16
Products
reviewed
129
Products
in account

Recent reviews by Mithxctn

< 1  2 >
Showing 1-10 of 16 entries
No one has rated this review as helpful yet
45.8 hrs on record
Hayatımda ilk kez bir Metal Gear Solid oyunu oynuyorum ve o da bu oyuna denk geldi. Oyun gizlilik üzerine kurulmuş bir oyun ama illa gizli hareket edeceğiz diye bir şey yok. Oyun bizi tamamen özgür bırakıyor ister gizli hareket edin, ister paldır küldür düşmanlara sıkarak görevleri tamamlayın. Tabi böyle pek keyif vermeyecektir.

Oyunda en sevdiğim olay birden fazla gizli hareket etmemizdi. İstediğimiz yoldan oyunda ilerleyebiliyoruz.

Oyunda sinematik görüntüler baya sağlam. Sanki oyun değil de film içerisindeymişiz gibi yansıttı bana.

Oyun bu zamana kadar güzel ilerlerken kanser 3 görevle karşılaştım. Bunlar benim oyun dünyasında en nefret ettiğimi tarzda görevlerdi. Tank patlatmak gerekiyordu. Beceremedim. Bu tank görevlerini hiçbir oyunda sevemedim.
Posted 2 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
29 people found this review helpful
3 people found this review funny
67.8 hrs on record
Oyunu alacaksanız arkadaşlarınızla beraber private match oynamak için almanızı öneririm.Çünkü Public match atmanız için peygamber sabrı denilen şeye sahip olmanız gerekiyor.Kısaca size public match girerseniz olacakları anlatayım.

-Üstünüze 5 tane Jason koşabilir
-Bir anda 10 tane araba kafanıza doğru gelebilir
-hiç beklemediğiniz bir anda sunucular çökebilir
-bir public match oyununda 100 kişi olabilir (normalde 1 public match odasına 8 kişi katılabilir)
-Hileci kişinin elinde sizi oyuna sokmayacak bir program var ve sizi oraya yazarsa bir daha oyuna girememe ihtimaliniz var
-Perklerinizin hepsi yok olabilir cp lerde dahil
-Seviyeniz direk sıfırlanabilir

Yani kısacası arkadaşlar public match girmek bu oyunda uçurumdan aşağıya doğru atlamak gibi birşey onun bilincinde alın.
Benim bunları nereden bildiğimi soracak olursanız benim bu olayları yaşayan arkadaşlarımdan duyduklarım ve kendim gördüklerim.Bu arada oyuna yaklaşık 3 yıl önce bir telif davası açıldı ve bu dava kaybedildi.Dava kaybedildiği için oyuna güncelleme gelemiyor
İncelememi okuduğunuz için teşekkürler iyi günler.
Posted 2 December, 2022. Last edited 2 December, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
1 person found this review funny
109.9 hrs on record (109.9 hrs at review time)
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Arma III kendine has bir yapısı ve atmosferiyle dikkat çekmektedir. " Askeri Simulasyon " oyunu olduğu asla unutulmamalıdır. Rainbow Six Siege, CS:GO gibi oyunlarla kıyaslanmamalıdır. Her birinin kendine göre iyi veya kötü yanları bulunmaktadır. Oyunu satın almak isteyen bir çok kişi " Role Play " oynamak için alıyor ve berbat ortamı gördükten sonra oyunu kötüleyip siliyor. Ben şahsen sadece " King Of The Hill " serverlarına giriş yapıyorum ve oldukça memnunum. Eğer kendi ekibiniz var ise bu modlar da inanın fazlasıyla zevk alırsınız, tek başıma oynamama rağmen oldukça zevkli bir moddur. Yukarıda bahsettiğim Role Play'den kastım " Altis Life " sunucuları için geçerlidir. Bunun haricinde Co-op sunucuları da bulunmaktadır. Günümüz TSK veya PÖH rollerini canlandıran ekiplerde var buralarda da güzel vakitler geçirip eğlenebilirsiniz. Oyunun sistem gereksinimlerine yetmeyen bir bilgisayarınız var ise almanızı tavsiye etmem, sonra gelip burada optimizasyon sıkıntısı diye insanları yanlış yönlendiriyorlar. Google üzerinde " Arma 3 FPS arttırma " adına aratırsanız, bir çok sorunun çözümünü bulabilirsiniz. Oyun mekaniklerine alışmanız için biraz vakit harcamanız gerekiyor, 60 dakikalık bir oynama süresinden hiç bir şey anlamazsınız. Oldukça fazla detaylar var buna en basit örnek; belirli mesafeden atış yapmak istediğiniz de merminin hedef ile aranızdaki mesafeye göre geç gitmesi, silah menzilinize göre hedefe biraz daha yukarıdan ateş etmek gibi gibi. Oyun içerisinde iyi bir takipçi olmanız gerekmektedir, merminin nereden geldiğini göremeyebilirsiniz bunun için oldukça taktiksel ilerlemeniz gerekiyor. Ya Allah deyip yeniçeri askeri gibi düşmana koşarsanız kendinize gelirsiniz. Bunların dışında " Ben bu oyunu oynarım arkadaş, realistik oyunları severim. " diyorsanız satın alın asla pişman olmazsınız, iyi oyunlar dilerim.
Posted 12 September, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
56.1 hrs on record
Enis Kirazoğlu'nun dediği kadar varmış gerçekten.

Bu güzel oyunu nereden övmeye, nereden anlatmaya başlasam'ki acaba ?

Öncelikle CD Project RED firmasının isminin güzel anıldığı olan tek oyun serisidir.Daha öncesinden bir çok açık dünya oyunu oynamıştım, açık dünya ve hikaye barındıran oyunlar benim favorimdi ama hiç Witcher 3 aklıma gelmemişti. Bir gün oyunsuzluk'tan açlık derecesine geldiğimde açtım başladım Witcher 3 e Ve o gün o saat kendime sordum: LAN BEN BU OYUNU BUNCA SENE NEDEN OYNAMADIM diye.
Oyun ve oyunun hikayesi beni kendine öyle bir bağladı ki size anlatamam. Oyun içindeki karakterler, yerler, canavarlar hepsi adeta bir başyapıt. Witcher 3 ün en sevdiğim özelliği verdiğiniz kararlar doğrultusunda oyunun finalini yaşıyorsunuz veya oyun bitmeden farklı oyun içi sonuçlarla karşılaşabiliyorsunuz. Lan kim sunuyor size bu imkanı başka ?

Ana görevlere gitmeden önce oyun size bir level önerisi sunuyor. Bu levellere yan görev yaparak veya Canavar kontratları alarak ulaşabiliyorsunuz. Daha öncesinde Witcher oynamadığım için yan görevler nedir sıkılırım diye düşündüm. Fakat hiç öyle olmadı. Bazı yan görevler varki oyundaki bazı görevlerden çok daha iyi. Yan görevlerin kendi içlerinde bulundurduğu hikayeleri var. Ve bu yan görevlerdeki hikayelerin sonuda yine sizin tercihinize bağlı. Yani bu oyun ana hikayenin dışında size kocaman bir dünya ve o dünyada yapabileceğiniz Tonlarca görev sunuyor.

Geralt karakterini ben adeta kendime benimsedim oyundaki görevleri sanki geralt değilde ben yapıyormuşum gibi benimsedim. Hikayemizde Ciri'yi ararken hep bir merak içindeydim ciri'yi öyle bir benimsedimki artık ne olursa olsun, sonuçlar ne olursa olsun Ciriyi bulalımda rahat olalım diyordum. Sizlere şunları söylemek istiyorum: Uzun zamandan beri oyun oynuyorum. Pek çok Açık dünya RPG bitirdim, pek çok hikayeli oyun bitirdim. Ama bu gerçekten başka bu oyuna bir şans verin, Ayrıca utanmadan çekinmeden'de söylemeliyimki benim oyunculuk tarihim boyunca bitirdiğim ve kendimi kaptırdığım en iyi seri buydu. Umarımda öyle kalır. Şunuda söylemeden es geçemeyeceğim oyunu toplamda 60 saat oynayarak bitirdim. Ayrıca siz sadece Witcheri değil o dünyayı o lore u o yan görevleri'de hissediyorsunuz kendinizde. Daha buraya kelimelere dökemeyeceğim o kadar çok şey varki anlatamam. Her şeyi yazmaya kalksam 1 saatte anca okursunuz. İYİ OYUNLAR.

Eğer içinizde alsammı almasammı diye kaygı varsa hiç düşünmeden alın !
Posted 2 February, 2022. Last edited 2 February, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
5 people found this review helpful
134.0 hrs on record (116.6 hrs at review time)
Oyunu anlatmadan önce
Buradan Microsoft ve Steam yetkililerine bildiriyorum;
Şu yarım saatte bir ani kapanmaları ve sürekli drop sorunlarını çözün lütfen.
Sistemle ve internetle alakalı değil, optimizasyonla alakalı.

İncelemem bayağı uzun ve detaylı olacaktır. İlk olarak oyunun olumlu yönlerine değineceğim. Ardından olumsuz yönlerine değinip bitireceğim.

Oyunun ilk olumlu yönü şüphesiz grafikleri olacaktır. Oyunun grafikleri kesinlikle şaheser. Araç modellemeleri ve çevre detayının es geçilmemiş olması benim için çok büyük bir artıdır. Oyun yapımcıları grafik üzerine bayağı bir yoğunlaşmışlar. Oyunda oldukça şaşırdığım ama bayağı da zevk aldığım Eleyici modu oldu. Battle Royale tarzının bir yarış oyununa uyacağını hiç düşünmezdim ama harika olmuş. Bu yüzden bu eleyici modu benim için artı. Oyunun diğer bir olumlu artısı da oyun içerisindeki araç çeşitliliğinin neredeyse 300 üzeri olmasıdır. Oyundaki araçların çeşitliliği sayesinde birçok farklı arabada farklı düzenlemeler veyahut modifiyeler yapabilirsiniz. Hazır, modifiye ve düzenlemelere de girmişken oyunda isterseniz hazır modifiyeler ve düzenlemeler alabilirsiniz. İsterseniz kendi drift aracınızı yapın, isterseniz başkasının aracındaki düzeni veyahut modifiyeyi alıp kendi aracınıza aktarabilirsiniz. Oyunda sırf arabayı yapan veyahut modifiyeyi yapan kişinin emeğini boşa çıkarmamak için de oyun yapımcıları bu konuda harika bir sistem çıkarmışlar. İndirmiş olduğunuz modifiyeler veya düzenlemeler kullanıcıya para vermekte. Aynı zamanda modifiye yaptıkça modifiye seviyeniz ve araç düzenlemeleri yaptıkça düzenleme seviyeniz artmakta. Böylece müzayede de araçlarınızı oldukça pahalı fiyatlara koyabilirsiniz. Bu sistemi beğenmemin en büyük sebebi modifiyeleri ve aracındaki düzenlemeleri yapan kişiye boşa uğraşmadığı düşüncesini vermesidir. Bu gerçekten de benim bayıldığım bir sistem olmuş. Birçok yarış oyununda mevcut bu Wrap sistemini alıp kendiniz oynayıp aynı şekilde upload edebiliyordunuz ama Forza Horizon 4’te böyle bir durumun geçerli olmaması harika bir detay olmuş. Keza bu durum aynı zamanda araç düzenlemelerinde de geçerlidir. Oyunda sevdiğim bir diğer nokta da hazır değinmişken müzayede sistemi oldu. Müzayede sisteminde oyun içerisinde fazladan aracınız veyahut “duplicate” etmektense aracınızı satabilmektesiniz. Ya da istediğiniz bir aracı mağaza fiyatında pahalıya almak yerine müzayede sisteminden de alabilmektesiniz. Oyunun bu fikri bana Test Drive Unlimited 1 oyununu hatırlattı. Yanlış hatırlamıyorsam, orada da böyle bir sistem mevcuttu. Lakin, bu sistem düzgün çalışmamakta diye hatırlamaktayım. Yanlışım varsa da yorumlarda düzeltebilirsiniz. Oyunda aynı zamanda diğer yarış oyunlarında görülen bir mevsim yerine bu oyunda 4 mevsim sezonlar şeklinde bir arada. Her sezonda mevsimler değişmekte ve sezonları tamamladıkça harika arabalar kazanmaktasınız. Bu mevsim çeşitliliğinin en büyük artısı da araçlarımızı farklı mevsimlerde deneyebiliyor olmamız. Örnek olarak yaz ayının sezonunda arabanızla bir viraja rahat giriyorken oyunun kış sezonuna geçmesi sonrasında yolların buz tutması sebebiyle aracınıza kış lastiği takıp rahatlıkla virajdan geçebiliyorsunuz. Bu konuda oyun gerçekten büyük bir içerik sunuyor. Üstelik kış mevsimi sezonu ile ilgili olarak beğendiğim bir şey var ki o da kar küreme araçlarının olması. Aynı zamanda oyunun Britanya’da geçmesi çok büyük bir artı. Çünkü birçok yarış oyununda Britanya’yı görememekteyiz. Sürekli Amerika havasından sıkılanlar için Avrupa havası görmek müthiş olmuş. Umarım bir sonraki oyunda da Japonya’yı görürüz. Ana haritaya dönecek olursam da oyunda Britanya’nın kültüründen esintiler görmek mümkün. Yalnız oyunun esinlendiği ülke Britanya olmasından ötürü trafik soldan akmakta, bilginize. Forza Horizon 4 harita çeşitliliği de içeren bir oyun, oyunu bu yüzden imkanınız olursa “Ultimate Edition” versiyonunu satın almanızı tavsiye etmekteyim. Harita ek paketlerini eğer tek tek alacak olursanız fiyatı pahalı olacaktır. Oyunda eğlenceli lego haritası ve yüksek drift puanları elde edeceğiniz “Fortune Island” bulunmakta. Fortune Island haritasında aynı zamanda 1 Milyon CR kazanacağınız çeşitli görevler de bulunmakta. Bu yüzden Forza Horizon 4, içerik çeşitliliği açısından on numara iş çıkarmış. Sırf bu yüzden bile düşünmeden alınacak bir oyun Forza Horizon 4. Oyun içerisinde aynı zamanda hepimizin klasik bildiği “Fast Travel” olayı var. Yalnız, diğer yarış oyunlarındaki sadece yarış bölgelerine “Fast Travel” olayı böyle değil. Forza Horizon 4’te yol istikameti üzerinde her yere “Fast Travel” yapabilirsiniz. Oyunda Fast Travel ücretli lakin oyun içerisindeki tüm Fast Travel tabelalarını yıkarak ücretsiz Fast Travel yapabilirsiniz. Aynı zamanda oyunda hızlı nüfuz kazanabilmek için de nüfuz tabelalarını yıkabilirsiniz. Oyun içerisinde çeşitli etkinlikler de mevcut. Bunlar; Turnuvalar, sokak yarışları, ralli yarışları, drag yarışları ve horizon hikayeleri… Etkinlikler sadece bunlarla sınırlı değil. Aynı zamanda oyunda çeşitli etkinlikler de mevcut. Bunlar; Speed trap, speed zone, danger sign, drift zone olarak sıralayabiliriz. Son bir artı olarak da oyundaki ücretsiz arabalar mevzusuna değinebilirim. Oyunda unutulmuş toplam 16 araç var. Bu araçların hepsini birden bulamıyorsunuz. Dediğim gibi sezon sezon haritalarda araç yerleri değişmekte. Haritadan takip edip eşsiz araçları alabilirsiniz. Oyunda böylece 14-15 araç alabiliyorsunuz. Geriye kalan aracı veya araçları da oyunda ev satın alarak oyunun size yerini söylemesiyle elde etmektesiniz. Onun haricinde oyun size yerini söylemeden aracın yerini bilseniz de gidip alamamaktasınız. Bu gizli arabalar sadece ana haritada yok. Aynı zamanda diğer ek paket dahilindeki haritalarda da mevcut. Bu yüzden oyun bu yönünden benden bir artı da almaktadır. Oyunda araba almak ve para kazanmak hiç zor değil. Şans Çarkı ve Süper Şans Çarkları ile; kıyafet, para, araba alabilmektesiniz. Oyunda ek olarak şunu da belirtme ihtiyacı hissetmekteyim ki her aracın nadirliği farklı bir seviyede. Örnek olarak Sahne arkası geçiş biletleri dahilinde satın alınabilen arabalar oyunda mevcut. Bu arabaları müzayede de her yerde görememekte ve kolay kolay rastlayamamaktasınız. Bu arabalar zaman zaman değişmekte. Eğer imkanınız olursa bu arabalardan ilk olarak Ferrari 599XX Evolution aracını satın almanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Oyunun en hızlı araçlarından biridir. Araca yapacağınız modifiyeler ve düzenlemeler ile araç aşırı hızlı gidiyor. Tabii bir o kadar da kontrol edemiyorsunuz. Oyunda evler de satın alabiliyorsunuz. Evlerde Toki misali olan da var müstakil gibi olanda veyahut kale olan da. Şaka değil gerçek. Oyunda kale alıyorsunuz. Ek olarak her evi satın aldığınızda oyun size çeşitli hediyeler de sunuyor. Örnek olarak kale satın aldığınız zaman, 10 Süper Şans Çarkını hemen elde edebiliyorsunuz. Aynı zamanda oyunda olumlu bulduğum diğer bir şey de oyunda dereceli sistemin olması. Bu dereceli sistemde isterseniz takımlar halinde kapışan oyunlar oynayabilir veya takımlar halinde yarışabilirsiniz. İsterseniz herkes tek modunda da dereceli yarışlar yapabilirsiniz. Dereceli yarış modunda en sevdiğim şüphesiz drift yarışlarının olması. Bu dereceli yarış modlarında klasik sadece rütbe almamakta veyahut düşmemektesiniz. Aynı zamanda bir aylık sezonda çıkabilmiş olduğunuz en yüksek rütbeye kadar oyun size sezon sonunda birçok ödül vermekte. Bunu süper şans çarklarından ve elbiselerden tutun arabaya kadar yolu var.

Evet, oyunun yazmış olduğum olumlu yönlerinin ardından oyunun olumsuz yönlerine değinecek olursam evleri gezememiz ve dereceli maçta çıkan kişinin ceza almaması olacaktır. Aynı zamanda oyunda araç içi sürüş kamerasının kısıtlı olması. Beraberinde Steam portunun gerçekten kötü olması. Eğer oyunu sorunsuz oynamak istiyorsanız, Microsoft Store'dan alabilirsiniz. İncelememi okuduğunuz için teşekkürler. Oyunu satın alacaklara şimdiden iyi oyunlar diliyorum..

(Bu Microsoft Store Muhabbetini Forza Horizon 3 oyunundan deneyimleyerek söylüyorum.)
Posted 24 July, 2021. Last edited 25 November, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
28.3 hrs on record
Çok basit bir tanımla, fren, seyir halindeki aracın yavaşlamasını veya durmasını, park halindeki aracın da sabitlenmesini sağlayan sistemdir. Sürücünün fren pedalı ile verdiği komut sonucunda bir dizi mekanizma işleme geçerek frenleme denilen eylemi sağlar.

Bir motorlu taşıtta el freni ve ayak freni olmak üzere iki adet fren bulunur. Hareket halindeki aracın yavaşlaması veya durması için ayak freni yani fren pedalı kullanılır. Duran aracın sabitlenmesi için de el freni kullanılır. Ayrıca gazdan ayak çekildikten sonra araçta bir yavaşlama ve bir süre sonra da durma söz konusu olur. Buna da motor freni denir.

Pek çok makinede ve motorlu taşıtların tamamında bulunan aracı güvenli, kontrollü bir biçimde durdurmayı sağlayan mekanizmaya fren denir. Bisiklette, motosiklette, otomobilde ve pek çok araçta ya da hareket eden mekanizmalarda fren bulunur. En basit tanımıyla fren, hareket halindeki bir cismin durmasını ya da yavaşlamasını sağlayan mekanizmadır. Kinetik enerjiyi soğurarak çalışmaları da frenlerin (genellikle böyledir) ortak özelliğidir. Fren, tek başına bir parça ya da oto parçası değildir; fren, bir sistemdir. Fren sisteminin gelişmesi, otomotiv endüstrisinin en önemli adımlarından biridir. Konvensiyonel fren, hidrolik fren gibi farklı çeşitleri vardır.

Fren sisteminin amacı nedir?

Motorlu taşıtın kontrollü bir biçimde yavaşlamasını sağlamak temel amaçtır.


Fren sistemi nasıl çalışır?

Araçtaki kinetik enerjinin sürtünme ile ısı enerjisine dönüştürülmesi ve bu enerjinin gücüyle de aracın tekerleklerine yapılan baskıyla durmanın, yavaşlamanın sağlanması şeklinde çalışır.


Fren Sisteminin Parçaları Nelerdir?

Fren pedalı, merkezi pompa, hidrolik depo, kampana, diskler, fren balataları, fren rekorları, ABS, ASR, FDR fren sistemin parçalarından bazılarıdır.





Uzun lafın kısası frene basın aq oyununda.Kasap lobi trollemekten sıkılmadı
Posted 24 July, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
33.9 hrs on record
EA Oyunun Serverlarını düzeltirse tadından yenmez;

1- Eşek gibi takım savaşına girmeyi öğreneceksiniz. Bu oyunda solo oynama diye bir dünya yok, unutun onu.
2- Aim geliştireceksiniz, merminin gidişat yönünü çözmeye çalışacaksınız.
3- Silahları olması gereken pozisyonlarda oynamayı öğreneceksiniz.(Ex: Tüfekler ile orta-yakın, sniper ve türevleriyle uzak mesafe, pompalı ile yakın vb. vb.)
4- Gerektiği zamanda geri çekilip zırh/can fulleme'yi bileceksiniz.
5- Konuşlanma konusunda mantıklı düşüneceksiniz. Unutmayın ki altta kalan her zaman kaybeder. Bir tepenin üstündeki takım, sizi her şekilde alabora edecektir.
6- Riskli bölgelerde açıktan hoplaya zıplaya gitmeyeceksiniz. (Çoğu zaman tüfek/sniper bir tane indirir alaşağı olursunuz.)
7- Kill peşinde koşmayacaksınız. Bu çok yapılan bir hatadır. Düşürdüğünüz adamın takım arkadaşları henüz hayattayken, kalkanı olmasına rağmen yerdekini öldürme çabasına girmeyin. Yoksa 1 kill alıp geberirsiniz, ki muhtemelen o kill'i de almayı beceremeyip ruhunuzu teslim edersiniz.
8- Takımınız ve siz, oynanış türünüze göre karakterler seçmek durumundasınız. Bir yere sığınıp, savunmacı tavır seyredecekseniz takımınızda Caustic olması neredeyse şart. Dağ/bayır arazilerde ise olası alt arazide kalma durumunuza binaen Octane ya da Horizon bulundurmanız illa ki şart olacaktır. (Horizon bu yükseğe çıkma işini Q'su ile yapabiliyor bu yüzden yükseğe çıkma babında daha avantajlı.) Takımınızda Lifeline'ı da bulundurmanızı tavsiye ederim. Her ne kadar başlarda gözünüze ezik görünse de çok kullanışlıdır.
9- Kullandığınız karakterlerin özelliklerini nerede nasıl kullanabileceğiniz hususunda video platformlarından rehberleri izlemenizi tavsiye ederim.
10- Son olarak droplara pata küte koşmayın, her zaman sizi seyreden biri olabilir...

Dostlarım, oyunda Legend Token (Karakter almaya yarıyor) zor kasılan bir materyal. Her level atladığınızda size 600 legend token verilir. Lütfen görünüşüne göre karakter seçimi işine girmeyin. Tüm karakterlerin skillerine bakın ve oynayış stilinize göre birisini seçin. İlk paramla, sırf görüntüsü hoş diye Revenant açtığım için pişman olmuştum. (Şuan değilim yeteneklerini kavradığım için)

Takımınızdan ayrılmayın, ölüp/kaybederseniz üzülmeyin. Bu bir battle-royale oyunu. Kaybetme ihtimali her daim kazanma ihtimalinden daha yüksektir.
Posted 1 June, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
20 people found this review helpful
1 person found this review funny
1
57.7 hrs on record (46.1 hrs at review time)

(+)
- Oyunun mekanikleri gerçekçi ETS deki gibi sakin fiziklere sahip değil, hız arttıkça kontrol zorlaşıyor
- Mevsimlerin olması iyi bir şey bu oyunu daha gerçekçi yapıyor ve aynı zamanda seçtiğiniz hava kalitesine göre fizik yapısı'da değişiyor (fren mesafesi, yol tutuş vs.)
- Haritadaki yollar gayet güzel toprak yol, yokuşlu yollar, dağlık yollar bunlar güzel
- Trafiği istediğiniz gibi ayarlayabilmek gayet güzel, İstanbul trafiği gibi yapabiliyorsunuz
- Bir çok araba modu var, steam atölyesinden indirmenizi tavsiye ediyorum genelde daha sorunsuz oluyor. Her türlü araba modu var, modlar o kadar kaliteli'ki anlatamam. Oyunun mod kısmında gerçekten çok emek veren bir dev ekibi var.(Geçen gün Yeni Golf 8 modunu denedim iç mekandaki yeni hayalet ekranından tutun kayan sinyal detayına kadar önem veriyorlar.)
- Oyun farklı kontrol ekipmanlarıyla oynanabilmesi çok iyi, eğer direksiyon setiniz yoksa fareyle oynayın klavyede oynamak daha zor
- Kariyer modunda araba kullanmanın temelini öğreniyorsunuz resmen ama direksiyon seti varsa
- Birden fazla ülke standartlarına göre oynayabiliyorsunuz değişen şeyler yol yapısı, trafiğin akış yönü bide ceza sistemi bunlar değişiyor
- Oyun içinde tamirhane var eski sürümlerde yoktu bunun avantajı kaza yaptığınız zaman ortaya çıkıyor
- Benzinlikler var yakıt az olduğu zaman size belli miktarda yakıt veriyor eskiden benzinlikler sadece gösteriş içindi
- Oyunun içinde yük taşıma ve yolcu taşıma yapabiliyorsunuz bunları fullediğiniz zaman istediğiniz kadar benzin alabiliyorsunuz
- Türkçe özelliğinin olması iyi



(-)
- Eğer sisteminizde SSD yoksa geçmiş olsun oyunun ilk açılış süresi uzun oluyor(5-10dk) ve sistem iyi olsa bile oyun içinde kasmalara anlık dropla'ra neden olabiliyor (SSD varken dediklerim minimuma iniyor)
- 57 liraya değecek bir oyun değil max ederi 30-35 TL o yüzden indirimde almanızda fayda var
- Oyunun grafikleri ilk oynadığım zamandan bu yana çok az değişiklikler oldu onun dışında pek değişmedi diyebilirim ETS deki grafiklere benzer olsa daha iyi olabilir
- Arayüzü hiç değişmedi diyebilirim 2007 yılından beri hemen hemen aynı
- Oyundaki npcler hepsi sıkıntı yaratmayacak şekilde ayarlasanız bile bazı yerlerde birden yavaşlayabiliyorlar(ani fren ) ve hız kuralına uyuyorlar (agresif trafikte uymayabiliyorlar)
- Kariyer modun'da kurallar çok katı ufak bir hatada bile puan kırıyor en son kısıma geldiğiniz zaman sakın gevşeklik yapmayın bir hatayla o kadar yolu tekrar yapmanız gerebilir
- Araba içi ayarları az sadece koltuk ayarı ile ayna ayarı yapabiliyorsunuz ETS deki gibi direksiyon ayarı bakış açısı gibi ayarları yok
- Haritası küçük 2 saatte bütün haritayı dolaşabilirim o derecede
- 2 tane şehir var eski şehir yeni şehir diye yeni şehir'i geliştiriyorlar ama çok yavaş bir şekilde oluyor eski şehir'e göre daha modern yolları var
- Oyundaki tamirhane sayısı az haritada sadece bir tane var biraz moral bozabiliyor
- MP olmaması benim için eksi sonuçta kaç yıllık oyun
- Aracınızı çok yavaş bir şekilde sürttüğünüz zaman büyük hasar varmış gibi gösteriyor buda moral bozuyo GTA gibi değil yani


Benim diyeceklerim bu kadar, eğer araba sürüş hissiyatına önem veren biriyseniz almanızı önerdiğim bir oyun, piyasaya bakacak olursak rakibi yok gibi bir şey belki o yüzden yavaş gelişiyordur(Rakibi sayılabilecek bir ETS var ama karşılaştırmak pek doğru değil biri İş yapmaya odaklı oyun diğeri Öğretici bir oyun)

Şahsi görüşüm oyuna MP sistemi getirilerse simülasyon kategorisinde gerçekten ismini yıllar sonra duyurabilecek bir oyun.
Posted 31 May, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
17 people found this review helpful
7.7 hrs on record
Genel Görüşlerim:

Tüm Outlast serisini bu oyunla beraber bitirmiş bulunmaktayım. Outlast´ın ilk oyununu gerçekten çok sevdim; gerek atmosferiyle, gerek oynanışıyla, en çokta senaryosuyla bir korku oyununda olabilecek herşeyi bana vermişti. Hatta Daha öncesinde Başka korku oyunlarının vermediği her duyguyu yaşatmıştı ve bize bir korku oyununun nasıl olması gerektiğini anlatmıştı.

Beklentiler:

Red Barrels, bu oyun hakkında ''ilk oyunla aynı evrende geçiyor'' demişti. Ben yine laboratuarda takılırız diye düşünmüştüm ama oyunda sürekli kendimizi Bir okulda buluyoruz. Açıkcası oyununun senaryosu ilki kadar bilimsel değil fakat oldukça gizemli. Gizemli olmasının getirisi midir bilmem ama Red Barrels oyunculara senaryoyu açıklamıyor veya düz bir biçimde vermiyor. Hikaye hakkında teorilere bakmanız lazım ki oyundaki Senaryoyu anlayasınız. Bu benim ilk oyunda da değindiğim ''Oyunu Bitirdikten Sonra Gizemi Araştırma'' olayını tekrar hortlatıyor. Bu Araştırma işini gerçekten çok zevk alarak yapıyorum fakat bunu şahsileştirmeyince aslında o kadar da zevkli bir iş olmadığını fark ettim. İnsanlar araştırmayı sevmeyebilir hatta tek oturuşta oyun hakkındaki her şeyi öğrenmek de isteyebilir. Bunu göz önünde bulundurarak oyunu İncelemeye çalışacağım.

Senaryo:

Outlast 2´nin senaryosunu anlatırken çok zorlanacağım ama başladık bir işe bitirmemiz gerek.

Ana karakterimiz Blake Langermann gazeteci bir kameramanıdır. Karısı Lynn Langermann ile Arizonadaki bir vakayı araştırmak için helikopterde çekim yapmaktadırlar. Çekim sırasında Çıkan parlak bir ışık nedeniyle helikopterleri düşer (Bu parlak ışığa daha sonra tekrardan değineceğiz bizim için kilit konu çünkü). Kaza sonrasında helikopterden sağ kalan Blake enkaza doğru yola çıkar fakat enkazda Lynn ve Pilot yoktur.

İlerlemeye devam ettiğinde Blake, Pilotun Gizemli bir şekilde Çarmıha gerildiğini görür. Bu vahşice katliamdan sorumlu insanları düşünürken bir yandan Lynn´i aramaktadır. İlerlemeye , araziyi keşfetmeye karar verir ve bir kasabaya rastlar ama kasabada hiç bir şey normal değildir. Blake Lynn´in kaçırıldığını düşünmektedir ve köyü aramaya başlamıştır. Buradaki cesetleri ve vahşiliği görünce kasabanın normal olmadığını anlamıştır. Kasaba sakinleri tarafından gizlice izlenen Blake, pilota bu vahşiliği yapanın kasaba sakinleri olduğunu anlamıştır ve telaş içinde burada Lynn´i aramaktadır. Sonradan Sullivan Papa Knoth isimli insanın buradaki insanların Dini kullanarak beynini yıkadığı ortaya çıkar. Papa Knoth, Lynn´i yakalamıştır ve onun Deccalden yani şeytandan hamile olduğunu söylemektedir. Blake ise Lynn´i, Papa Knoth´un elinden kurtarmaya ve bu lanetli yerden kaçmaya çalışmaktadır.

Hikaye - Spoiler:

Yukarıda da okuduğunuz üzere Papa Knoth Lynn´in Deccalden hamile olduğunu söylüyor fakat oyun sırasında evine sığındığımız Ethan adındaki bir adam bize şu bilgiyi veriyor. Knoth Kadınlara tecavüz etmekte ve hamile kaldıktan sonra bunu yapanın şeytan olduğunu söylemektedir. Kadınları veya bebeklerini bu şekilde öldürmekte ve insanları kandırmaktadır. Lynn hakkında daha çok endişelenmiştik ve ilerlemeye devam ettikçe Lynn´in nerde olduğunu öğrendik. Lynn kilisenin altındaki madenlerdeymiş. Sonrasında yaşananlar tamamen madenleri aramamızdan ve sonra da Lynn´i kurtarmaya çalışmamızdan ibaret. Fakat! yukarda size parlak bir ışıktan bahsetmiştim...

Halüsinasyonlar:

Parlak ışık çıktığında köy sakinleri birden tır çarpmışa dönüyor ve delirip olduğu yerde kalıyor. Bu parlak ışık köylülere bir şey yapıyor ve bizim bu ışığa maruz kaldıktan sonra Helikopterimiz düşmüştü? Parlak ışık ne zaman çıksa insanlar deliriryor ve gerçek olmayan şeylere inanıyor. Biz de arasıra halüsinasyonlar görüyoruz.
Halüsinasyonlar olmadan önce oyunun ta en başında bir rüya görüyoruz. Küçük bir kızın ''O geliyor, burada Çabuk! Git buradan! '' Şeklinde bağırmalarından sonra uyanıyoruz ve Lynn bize uyuyor musun gerçekten diye soruyor. Burada bağıran kız Jessica Grey adında bizim Çocukluk arkadaşımız.Blake, Jessica ve Lynn küçükken arkadaşmış ama Jessica gizemli bir şekilde ölmüş. Halüsinasyonlarda bu olayın derinliklerini görüyoruz. Jessica ölmeden önce onunlaymışız ve Jessica´nın ölümünü kendimizden biliyoruz.

Bu rüyalar genel anlamda Çocukluk travmalarımız ve Jessicanın ölümü ile alakalı. Peki Jessica neden ve nasıl ölüyor, biz neden kendimizi sorumlu tutuyoruz? Anladığım kadaryıla Blake ile Jessica Okul sonrasına kalmış yani okulda hiç bir öğrenci yok. Katolik okulunda okuduğumuz için Loutermilch adında bir papa orada dua ediyor. Biz çıkışa Jessica ile el ele giderken bu Loutermilch bizim önümüzü kesiyor ve '' Hayırdır bir kutlama mı var? ''misali Napıyosunuz burada diye soruyor. Biz '' Hiiç ehe'' yapıyoruz ama bu adam Jessica nın güzelliğini görünce ''Blake sen gitsene biz Jessicayla dua edelim'' diyor. Jessica ''Hayır Blake gitme lütfen!'' demesine rağmen bizi Loutermilch zorla ayırıyor ve Jessica´ya cinsel saldırıda bulunuyor. Biz çıkışa doğru giderken onun çığlıklarını duyuyoruz ''Blake Kurtar benii!!!'' diye bağırınca geri ona doğru koşuyoruz. Birde ne görelim!? Jessica, Loutermilch den kaçarken merdivenlerden düşüyor ve boynunu kırıyor. Biz de onu yalnız bıraktığımız için kendimizi onun ölümünden sorumlu tutuyoruz.

Halüsinasyonlar: bu hikayeyi bize anlatıyor. Rüya halinde iken çekim yapabiliyoruz ama kayıtlar karıncalı şekilde şekilde çıkıyor. Ara sıra karıncalı ekrandan kısa süreliğine Murkoff şirketinin logosu ortaya çıkıyor. Bu da ilk oyundaki Akıl hastanesinde yaşanan olayların sorumlusu Murkoff şirketiyle bu oyunun aynı evrende geçtiğini kanıtlayan işaretlerden biri.

Murkoff Şirketi:

Oyunun sonlarına doğru Gölün öteki tarafında bir radyo kulesi görüyoruz. Blake orada medeniyet olduğunu ve oraya gitmesi gerektiğinden bahsediyor. Sonra kayıkla oraya doğru yol alırken Parlak ışık tekrar çıkıyor ve su dalgası bizi oradan farklı bir yere sürüklüyor. Kısacası o ışığın kaynağı oradaki radyo kulesi. İnsanların zihinleriyle oynayan ve bunu bilimle yapan tek şirket, ilk oyundaki Murkoff şirketi olabilir. Bu da yine insanların din üzerinden delirmesine açıklık getiriyor yani her şey bir deneyden ibaret. Murkoff şirketinin deneylerinden bir tanesi yani. İlk oyunla bağlantısı buradan anlaşılıyor..

Son:

Oyunun aralarındaki kısımlar hikayeye çok fazla etki etmiyor. Olay tamamen Murkoff şirketinin İnsanlar üzerinde yaptığı bir deneyden ibaret. Biz bu parlak ışığa her maruz kaldığımızda Jessica ile Lynn´i birbirine karıştırıyoruz yani halüsinasyondaki yaşadıklarımızla gerçekte yaşadıklarımızı ayırt edememeye başlıyoruz. Lynn´i bulduktan sonra hamile olduğunu görüyoruz ve Bir fırtına kopuyor Fırtınada sığınacak bir yer arıyoruz. Onu Kiliseye götürüyoruz ve doğurmasına şahit oluyoruz. Bebeği elimize aldığımızda Lynn ''Orada bir şey yok'' diyor ve ölüyor. Ayrıca oyunda bebeğin gölgesi de gözükmemekte. Mantıken de bir insanın bu kadar kısa sürede hamile kalıp doğurması saçma. Lynn mağaralarda tutulduğu için ışığa maruz kalmıyor bu yüzden delirmiyor ama biz Işığa maruz kaldığımız için bebeği görüyoruz. Son sahnede Papa Knoth da bebeği görüyor ve bizden onu öldürmemizi istiyor sonrasında kendi boğazını keserek intihar ediyor. Biz ise sabah güneşinde kayboluyoruz ve oyun bitiyor.

SONUÇ:

İlk oyunda yaşadığım duyguları yaşamasamda Oyunu hikaye üzerinden incelemek istiyorum Oynanışa yeni gelen özelliklere şöyle kısaca değinirsek
Tab tuşuyla Belgelerimize bakabiliyoruz Bandaj ile kendimize can basıyoruz. V tuşu ile etrafımızdaki seslerin ne doğrultuda olduğunu görüyoruz falan.
Sonuç olarak ilk oyun kadar sevmesemde bu oyunda gayet güzel bir korku oyunu ve ilk oyunla da bağlantılı. Araştırdığımda öğrendiğim bilgileri, oyunu oynadığımda öğrenmiş olsaydım eminim puanı daha da yüksek olurdu.
Posted 12 March, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
13.7 hrs on record
Outlast ve Outlast Whistleblower DLC;
Oyun aslında 2 kola ayrılıp MILES UPSHUR VE WAYLON PARK ADLI İKİ KARAKTERİMİZİN başından geçen hikayeyi bize sunar. Asıl hikaye whistleblower’da başlayıp ilk oyun olan outlast'da devam etmiştir fakat ilk olarak outlast çıkıp devam niteliğinde ek paket olan whistleblower adlı DLC bizlere sunuldu.

OUTLAST VE OUTLAST WHİSTLEBLOWER
bu iki oyunun kısaca hikayesinden bahsecek olursak;
Oyun Colorado’daki mount massive akıl hastanesinde geçmekte olup 1945 yılında açılmıştır. Nazi bilim adamları, Amerika, Çin gizlice burada çalışmışlardır. 1967 yılında resmi olarak halka duyurulmuş fakat 1971 yılında bilinmeyen bir hasta 3 çalışanı öldürmesi ile hastane faaliyetlere devam edemeyip kapanır. Nasıl olduğu bilinmeyen bu olaylar üzerine Amerika’nın ileri gelen kuruluşlarından olan SİAE akıl hastanesine girip birçok belgeyi yok eder ve akıl hastanesi ise yıllar sonra murkoff Corporation tarafından satın alınıp 2009 yılında deneylerine başlıyor. İçinde ana karakterimizin de bulunduğu hikaye yıllardır bir şekilde işlerin yolunda gitmediği bu aklı hastanesine girip ne olup bittiğini öğrenmek. .
WAYLON PARK whistleblower’da murkoff şirketinde morfolojik motorun yazılımında sorumludur, bu projeye dahil edilirken hayal ettiği insanları geliştirmek ve daha iyi yapabilmek gibi düşünürken aslında akıl hastalarının zorla tutulduğu onların akıl sağlığının daha kötüye sürüldüğü daha saldırgan farklı bir kişiliğe büründüğünü görünce buna dur demek için bir iş arasında laptopun’dan şirket ağına bağlanarak ana karakterimizin de içinde olduğu gazetecilerden bir çoğuna mail atar, Murkoff şirketini bir şeyler planladığını ve bunları buraya gelip araştırarak onların burada ne yaptığını tüm dünyaya duyurmaları gerektiğini yazıyor.
WAYLON PARK bütün bunlara dur derken yaptığı en büyük hata ise şirket ağına bağlanmak oldu...

OUTLAST VE OUTLAST WHİSTLEBLOWER' DA Kİ bazı karakterler ve hikayeleri;

1. MILES UPSHUR
Oyunumuzdaki ana karakterdir. Bu karakter gelen e-mail üzerine Murkoff akıl hastahanesini incelemeye gider. Hemen hemen hiç konuşmaz. Ölümü bir hayalet tarafından gerçekleşmiştir. Sonrasında da bedenine Wallrider girmiştir. Hatta kendisine Whistleblower DLC'sinde oyun sonunda rastlayabilirsiniz.

2. WAYLON PARK
Whistleblower adlı DLC'de ana karakterimizdir. Bu karakter bir yazılımcıdır. Murkoff şirketini ilk oyundaki karakterimize mail yoluyla bildirmiştir. Oyun sonunda hayatta kalıp bu hastahane ile ilgili gördüklerini açığa dökmüştür.

3. MARTIN ARCHIMBAUD
Oyundaki rahiptir. Karakterimize faydası olduğu kadar zararı da olmuştur. Bu karaktere göre Wallrider tanrıdır. Oyunun sonlarına karşı kendini yaktırarak öldürmüştür.

4. WALLRIDER
Bill Hope'un aklında oluşan bir karakterdir,hayalettir. Oyun boyunca bizi rahatsız edip sonlara karşı karakterimizin bedenine girer ve herkesi öldürür.

5. CHRIS WALKER
Eski bir polistir. Çeşitli ülkelerde görev yapmıştır. Aşırı şişmandır ve uzun boyludur kısacası yapılı bir karakterdir. Elindeki zincirle bize saldırır ve karakterimiz Miles'in karşısına sıkça çıkar. Genellikle kafa koparır (Kopardığı kafaları sakladığı bir odası dahi vardır.) ve ölümü Wallrider tarafından gerçekleşir.

6. RICK TRAGER
Kendisi eski bir doktordur. Genellikle insanları kesen ve işkenceci bir karakterdir. Genellikle çıplak dolaşır. Miles tarafından asansör kapısında sıkışarak ölmüştür. Ölüsüne Whistleblower DLC'sinde de ulaşabilirsiniz.

7. EDDIE GLUSKIN
İlk Göründüğü Yer Morfojenik Motor Bölmesidir. Waylon Park yüzünden makineye bağlanır ve bu makine sayesinde kötü bir mutant haline dönüşür. Oyunun orta bölümlerinde düşmanımızdır ve bu karakter ana karakterimizi karısı yapmak ister. Dolayısıyla cinsel müdahalelerde bulunur ancak tam bu aşamadayken kurtuluruz ve bu karakter sert asılı çubuklara takılarak ölür.

8. FRANK MANERA
Whistleblower DLC'sindeki yamyamdır. Oyunun başlarında karşımıza çıkar ve uzun süre boyunca kovalar. Gazı kestikten sonra bu karaktere bir daha rastlamayız.

9. JEREMIE BLAIRE
Whistleblower DLC'sinde bulunur ve ara ara karşımıza çıkar. Onun yüzünden kısa dalga radyosu bozulur ve dışarıya sinyal gönderemeyiz. Bu karakterin ölümü ise DLC'nin sonunda Wallrider tarafından sağlanır.

10. TWINS
Bu iki karakter Peder Martin'in adamlarıdır. Size bir kaç bölüm saldırmaya çalışırlar ancak kolayca sıyrılabilirsiniz. Peder'in öldüğü bölümde de size kapıyı açarlar ve sizde kolayca oradan gidersiniz.

ve diğer adını bilmediğimiz deliler ve ek paket olan Whistleblower DLC'sinde bulunan deliler ve çalışanlar bu hikayenin tatlandırıcı aramasıdır.
Posted 12 March, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2 >
Showing 1-10 of 16 entries