Recent reviews by Chaokai

Önceki oyununa göre epey seviye atlamış olan Access Denied: Escape, 4-5 saatlik oynayış sunan ve mantık seviyenizin önemli olduğu güzel bir yapım. Amacımız girdiğimiz odadan belirli verileri alabilmek için karşımıza çıkan küpleri çözmeye çalışıyoruz.

İlk oyunlarıyla bunu kıyasladığımız zaman, her belirli küpten sonra farklı ve beyin yakan mekanizmalar gelmesi ve bulunduğumuz odada gezebilme imkanına sahip olmaktı. Genel olarak baktığım zaman yapmış oldukları devam oyununun üzerine ekstra emek verdiklerini rahatlıkla söyleyebilirim. Tek kötü yanı Access Denied serisinin gizli mücevher olarak kalıp yükselemeyeceğinin gerçeğini bilmek...

Access Denied: Escape'i bütün olarak baktığımız zaman 10 üzerinden 8 ve üstünü hak etmesiyle beraber bu tarz oyunlara düşkün biriyseniz kesinlikle tavsiye ediyorum.

Overcooked! 2, arkadaşlarınızla yeri gelecek sinir krizine girecek yeri gelecek gülmekten gözlerinizden yaş akacağı harika bir eser. Amacınız mümkün olduğunca hızlı ve doğru takım çalışması ile yemekleri vaktinde servis etmek. Bölümü hızlı ve doğru şekilde servis yaparak geçerseniz full yıldız kazanırsınız. Ne kadar yıldız o kadar yeni bölüm açmak demek. Oyun yaklaşık 20 saat ve üstü oynayış sunmakta ve her dakikası oldukça kaliteli geçeceğinden emin olun.

Artı olarak ilk ve en önemli detay hiçbir bölümün aynı olmayıp farklı içerikler sunması. Örneğin 2 aşçı sırtından sebze alıp kesmeye çalıştığı bir yer mevcut ve oynadığımız her dakika kahkaha atmaktan oynayamaz hale gelmiştik. Bir diğer önemli detay ise düz oynayanlardan öte size taktiksel oynamaya itmesi. Doğru şekilde malzemeleri ve yemeklerin konumunu ayarlamak hem size süre kazandırıyor hem puan konusunda öne çıkmanızı sağlıyor.

Oynayış olarak deneyimimi kısa ve yüzdesel olarak anlatırsam;
%25 oynayış,
%25 sinir krizi ve kawga,
%50 dakikalarca gülme krizine girmek ve oyunu oynayamamak.

Sevdiklerinizle meydan okuma içeren ve bütün duyguları en iyi şekilde deneyimleyebileceğiniz mükemmel bir yapım arıyorsanız Overcooked! 2'yi şiddetle tavsiye ediyorum.

Oyundan en iyi şekilde deneyim almamı ve gülmekten adeta gözümden yaş gelmesinde en büyük pay sahibi olan Vaveyla'ya sevgilerimi iletiyorum

Borderlands 3, önceki oyuna göre oynayış olarak daha akıcı ve eğlenceli olduğu ama hikaye olarak vasat üstü olan bir yapım. Hikaye o kadar acele edilmiş gibi görünüyordu ki ana hikayeyi bitirdikten sonra sadece oturup ekrana dümdüz bakmakla yetindim. Fakat geri kalan oldukça güzel olmakla beraber hikayeyi çok takmadan solo veya arkadaşlarınızla girerseniz eğlenceli saatler yaşatacağının garantisini verebilirim.

Oynayış olarak efsanevi silahların düşme olayının artması ve ayarladığınız kargaşa seviyenize göre silah vermesi uzun soluklu bir oynanabilirlik sağlamış ve tatmin edici hale getirilmiş. Karakterler önceki oyunla karşılaştırdığımız zaman ortada pek bir üstünlük kuramayız. Farklı tarz karakterlerin yer alması ve oynayış bakımından eğlenceli olması Borderlands severler için adeta bir nimet.

Hangi karakter ile bitirdim derseniz oyunu Beastmaster ile bitirdim. Öyle eğlenceli bir karakter ki yanınızda hayvanınız var ve seçtiğiniz ağaca göre farklı türe dönüşür. Savaş anında yere düştüğünüzde gelir kaldırır, hasar bırakır ve sizi korumak için rakiplere kışkırtma yapar.

Pozitif yanlarına özet şekilde girersem ilk cümlelerimde bahsettiğim ender eşya bulmanın kolaylaştırılması. Önceki oyun koca 30 saat en az 1-2 tane bulamış iken bu sefer 20'den fazla efsanevi eşya çıkardık. Bu da oyundan daha çok zevk almamızı ve kargaşa seviyesi kasma durumunda büyük bir avantaj sağlamış. Diğer yanı ise çeşitlilik seviyesinin yeterli olması ve oynayış olarak daha akıcı olmasıydı. Borderlands 2'de silah çeşitliliğin dar ve yeterli seviyede güçlü silah vermemesinden ötürü oyun çok ağır işlerken 3. oyununda bu sorunu hiçbir şekilde yaşamadık. Son olarak Müzik ve çizim düzeyine bakarsak, aynı şekilde duruşunu bozmamış hatta daha güzel bir iş çıkartılmış.

Negatif yanı olarak tek ve en büyük dert ettiğim konu hikayesiydi. başta anlattığım gibi hikaye o kadar acele edilerek yapılmış gibiydi ki çoğu durumlarda oluşan aksiyonlar kafayı yedirtmişti. Özellikle Ava adlı karaktere şimdiden söyleyeyim daha gördüğünüz an nefret edeceksiniz. Hikayede yaptığı hareketlerden dolayı sizi adeta sabır testine sokacağından emin olun.

Looter shooter olarak arkadaşlarınızla eğlenceli bir yapım arıyorsanız Borderlands 3 ve geri kalan oyunlarına şans vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Bütün Borderlands oyunlarını benimle beraber oynamış olan kadim dostum Federal'e teşekkürlerimi ve sevgilerimi iletiyorum.

The Past Within, geçmiş ve gelecekteki kişinin Albert Vanderboom’un planını ortaya çıkarıp gizemi çözmeye çalıştığı mükemmel bir yapım. İki kişi ile oynanan ve hangi platformdan oynadığının önemi olmadığı nadir oyunlardan bir tanesi. Oyunda yaklaşık iki adet farklı versiyon var birisi arı birisi kelebek. Bunlar oyun içerisinde çıkan görselleri değiştiren ve daha çeşitli hale getiren modlar. Kısa olmasından ötürü bu iki mod olayı daha uzun oynanabilir hale getirmek için iki saat ekstra oynayış sunulmuş.

Oynayış tarafına bakarsak iki ve üç boyutlu görünümü harmanlamaları oldukça hoş bir detaydı. Bir taraf iki boyutlu oynarken bir taraf üç boyutlu bir görünümde oynayarak Discord üzerinden iletişim sağlıyorsunuz. Bulmacaların zorluk seviyesi tam orta seviyede tutturulmuş ve oyuncuların zorlanıp bırakmaması için ayarı tam nokta atışı yapmışlar. Çizimler ve oynarken her duyguyu neredeyse yaşatabilmesi de diğer öne çıkan detaylardan birisi oldu.

Kötü olarak diyebileceğim tek bir şeyi var o da oyunun kısa olmasıydı ama olsun mükemmel bir deneyim yaşadım. Arkadaşlarınızla kaliteli bir bulmaca oyunu arıyor ve birbirinize olan güveninizi en iyi şekilde anlamak istiyorsanız The Past Within'i şiddetle tavsiye ediyorum.

The Past Within'i en iyi şekilde deneyimlemek için yanımda olan ve bana ayırdıkları vakit için teşekkürlerimi iletiyorum.

Endoparasitic, hızlı tepki gerektiren ve oynayış olarak eşsiz olan mükemmel bir yapım. Oyunun hikayesi Ay'da yapılan araştırma sonucu oluşan ölümcül parazitten kaçmaya çalışıyoruz. Bu araştırmada büyük pay sahibi olan ana karakterimiz parazitten etkilenen canavarlar tarafından 3 uzvu kopartılıyor. Buna rağmen tek kolumuz ile araştırmamızı kurtarmak ve dünyaya duyurabilmek için parazitle mücadeleye giriyoruz.

Oynayış olarak mermi doldurma ve kolu kullanma şekli başta kafa karıştırıcı olsa da ileri ki seviyelerde anlaşılan ve kolay bir mekanik. Bir çok farklı düşman tipi olması ve oluşan paraziti engellemek için iğneye ihtiyacınız olması oyunda gerilim dakikalar yaşamanızı sağlıyor. Belirli yerlerde stratejik oynama gerekliliği sunması oyuna ayrı hava katmış ve öylece dümdüz oynama olayını tamamen ortadan kaldırılmış. İnceleme sayısına bakarsak henüz tamamen öne çıkmamış gizli mücevher diyebiliriz. Hatta hikaye bittikten sonra rogue-like moduyla ekstra oynama imkanı sunmakla beraber ekstra bir eğlence katmışlar.

Genel olarak Endoparasitic gerile gerile oynayıp eğlendiğim nadir yapımlardan birisi. Puan olarak baktığımız zaman, hem çeşitlilik seviyesinin yeterli olması ve oynayış olarak benzeri olmadığı için 10/10'u hak eden gizli mücevher bir yapım. Farklı tarz yapım arıyorsanız Endoparasitic'e şans vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Sh*tpost tadında bir oyun olan 77p egg: Eggwife neden bunu alıp bitirdiğime dair en ufak bir fikrim olmadığı tek oyun. Tek bildiğim böylesine bir oyunun absürtlük seviyesinin nirvana olması. Silahlar, mekanlar, hiçbir şey normal değildi. Sürdüğümüz araba bile normal gitmiyordu ve buna rağmen 4 saati keyifle oynadım.

Hikayesi özetle eşini bulmaya çalışan ana karakterimizle bu zorlu yolda mücadele verip zihnimizin adeta bulamaç haline getireceği mekanlardan geçiş yapıyoruz. Oyuna zaten genel olarak baktığınıza Postal 2'den bir hayli ilham alındığını görebilirsiniz. Zaten Postal 2'ye düşkünseniz Must Play tadında bir yapımla karşı karşıyasınız.

Erken erişimde olan 77p egg: Eggwife yeni çıkacak bölümüne kadar umarım o absürtlük seviyesine zihnen tekrar hazır olur ve ana karakterimizin eşine tekrar kavuşmasına şahit olurum.

Stanley Parable'ın alternatif olarak gözümde en iyi oyun olan Title_Pending 3.5-4 saatlik keyifli ve bağımlılık edici bir oynayış sunuyor. Hikayesi Matthew Stanton'un oyununu denemek için giriş yapan ve yardımcı olmaya çalıştığımız bir çalışanız.
Bu süreçte birçok farklı olaylarla karşılaşacak ve Matthew'in talimatlarına dikkat ederek hareket ediyoruz.

Oynayış olarak oldukça bağımlılık ediciydi. Gerek sonlar, mekan, Matthew'in konuşmaları kısacası her şey 10/10 olan bir gizli mücevher. Bu tarz oyunlara düşkün iseniz Title_Pending'i şiddetle tavsiye ediyorum.

Uyandığımda gece 4-5 ve iş hayatımın ilk zamanlarıydı. İş hayatımda oluşan negatif olayların etkisiyle geceleri sürekli uyanıyordum. Kafamı toplamak adına telefonda sosyal medyaya dostlarımla sohbet etmek için giriş yapmıştım. Ne yazık ki sosyal medya desen negatif haberler kaynıyor ve o saatlerde de normal olarak çevrem uyku halinde olduğu için kendime gelmem çok zordu. En azından 1-2 saat oyalanıp tekrar uyuyabilmek için bir oyun seçmem gerekiyordu. Buna çözüm getirebilecek kütüphanemde duran o muhteşem oyun Insomnia: Theater in the Head idi. Başta girerken 20 dk falan oynarım sonra uyurum diye girmiştim ama öyle bir etkisi oldu ki fikirlerimi değiştirdi. Gerek iş hayatı gerek arkadaş ve aile ortamına olan duruşum adeta bambaşka bir şey oldu. Müzik, çizim stili, ufak çaplı bulmacaları ve ana karakterimizin zihnindeki kişi ile olan sohbeti beni oldukça etkilemiş ve huzurlu bir şekilde uyumamı sağlamıştı.

Oyunu oynama tarihim epey bir geçmiş olsa da hala oyunun bana verdiği etki ile yoluma devam ediyorum. Mümkün olduğunca sakin, aileme sıkı sıkı bağlı ve sevdiklerime mümkün olduğunca iletişimde kalmaya çalışıp, maddi manevi destek sağlamak için elimden geleni yapıyorum. Nasıl olsa bir gün hayatta olmayacağımı ve zamanın hızlı geçtiğini farkına varmış, yaptıklarımdan dolayı iyi mi kötü mü olarak anılacağımı mümkün olduğunca azalttım.

Eğer bir gün tekrar bu düşünceler altında kalırsam oturup tekrar bitirip hayata pozitif olmaya devam edeceğim. Eğer sizde o dönemimdeki gibi kendinizi son zamanlarda stres, öfke ve kaygıdan dolayı geceleri uyanıp duruyor veya uyuyamıyorsanız bu kadim oyuna şans verip zihninizi temizleyin.

Arkadaşınızla, kardeşinizle veya sevgilinizle oynayabileceğiniz ve bütün duyguları yaşamak istiyorsanız We Were Here Together tam size göre bir yapım. Oyunun başında her şey normal giderken gitgide beyninizin alev alacağı ve hatta küçük çaplı sinir krizleri geçireceğiniz bölümler içeriyor. Takım oyunu ve mantığın nirvana seviyede olması hem komik anlara hem ufak çaplı tartışmalara sebep oluyor. Hele bir köprü var aklımdan asla çıkmaz. O kadar efsaneydi ki yazarken epey zaman geçmesine rağmen güldüğümü söyleyebilirim.

Mantığınıza ve oynayacağınız kişiye güveniyorsanız ruhen ve beyinsel olarak hırpalanmaya hazır olun. Öyle bir oyun ki oynadığım 3 saat ikimize de 10 saat gibi gelmişti ve girmeyi bir daha düşünmedik..

Uzun lafın kısası We Were Here Together bulmaca coop tarzında oynanabilecek en iyi oyunlardan biri ve 1 saat bile olsa denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Disfigure, 20 dakika boyunca seçtiğiniz silah ve güçlendirmeleri doğru seçerek hayatta kalmaya çalıştığınız bir yapım. Elbette kendisine benzer birçok oyunun Steam'de yer almasından ötürü farklı bir yanı bulunmamakta.

Geliştiricinin duyurularda paylaşıma baktığımızda kendisinin oyuna daha çok şey ekleyeceği ve yakında ücretli yapmayı düşündüğünü belirtti. Yani anlayacağımız üzere Disfigure ileri zamanlarda daha kaliteli ve daha çok içerik barındıracak. Şu an ki durumu 3-5 saat arası oynanış sunuyor.

Silahlara göz attığımız zaman yakın dövüş silahından tut bir çok silah türünü görüyoruz. Belirli bir süre oynadıktan sonra açıkçası yakın dövüş silahlarını beğenmedim. Oyunda atış hızı o kadar güçlü ki özellikle flashbang yüksek atış hızıyla inanılmaz kırık oluyor. Minigun ile zor modu sadece 2. denememde sadece mermi harici hasar(ateş, elektrik, zehir) ve flashbang buildi yaparak kazandım. Minigun ile atış hızınız yüksek olduğu için flashbang resmen böcekleri sınırsız şekilde sersemletiyor. Eğer oyunda hemen zor mod bitirmek istiyorsanız kesinlikle atış hızı ile güzel gidecek bir build ile minigun oynayın. Hem diğer silahlara göre inanılmaz eğlenceli ve kazanmak kolay. Kazanmak değilde zevk olarak bakarsak yakın silahlar gayet eğlenceli özellikle çift katana ile menzilli böceklere uzaktan doğramak güzel bir his. Fakat minigun kadar geç oyunda etki gösteremediğini ve çok dikkatli oynamanız gerektiğini unutmayın.

Müzikler gayet tadında ama mekan sadece 1 tane içeriyor. Boss ve düşman çeşitliliği gayet yerinde ama daha iyi şekilde ayarlanabileceğini düşünüyorum. Mekan ve düşman çeşitliliği şu an ki durumuyla sorun olmasa da belirli eşyaların aşırı kırık olması tat kaçırıcı. Evet bu tarz oyunlarda denge sağlamak kesinlikle zor ve bu yapımdan da tamamen her şeyin dengeli olmasını beklemem kesinlikle saçma olurdu. Bütün bunları toplarsam Disfigure gelecekte eğer güzel bir şekilde güncelleme alırsa türündeki diğer oyunlarla rekabet edebileceğine eminim. Bu tür yapımların aşığı iseniz kesinlikle şans vermenizi tavsiye ederim.

UYARI: Gerçek hayatta küçücük kelebek bile görünce korkuyor ve iğreniyor iseniz bu oyun sizi rahatsız edebilir.