109
Producten
beoordeeld
277
Producten
op account

Recente recensies door Wazowski

< 1  2  3 ... 11 >
1-10 van 109 items weergegeven
6 mensen vonden deze recensie nuttig
32.2 uur in totaal
Metacritic'te eleştirmenlerden 90, oyunculardan 8.5 puan almış, 2023 yılının en iyi oyunu olmaya aday bir oyun. Peki bu puanları hak ediyor mu?

Harry Potter'dan, hatta Fantastik Canavarlar'dan da daha önce geçiyor hikayemiz. Kötü kalpli goblin Ranrok ve güç tutkusuna yakalanmış Rookwood çok da içlerine sinmeyen bir ittifak yaparlar ve antik büyü denilen, bir büyücünün sahip olabileceği en güçlü yeteneğin peşine düşerler. Ana karakterimiz ise henüz okula yeni başlayan bir 5. sınıf öğrencisidir, ne yazık ki kendisi de bu antik büyü gücüne sahiptir ve bu konuda keşfetmesi gereken çok şey, avlaması gereken çok düşman olacaktır. Bir yandan derslerinde başarılı olmak zorunda, bir yandan da bu konunun peşine düşecektir.

+Hary Potter hayranıysanız bu oyun sizin için biçilmiş kaftan
+Göz alıcı grafikler
+Başarılı açık dünya, yapılacak çok şey var
+Oyunun combatı kendini tekrar etmiyor, oyun her bölümde yeni bir düşman tipi, yeni bir büyüyle kendini tazeliyor
+Büyü yapmak, özel kombolar çekmek acayip eğlenceli
+Müzikler evrenle tam iç içe geçiyor
+Karakterinizi güçlendirmek, RPG öğeleri gayet iyi
+Loot sistemi başarılı
+Kendi odanızı düzenleyebiliyorsunuz
+Pokemon yakalayabiliyorsunuz

-Yan görevler BERBAT. Gerçekten berbat, AC oyunlarının yan görevleri bile daha iyi
-Karakterlerin karakteri yok gibi, her şey çok ruhsuz
-Karakterinize they/them diye sesleniyorlar WTF?

Harry potter evrenini seviyorsanız, fantastik evrenlere dalmak istiyorsanız ve iyi bir oynanış istiyorsanız kaçırmayın fakat iyi bir hikaye, akılda kalıcı karakterler arıyorsanız uzak durun.
8/10
Geplaatst 17 februari 2023.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
4 mensen vonden deze recensie nuttig
115.5 uur in totaal (39.6 uur op moment van beoordeling)
Recensie tijdens vroegtijdige toegang
Stardew Valley oynadınız ve yine aynı tadı, zevki almayı mı istiyorsunuz? O halde bu oyun ve inceleme tam sizin için.

Uzun uzun oyunu anlatmak yerine + ve - şekline yazayım.

+Tarım sistemi gayet güzel.
+Oyunun grafikleri çok tatlı
+Müzikler gayet hoş ve çeşitli
+Tasarımlar, mekanlar ve atmosfer çok şirin
+Karakter ilişkileri çok detaylı olmasa da, özel konuşmalar ödüllendirici hissettiriyor
+Oyunun en büyük olayı büyü yapabilmek ve bu oyunu çok zevkli kılıyor
+Oyunun fantastik yapısı büyük şeyler vaat ediyor fakat şu anda henüz istediğimiz gibi değil
+Hikaye görevleri gayet yerinde ve merak ettirici
+Stardew Valley'in aksine 3 farklı diyar var ve her bir diyarın kendine özgü mekanikleri var.

-Oyun henüz emekleme aşamasında fakat aylar yıllar geçtikçe çok bambaşka bir yere geleceği belli

8/10
Geplaatst 13 juni 2022.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
4 mensen vonden deze recensie nuttig
4.2 uur in totaal (2.3 uur op moment van beoordeling)
Recensie tijdens vroegtijdige toegang
Songs of Conquest, New World Computing tarafından geliştirilen efsanevi strateji oyunu Heroes of Might & Magic III tarafından fazlasıyla etkilenilerek yapılmış pixelart strateji oyunu.

İncelememe HOMM3 gibi efsanevi bir oyundan etkilenmesiyle başlamamın fazlasıyla çok sebebi var eğer tüm HOMM serisi (Ubisoft harici) tarafından etkilenilse ve HOMM4'teki gelişmeleri de aynı şekilde kendine örnek edinebilse belki de çok daha iyi bir oyunla karşılaşabilirdik. Fakat bu çıkan oyunun kötü olduğu anlamına tabii ki gelmiyor.

Oyunumuzun ilk bölümü Cecilia Stoutheart'ın babasının ölümünden sonra yıkıma ve talana uğramış bir ülkede geçiyor. Amacımız, babamızın bize bıraktığı baronluğu tekrardan diriltmek ve işgalleri durdurmak. Bu yolda ilerlerken yabani ruhları avlıyor, çeşmelerden su içip enerji topluyor, ele geçirdiğimiz kaleleri yükseltiyor ve karşımıza çıkan işgal kuvvetlerini kılıcımızdan geçiriyoruz. Zorlu muharebelerde büyülerle birliklerimizi güçlendiriyor, dosta güven düşmana korku aşılıyoruz.

Oyunun çok şirin, detaylı pixelart grafiklerinin olması bu kadar genç ve deneyimsiz bir ekip için çok iyi bir tercih olmuş, Özellikle HOMM4'teki gerçekçi fantastik tasarım bu oyunda gözümüze çarpmıyor. Oyunun müzikleri elbette HOMM'un bestekarı Paul Romero'nun efsanevi müzikleri kadar olmasa da tatmin edici. Savaş animasyonları ve ara sahneler bu kadar düşük bütçeye göre takdir edilesi durumda.

Savaş alanı yatay olacak şekilde tasarlanmış (aynı HOMM3'teki gibi) ve altıgenlerden oluşuyor. Savaşın başlangıcında birliklerinizi yerleştiriyor ve savaşa başlıyorsunuz. Yakın dövüşçü kuvvetlerinizle hem gelen hasarı tanklamanız hem de uzak menzilli birliklerinizi korumanız elzem. Uzak menzilli birliklerinizi daha yüksek tepelere yerleştirdiğinizde ise hem menzil hem de hasarınız artıyor. Bu şekilde düşmanlarınızı avlayabilirsiniz. Her bir birliğiniz aynı zamanda size Chaos, Creation, Order gibi rünler sağlıyor. Bu rünlerle birlikte ana karakterinizin büyülerini aktif edebiliyorsunuz. Bu büyülerle birliklerinizin hasarını arttırabilir, düşmanlara hasar verebilir veya yürüme mesafenizi yükseltebilirsiniz.

Daha kısa olacak şekilde + ve -lerinden bahsedelim.

+Strateji oyunlarına yeniyseniz bulunmaz bir nimet
+Tatlı pixelart grafikler
+Tatmin edici müzikler
+Kalenizi çok farklı şekillerde güçlendirebiliyorsunuz bu da stratejik derinliği bir nebze de olsa arttırıyor

-Savaşlar kısa ve tatmin duygusundan uzak
-Ana karakterimizi savaş alanında görebilmek isterdik
-HOMM4 ile karşılaştırıldığında büyüler çok daha basit ve işlevsiz
-Oyun şu an çok tekdüze, yeni strateji oyuncuları için iyi olsa da, bizim için sıkıcı konumda
-Karakter gelişimi tekdüze ve etkileyici geliştirmeler yapamıyorsunuz.

Evet belki oyun şu an tatmin edici bir oyun deneyimi sunmaktan uzak olabilir fakat çok düşük bir bütçeyle HOMM3 gibi bir devin yeniden yorumu olarak karşımıza çıkması kalbimizde kelebeklerin uçuşmasına sebebiyet verdi. Şu an bu inceleme 0.75 güncellemesiyle yapıldı dilerim ki 1.00 yamasıyla çok daha iyi konuma getirirler ve yüzlerce saat gömeriz.

5.5/10
Geplaatst 16 mei 2022.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
3 mensen vonden deze recensie nuttig
595.5 uur in totaal (520.8 uur op moment van beoordeling)
Çoğunluklu olarak singleplayer hikaye deneyimini seven biri olarak bu oyuna 500+ saatimi gömdüm. Kendimi MMORPG oyuncusu olarak tanımlayamam ama kendi açımdan oyunu anlatabilirim.

Öncelikle oyunun eksi, kötü yönlerine bakalım
-Buglar. Her yeni güncellemede bir bug düzeliyor, yenisi geliyor. (Örneğin bu güncellemede tamir gereken eşyayı tamir ettiğinizde işe yaramıyor ve oyundan çıkıp girmeniz gerekiyor)
-Oyunsonu içeriğinin kısıtlı olması ve bu yüzden amaçsızlık hissiyatına kapılmanız
-Bir MMORPG'ye göre çok çok az skill olması (Assassin's Creedlerde bile daha çok skill var be)
-Yüksek oyuncu sayısının olduğu serverlar ile az oyuncu sayısının olduğu serverlar arasındaki oyun deneyimi uçurum (Örneğin popülasyonu az serverda sürekli farm yapabilirsiniz ama yüksek popülasyonlu serverda bu imkansıza yakın)
-Oyunda 1 ay öncesine kadar birçok skandal yaşandı ve güvensiz hissettiriyor (İtem kopyalama)
-Oyunda PVP kıtlığı var
-Oyunda meta çok hızlı değişiyor sanki LoL veya DotA oynuyoruz
-Anlamsız bir şekilde tüm kıyafetler ve ücretli kostümler fazlasıyla maskülen? neden ?
-Balıkçılık bomboş bir aktivite, ödülleri leş gibi

Şimdi oyunu keyifle neden 500 saat oynadığıma bakalım
+Günümüz singleplayer oyunları bile topla ve craftla sistemine geçtiler. Bu durum çok sinirimi bozuyor. Hikayeli oyunlarda ot toplamak saçma geliyor. Ama bu oyunda yüz saatten fazla toplama ve craftla geçirdim çünkü fazlasıyla tatmin ediyor ve para kazanabiliyorsunuz.
+Grafikler gayet iyi
+Keşfetme hissi gayet kuvvetli ve ödüllendirici
+50v50 savaşlar acayip zevkli hele ki klanınızın discordu varsa tadından yenmez
+Corrupted invasionlar (Kale koruma savaşı) fazlasıyla zevkli ve discord kullanıyorsanız daha da zevkli
+Oyundaki rekabet hissi tatmin edici
+Vuruş hissiyatı kuvvetli
+Dungeonlar (expeditionlar) ödüllendirici ve zevkli
+Bir şeyler üretmek, onları satmak inanılmaz zevkli
+Toplu şekilde elit düşmanlara saldırmak fazlasıyla zevkli
+Oyunda kullandığınız silaha göre tüm oyun deneyiminiz değişiyor
+Yeni gelen kış etkinliği mükemmel
Geplaatst 17 december 2021.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
3 mensen vonden deze recensie nuttig
23.7 uur in totaal
Geldik serinin son oyununa. Bu incelemeyi okuyorsanız ilk iki oyunu bitirdiğinizi düşünüyorum. Şans eseri diğerlerini oynamadan bu oyuna denk geldiyseniz hemen bu incelemeden çıkın ve ilk iki oyunu oynamaya başlayın, neden mi? DİĞER İKİ OYUN DAHA İYİ DE O YÜZDEN.

Lightning 500 yıl süren kristal uykusundan tanrı Bhunivelze tarafından uyandırılıyor. Bhunivelze 13 gün içerisinde uyanacak ve insanoğluna yepyeni bir evren yaratacak. İnsanoğlunun tüm kaderi yönettiğimiz karakter, Lightning'de. Savior (Kurtarıcı) olarak kurtarabildiğimiz kadar insanı kurtarıp insanoğlunun kaderini iyi yönde değiştirmeliyiz.

Oyunda en bariz yenilik yarı-açık dünya olmuş. Evet bir açık dünya var ama haritalar birbirine bağlı değil. Her bir harita birer hikayeye sahip. Oyun, istediğimiz herhangi bir hikayede ilerleme esnekliğini bize sağlıyor. Bu hikayelerde birçok amacımız var. Spoiler olmaması açısından (çünkü hepsi spoiler) bunları anlatmayacağım. Oyunun açık dünyasının berbat ötesi sıkıcılıkta olduğunu unutmadan söyleyeyim. Leş gibi, hiç ilgi çekmeyen bir açık dünya. Keşfetme duygusunu zerre tetiklemiyor. Oyunda bir diğer yenilik ise gerçek zamanlı aksiyona geçmiş olması. Önceki iki oyunda bir skill seçer ve zamanı gelince atmasını görürdük. Burada ise hiç beklemeden skill atıyoruz. Bu kişiden kişiye değişen bir şey olsa da, ben sevdim. Oyunun bir diğer yeniliği ise yan görevler. Gerçekten tonlarca yan görev var. Peki bu yan görevler The Witcher 3'teki gibi fazlasıyla ilgi çekici mi? Bırakın The Witcher 3'ü, Assassin's Creedler kadar bile ilgi çekici değil. Hiç yapmayın daha iyi. Daha fazla gözünüzü kör etmeden artı ve eksilere geçelim.

+Yeni savaş sistemi gayet tatmin edici.
+Vuruş hissiyatı kuvvetli
+Sinematikler o kadar iyi ki, bu sene çıkmış olsa (hangi senede okuyorsanız hiç farketmez, 2023'e selam olsun) hiç sırıtmaz.
+Dövüş stratejisi gayet iyi düşünülmüş.
+Yan karakterler bir nebze ilgi çekici.
+Oyunun hikayesi ve finali fazlasıyla merak ettiriyor.
+Oyunun oyuncuyu karşılaması, yani daha ilk saat, fazlasıyla güzel. Bir JRPG'den genellikle bunu beklemezsiniz.
+2013 yılına göre gayet iyi grafikleri var.
+Karakter, kıyafet ve silah modellemeleri tek kelimeyle mükemmel.
+Oyunun tatmin edici bir finali var.
+Oyunda güçlenme hissiyatınız kuvvetli. (amelelik yaparsanız)
+Müzikleri kulağımın pasını alıyor.

İşte gelelim eksilere.
-Oyunun yan görevleri tam anlamıyla berbat ötesi.
-Oyunun mizahı fazlasıyla ruhsuz. Eğlendiğim bir mizah öğesi bile yok. İlk oyundaki ruh zerre kalmamış.
-Oyun çoğunluklu olarak ruhsuz. Ana karakterimiz Lightning'in hislerinin kaybetmesi sebebiyle bu tercih edilmiş. Ben beğenmedim.
-Oyundaki duygusal sahneler çoğu zaman bize geçmiyor.
-Oyundaki açık dünya tam anlamıyla rezillik.
-Oyun bize sadece 13 gün sunduğunu söylüyor. 9 günde gerekli olan her şeyi yaptım. 4 günü ileri sardım. Başarısız zamanlama hatası.
-Oyunda skillerin yüzdeliğini arttırabiliyoruz evet ama level atlatamıyoruz. Ta ki oyunun sonuna kadar. Kim bunu düşündüyse annesinin ellerinden öpeyim.
-Eski oyunlardaki güçlendirme taşları gitmiş onun yerine skillleri yüzdelik arttırma (ki fazlasıyla sıkıcı) ve kıyafetlerle gelen skiller gelmiş. Leş gibi olmuş.
-Oyunun sonunda belki de hepimizin beklediği o sahne yok
-Oyunu bazı bölümler hariç tek başımıza oynuyoruz. Bu eski oyunlara göre fazlasıyla sıkıcı bir şey. Vanille ile can basmak, Lightning ile vurmak varken, bunu istemiyorum.
-Oyundaki canavar spawn oranı fazlasıyla saçma. Yanlış yola gittiğimi gördüğümde geri geliyorum canavar yine spawn oluyor. Yahu neden ulan neden?
-Oyunda grind yapmanıza teşvik edecek bir durum yok. Çünkü level atlama gibi bir şey yok. Skill level atlama ise oyunun sonunda geliyor şaka gibi.
-Oyunda canavar çeşitliliği az.
-Oyunda jöle ve pudding canavarları var. Bu kadar ciddi bir hikayede, Moogle ve Chocobolara bayıldım. Gerçekten çok iyi hissettirdiler. Ama jöle ve pudding, hayır.
-İlk iki oyunda olduğu gibi fps sorunları var. Yahu bir güncelleme ile bunu kökten değiştirip gerekirse 50 lira daha pahalıya satın kim itiraz edecek?
-Hope ve Lumina fazlasıyla sinir edici. Mute seçeneği eklenmesi gerekiyor.
-Oyunun sonundaki ara sahnede bir duygu bütünlüğü yok. Daha iyi toparlanabilirdi.
-Oyundaki tempo biraz garip. Tam olarak nasıl ifade edebilirim bilmiyorum.


Peki oyunu tavsiye ediyor muyum, evet. Ama öyle aman aman değil. Benden 5.5/10 puan alıyor. Eğer ilk iki oyunu oynadıysanız bunu oynayıp seriyi, sagayı bitirebilirsiniz.

bre emcuğunu siktuklarım serah şöyle serah böyle bütün oyun duygularımla oynadınız yok gerçek değil yok gerçek yok istiyor yok istemiyor papatya falına çevirdiniz amacınız neydi ki
Geplaatst 27 november 2021. Laatst gewijzigd 27 november 2021.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
3 mensen vonden deze recensie nuttig
19.5 uur in totaal
Ori and the Will of the Wisps masalsı hikaye, sanat tasarımı ve grafikleriyle içinizi ısıtacak bir oyun.

Oyun ilk oyundan sonra geçiyor, daha iyi bir deneyim için ilk oyunu oynamalısınız.

Gumo, Ku, Naru ve Ori artık bir aile olmuşlardı ve büyüyen baykuş reis Ku'nun uçma zamanı gelmiştir fakat kanadındaki tüy eksikliği sebebiyle ne kadar denediyse de uçamamaktadır. Gumo'nun yeteneği sayesinde eksik tüyleri eklenir ve Ori ve Ku gökyüzünde eşsiz bir yolculuğuna çıkar. Fakat aynı Icarus'un hikayesinde olduğu gibi uçmanın verdiği hissiyatla fazlasıyla karanlık korkunç bölgeye fırtına sebebiyle düşerler ve yolları ayrılır. Ori, baykuş reis Ku'yu aramak için eşsiz bir maceraya atılır.

+Muazzam ötesi grafikler
+Fazlasıyla üstüne düşünülmüş sanat tasarımı
+Cutsceneler çok daha kaliteli
+Akıcı bir oyun ve savaş deneyimi
+Oyun boyunca size eşlik eden muhteşem müzikler
+Coğrafya ve atmosferin çeşitliliği
+Keşif yapmak isteyenlere fazlasıyla cömert bir anlayış
+Tam bir metroidvania oyunu
+Yan görevler kesinlikle boş değil, hikayeye katkıda bulunuyor
+Haritayı şekillendirmek mümkün
+Akılda kalıcı yan karakterler (kurbağa reis kwolok, mokiler gibi)
+Oyunun sonlarına doğru mükemmel bir platform oyununa dönüşmesi
+Bütünlük içinde olması. Başlangıcından sonuna kadar planladıklarını uygulamışlar.

-Bosslar daha fazla olabilirmiş
-Oyunda kaybolan biriyseniz uzak durmanız tavsiyemdir
-Çoğu yan görev hikayede ilerlediğinizde yapabileceğiniz, hemen yapamayacağınız türden
-Oyunun sonlarına doğru şiddet içeriği çok hoş olmamış bence
-Düşman çeşitliliği Hollow Knight'a göre çok daha az
-NEDEN NEW GAME PLUS YOK?

Platform, macera, iç ısıtıcı bir hikaye deneyimi isteyenler, metroidvania hayranları bu oyunu kaçırmasın
8.5/10
Geplaatst 26 juni 2021.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
4 mensen vonden deze recensie nuttig
12.5 uur in totaal (4.6 uur op moment van beoordeling)
1 Ağustos - 2 Ekim 1944 tarihleri arasında gerçekleşen Varşova Ayaklanması'nı gün gün yaşadığımız Warsaw.

Oyun, 63 gün süren bu ayaklanmayı bizzat sizin komutanıza sunuyor. Varşova sokaklarında gezip, Nazi askerlerini öldürüyor, diğer ayaklanmacıları koruyor ve onlara teçhizat sağlıyor, ölü vatandaşların defin işlemini dahi yapıyorsunuz. Oyunun savaş sistemi Darkest Dungeon'a birebir benzemesi sebebiyle oyun çokça eleştirildi fakat bu bir eksi değil.

+ Atmosfer gerçekten etkileyici
+ Müzikler çok yerinde
+ Oyunun mekanikleri çeşitli.
+ Karakterler birbirinden farklı olduğunu net bir şekilde hissettiriyor.
+ Karakterlerin kişilikleri var.
+ Oynanış her ne kadar tekrar etse de, oyunun kısalığı sebebiyle baymıyor.
+ Önünüze gelen ölümler, bizzat tarihle uyumlu ve sizi tedirgin hissettiriyor.

- Oyun kısa, o yüzden indirimleri bekleyip alın.
- Sadece kısıtlı bir kitleye hitap ediyor.
Geplaatst 21 juni 2020.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
86 mensen vonden deze recensie nuttig
3 mensen vonden deze recensie grappig
147.5 uur in totaal (137.1 uur op moment van beoordeling)
Vay be, Stardew Valley gerçekten de çoğu oyun kalıbını ortadan kaldıran bir oyun nasıl mı?

Örnek verelim bir Final Fantasy veya God of War oyununu alalım. Bu oyunda bir hikaye var ve her hikayede bir tehdit söz konusu. Yani, ilerlerken aşılması gereken canavarlar, bosslar ve daha fazlası var. Tüm oyunları düşününce %95'ten daha fazlası bu kalıba sahip peki Stardew Valley bu kalıba hiç uymayarak nasıl bu kadar başarılı olabiliyor?

Oyun, dedemizden kalan mektubun okunmasıyla başlıyor. İş hayatından sıkılan karakterimiz metropol hayatından kaçıp dedemizden miras bir köy evine yerleşiyor. Bu saatten itibaren yapabilecekleriniz neredeyse sınırsız. İsterseniz ekin ekip biçebilir ve büyük paralar kazanabilirsiniz. Madende kaynak toplayabilir ve kendi çiftliğinizi geliştirebilirsiniz. Kümes ve ahır satın alıp hayvanlara bakabilirsiniz. Hiçbir şey yapmayıp, sadece köylülerle bile takılabilirsiniz. Oyun tamamıyla sizin elinizde.

Oyun bir yaşam simülasyonu. Kendi kontrol ettiğiniz karakter dışında yaşayan bir dünya da var. Her bir bireyin sevdikleri şeyler, sevmedikleri şeyler, günlük yaptıkları şeyler, aile bağları her şey var. O karakterleri tanımak, onlara hediye vermek ve onlarla iyi ilişki kurmak, özel sinematikler eşliğinde etkinlikler yapmak bu oyunun belki de en zevkli kısmı. Ve bu iş tek taraflı değil.

Nasıl tek taraflı olmamasını sağlıyorlar peki? Diyelim ki bir karakterle uzun süren uğraşlarınızdan sonra 8 kalp seviyesine geldiniz. 2 kalpten itibaren o kişinin odasına erişiminiz oluyor ki bu da daha fazla ve farklı şeyler söyleyeceği anlamına geliyor. 4 kalp olursanız (veya 3) özel bir sinematik giriyor ve hiç tanımadığınız karakter hakkında önemli bilgiler ediniyorsunuz. 6 kalpten itibaren sizlere sürekli hediye gönderiyorlar ki bu da ilişkimizin nasıl tek taraflı olmadığını gösteriyor. 8 kalp olduğunuzda, eğer evlenilebilen bir karakterse, onunla sevgili olacağınız anlamına geliyor. Buket verip sevgili olduğunuzda tekrardan tüm sohbetleri değişmiş oluyor. En son 10 kalp seviyesinde ise evlenebiliyorsunuz. Bu da, sizin evinize taşınması, sizlere yemek yapması, sizin için bazı ekinleri sulaması gibi birçok güzel şeye sebep oluyor.

Oyunun grafikleri muazzam. Bu grafiklerle eşsiz bir mizah yaşamak da var, çok trajik hikayeler görmek de var. Bu oyunu sadece tek kişinin yaptığını düşününce ve yıllar boyunca sürekli güncelleme aldığını görünce sevinmemek elde değil.

Daha açıklayıcı olmak için + ve -lerden bahsedelim.

+Yaşayan bir dünyaya sahip
+Grafikler çok hoş
+Tüm karakterler farklı ve otantik, hiçbiri birbirine benzemiyor.
+Progresif bir şekilde açılan dünya var. Oyunun her döneminde farklı bir şeye erişiminiz oluyor.
+Gün, enerji ve saat sistemi çok güzel
+Oyunun başında tamamıyla ağaçlardan ve çalılardan oluşan bu çiftliği geliştirmek büyük zevk veriyor.
+Community Center görevleri oyunu öğretmek açısından mükemmel oluşturulmuş
+Oyundaki fantastik içerikler (Büyücü, Ayı, Junimolar) oyuna büyük bir katkıda bulunuyor.
+Oyundaki her şey, balık tutmak, ekin ekmek, hayvanları beslemek, zevkli
+Her bir mevsimin farklı olması, tutulan balıktan, toplanılan bitkilere kadar
+Her zaman sizi şaşırtacak bir şeyler var. Oyun muzipliklerle dolu

-Bazen de olsa, yapacak bir şeylerin kalmadığında erken uyumak zorunda kalıyorsunuz
-Keşke seçim yapmak daha fazla olsaydı
-Envanter daha geniş olabilirdi

Oyunu oynayın, oynatın
Geplaatst 11 april 2020.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
113 mensen vonden deze recensie nuttig
89 mensen vonden deze recensie grappig
26.8 uur in totaal
Enes Kirazoğlundan önce burdaydık :)
Geplaatst 21 maart 2020.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
14 mensen vonden deze recensie nuttig
2 mensen vonden deze recensie grappig
33.2 uur in totaal (31.5 uur op moment van beoordeling)
Bir 2.5 boyutlu side-scroller platform oyunun çok büyük bir felsefeye sahip olacağını söylesek, herhalde gülünç duruma düşerdik. Hollow Knight içinde bulundurduğu elementlerle çok büyük bir felsefi düşüncelere götüren ve bunu oynanışla birlikte sunan nadir oyunlardan bir tanesi. Fakat öncelikle nedir bu Hollow Knight?

Hollow Knight 2017 yılında bizlere merhaba demiş bir platform aksiyon oyunu. Metroidvania oynayanlar bilirler, oyunun başında 1-2 mekaniğiniz varken oyunun sonunda bütün tuşları aktif şekilde kullanmaya başlarsınız. Oyunda, hikayede ilerledikçe çok daha güçlenirsiniz. Bunu yapan en iyi oyunlardan biri olduğunu söylemeliyim, sebebi şu, oyunda aksiyona ilk defa girdiğimiz Forgotten Crossroads tüm ama tüm diğer haritalara giriş yapabildiğimiz tek yer. Yani ilk gittiğimiz yer, her yere gidebildiğimiz tek yer ama bunu hiçbir şekilde bilemiyorsunuz. Oyundaki keşif olgusuyla birlikte her yeri keşfetmeye çalışıyor, güçlenmeye devam ediyorsunuz.

Oyunun fazlasıyla akıcı olduğunu da söyleyelim. Souls-like oyunları sevmesem de Hollow Knight'ın tatlı bir zorluğu var. Özellikle bir kontrolör ile oynadığınızda çok daha kolay olduğunu da bilin.

Oyundaki tüm haritalar birbirinden farklı ve bambaşka yaratıklara sahip ve hepsinin mekaniğini otonom olarak ezberliyorsunuz. Haritalar demişken, öyle güzel grafiklere sahip ki, o oturağı görünce sigara yakıp 1-2 dakika etrafı izliyorum (Özellikle City of Tears mükemmeldir)

Oyundaki Boss Fightlar da öyle. Her birinin farklı mekaniği var hiçbiri aşırı zor değil. 1-2 kere ölseniz de geçeceğinize eminim. Hepsinin kendi özel müzikleri var ve müzikler mükemmeller. Ayrıca çoğu bossun da derin bir anlamı olduğunu da söylemek gerekiyor. Felsefe kısmını biraz sonra derinlemesine inceleyeceğim.

Tam bir 2D scroller aşığı olarak bu oyunu daha yeni bitirmeme rağmen asla unutamayacağım oyunlar listesine koyuyorum bile. Bir oyundan çok daha fazlasına sahip bir oyun.

Şimdi gelelim meraklısına felsefe mevzusuna;

Oyunda öldüğünüzde o yerde bir void ya da karanlık ruh bırakıyorsunuz. Oyunda enerji topladığınızda ise bembeyaz. Yani siyah ile beyazın büyük bir çatışması var demek oluyor. Peki bu siyah ve beyazın temsil ettiği şey ne olabilir? Öldüğümüzde siyah ruh bırakıyorsak bu bizim pişmanlığımız, oyunda devam ettikçe topladığımız enerji de bizim umudumuzu temsil ediyor olabilir.

İşin biraz daha derinine inelim. Simple key satın aldığımızda asıl köyümüzün sağında bir dükkanı aktif hale getiriyor. Orada GG the Confessor var. Kendisine Rancid Egg verdiğimizde karanlık ruhumuzu geri kazanmamıza olanak sağlıyor. Fakat o ruh geldiğinde de onunla savaşmamız lazım. Demek ki bizim yeteri kadar umudumuz olduğumuzda, kendi geçmiş pişmanlıklarımızı yenebiliriz. Bu umudu kazanmak için de ne olursa olsun devam etmemiz gerekli (Oyunda yaratık öldürmek veya enerji veren totemleri aktif hale getirmek) Ama bu açıklama oyunun felsefesini tam olarak yansıtmıyor.

Beyaz olarak tabir ettiğimiz şey yaşam, siyah olarak da tabir ettiğimiz şey o zaman ölüm olmalı. Bize büyük bir kılıç yapan kılıç ustasını hatırlayın. Bize o kılıcı yaptığında hayatının amacını tamamladığını ve kendisini, kendi yaptığı kılıçla öldürmemizi istiyor. Seçeneğiniz 2 tane. Ya onun istediğini ona verin, veya ne olursa olsun yaşamasına devam etmesini sağlayın.

Hollow Knight'ta tüm NPC'ler tek başlarınalar. Hiçbir şekilde birlikte takılan karakterler görmedik. Bu, ya tüm karakterlerin anti-sosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğunu veya hiçbirinin artık umuda sahip olmadığını gösteriyor. Artık resim yapan kılıç ustasını hatırlayın o da tek başına. Hornet? O da öyle. Oyundaki tüm ama tüm karakterler tek başlarınalar. Örneğin Cornifer ile karısı Iselda'yı ele alalım. Bir haritaya geçtiğimizde Cornifer bize haritayı hediye etmek istediğini fakat para kazanmadığı için Iselda'nın ona kızacağını söylüyor. Bu olaydan hemen sonra Iselda'nın tüm eşyalarını satın alın ve sizlere şunu söyleyecek: "Tüm stoğumu temizledin. Cornifer o kadar parayla ne yapacak bilmiyorum."

Bu da bizi aslında beyazın, hem umut hem de yaşam olduğunu, siyahın hem umutsuzluk, boşluk ve ölüm olduğuna götürür. Üstte bahsettiğim kendisini öldürmemizi isteyen kılıç ustasını öldürmediğinizde ne oluyor peki? Kendisi, Hallownest'i dolaşırken resim yapan kılıç ustasını buluyor ve birlikte resim yapıyorlar. Konuştuğunuzda, çok büyük bir bilge olduğumuzu, doğru seçimi yaptığını ve hayatının çok daha anlamlı hale geldiğini söylüyor. Kendisi, tek başınayken hiçbir umudu yoktu ve siyahın içindeydi. Fakat hayatına ne olursa olsun devam ettiğinde beyaza ulaştı ve umudunu tekrardan kazandı.

Oyunun en sonunda küçük karakterimizin doğum yerini görüyoruz ve simsiyah bir taş karşımıza çıkıyor. Biz, yoktan var olduk ve yokluğa gideceğiz. Doğumun mucizesi ve ölümün var olduğunu bilmek. Oyunun sonlarında Void Heart charmını aldığınızda tüm siyah ruhlar yani pişmanlıklar, sizlere saldırmamaya karar veriyor. Çünkü biz, ölümü kabul ettiğimizde aslında iyi bir insan oluyoruz. Peki Dream Warrior'lara ne demeli? Hiçbirinin yaşama amacı yok. Bazısı var olmayan bir kraliçeyi bile bekliyor. Felsefede karar verilmez. Ya onlara yaşayacak sahte de olsa umut verip savaşmayın veya onlara gerçeği gösterin.

Hollow Knight ölüm/yaşam dualizmini çok ama çok iyi veren mükemmel bir başyapıt.
Geplaatst 4 januari 2020.
Was deze recensie nuttig? Ja Nee Grappig Prijs
< 1  2  3 ... 11 >
1-10 van 109 items weergegeven