Sözlerime 'ee bu assassin oyunu değil ki, oyunda gizlilik yok yaa' diyen beyinsiz kardeşlerime cevap vermekle başlamak istiyorum. evet dostlar, bu bir assassin's creed oyunu. hem de en iyilerinden. hiçbir oyununda olmadığı kadar gizlilik ve aksiyon sunan oyundur odyysey.

sanırım insanlar suikastçi olmanın ne demek olduğunu hiçbir zaman anlayamayacaklar. kafaya kapşon takıp assassin olunuyorsa herkes assassin! :D bir insanı hidden blade ile öldürmek ile mızrakla öldürmek arasında hiçbir fark yok. istersek rpg kullanalım, önemli olan suikasti gerçekleştirmek değil midir? şimdi de serinin yeni oyunu hakkında vikings'ten assassin mi olur demeye başladılar.. sözün özü arakdaşlar, bu oyun TAŞ GİBİ BİR AC OYUNU.

oyunda 3 adet build sistemi var; hunter, warrior ve assassin. gizli gitmeyi sevenler assassin ve hunter kasarak diğer hiçbir oyunda olmayan gizlilik zevkini tadabilir. level atladıkça yeni perkler kazanıyoruz ve istediğimiz yönde harcayabiliyoruz. ve gerçekten de hepsi yararlı özellikler, hiçbiri laf olsun diye konmamış. özellikle warrior yetenekleri savaş zevkinizi kat be kat artırıyor.

oyunda sadece savaşmak değil, at sürmek, ok atmak, mağara keşfetmek, masmavi denizlerinde yüzmek, müthiş müziklerini dinlemek.. her şey hiç olmadığı kadar zevkli.
oyun bize görsel bir şölen yaşatıyor desek yeridir. gerçekten etkileyici grafiklere sahip. etrafı izlemekten oyuna odaklanamadım. oturup dakikalarca doğayı, denizi seyre daldığım oldu. özellikle fate of atlantis dlcsi.. görsel orgazmın zirvesi olabilir :)

oyunun hikayesi bazı yerlerde kopuk olsa da dünyanın büyüklüğü sıkılmanıza bir an olsun izin vermiyor. ana görevler kesinlikle farklı ve güzel. keza bazı yan görevler de öyle. çoğu oyundaki ana görevlerden daha kaliteli yan görevlere sahip oyunumuz, bambaşka hikayeler çıkabiliyor.. ancak dünyanın bu kadar 'dev' olması bazı yan görevlerde tekrara itiyor. keşke görev çokluğuna değil de içeriğine abansalarmış.

diğer bir eksi yönü de gemi savaşları olacak. black flag'dekinden çok çok aşağıda, zaten geminizi belli bir seviyeye kadar geliştirdikten sonra yenilmez oluyorsunuz. o yüzden ben genelde seyahat etmek için kullandım. zorunlu olmadıkça düşman gemileriyle çatışmaya girmedim, çünkü bayıyor. yapay zekanın da pek iyi olduğu söylenemez.

tam bir rpg oyunu olmasa da, yaptığımız seçimler ve gerçekleştirdiğimiz eylemler gerçekten de oyunun gidişatını etkiliyor. umarım hepiniz en mutlu sonla bitirirsiniz zira oyunda çok fazla son mevcut :)

sokrates, perikles gibi adamlarla oturup demokrasi ve yönetim etiği üzerine münazaralar yaptığımız, yine sokrates ve oyun yazarlarıyla düşünce özgürlüğü üzerine konuştuğumuz kısımlar inanılmaz keyif verdi bana. çünkü gerçekten sokratesi yazıldığı gibi yansıtmaya çalışmışlar. üslup, içerik, her şeyin kokusunu alıyorsunuz tarihi karakterlere dair. tabi sadece tarih değil, mitoloji olarak da müthiş bir iş çıkarmış ubisoft. yunan mitolojisi hikaye olarak bakıldığı zaman tarihin en keyifli hikayelerinden biridir ve bu oyunu anlayarak (ingilizcesi iyi olmayanlar mutlaka türkçe yamasıyla oynasın) oynadığınız zaman hem çok iyi bir oyun oynamış oluyorsunuz hem de bu hikayeyi önemli oranda yaşamış oluyorsunuz. bu durum, aldığınız zevki ikiye katlamıyor, belki 4'e 5'e katlıyor.

dövüş sistemi o kadar geniş ki, canınız kılıçtan sıkılmışsa gürz kullanın, gürzden sıkılırsanız hançer kullanın.o da mı sarmadı? mızrak kullanın. belli bir süre ateş saldırınızı güçlendirip "yok ben vazgeçtim diyerek cüzi bir maliyetle yetenek ağacınızı sıfırlayarak örneğin zehir saldırılarına ya da ok saldırılarına odaklanabiliyorsunuz. bu da sistem oyunun monoton olmasını engelliyor. ve dostlar, inanın bana bu oyunda dövüşmek kolay değil ve zevki de buradan geliyor sanıırm. diğer ac oyunlarındaki gibi, blocklayıp counter attack yapmak yok. düşmanlar her yerden saldırabiliyor bu yüzden iyi bir strateji benimsemelisiniz.

size 3 tavsiyem var ; 1- bir an önce bitirmek için oynamayın, mundar etmeyin oyunu. rahat rahat, uzun uzun, atmosferini sindire sindire oynayın. "hehe ne oldu, ben 30 saatte bitirdim" diyenler oyun oynamak nedir, oyundan nasıl zevk alınır bilmeyen kişiler. onlardan biri olmayın.
2- karakter olarak kesinlikle kassandra ile oynamanız. alexios'a hiç bulaşmayın, kassandra gerçekten müthiş bir karakter :)
3- gold edition alın. fate of atlantis dlcsi, oyun tarihinde blood and wine'dan sonra gördüğüm en güzel dlc.

origins'ten 1 sene sonra çıksa da, yaklaşık 4 senede bitmiş bir oyun odyssey. yani origins çıktığında bile yapımına devam edilmekteydi. oyunu yapan ekip bizzat gidip yunanistan'ı karış karış gezerek, antik yunanistan'a yakın bir atmosfer yaratmayı başarmış. mesela girit adası sanki başlı başına başka bir oyun gibi ve adadaki hikayeler de antik yunan tarihine ait hikayeler. adamlar kafalarına göre minator hikayesi koymamışlar. benim gibi yunan mitolojisini bilen biriyseniz, bu detaylar sizin ağzınızı bir karış açık bırakıyor. daha oyunun başında, kefalonya'nın karşısındaki küçük adacığa gittiğinize anlıyorsunuz bunu, çünkü o ada gerçekte de odysseus'un evinin olduğuna inanılan ada, oyunda da..

sırf incelemenin uzunluğundan bile ne kadar dolu ve güzel bir oyun olduğunu anlayabilirsiniz odyysey'in. inanın bana, bahsedemediğim tonlarca şey daha var :D uzun lafın kısası, AC ODYYSEY hikayesi, dövüş sistemi, açık dünyası, atmosferi ve sunduğu özgürlükler ile herkesin oynaması gereken bir oyun. okuyan herkese teşekkür ederim, diğer incelemelerde görüşmek üzere..

https://www.youtube.com/watch?v=WzuqTxasOuE

9.4/10