Recent reviews by Mithxctn

Oyun oynamayı bilen kişiler için çok eğlenceli, eğer arkadaşlarınızla oynayacaksanız bu eğlence 2'ye katlanabiliyor. İlk başladığınızda, Perk, Bloodweb gibi şeyler karışık gelebiliyor ama oynadıkça neyin ne işe yaradığını anlıyorsunuz. Oyun çok korkunç değil fakat katil sizi kovalarken tabii ki verilen gerilim müziğinin sesinden etkilenip bacağınızı titretebilen bir atmosferi var :). Oyunun artı ve eksilerine gelecek olursak:

Artılar:
+Arkadaş ortamında çok eğlenceli ve yardımlaşma üzerine bir oyun.
+Anti Cheat sistemi yeteri kadar güçlü.
+Arkadaşınız olmamasına rağmen gelip senin için kendini feda edebilecek kadar iyi insanlar oynuyor.
+İstediğinde gerilimi çok iyi veriyor ;)
+Her (survivor'un / Katilin) kendi özelliği olması çok güzel, ve onların özelliklerini başkalarınkileriyle birleştirince zevkine doyum olmuyor.
+Katil listelerinde izlerken çok zevk aldığınız korku filmlerinden karakterler var. ( ki benim ki Micheal Myers :) )

Eksileri:
-Crossplay yok. (Adil olmaz diye, bence haklılar?)
-çok ilerleme kaydetmişken ölmek can çekiştirebiliyor ama bence buna değer .d
-İlk başlarda perk listesi çok karışık geliyor, neyin ne işe yaradığını gösteren bir guide gif'i koyabilirlerdi en azından .d

Severek ve heyecanla oynamaya başladığım bir oyun gün gittikçe daha da kötüye gitti.Oyuncu sayısı azaldıkça yapılan değişiklikler,güncellemeler getirilip 20-25 gün sonra kaldırılan haritalar anlam veremediğim şeyler olmaya başladı. Oyuna bot getirilmesi saçma, mesela 500 levelim karşıma 17 level oyuncuların gelmesi saçma. Yetmezmiş gibi bir de yayıncıları dinleyip Random Map getirdiler. İstediğimiz haritada oynamak için en az 10 kere lobiye dönüyorum tekrar deniyorum. Random Map geldiğinden beri oyunu oynamıyorum oynamayacağım'da.

Özellikle bir kaç Türk Twitch yayıncısını o kadar gaz vermişsiniz'ki arkadaşlar kendini PUBG sahibi sanıyor. Partnerlerinizi pohpohlamaya,oyuncularınızı görmezden gelmeye ve PUBG Mobile skinleri getirmeye devam edin.

SCS Software ve özellikle Euro Truck Simulator 2 nereden nereye geldiği ortada ancak son zamanlarda bu çok hızlı yükselen ivmede bir durgunluk var gibi.

GRAFİKLER
- ETS 2 gerçekten çok gelişti ve bu süreç halen devam etmekte, ancak burada zamanı bir sözümle durdurup bu yazıyı yazdığım tarih üstünden konuşmak istiyorum. Modlar üstünden bir sürü değişiklik yapabilirsiniz ancak grafik modları hep benim gözlerimi rahatsız etmiştir bu oyunda da farklı olmadı, orjinal grafiklere gelecek olursak halen biraz fazla kırılma var gibi dursa bile türünün en rahat ve en güzel grafiklerine sahip.
Rakiplerine göre özellikle Alman rakiplerine göre çok çok oturaklı çizim ve konumlanmaya sahip.

SESLER
Mod gerektiren bir durum oldu mu derseniz olmadı özellikle çekici markalarının yalıtım farkları, cam açık olma ve kapalı olma gibi sesler güzel işlenmiş.

OYNANIŞ
En çok konuşacağım konu burası çünkü oyunun en güzel yanları ve eksikleri buralarda birikmekte.

- Sürüş: Her sürüş zevkine göre bir ayar tuttur biliyorsunuz. Oyunu aşırı arcade de yapabilirsiniz daha gerçekçi konuma da getirebiliyorsunuz. Ancak halen çok fazla direkt tepkiler mevcut. Bu tür araçlarda biraz daha az duyarlı bir direksiyon sistemi bulunmakta daha çok düzeltme ve daha yavaş geri bildirim almanız gerekirken oyunda aşırı sıkı. Spor arabayım diyeni utandıran keskinlikler var.

- Yükleme ve indirme: Yine biliyoruz ki tek bir yerden yükü doldurup tek bir adrese gidilmesi nadir olan bir durum; ancak ets 2 de sürekli bu durum mevcut özellikle genel, kuru mallar taşımacılığında birden fazla alım durağı ve teslim durağı olsa harika olur ancak bu eksik maalesef.

- İster sürüş esnasında istersek yük alım boşaltım sırasında araçtan inmek veya lastik patlaması gibi gerçekçi olaylardan eser yok. Bir saniye durun ve düşünün hadi lastik patlamasın arkadaş bari bazı oyunlarda gördüğümüz yükleme durumunda perdemizi açalım veya kapaklarımızı açıp yanaşalım sonra da kapatalım. Bunun gibi küçük ama aşırı güzel özellikler bir türlü eklenmedi.

- Yukarıda yazdıklarıma artı olarak bir evrak teslim etmek almak yine çok mu zor diyelim?

- Kar kış niye yok yav bu oyunda sadece yağmur nereye kadar. Daha çok risk istiyoruz böyle kar yağdıkça teeee midtown daki gibi yavaş yavaş karın yollarda tutmasını görmek isterim.

-Bu şekilde uzatır uzatır devam ederim. Belki küçük detaylar belki modlar'la çözülebilir. Ancak ben mod kullanmayı çok seven bir insan olmadığım için oyunun yapımcısından bekliyorum.

SON KARARIM

Eksikler bulsamda biliyorum ki SCS bu işi en iyi yapan firma ve en kaliteli oyunlardan ikisine sahip. Almadıysanız gerçekten tutarlı, mantıklı ve dinlendirici diyebilirim. Seviyorum yav işte işin özü. Daha güçlü rakipleri olabilse belki daha fazla gelişim görebiliriz ancak şu an kral da SCS padişah da SCS.

Yıl olmuş 2022. CS:GO milyon dolarlık turnuvalar yapıyor. Oyun içi kozmetikler dünya para. Oyunun sahibi Steam, dünyanın en büyük oyun platformuna sahip. Half-life 3 zaten çıkmıyor. Geliştirecekleri tek bir oyun var tek bir tane. Ama yıllardır neyle uğraşıyoruz tahmin edin arkadaşlar. Hileciler'le tabiki. Duvarları izleyen mi dersin, kafaya autolock tek mermi sıkan mı dersin. Bu gözler neler gördü yıllardır neler bir bilseniz... Yahu Faceit hilesiz bir oyun deneyimi sunabiliyorken Valve neden bunu yapamıyor? Ben arkadaşlarımla oyunun kendi Rankedı'nı kasmak istiyorum. Neden her maç 3 gün önce açılmış, 2 level hileci hesaplar görmek zorundayız? Hesapları incelemeye yolluyoruz ne bir ban var ne bir inceleme var. Yahu kendim zaman ayırıp overwatch yapıyorum hilecileri banlayayım diyorum. Oyunun shift+f2 konsolu bile hala 2005 yılından kalmış. Yeter ya yeter kardeşim ne yapalım ne istiyorsunuz imza kampanyası mı başlatalım? Aramızda para toplayıp anti cheat sistemi'mi yaptıralım sizin yerinize ?Ne istiyorsunuz ?

Yorumu yazmak için oyunu 150-200 saat oynamayı bekliyordum ve ulaştım. Öncelikle oyun yeni başlayanlar için zor olabilir. Çünkü bir cs veya bir valorant falan değil. Evet maksat plant defuse gibi şeyler olabilir fakat iş burada bitmiyor. Cs veya diğer örnekler gibi saldır-kazan veya aim oyunu değil. Bu oyunda aim kesinlikle önemli ama olmazsa olmaz değil. Asıl önemli olan strateji.

Ayrıca oyun yine muadillerine nazaran daha ciddi. Hiç olmazsa benim için öyle.
Başta değindiğim konuya dönecek olursam, ilk 30 saatte newcomer haritalarını öğrendim. Tabi bu sürede operatörlere alışma süreci de var. (Oyunu alacaksanız, sade halini almayın. Paket olarak alın böylece çoğu operatör açık olacak.) 50. saatten sonra oyunun ciddiyetini kapıp daha stratejik oynamaya başladım. 90 ve sonrasında ise quickmatch ve unranked-ranked haritalarını da öğrenmeye başladım. 100. saat ve sonrasında ise her türlü oyun modunu gayet yeterli bir şekilde oynamaya başladım.
Bu gelişme bende biraz yavaş olmuş olabilir. Bu saatler kişiden kişiye değişebilir.

Oyunun operatör kısmına değinmek gerekirse, ilk sırayı (patchfinders) açmak pek de zor değil. Fakat aşağılara indikçe fiyatlar artıyor, biraz zaman istiyor. Fakat belli tarihlerde oyunun verdiği alphapackler sayesinde sahip olmadığınız rastgele bir operatörü açabiliyorsunuz. Kısaca oyun para ver-oyna'dan ziyade sabır oyunu sayılabilir.

İlk 100 saat: Haritaları, silahları ve operatörleri öğrenme, oyuna alışma.

İlk öncelikle oyunun anasını siktiğiniz için teşekkürler Epic Games ve Pysonix.

Bu incelemede yaklaşık 300 saat oynayışımda edindiğim tüm deneyimleri yazacağım. Oyunda sinir bozucu bir maçtan sonra bu incelemeyi yazmaya karar verdim;
Not: Yazım kurallarına çok dikkat etmeyeceğim, hatalar olabilir.

Rocket League, özünde eğlenceli, zevkli, bağımlılık yapıcı, çok hoş ve dinamik grafiklere sahip, futbol ile arabaların birleşiminden ortaya çıkan bir oyundur. Buraya kadar herşey güzel, hoş ancak buzdağının bir de görünmeyen kısmı var malesef.

Gelelim o görünmeyen kısma(oyuna sahip olanlar bunu rahatlıkla görebilir.)
Rocket League, kanser kitlesi sebebiyle kan kaybediyor...
Şimdi konuya derinden giriyorum;

1- Rekabetçi maçlarda oyuncu tipleri
Öncelikle benim oyunda golcü bir kişiliğim var. İlerde oynarım, şutlarım iyidir, tek başıma gole giderim vb. ancak yeri geldiğinde iyi yapamasam bile savunmaya da yardım etmeye çalışırım. Genellikle 2vs2 veya 3vs3 rekabetçi maçlar oynarım. Rekabetçi maçlarda rütbe olayı olduğu için önemli maçlardır. Genellikle çekişmeli geçer.
Mesela bir 2vs2 maça başlıyoruz, ben atak yaparken takımdaki diğerinin de atağa göre kendini ayarlaması gerekiyor normalde. Ben topu aldığımda kendim tek giderek gol atmaya çalışıyorum, başarırsam ve skorda fark açarsak, takım arkadaşıma gol attırmaya çalışırım ancak bazen rakip iyi kapanıyor. Böyle durumlarda kanatlardan orta açarım, takım arkadaşım gelir golü atar ama buna bakıyorum açtığım ortalara dokunamıyor bile.
Sonra diyorum kendisi birşeyler yapmaya çalışsın bakalım, gole gitsin veya bana orta açsın, pas atsın falan. Topu sürmeye çalışıyor rakibe kaptırıyor, şut çekiyor kaleyi tutturamıyor ama bir türlü kabullenemiyor kötü oynadığını. Tüm yükü üzerime alarak diyorum sen defansta kal, ben gol pozisyonu oluşturmaya çalışırım. Ama yok, dinlemiyor. İlla ilerde oynayacak, gol atmayı deneyecek... Yahu sana o kadar orta açtım, pas verdim kaleyi bile tutturamadın neyine gol atacaksın hatanı kabullen ve git defans yap işte. Yapmıyor kale boş kalıyor rakip topu aldığı gibi boş kaleye atıyor ve kaybediyoruz. 2vs2 maçların %65'i böyle geçiyor.
3vs3 maçlarda daha da beter, yukarıda 2vs2 maçlar için yazdıklarımın çoğu bu maçlar için de geçerli. Bu maçlar tam bir takım oyunu gerektirir. 3 kişilik bir takımda, 1 defans(kaleci) ve 2 ileri mevki oyuncusu olmalı. Defans geride bekleyerek olası uzaktan şutları, kontr-atakları engelleyecek. İleri mevki oyuncuları ise birisi asist yapacak, diğeri gole çevirecek. Bu taktik ile maçlar %99 kazanılır. Ama eğer takımınızdaki herkesin amacı ilerde oynayıp gol atmak ise kale boş kalıyor ve rakip golleri saydırıyor. Genellikle 3vs3 maçların %75'inde böyle oluyor.
Ha birde unutmadan ekleyeyim;
Bu genellikle 2vs2 maçlarda olur; Takım arkadaşım hiçbirşey yapamıyorsa tüm yükü üzerime alıp herşeyi kendim yapmaya çalışırım. Golleri atarım, bazen asist yaparım... Bunu yapmamdaki amaç: KAZANMAK. Ama kazansak da kaybetsek te bu maçlarda genellikle takım arkadaşım bana "ballchaser" der. "Top tutucu" gibi bir anlamı var. Topu sürekli ben kontrol ettiğimde, topa hep ben vurduğumda falan diyorlar. Fakat bunu yapmamdaki amaç kazanmak. Ulan kafasız, senin elin ayağın yok mu gel mücadele et, üzerine gelen topu düzgünce kontrol edip birşeyler yap, kaleye şut çek, ben de güvenip topu sana da vereyim. Ama hiçbirşey yapamıyor, bunları topu önüme alıp ben yapınca Ballchaser oluyorum. Başarısızlığını yediremeyince bana ballchaser deyip küfür ederek kendini tatmin ediyor.

2- Herşeye küfür/hakaret eden tipler
Oyunun %70'i bu tiplerle dolu. Sen topu rakibe kaptırırsın, küfreder. Sen rakibin şutunu uzaklaştıramazsın, küfreder. Golü kaçırırsın, küfreder... Bunlar küfür için yeterli sebepler mi? Öyle görünebilir ancak küfür etmek yerine sadece "Problem değil" komutunu kullansa veya motive edici birşeyler söylese sen kendine gelirsin ve elinden geleni yapmaya çalışırsın. Ama o sana direkt olarak küfür edince sende sinirleniyorsun, içinden birşey yapasın gelmiyor ve hatta sende küfür ediyorsun. İşte bir maç kaybetme sebebi daha...

3- Oyundaki Türk oyuncu kitlesi
Bunu yazmak istemezdim ama gerçekleri söylemeliyim. Oyundaki Türk oyuncuların %70'i hasta.(yada bana böyle tipler denk geliyordur bilemem)
Bir maça giriyorum, golü attıktan sonra benim arabanın antenindeki Türk bayrağını gören rakip takımdan biri hemen ağır küfürler etmeye başlıyor. Bir de bu tip şahıslarla aynı takıma denk geldiyseniz o maçı kaybettiniz demektir. Küfür etmekten o kadar zevk alıyor ki oyunun ortasında maçı bırakıp Chat'e satırlarca küfür yazıyor. Onun seviyesine inmemek için cevap vermiyorum. Ve hatta bazıları Steam profilimi bulup oraya küfür yazıyor. Küfür etmesinin tek sebebi: Gol atmam/onun takımının kaybetmesi/oyunda onun aracını patlatmam/hatalı pas yapmam vb... Birde bu küfürleri Türkçe olarak, aynı ülkenin vatandaşından duymak insanın zoruna gidiyor. Yabancı oyuncular bu kadar çok ve ağır küfür etmiyor.
Birde bu küfür sorunu sadece Rocket League'de yok. Türkiye'de yaygınlaşmış tüm online oyunlarda mevcut diyebilirim.
Avrupa'ya medeniyeti getiren biz Türkler, ne ara kendi medeniyetimizi kaybettik?.
Her neyse, oyunda birde iyi Türk oyuncu kitlesi var ki, onlar oyundaki en nadir şeylerden diyebilirim. Bazen karşılaşıyorum, uzaktan bir gol atıyorum helal, güzel vurdun vb. diyor. İşte onlar adam gibi adamlar. Onların değerini bilelim.

Yapımcı Psyonix, Rocket League'i ücretsiz yapacağını duyurdu. Zaten iyi olmayan oyuncu kitlesi şimdi daha da kötü olacak ve oyun oynanmaz bir hale gelecek. Oyunun hilesi var mıydı bilmiyorum ama artık olacağı kesin. Bir oyunu daha kaybettik.

Ücretsiz olduktan sonra oyuncu kitlesi tamamen bitti...

Yinede oynanır fakat solo kesinlikle rank kasamazsınız. Gold ve Plat ligi bir köprü bu köprüyü başarıyla geçenler asıl rekabetin olduğu ortama girebiliyor fakat zorlu bir süreç sizi bekliyor olacak.