65
Products
reviewed
148
Products
in account

Recent reviews by Jun Lectus

< 1  2  3  4  5  6  7 >
Showing 1-10 of 65 entries
No one has rated this review as helpful yet
28.0 hrs on record
Helicopter glitch still exists and makes the games final mission unbeatable!!!
Oyunun final görevinde helikoptere tırmanamıyorsunuz ve dolayısıyla görev bitmiyor. Oyunu bitiremiyorsunuz

They sell defective games, don't buy it. 15 years old game still has bugs and these bugs are breaking the game!!

KUSURLU OYUN SATIYORLAR A*K
Posted 14 June.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
22.2 hrs on record
THANKS FOR THE TURKISH DUBBING!

Türkçe dublaj ile oynamak ne kadar güzelmiş ya, gerçekten çok ayrı bir tadı ve keyfi var. Hem oyunun devam ettiği hem de konuşmaların olduğu kısımlarda genelde zorlanıyorum ve takip edemiyorum. Ancak bunda bir yerden bir yere zıplarken karakter konuşsa bile anadilinizde konuştuğu için odaklanamasanız da anlıyorsunuz. Müthiş keyifliydi Türkçe dublaj ile oynamak, teşekkürler.

Oyuna gelecek olursak, oyun da gayet güzeldi. Başyapıt, kusursuz, muhteşem diyemeceğim ama ağızda güzel bir tat bıraktı.

Oyunda her şey çok dengeli, biraz parkur yaptıysanız biraz aksiyona geçiyorsunuz. Aksiyondan sonra biraz bulmaca çözüyorsunuz lor aktarılıyor size vs. Bir şey yaparken hiç sıkılmıyorsunuz o yüzden. Sürekli aynısını yapmıyorsunuz o kadar güzel yaymışlar ki oyuna. Hepsi tam yerinde oluyor.

Ayrıca bunların hepsini de çok başarılı yapıyor. Aksiyon tarafına diyecek hiçbir şeyim yok o kısmı muazzamdı. Tam bir hollywood filminin içindeymişsiniz gibi. Muhteşem ses efektleri, muhteşem grafikler, muhteşem kamera açıları, olaylar vs. Gerçekten tam bir aksiyon sahnesi yaşatıyor.

Ayrıca bulmacalar da çok keyifliydi, hepsi birbirinden yaratıcı. Birbirini tekrar etmeyen, tamamen odak ve beyin isteyen şeylerdi. Ne aşırı zorlardı ne de aşırı kolaylardı. Tam tadında yapmışlar uğraşması bile keyif veriyor.

Hikaye kısmına gelecek olursak sadece düz iyi diyebilirim. Kötü değildi ama bir etki de bırakmadı. Duygu çok fazla geçmedi. Ara sahneler bana kalırsa az, oyun süresi de az. Aksiyondan biraz kısıp bütçeyi kurtarıp birkaç ara sahne ile daha diyalogları güçlendirebilirlerdi. Ara sahnelerde amaç genelde bir bilgi vermek ya da diğer sahneyi bağlamak için kullanılmış, duygu aktarımı veya hikaye derinliği için kullanmamışlar.

Bir de yanınızda sürekli sizle beraber olan bir karakter olduğu için kendinizi asla yalnız hissetmiyorsunuz. Karakteriniz onunla sürekli konuşuyor, o sizinle sürekli konuşuyor. Beraber engeller aşıp etkileşime giriyorsunuz, arada ekstra diyaloglar açıp konuşuyorsunuz. Yanınızdaki karakter de arada değiştiğinden çok güzel oluyor, hatta bazen 3 kişi oluyorsunuz. Savaşlarda da yardım ediyorlar. Bu gerçekten çok iyi bir özellik, tomb raider oyunu da tarz olarak buna benziyor ama onda kimse olmadığı için o kadar sıkıcı oluyor ki. Sağa sola atlayıp adam vurdum mevzusunun ötesine geçemiyor. O yüzden karakterlerin bu denli oyun akışı içerisinde etkileşime girmesi oyunu çok çok oynanabilir kılıyor.

Çevre tasarımı, atmosfer muazzamdı. Çok özenle çalışılmış ve emek verilmiş belli, oynanış da güzeldi. Ne çok keyif aldım ne de sıkıldım. Normal bir oynanışı var, ekstrası yok. Vuruş hissiyatı vs her şey normal.

Genel olarak bakıldığında kaliteli oynanabilir kendi alanında çok güzel bir oyun. Ben keyifli saatler geçirdim çok memnun kaldım.

7.8/10

Posted 11 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
11.2 hrs on record
Kendi türünün en iyi oyunu...

Muhteşem hikaye, atmosfer, senaryo, diyaloglar, seçimler, olay örgüsü, karakter gelişimleri vs. hepsi muhteşemdi. Kusursuza yakındı, oyuncuyu hikayeye sokmada çok çok başarılı. Ne çok sade, ne de çok karışık. Her şey tam tadında. Karar verirken gerçekten düşünmeniz, verdiğiniz kararların sonuçlarına katlanmanız. Gülmeniz, üzülmeniz, sevinmeniz... bunlar başarması zor ama başardığında tadından yenmeyen şeyler.

Sizi o kadar çok içine çekiyor ki yıllardır singleplayer oyunları bir günde en fazla 1-2 saat oynayarak bitirebiliyordum, fazlası sıkıyordu. 50 saatlik oyunu bitirmek 1 aydan fazla zamanımı alıyor yani. Ama bu oyunu 2 günde 11 saat ile bitirdim. 50 saat olsa bile bu pazar gününe kadar bitirirdim herhalde. Merak ettiriyor sürüklüyor, akıyor oyun.

Grafikler, animasyonlar, sanat tasarımları vs de günümüz standartlarında bile çok çok iyi. Oynanış ise bir hikaye tabanlı oyunda tam olması gerektiği gibi. Ellerinizi bağlayıp ekranda bir film izlemiyorsunuz, elinizde kol ile gergin bir şekilde beklediğinden oyun oynadığınız hissini kaybetmiyorsunuz.

İşlenen konu çok ilgi çekici, ve senarist bu konuyu hiç etmeden muhteşem bir şekilde işlemiş. Sorgulatıyor, düşündürüyor, empati yaptırıyor. Üstelik oyun içinde olmasa da şirketin oyuncuyla iletişme geçmesi de keyif verdi. Sanki oyun oynamıyoruz da bir deneyin içinde gibiyiz, insanoğlu düşünebilen bir makineye nasıl bir tepki verirdi sorusunu oyun oynatarak arıyor gibiler.

Kesinlikle herkesin deneyimlemesi gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum, çok iyi bir deneyimdi. Oyuncuyu yormayan chill diyebileceğimiz oyunlar kategorisinde. Yani çayınızı, kahvenizi alıp gerçek hayattan kendinizi soyutlayıp kendinizi atmosfere bırakırsanız çok etki ediyor. Telefonu kapatın; işi, okulu, dersi, borcu vs unutun çok tatlı saatler geçiriyorsunz.

Eleştirecek 2 tane şey bulabildim;

İlki, seçmemizi istediği süreli seçeneklerin tanımlarının hiç açıklayıcı olmaması. Demek istediğim şu; Bir karakterle konuşuyoruz ve diyalogda oyun benim seçmemi istiyor. Seçenekler de işte sallıyorum ''Aykırılar'' ''Sır'' ''Çözüm'' ''Katıl'' bu minvalde. Dolayısıyla ''Sır'' seçeneğini seçtiğinizde ne olacak karakteriniz nasıl bir cümle kuracak ve bu neye etki edecek hiçbir fikriniz olmuyor. Gerçekten de seçtiğinizde bambaşka hiç düşünmediğiniz şeyler diyor. Bir de bunlar süreli ve süreleri de çok kısa. Seçenekleri okuduğunuzda sürenin yarısı bitmiş oluyor zaten. Anlamını bilmediğiniz bir seçeneği seçmek için 3 saniyeniz falan kalıyor. Ancak bu seçim tarzları oyunun %15'ini falan kapsadığı için sineye çekilebilir oldu benim için.

İkincisi de oyun süresi, bana çok kısa geldi. 25 Saat olsa sıkmaz, baymaz yine oynanırdı. Bu şekilde tadı damağımda kaldı diyebilirim. Çok haklı bir eleştiri değil ama biraz daha sürsün isterdim. Ama belki de uzatmaya çalışsalar kalite anlamında düşüş olabilirdi. Ya da bütçe ve süreleri buna yetti.


Özet olarak harika bir deneyimdi, ben çok memnun kaldım.
Posted 27 February.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
49.1 hrs on record
İlk başlarda dünyanın en iyi oyunu galiba diye düşündüğüm ama sonlara doğru sadece çok iyi bir oyun olduğunu anladığım oyun oldu kendisi. Dediğim gibi oyun çok iyi ama yine de bir tık abartılıyor.

Daha önce sıra tabanlı ve izometrik bakış açısı olan oyunlar oynamıştım ve yine söyleyebilirim ki bu aralarındaki en iyisi. Ancak bu lanse edildiği gibi kusursuz olduğu anlamına gelmiyor

İlk başlarda muhteşem, inanılmaz, daha iyisi olamaz tavırlarıyla oynadım. Yalan yok çok çok yükseldim oyuna, ancak bir yerden sonra oyun sizi o açık dünyası olan bol doğa manzaralı, binalar, yapılar vs. olan canlı bir yerden alıp sıkıcı ve daral basan bir yere koyuyor. Öyle ki nereye gideceğinizi bulamadığınız, içerik olarak çok da dolu olmayan, görsellik açısından da normal olan bir yere geliyorsunuz. Sonra oradan çıkıyorsunuz ve sizi sadece karanlığın ve hayaletlerin olduğu bir yere koyuyor.

Anlatmaya çalıştığım şey şu, bu haritalarda konsept gereği yaşayan bir dünya yok. Yani arada çok gezerseniz birileriyle hasbelkader karşılaşıyorsunuz. Genelde düşman görüyorsunuz, dolayısıyla oyun başlangıçtan sonra hikaye olarak çok duraklıyor, sadece savaş oyununa dönüşüyor. Savaşması da keyifli ama savaşmak çok çok uzun, öyle böyle uzun sürmüyor savaşlar. Bir de ölüp baştan başlıyorsanız bitmek bilmiyor. Bir de sıra tabanlı yani aksiyonu hissettirmiyor

Dolayısıyla buralarda sıkmaya başlıyor, yani çok sıkıcı değil ama akmıyor oyun. Bu arada bu muhtemelen benim beceriksizliğimden kaynaklı, savaşlarda çok zorlandım. Aşırı zorlanıyordum savaşlarda günlerce uğraşıp geçtiğim boss fightlar oldu. Ama dediğim gibi bu benden de kaynaklı olabilir. Hal böyle olunca ne hikaye, ne oynanış, ne savaş, ne dünya bir anda sarmamaya başladı.

Zorlaya zorlaya baldur geçidine geldim, oyun bir anda bambaşka bir seviyeye çıktı. Muhteşem bir yaşayan dünya var, müthiş ama. Diğer oyunların ders niteliğinde incelemesi lazım. Kenarda ticaret yapan biri mülteci biri şehirli, öbür tarafta siyaset konuşan birileri, karşı kaldırımda dini vaaz veren birileri. Sürüsüyle insan var ve hepsi başka şeyler yapıyorlar. Bunların hepsiyle az da olsa 2 kelam edebiliyoruz, bazıları da direkt bir görev başlatıyor. Yaşayan dünya böyle olmalı her şeyi çok iyiydi baldur geçidinin gerçekten

Bir anda tekrar gözüm döndü ve oyuna tekrar dahil oldum. Oyun ne yapmanız gerektiğine o kadar da çok karışmıyor, yani bir görevi nasıl yapacağınızı böyle ekrandaki yön oklarıyla işaretlerle parlayan nesnelerle yapmıyor. Veya şimdi şu görevi şimdi şunu yap demiyor, bu hem güzel hem kötü.

Şimdi bir anda beni o sıkıcı yerlerden sonra buraya bırakınca içerik zenginliğinden bir anda boğuldum, ne yapacağımı şaşırdım ve toparlayamadım. Her şey birbirine karıştı, oyunda tempo ve tasarım hatası çok fazla var. 4 tane karakterle geziyoruz dördünün de kendine ait hikayeleri var onların da görevlerini yapalım falan derken ortalık 56 oluyor. Bir de daha keşfedilmeyi bekleyen koskoca bir şehir duruyor, bu içerikler oyunun geneline yayılmalı son yere konulmamalıydı.

Oyun bence biraz gereksiz uzun zaten, bir yerden sonra artık o kadar zorlandım ki savaşlarda. Souls oyunu gibi oldu benim için, öl tekrar dene öl tekrar dene. En son çok sıkılıp sildim sonunu göremedim. Hikaye de gereksiz çok aşırı uzuyor, daha kısa ama daha vurucu yapabilirlerdi. Zaten yoldaşların bir hikayesi var, benim var, çevrenin var, yan görevlerin var. Her taraf bir hikaye dolu zaten, artık kafa kaldırmamaya başlıyor. 1500 sayfalık kitap okumuşa dönüyorum. Bir de hareket etmek kamera açısından ve kontrollerden dolayı bazen zulüm olabiliyor. Dolayısıyla oynarken çok yoruluyorsun, savaşlarda da strateji yapıyorsun. Oyunda dinlendiğin soluklandığın bir an olmuyor dolayısıyla bir oturuşta çok fazla oynayamıyorsun.

Dediğim gibi ben beceremediğimden biraz da sıkıldığımdan sonlarına doğru bıraktım, çünkü final bossu geçeceğimi düşünmüyorum. Bir de seri seri denenmiyor 20 tane düşman varsa oturup 20'sinin de turunu tamamlamasını bekliyorsun

Böyle bahsettim ama dediğim gibi oyun çok iyi, fakat dünyanın en iyi oyunu yapılmak için de çok uygun değil bence

Müthiş bir içerik var oyunda, deli gibi bir içerik var. Hele son chapterda her yer kanıyor. Oyunda asla yalnız hissetmiyorsunuz, yoldaşlarınız her şeyde sizinle her şeyde işe yarıyorlar. Hikayeler çok çok zengin ve muazzam yazılmış, diyaloglar, seçimler, seçimlerle yön verme vs gerçekten çok iyi. Herkesin kendine ait bir karakteri, konuşma tarzı, duyguları olması çok iyi yansıtılıyor.

Sıra tabanlı savaş sistemini sıkıcı bulan biri olarak olabildiğince zevkli ve eğlenceli yapmışlar, çok fazla kombinasyon var ve animasyonlar grafikler gayet yeterli. Sürekli de geliştiğinizden dolayı her seferinde savaşlar çeşitleniyor.

Birkaç sene sonra tekrar oynar bitirmeyi denerim, zaten çevrenizdeki karakterlerin hepsini değiştirip farklı karakterle oynayıp bir de farklı seçimler yaparsanız eminim bambaşka bir oyun oynuyormuşsunuz gibi olacaktır. Her şey bambaşka ilerleyeceğinden hatırlayıp sıkılma imkanınız olmaz. Her şeyi gerçekten siz yönlendiriyorsunuz çünkü.

Tempo ayarını ve yoğunluğu iyi ayarlasaymış, bir de savaşları bu kadar uzun ve kompleks yapmasa kusursuz olabilirmiş. Fakat yine de dünyanın en iyi oyunu diyeceğimi sanmıyorum çünkü özünde izometrik bir sıra tabanlı oyun. Gerçekten bir karaktere arkadan bakmayı ve gerçek zamanlı dövüşmeyi çok arıyorsunuz. Herkese hitap eden bir tarz değil

Posted 22 February.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
70.9 hrs on record
Gerçekten bir sanat eseri...

Oyunu çıktıktan 1 sene sonra deneme fırsatım oldu. Yaklaşık bir 10 saat kadar oynadıktan sonra aşırı sıktığı için bir daha girmedim. Aradan 2 yıl geçti tekrar oynamayı denedim yine 10 saate yakın oynayıp bir daha girmedim. Bir türlü sarmıyordu, gerçekten aşırı sıkıcı aşırı yavaş çok monoton. Sadece teknik açıdan iyiydi o kadar, bir oyun olarak keyifli ve eğlenceli değildi. Aradan yine 1 yıl geçti ve baya oyunsuz bir dönemimdeyken tekrar başladım. Fakat bu sefer deli gibi oynamak yerine işten geldikten sonra 1 saat oynuyordum o kadar. Çok yavaş ilerliyordum ama amaç oyun oynamak değil akşam vakti vakit öldürmekti.

Böyle günlerce akşamları 1 saat oynayarak devam etti, ama dediğim gibi hiç zevk almıyorum hiç sarmıyor. 1 saat dolduğu an kapatıyorum. Sarmama sebebi genelde herkesin hissettiği şeylerle aynı ama tek kelimeyle ''yavaş''. Hiçbir gelişme olmuyor, hiçbir ilerleme kat etmiş hissi gelmiyordu. Haydut hayatı yaşıyorduk ve sıkıcı olanından yaşıyorduk, sürekli ama sürekli at sürerken buluyordum kendimi. Bu arada bu at sürme simülasyonu eleştirisini bir noktada hala haklı buluyorum. Karakterler aynı, olaylar aynı aynı şeylerin lacivertini yapıyorduk görevlerde. Bir alt metni olmuyordu ilk başlarda.

Sonradan oyun geç de olsa birden açıldı, ben hep böyle gidecek sanıyordum. Karakter gelişimleri, çevreler, görevler, diyaloglar, olaylar, sinematikler her şey ama her şey seviye atlamaya başladı. Birden oyun içine çekti 1 saat değil de yatma vaktim gelene kadar oynamaya başladım. Hikayesiyle dünyasıyla bir anda içine çekti. Çok güzel bir tempo yakaladı ve o dakikadan sonra o tempo hep artarak devam etti.

Ancak oyun ilerledikten sonra anladım ki bu kadar yavaş gitmesinin bir sebebi ve artısı var. Bir yerden sonra o kadar çok vakit geçiriyorsunuz ki, hem Arthur ile hem kamptakiler ile. Artık benimsemeye başlıyorsunuz, kamptakiler sizin için bir npc değil de tanıdık oluyor, dost oluyor. Arthur'u da git gide anlamaya başlıyorsunuz. Arthur Morgan karakteri aslında çok güzel yazılmış bir karakter. Çok sade ve düz biri aslında ama yaşadığı şeyler bir insanı nasıl değiştirir görülüyor. Dolayısıyla Arthur ile de bir bağınız oluşuyor. Dediğim gibi bunların hepsinin temeli o çok sıkıcı denen saatlerde atılıyor. Eğer o çok sıkıcı saatler yaşanmasa biri öldüğünde üzülmezsiniz, sevdiğiniz sevmediğiniz karakterler olmaz, gülmezsiniz, heyecanlanmazsınız.


Ben oyunlarda yalnız olmayı sevmiyorum, gameplay'de etrafımda benim tarafımda hiçbir zaman kimse olmuyorsa sıkılıyorum. Bu oyunda hiç ama hiç öyle bir şey hissetmedim, oyun sizi asla yalnız bırakmıyor. Yanınızdaki karakterlerin de hepsinin bir tarzı, geçmişi, kişiliği, hikayesi vs oluyor. Dolayısıyla sizi içine çok çekiyor o konuda. Beraber hareket etmenin hissini alıyorsunuz. O insanlar size sadece sinematiklerde görünmüyor.

Sarmaya başladı dedikten sonraki kısımdaki hikaye gayet güzel bir hikaye, tatmin edici bir hikaye oluyor. Ben hikayeden artık hiçbir şey beklemez durumdayken bir anda kendimi gülerken üzülürken buldum.

Ana hikaye haricinde yan görevlerdeki hikayeler de çok keyifli. Çeşit çeşit görevler, tuhaf hikayeler. Sizi içine çekmek için gerekli her şey mevcut. Sadece o ilk 20 saati bir şekilde atlatmanız gerekiyor. Çünkü oralar gerçekten bayıyor.

Teknik açıdan çok bir şeye değinmeyeceğim. Oyun teknik açıdan en iyi oyunlardan biri değil, direkt en iyisi. Fizikler, grafikler, animasyonlar, çevre, açık dünya, yapay zeka, yaşayan dünya, iç mekanlar vs vs görüp görebileceğiniz en iyi şekilde.

Muhteşem bir deneyimdi, gerçekten bir oyun değil de başka bir dünyada yaşamışım gibi oldu. Sıkılan arkadaşların tekrardan şans vermesini öneriyorum

Posted 22 August, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
4 people found this review helpful
6.8 hrs on record
Early Access Review
Muhteşem bir potansiyele sahip bir oyun, erken erişim olmasına rağmen beni çok şaşırttı. Beklentilerimin çok çok üzerinde bir oyun. Üstelik gidebileceği yerleri hayal ettikten sonra insanı daha da heyecanlandırıyor.

Bu tarz oyunlar sadece yazı ve çizim odaklı olur. O yüzden insanlar çok fazla bir şey hissedemeden bir şeylere tıklıyor oluyor. Ancak bunun getirdiği en büyük yenilik gerçekten birini kontrol etmemiz. Evimizin olması, yemek yememiz, arabayla gezmemiz vs vs. gerçekten bir hayat yaşatıyor. Normalde tıkla geç zamanı ileri sar şeklinde olur bu oyunlar. Bu oyunda dükkanınıza gidip kendi dükkanınızda yemek yemek ayrı bir keyif veriyor. Üstelik sizin patron olduğunuzu bildiği için para da vermiyorsunuz kendi dükkanlarınızda.

Dükkana gidip diğer kasaya geçip çalışanınız ile birlikte mesai yapmak falan sizi moda sokuyor. Arabayla mal taşıyıp raflara dizmek falan eve gidip uyumak. Bir de bunları yapmasına rağmen detay ve teknik açıdan hiç yüzeysel değil. O yazı tabanlı oyunların detaylarından hiç aşağı kalır yanı yok. Bütün her şeyi neredeyse yönetebiliyorsunuz ve karışabiliyorsunuz. Çok fazla özgürsünüz, parayı bulmak aslında tamamen size bağlı. Belirli bir kitap, belirli bir yol yok. Şu dükkanı açmak için şu seviyeye gelin falan da yok. Size 10K Dolar para ve araba veriyor. Gerisi artık sizde, milyoner de olabilirsiniz fakir ♥♥♥♥♥♥ da.

Teknik açıdan çok fazla bir problemini görmedim, bazı yerlerde kamera açıları sorun yaratıyor sadece. Başka da çökme, donma, bug gibi şeyler görmedim. Arada dükkan aşırı yoğunsa ve dükkanın dizaynını iyi yapmadıysanız müşteriler ve çalışanlar birbirine giriyor ve bir yerde kitlenip ilerlemiyorlar. Onu da dükkanı daha iyi dizayn ederek çözebilirsiniz.

Oyunun çok tatlı bir rehber şeyi de bulunuyor. Öğrenmesi kolay ve zevkli, asla kompleks değil. Kendi dükkanınızda biraz çalışarak müşterilerin neyden şikayetçi olduğuna ve dükkan raporuna bakıp gerekli şeyleri de çözersiniz.

Bunlardan ziyade bu oyunun bir erken erişim olduğunu bildiğim için çok umutluyum. Bu haliyle güzel bir oyun, ancak tam sürümde muhteşem bir şey çıkacağına inanıyorum. İnanılmaz saat yiyor, uzun zamandır bir oyunu 1 saatten fazla oynayamıyordum bir oturuşta. Bunu 2 oturuşta 6 saate getirdim, zaman akıp geçiyor.

Ayrıca bazı korkularım vardı mesela toptancıdan mal alıp dükkana götürüp raflara dizmek ve depolamak olayı var. Bu şu anlık bana çok zevkli geliyor, tırnaklarımla kazıyormuşum gibi. Fakat bir düşündüm aşırı ilerledikten sonra bunu yapmak çok bayar insanı, milyonersin mal taşıyorsun falan. Meğer sipariş verme olayı varmış, her hafta bir gün belirleyip istediğiniz malzemeleri getiriyor. Bir de getirme bedeli alıyor ama, ilk başlarda getirme bedelini karşılayamayacağınızdan dolayı kendiniz gidip getirirsiniz. Sonra çok zengin olunca bir dükkanı otomatiğe bağlayabiliyorsunuz diyebiliriz, kendi kendini döndürmeye devam ediyor yani. Yatırımını vs büyütebilirsiniz tabi.

Çok fazla özellik var, bakalım bunun üstüne daha neler koyacaklar merakla bekliyorum.
Posted 6 July, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
5.0 hrs on record
Bu oyundan sonra eski oyunları almamaya yemin ettim. Çok zorladım onlarca eski oyun denedim, sadece vice city'i bitirebildim. Onun da bende yeri çok ayrı küçüklüğümde çok çok seviyordum. Bu artık oynamayı denediğim son eski oyun. Bir daha da elimi sürmem hiçbirine. Oynanmıyor çünkü.

Oyun muhteşem bir RPG öğesi. RPG kavramının içerdiği her şeyi barındırıyor. Olaylar, konuşmalar, seçimler, seçimlerin etkilediği olaylar, diyalog seçenekleri vs. vs. hepsi çok iyi. Ama sadece bu kadar, bundan fazlası yok. Oyunun bütün olayı bu. Güçlü olduğu tek yönü bu.

Bir oyunu güzel yapan şey zaten birkaç yönünün güçlü olması. Sadece tek bir şeyi güzelse o oyun iyi bir oyun olmaz ki. Sadece müzikleri aşırı güzel olan bir oyunu oynayabilir misiniz ve bu oyuna aşırı iyi oyun der misiniz? Oyun denen kavram birkaç şeyin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Sadece müzikleri aşırı iyiyse gider müzik dinlerim, sadece hikayesi iyiyse gider film izlerim, sadece diyaloglar iyiyse gider kitap okurum vs vs. Demek istediğim sadece tek bir yönünün güçlü olması benim için bir oyunu iyi yapmıyor.

Gerekirse hepsinden azar azar olsun ama hepsinden olsun. Bu oyunu çıktığı yıla göre değerlendiriyorum, grafikler iğrenç ötesi. Hele vuruş hissiyatı insanı kusturacak derece. Tuş kombinasyonları arayüzler rezalet ötesi. Mekanikler bok gibi. Mimikler, atmosfer, yaşayan dünya (gerçekten bir dünyada olduğunuzun hissi) hespi rezil rüsva. Bakın kötü bile demiyorum farkettiyseniz. Kötüye bir şekilde katlanılır. Bu oyun çıktığı yılda bile döneminin çok çok gerisinde. Teknolojik olarak bu oyunda güzel hiçbir şey yok. Sadece olaylar ve diyaloglar, bu kadar.

O da bana geçmedi şahsen çünkü ekranda bir çamura bakıyormuşum gibi oluyor. Seslendirme dahi çok kötü ya, geçmiyor ki size hikaye. Yansıtamıyor, veremiyor teknolojik yetersizlikten. Gerçekten artık popüler kültürün övdüğü şeyleri tüketmemeye çalışacağım. Bu bir oyun değil diyalog seçmece, onun haricinde başka hiçbir şeyi yok çünkü.

Bir de bir yerde nasıl olduysa oyunun döngüsü kırıldı. Görev yeri gösteren yere gidiyorum hiçbir şey yok. Gündüz gidiyorum yok gece gidiyorum yok. Altına giriyorum yok, üstüne çıkıyorum yok. Bomboş bir noktayı gösteriyor. Meğer ilerideki binaya girip oradaki insanla konuşmam gerekiyormuş. Harita, envanter, görev kısmını açmak zaten bir zulüm. Oyunda koşmakta yok, yürüyorsunuz yavaş yavaş. RTX 2060 var ama sürekli kasıyor, donuyor. En iyi RPG oyunu olucam deyip diyalog seçmece olmuş haberi yok. Çünkü RPG kısmı hariç oyunun geri kalan her yeri her şeyi emanet bir şekilde.
Posted 6 May, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
3.0 hrs on record (2.3 hrs at review time)
Beni bir türlü sarmadı ya. Grafikler hoş, hikaye anlatım tarzı hoş. Atmosfer güzel, karakterler güzel ama ortada bir oyun yok. Bir oyun gibi değil bu benim için. Bir oynanışı yok, normalde oyuncu dinlensin oyun saati uzasın diye konulan basit bulmacalar ile komple bir oyun yapmışlar. Gideceğin yön belli, çözeceğin şey belli. Yapabileceğin şeyler de aşırı kısıtlı olduğu için çabuk çözüyorsun bulmacayı. Mekanik yok çünkü

Herkesin beğenme sebebi de savaş temalı olması ve duygu kasması. Yani şu oyun uzayda geçse aynı şekilde, incelemeler karışık olur. Emin olun beğenenlerin hepsi bu yüzden beğeniyor. Benim gibi dünya savaşıyla alakalı kitaplar, filmler, diziler, oyunlar, belgeseller tükettiyseniz size öyle ''offf yaa, aga beee'' şeyleri yaşatmıyor. Neler neler gördük bu çocuklara dünya savaşını anlatıyormuş gibi geliyor. Dolayısıyla oynamaya devam edecek bir şey bulamadım ortada. Ne ki bu yani anlamadım, sadece dümdüz bulmaca çözmekten nasıl keyif aldınız onu da anlamadım.

Neyse ki çok ucuza almıştım 18tl falandı o yüzden çok kasmıyorum ama ham fiyatı 180tl bir de. Sakın 180tl'ye falan almayın. Biraz popüler kültürün köpekliğine düşüp aldım oyunu. Zaten aşırı kısaymış belki biraz daha oynar bitirir bir daha oynamamak üzere silerim.
Posted 10 April, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
4.1 hrs on record
Aslında bu tür oyunlara hakimim, daha önce bu tarz oyun çok fazla oynadım. Çok da severim bu tarz oyunları, oynadıklarımın hepsini de severek oynayıp severek bitirdim. İlk defa bir tanesini aşırı zorlasam da oynayamadım. Çok zorladım kendimi oynamak için ama yok yani gitmiyor, akmıyor oyun.

Benim böyle oyunlarda grafik, performans, oynanış vs beklentilerim olmuyor zaten. Tek beklentim sağlam bir hikaye olması, bir de hikaye anlatımını güçlendirmek için sağlam bir seslendirme. Bir de karakterlerin mimikleri okunabilirse tadından yenmez. Ancak bu oyunda olay örgüsü yok.

Ne demek istiyorum olay örgüsü yok derken; Oyun başlarken 2 seçenek sunuyor. Kronolojik sıra mı? Klasik sıra mı? diye. Ben de klasiği seçtim. Belki de bütün yanlışı burada yaptım. Oyun part part şeklinde ilerleyen bir oyun. Ancak partlar o kadar kısa ki. O kadar hiçbir şey anlatmıyor ki. Ne oynadığınızı anlayamıyorsunuz. Klasik sırada zaman kavramı yok, bir anda çocukluğunu oynuyorsunuz, diğer partta yetişkin halini. Diğer partta ergenlik. Dolayısıyla hikaye olarak bir bütünlük sağlayamıyor oyun size.

İğrenç bir anlatım tarzı. Bakın arkadaşlar flashback olmasından bahsetmiyorum. Tamamen yapılan şey bir kitabın rastgele sayfalarını okumak. Tam olarak yaptıkları şey bu, rastgele bir sayfa açıp okuyoruz. Zorladım kendimi ama yok. Duygu geçmiyor, hikaye geçmiyor, karakterler geçmiyor. Ortada bir olay da yok, alakasız alakasız hayatının bir bölümünde yaşadığı şeyleri oynuyoruz.

Sıktı da sıktı yani. Zaten muhtemelen benim bu şikayetlerimden dolayı kronolojik sırayı çıkarttılar. Çünkü bir bütünlük yok, anlatılmak istenen şey yok. Karakterleri tanımıyoruz ama o karakterlere karşı bir şey hissetmemiz bekleniyor. Arka planda 20 senedir tanıdığımız adamın başına bir şey geliyor ama siz ilk defa görmüş oluyorsunuz. Oynadığımız karakter ağlıyor ediyor mesela ama siz olayı bilmiyorsunuz ki bu kim. Sonra diğer partlarda çocukluğuna falan gidince görüyorsunuz o adamı. Ölmüş bir karakterin üzerinden duygu kasmaya çalışıyor oyun.


Hikayelerde insana duyguyu geçiren şey bağlılıktır. Sen oyuncuyu ne kadar hikayeye bağlarsan, oyuncu o kadar çok duygularını yaşar. Hikayeye bağlamak da hikayenin oyuncuyla beraber gelişmesinden geçiyor. Yani 4 saattir beraber oynadığınız yan karakteri kaybettiğinizi düşünün. Bir de bir karakteri yarım saatte kaybettiğinizi, sonra sürekli geçmişe gidip o karakterle takıldığınızı düşünün. Çevre sürekli değişiyor, ortam sürekli değişiyor, konular birbirinden aşırı bağımsız. Karakterler sürekli değişiyor. Hiçbirine bağlanamıyorsunuz. Ne anlatıyor bu oyun demekten öteye geçemiyorsunuz.

Ne oynuyoruz yani şu an tam olarak napıyorum bilmiyorum. Kafamın içinde yaşayan görünmez bir varlık var onla ortalığı 56 ya çeviriyoruz o kadar. Keyifli değil ki bu amk.

Yıllar sonra belki kronolojik sırayla oynamayı tekrar denerim. O zamana kadar önermiyorum ama.
Posted 17 March, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
24.9 hrs on record
Beğendiğim ama beklentilerimin de altında kalan bir oyun oldu. Belkide çok fazla beklentiye girdiğim için olmuş olabilir

Teknik konulara çok kısa değineceğim çünkü hiçbir sorun görmedim, yaşamadım, duymadım. Rtx2060 ile yüksek ayarlarda oynadım oyunu. Çok da güzel performans aldım, hiçbir şekilde kasma donma vs yaşamadım. Ortalam 70-80 fps arası gidip geldim. Herhangi bir bug da görmedim. Görüp görebileceğiniz en sorunsuz oyunlardan.

Grafik ve atmosferi de şahane buldum, hepsi doyurucuydu. Epic denilebilecek sahneler, manzaralar şahaneydi. Sürekli ekran görüntüsü alırken buldum kendimi

Sanırım beklentilerimin altında kalan tek kısım hikaye kısmı oldu. Çünkü hikayesinin aşırı övüldüğünü gördüm. Bu hikaye kısmı beni biraz oyundan düşürse de diğer yönlerinin çok iyi olmasından dolayı bitirdim oyunu. Şimdi oyuna başladığımızda Atreus'un annesi ölmüş bir şekilde başlanıyor. Nasıl öldüğünü vs göstermiyor. Annesiyle ilgili hiçbir sinematik sahne yok. Sadece diyaloglardan biliyoruz kadını. Kadın da ölmeden önce demiş ki benim küllerimi en yüksek tepeden serpin. Bunlar da kadını yakıp en yüksek tepeden küllerini dökmek için yola çıkıyor. Bu. Bütün olay bundan ibaret. Hikayenin altı çok fazla boş, alt metni yok denebilecek seviyede. Ölen kadını tanımadığınız için oyun boyu size hiçbir şey ifade etmiyor bu.

Tanımadığınız birinin küllerini yüksekten dökebilmek için bütün zahmet. Tanıdığınız tek karakter Kratos zaten. Ben God of War'ı PS3'de falan çok eskiden oynamış biri olduğum için Kratos bana bir şeyler ifade ediyor. Fakat ölen kadının bana hiçbir duygusu geçmiyor. Bütün hikayede ana odak da ölen kadında aslında. Tek amaç küllerini yüksekten serpmek. Bir de oyunun teması gereği ortada bir köy yaşayan bir dünya vs yok. 2 Tane demirci var ayıp olmasın diye çok ufak ilkokul seviyesinde hikayeleri var. Onlarla konuşuyorsunuz. Maksat demirci npc olması ama hikayeye bir şekilde yedirmeye çalışmışlar. Başarılı olmamış.

Kratos zaten konuşmaktan aciz bir karakter. Adamın karakteri öyle. Atreus'da arada çocukça bir şeyler saçmalıyor. Bir yerden sonra canavar kestim dağa tırmandımdan öteye gidemiyor. Altı boş bir şekilde canavar kesiyoruz. Sürekli canavar kesiliyor. Yani bu oyunda hikaye neden övülmüş hala anlamış değilim. Ortada etkileşime gireceğiniz bir şeyler de yok. Yan görevler de biraz daha sağlam canavarları kesmek. Yine bomboş hiçbir ağırlığı olmayan yan görev örneklerinden. Bir yerden sonra Mimir devreye girince yine güzel bir hal almaya başlıyor. Mimir en azından konuşkan bir karakter olduğundan ve her şeyi bildiğinden diyaloglarıyla bizim karakterli de konuşturmayı başarıyor. Ortama farklı bir hava katıyor. Ancak hikayeye çok geç dahil oluyor. Bir yerden sonra da etkisi azalmaya başlıyor. Bir de sadece sinematiklerde gördüğümüz Freya var. Oyun içi etkileşimimiz yok. Sadece izleyebildiğimiz bir karakter. Haliyle oyunda bazen çok yalnız kaldığınızı hissediyorsunuz. Ortada bir şey yokken savaşmak bana motive edici gelmiyor. Karakterlerin gelişimlerini beğendiğimi söylemeliyim ama. Sonunda da bizim için çok da önemi olmayan çarpıcı bir gerçek çıkıyor ortaya. Kimsenin umrunda olmayan bir şey. Vaay dememiz falan bekleniyor sanırım. Öyle bitip gidiyor. Bomboş bir hikaye.

Hikayeyi beğenmediğim oyunu genelde bırakırım ancak bunda savaşmak o kadar keyifli ki o kadar zevkli ki. Bitirdikten sonra bile gidip bir şeylerle savaştım. Başka hiçbir oyunda ana hikayeyi bitirip devam ettiğimi hatırlamıyorum. Bir tuşa abanarak bir şeyler kestiğiniz oyunlardan kesinlikle değil. Çok fazla kombinasyon çok fazla özellik var. Hepsinin tuşlarını ezberleyip hepsini de kullanınca o kadar güzel bir dövüş oluyor ki. Hiç bu kadar tatmin olduğum savaş mekanikleri görmemiştim. Çünkü bütün her şeyi siz yapıyorsunuz. Bir tuşa abanıp Kratosun havalı bir şeyler yapmasını izlemiyorsunuz. O havalı şeyleri siz gerekli tuşları kombinleyerek tam zamanında yaparak yapıyorsunuz. Bir yerden sonra Kratosun eski bıçakları gelince tadından yenmiyor iki silahla birden savaşmak muhteşem Bir de Atreus'da sizinle savaşınca ortaya gerçekten çok güzel görüntüler çıkıyor. Onun da bir tane yeteneği oluyor. Görüp görebileceğiniz oyun tarihindeki en sağlam savaş mekaniklerine sahip. O kadar fazla seçenek o kadar fazla kombinasyon var ki. Gerçekten ustalaşıyorsunuz savaşma konusunda. Bir de efektler ve grafikler sağlam olunca vuruş hissiyatı da devreye girince savaşmaktan çok keyif alıyorsunuz.

Beğenerek oynadığım bir oyun oldu ancak hikaye konusunda büyük hüsrana uğradım. Yine de herkesin oynaması gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum
Posted 15 January, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3  4  5  6  7 >
Showing 1-10 of 65 entries