünkü önce onlar sıkmalıydı, önce silahı biz çektik diye şerefsiz ilan ediliyoruz. Bana zarar verecek birini öldürüyorum çevrede olanlar beni şerife şikayet etmeye gidiyor. Yolda onu durdurup tehdit edip kararından vaz geçirmeye gidiyorum. Adam durmuyor onu dövmeye başlıyorum bu sefer çevredekiler görgü tanığı oluyor. Oyunun dediğine göre maskeyle işlenen suçlar kimliğinizi gizli tutar. Ben de maskeyle suç işliyorum sağ üstte aranıyor yazıyor. Bunlar bu oyunu ne kadar sevsem de beni gerçekten çıldırtan olaylar. Bide bunlardan birini yaptığınızda başınıza kefalet parası konuyor. Hiç yoktan 5-10 dolar ödeye ödeye paramı bitiriyorum. Ben de her seferinde böyle bir şey başıma geldiğinde alt+f4 çekmeye başlamıştım.


Hikaye Elementleri ve Sinematik Anlatım
Başarısız bir soygunun ardından Kuzeye kaçan çete, toparlanıp tekrardan para kazanıp kanunlaşan Amerika'da hayatta kalma çabası verir. Hikaye tek cümleyle bu ama öyle güzel dallanıp budaklanıyor ki insan oynarken hiç sıkılmıyor. Karakterlerin hikaye boyunca yaşadığı değişimler, karakterlerin hikayeye verdikleri yön, her şeyiyle yerli yerinde bir hikaye var karşımızda. Karakterlerin başına bir şey geldiğinde önemsiyoruz çünkü karakterler acayip iyi yazılmış. Diğer oyunlardaki gibi bize görev veren içi boş NPC'ler değiller. Aynı zamanda sinematik anlatım benim gördüğüm en iyisi. Oyunun ara sahnelerinde o kadar ekran görüntüsü alıp paylaştım ki her biri müthiş. Her bir fotoğrafı ekran fotoğrafı yapsanız sırıtmaz. Ara sahneler harbi çok iyi gözüküyor. Karakter animasyonları, yüz hareketleri o kadar gerçekçi ki sanki her biri gerçek hayattalar gibi.

Yan Görevler ve Çevresel Hikaye Anlatımı
Tüm yan görevleri bana yaptıran ilk açık dünya oyunu. Gerçekten yan görevler bir çok AAA oyunun ana görevlerine bin basar. Ufak örnekler vermem gerekirse yapay zeka ile çalışan robot yapan bilim adamına yardım etmek, tarihin ilk elektrikli sandalyesi için bir buluşçuya yardım etmek, kendini peygamber ilan eden ama gerçekte köylülerin topraklarını almak isteyen maden şirketi... Böyle görevler bana git şunu bul yap şeklinde verilseydi muhtemelen yapmazdım ama adamlar yapmış. Yan görevlerin sunumları bile bir çok oyunun ana hikayesinin sunumlarından iyi. Çevresel hikaye anlatımı da çok iyi. Bulunan mektuplar, fotoğraflar bize hikaye kırıntılarını veriyor.

Müzikler
Oyunun çalma listesi hakkında çıktığı yılda da espriler yapılmıştı. Yılın oyunu ödülünü God of War'a kaptırmasına rağmen tüm seslendirme ve müzik ödüllerini toplamıştı. Sanatçı ekibi işini çok iyi yapmış. Bazen yolda giderken açıp dinliyorum o kadar iyiler. Bunları bir de oyun içinde öyle yerlere koymuşlar ki hikayenin etkisini 10 kat arttırıyor. Ara sahnelerde nabız yükselmesine sebep oluyor bazıları. Öyle gaza getiriyor ki bazen tüyler diken diken bazen hüzünlü bazen ise çok mutlu ediyor insanı.

Oyunun Finali
Oyunun isminde geçtiği ve ilk oyunda da olduğu gibi bu bir intikam hikayesi. Oyunda aslında 2 final var ilk finalinde 4 varyasyonu var. Spoiler vererek anlatmam gerekirse; hastalığa yakalandıktan sonra Arthur, iyi sona veya kötü sona onur seviyesi ve verdiği kararlar sonucu ulaşıyor. Bence en iyi son yani Arthur'un hak ettiği son, John'u güvenli yere kadar götürdüğümüz iyi son. Finalden önceki son at sürme sahnesi kalbimi parçaladı. Sinematik anlatım müthiş. Öyle iyi ki kalbime hançer saplanmış gibi hissettirdi. Bu kadar iyi bir finalden sonra John ve çiftlik sekanslarının uzunluğu oyunu ilk oyuna çok iyi bağlamasına rağmen oyunun temposunu baltalamış. Tek oturuşta bitirmek imkansız, 7 saat daha oynamanız gerekiyor intikam almak için. Bu da Arthur'un ölümünden sonra oluşan ateşinizin sönmesine sebep oluyor. Finalde intikam kısmı güzel ama epik değil ilk final kadar. Bitiş jeneriği akarken her bir karakterin çete dağıldıktan sonraki hallerini görmek bana jeneriğin hepsini izletti. Pinkerton ajanlarının John'un izini sürüp bulmasıyla ilk oyuna harika bağlandı.

Hayatımda ilk kez gerçekte olmayan biri için sevindim üzüldüm. Arthur Morgan gelmiş geçmiş en iyi oyun ana karakteri oldu gözümde. İntikam aptalların oyunudur. Yaşananları değiştiremeyiz, sadece devam edebiliriz. Zamanı geldiğinde git, arkana bakma. Bunlar Arthur Morgan'ın kendi sözleri. Kendisi aslında kötü biri, tüm ömrünü kaçak çete hayatına adamış biri. Ama çevresine karşı dürüst, güvenilir, en önemlisi de sadık. Hırsızsa hayatta kalmak için, katilse kendini korumak için. Arthur aynı zamanda en karizmatik karakter. Tam bir iş bitirici, güçlü, zeki. Arthur Morgan'ı hiçbir şey yenemez ama belki bir hastalık her şeyi değiştirebilir. Arthur'un karakter gelişimi, değişimi o kadar iyi işlenmiş ki hastalandıktan sonra hayata bakışı değişiyor. Eskiden her bir iş öncesinde parasını soran Arthur, artık iyilik yapıp karşılığını istemiyor. Bu hayatta paranın zamanı satın alamadığının farkına varıyor ve kalan zamanında daha iyi biri olmaya çalışıyor. Metin sınırına ulaşıyorum bu yüzden diğer karakterleri anlatacak yerim yok ama hepsi harika yazılmış.