Mizah ve sakin bir oynayış ile harmanlanmış olan Crashlands oynadığım en iyi oyunlardan biri oldu. Arkada müzik açıp oradan oraya ışınlanarak veya yürüyerek gidip 2-3 şey toplamak aşırı huzur vericiydi. Özellikle her yeni bölgeye giderken veya yeni şemalar açarken o yaşanan heyecanı uzun zaman sonra hissetmek aşırı mutluluk vericiydi.

Crashlands'in hikayesi belirli kargoyu götürmeye çalışan bir personeli anlatıyor. Huzurlu bir şekilde uzay gemisinde takılıp robotuyla konuşurken birden top görünümlü bir uzaylı tarafından saldırıya uğruyor. Saldırı sonucunda uzay gemisiyle beraber bu personel düzgün bilmediğimiz bir gezegene düşüyor. Düştükten sonra personelimiz ve tatlı robotu kargoyu bulup geri almak için zorlu ve uzun bir yolculuğa çıkar. Tabii kargoları bulmadan önce gezegende yaşayan halka yardımcı olmalı ve gerekli materyalleri toplayıp güçlenmesi gerek.

Oynayış olarak Crashlands oldukça basit olmakla beraber kendine çeken bir duruşa sahip. Bir çok ekipman ve farklı ıvır zıvırlar yer alması size güzel kombolama fırsatı sunuyor. Çünkü ekipmanlar hem kendi işlevi hem de belirli istatistiklerinize göre güçleniyor. Örneğin kritik vuruş yaparsanız o ekipman rakibe ekstradan hasar sağlar gibi pasifler içeriyor. Klasik olarak oyunda eşya nadirliği sistemi bulunuyor. 4-5 tane nadirlik düzeyi olmakla beraber her yükselttiğinizde belirli ekstra güçlendirmeler sağlıyor. Bu olay hem güzel hem de delirtecek bir şey. Çünkü oyundayken zırh yapmaya çalışıyordum ve şaka yapmıyorum peş peşe 3-4 defa nadir olarak en düşük seviye geldi. O an ki surat ifademi asla görmek istemezdiniz. Ama bu olaydan sonra belirli masalardan yaptığım işlemlerle tekrar yüzüm gülümsedi.

Oyunda asıl sevdiğim şeyi nedir biliyor musunuz? Hayvan evcilleştirme sistemi. Belirli canavarları kestiğiniz zaman şansınıza yumurta düşüyor ve belirli yeri yaparak 5 dakikalık bekleme süresiyle bir yer ayarlıyorsunuz. Çıktıktan sonra kestiğiniz canavarın küçük versiyonu geliyor. Ona istediğiniz ismi verip onu büyütmek için belirli eşyaları yapmanız gerekiyor. Yaptıktan sonra o kadar güçlü oluyor ki hem sizin hem onun hasarı müthiş kombolanıyor. Bide sürekli yanınızdan ayrılmak takılması hem gezerken sıkılmasına engel oluyor hem huzur veriyor. Çünkü gerçekten belirli yerlerde teleport yeri bulamayınca mecbur yürüyerek gitmeniz gerekiyor. Bu yüzden uzun yoldayken hayvanımla takılmak ve önümdeki materyalleri kıra kıra geçmek sıkılma duygusunu ortadan kaldırmıştı.

Gelelim mümkün olduğunca en az yaptığım ve sıkıcı bulduğum olta mekaniğine. Olta mekaniğini sadece 2-3 meraktan veya yan görev var diye gittim. Tek yapmanız geren suya oltanızı atmak ve öylece siyah topların ortaya gelmesini beklemek. Evet bu kadar başka bir işlevi yok. Bana göre şu an oyunda 2 tane çürük var o da olta mekaniğinin basit ve sıkıcı olması ve nadirlik sistemi bu kadar.

İçerik olarak yılına göre değerlendirirsem Crashlands oldukça iyi durumda. Canavar, bitki ve eşya çeşitliliği nirvana durumda. Eşya olarakta kılıç zırh diye algılamayın hemen üstüne güzel üs yaparsınız diye bir çok hoş mobilya, zemin ve duvar bulunuyor. Eğer bu tarz oyunlarda üs yapmayı seviyorsanız Crashlands'i epey seveceğinizin garantisini veriyorum. 1 tür canavarın kendine has 3-4 farklı hali olmakla beraber en kolaydan zorluğa doğru gidiyor. Ne kadar zor halini keserseniz o kadar çok materyal ve nadir çıkan ruh toplarsınız. Tabii bu bazen çileden çıkartabiliyor. Çünkü oyunda ki dayanıklılık sistemi bazen göz karartabiliyor. Bu yüzden hiçbir zaman canavarların hasarını yemeyin yerseniz aşırı ciddi hasarlar bırakırlar. Ah ah ama keşke atölyesi olsaydı. Size şöyle söyleyeyim eğer bu oyunun bir atölyesi olsaydı bırakın 40 saati bu oyun 100 ve üstü olabilirdi. Ama yapacak bir şey yok oyun böyle kaldı ve iş işten geçti.

Oyunun görev sistemi arada can sıkıcı hale gelse de belirli şemaları açmak ve belirli yan bossları öldürmek için bunu yapmak gerekiyor. Çünkü 1 haritada o kadar çok yan görev veriyorlar ki anlık boğulma hissi yaşayabiliyorsunuz. Ama görev yapmayı seviyorsanız kesinlikle bu duyguyu yaşamayacağınızı hatta seve seve keşfetme duygusuyla gideceğinizden emin olabilirsiniz. Sadece belirli şemaları açmaktan öte robotumuzun yaptığı mizah içeren konuşmaları ve uzaylılarla yaptığımız muhabbet yan görev yapmaya başka bir sebep sunuyor.

Crashlands bu düşüncelerimle beraber gerçekten keyif aldığım en tatlı yapımlardan birisi olmayı başardı. Üstüne şu anki fiyatı 25 tl ve bu içerikle beraber gayet uygun. Zam almadan kütüphanede bulundurmanızı ve şans vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum.