17 people found this review helpful
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 7.7 hrs on record
Posted: 12 Mar, 2021 @ 12:08pm

Genel Görüşlerim:

Tüm Outlast serisini bu oyunla beraber bitirmiş bulunmaktayım. Outlast´ın ilk oyununu gerçekten çok sevdim; gerek atmosferiyle, gerek oynanışıyla, en çokta senaryosuyla bir korku oyununda olabilecek herşeyi bana vermişti. Hatta Daha öncesinde Başka korku oyunlarının vermediği her duyguyu yaşatmıştı ve bize bir korku oyununun nasıl olması gerektiğini anlatmıştı.

Beklentiler:

Red Barrels, bu oyun hakkında ''ilk oyunla aynı evrende geçiyor'' demişti. Ben yine laboratuarda takılırız diye düşünmüştüm ama oyunda sürekli kendimizi Bir okulda buluyoruz. Açıkcası oyununun senaryosu ilki kadar bilimsel değil fakat oldukça gizemli. Gizemli olmasının getirisi midir bilmem ama Red Barrels oyunculara senaryoyu açıklamıyor veya düz bir biçimde vermiyor. Hikaye hakkında teorilere bakmanız lazım ki oyundaki Senaryoyu anlayasınız. Bu benim ilk oyunda da değindiğim ''Oyunu Bitirdikten Sonra Gizemi Araştırma'' olayını tekrar hortlatıyor. Bu Araştırma işini gerçekten çok zevk alarak yapıyorum fakat bunu şahsileştirmeyince aslında o kadar da zevkli bir iş olmadığını fark ettim. İnsanlar araştırmayı sevmeyebilir hatta tek oturuşta oyun hakkındaki her şeyi öğrenmek de isteyebilir. Bunu göz önünde bulundurarak oyunu İncelemeye çalışacağım.

Senaryo:

Outlast 2´nin senaryosunu anlatırken çok zorlanacağım ama başladık bir işe bitirmemiz gerek.

Ana karakterimiz Blake Langermann gazeteci bir kameramanıdır. Karısı Lynn Langermann ile Arizonadaki bir vakayı araştırmak için helikopterde çekim yapmaktadırlar. Çekim sırasında Çıkan parlak bir ışık nedeniyle helikopterleri düşer (Bu parlak ışığa daha sonra tekrardan değineceğiz bizim için kilit konu çünkü). Kaza sonrasında helikopterden sağ kalan Blake enkaza doğru yola çıkar fakat enkazda Lynn ve Pilot yoktur.

İlerlemeye devam ettiğinde Blake, Pilotun Gizemli bir şekilde Çarmıha gerildiğini görür. Bu vahşice katliamdan sorumlu insanları düşünürken bir yandan Lynn´i aramaktadır. İlerlemeye , araziyi keşfetmeye karar verir ve bir kasabaya rastlar ama kasabada hiç bir şey normal değildir. Blake Lynn´in kaçırıldığını düşünmektedir ve köyü aramaya başlamıştır. Buradaki cesetleri ve vahşiliği görünce kasabanın normal olmadığını anlamıştır. Kasaba sakinleri tarafından gizlice izlenen Blake, pilota bu vahşiliği yapanın kasaba sakinleri olduğunu anlamıştır ve telaş içinde burada Lynn´i aramaktadır. Sonradan Sullivan Papa Knoth isimli insanın buradaki insanların Dini kullanarak beynini yıkadığı ortaya çıkar. Papa Knoth, Lynn´i yakalamıştır ve onun Deccalden yani şeytandan hamile olduğunu söylemektedir. Blake ise Lynn´i, Papa Knoth´un elinden kurtarmaya ve bu lanetli yerden kaçmaya çalışmaktadır.

Hikaye - Spoiler:

Yukarıda da okuduğunuz üzere Papa Knoth Lynn´in Deccalden hamile olduğunu söylüyor fakat oyun sırasında evine sığındığımız Ethan adındaki bir adam bize şu bilgiyi veriyor. Knoth Kadınlara tecavüz etmekte ve hamile kaldıktan sonra bunu yapanın şeytan olduğunu söylemektedir. Kadınları veya bebeklerini bu şekilde öldürmekte ve insanları kandırmaktadır. Lynn hakkında daha çok endişelenmiştik ve ilerlemeye devam ettikçe Lynn´in nerde olduğunu öğrendik. Lynn kilisenin altındaki madenlerdeymiş. Sonrasında yaşananlar tamamen madenleri aramamızdan ve sonra da Lynn´i kurtarmaya çalışmamızdan ibaret. Fakat! yukarda size parlak bir ışıktan bahsetmiştim...

Halüsinasyonlar:

Parlak ışık çıktığında köy sakinleri birden tır çarpmışa dönüyor ve delirip olduğu yerde kalıyor. Bu parlak ışık köylülere bir şey yapıyor ve bizim bu ışığa maruz kaldıktan sonra Helikopterimiz düşmüştü? Parlak ışık ne zaman çıksa insanlar deliriryor ve gerçek olmayan şeylere inanıyor. Biz de arasıra halüsinasyonlar görüyoruz.
Halüsinasyonlar olmadan önce oyunun ta en başında bir rüya görüyoruz. Küçük bir kızın ''O geliyor, burada Çabuk! Git buradan! '' Şeklinde bağırmalarından sonra uyanıyoruz ve Lynn bize uyuyor musun gerçekten diye soruyor. Burada bağıran kız Jessica Grey adında bizim Çocukluk arkadaşımız.Blake, Jessica ve Lynn küçükken arkadaşmış ama Jessica gizemli bir şekilde ölmüş. Halüsinasyonlarda bu olayın derinliklerini görüyoruz. Jessica ölmeden önce onunlaymışız ve Jessica´nın ölümünü kendimizden biliyoruz.

Bu rüyalar genel anlamda Çocukluk travmalarımız ve Jessicanın ölümü ile alakalı. Peki Jessica neden ve nasıl ölüyor, biz neden kendimizi sorumlu tutuyoruz? Anladığım kadaryıla Blake ile Jessica Okul sonrasına kalmış yani okulda hiç bir öğrenci yok. Katolik okulunda okuduğumuz için Loutermilch adında bir papa orada dua ediyor. Biz çıkışa Jessica ile el ele giderken bu Loutermilch bizim önümüzü kesiyor ve '' Hayırdır bir kutlama mı var? ''misali Napıyosunuz burada diye soruyor. Biz '' Hiiç ehe'' yapıyoruz ama bu adam Jessica nın güzelliğini görünce ''Blake sen gitsene biz Jessicayla dua edelim'' diyor. Jessica ''Hayır Blake gitme lütfen!'' demesine rağmen bizi Loutermilch zorla ayırıyor ve Jessica´ya cinsel saldırıda bulunuyor. Biz çıkışa doğru giderken onun çığlıklarını duyuyoruz ''Blake Kurtar benii!!!'' diye bağırınca geri ona doğru koşuyoruz. Birde ne görelim!? Jessica, Loutermilch den kaçarken merdivenlerden düşüyor ve boynunu kırıyor. Biz de onu yalnız bıraktığımız için kendimizi onun ölümünden sorumlu tutuyoruz.

Halüsinasyonlar: bu hikayeyi bize anlatıyor. Rüya halinde iken çekim yapabiliyoruz ama kayıtlar karıncalı şekilde şekilde çıkıyor. Ara sıra karıncalı ekrandan kısa süreliğine Murkoff şirketinin logosu ortaya çıkıyor. Bu da ilk oyundaki Akıl hastanesinde yaşanan olayların sorumlusu Murkoff şirketiyle bu oyunun aynı evrende geçtiğini kanıtlayan işaretlerden biri.

Murkoff Şirketi:

Oyunun sonlarına doğru Gölün öteki tarafında bir radyo kulesi görüyoruz. Blake orada medeniyet olduğunu ve oraya gitmesi gerektiğinden bahsediyor. Sonra kayıkla oraya doğru yol alırken Parlak ışık tekrar çıkıyor ve su dalgası bizi oradan farklı bir yere sürüklüyor. Kısacası o ışığın kaynağı oradaki radyo kulesi. İnsanların zihinleriyle oynayan ve bunu bilimle yapan tek şirket, ilk oyundaki Murkoff şirketi olabilir. Bu da yine insanların din üzerinden delirmesine açıklık getiriyor yani her şey bir deneyden ibaret. Murkoff şirketinin deneylerinden bir tanesi yani. İlk oyunla bağlantısı buradan anlaşılıyor..

Son:

Oyunun aralarındaki kısımlar hikayeye çok fazla etki etmiyor. Olay tamamen Murkoff şirketinin İnsanlar üzerinde yaptığı bir deneyden ibaret. Biz bu parlak ışığa her maruz kaldığımızda Jessica ile Lynn´i birbirine karıştırıyoruz yani halüsinasyondaki yaşadıklarımızla gerçekte yaşadıklarımızı ayırt edememeye başlıyoruz. Lynn´i bulduktan sonra hamile olduğunu görüyoruz ve Bir fırtına kopuyor Fırtınada sığınacak bir yer arıyoruz. Onu Kiliseye götürüyoruz ve doğurmasına şahit oluyoruz. Bebeği elimize aldığımızda Lynn ''Orada bir şey yok'' diyor ve ölüyor. Ayrıca oyunda bebeğin gölgesi de gözükmemekte. Mantıken de bir insanın bu kadar kısa sürede hamile kalıp doğurması saçma. Lynn mağaralarda tutulduğu için ışığa maruz kalmıyor bu yüzden delirmiyor ama biz Işığa maruz kaldığımız için bebeği görüyoruz. Son sahnede Papa Knoth da bebeği görüyor ve bizden onu öldürmemizi istiyor sonrasında kendi boğazını keserek intihar ediyor. Biz ise sabah güneşinde kayboluyoruz ve oyun bitiyor.

SONUÇ:

İlk oyunda yaşadığım duyguları yaşamasamda Oyunu hikaye üzerinden incelemek istiyorum Oynanışa yeni gelen özelliklere şöyle kısaca değinirsek
Tab tuşuyla Belgelerimize bakabiliyoruz Bandaj ile kendimize can basıyoruz. V tuşu ile etrafımızdaki seslerin ne doğrultuda olduğunu görüyoruz falan.
Sonuç olarak ilk oyun kadar sevmesemde bu oyunda gayet güzel bir korku oyunu ve ilk oyunla da bağlantılı. Araştırdığımda öğrendiğim bilgileri, oyunu oynadığımda öğrenmiş olsaydım eminim puanı daha da yüksek olurdu.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Comments are disabled for this review.