59
Productos
reseñados
522
Productos
en la cuenta

Reseñas recientes de Chariot

< 1  2  3  4  5  6 >
Mostrando 1-10 de 59 aportaciones
A 1 persona le pareció útil esta reseña
19.0 h registradas
Warhammer 40,000 kutu oyununun, eskiliğini göstermesine rağmen eğlenceli bir video oyuna aktarılmış hali. Eğer hobiye dahil olmak istiyor ama gözünüzü korkutuyorsa; hem kutu oyununun nasıl bir mantığı olduğunu hem de loredaki factionları en azından temel seviyede öğrenmek istiyorsanız güzel bir başlangıç noktası. Şu an tek eksiği Sega'nın bunu günümüz sistemlerine uygun bir hale getirmemesi ama oyun zevkinizin içine edecek bir şey de olmuyor, merak etmeyin.
Publicada el 1 de noviembre. Última edición: 1 de noviembre.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
A 1 persona le pareció útil esta reseña
4.2 h registradas
Olabilecek en kısa point & click oyunu. Bundan dolayı uzun bulmacalardan oluşmuyor ve oyunda alabileceğiniz eşya sayısı kısıtlı. Türü sevenler için iç açıcı durmayabilir ama yeni başlayacaklar için ideal olduğunu düşünüyorum. Hem point & click türündeki oyunları en iyi yapan stüdyodan, Lucasarts'dan çıkma; dolayısıyla bu oyunları işkenceye çeviren bütün özelliklerden arındırılmış, her türlü kaliteli. Kısa bir şey istiyorsanız bunu; daha uzun, daha iyi hikayeye sahip ve benzer bir oyun arıyorsanız Grim Fandango alın.
Publicada el 14 de septiembre. Última edición: 14 de septiembre.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
Nadie ha calificado esta reseña como útil todavía
7.8 h registradas
Türün aynı dönemde çıkmış oyunlarını sevenler için harika. Silah çeşitliliği çok iyi, özellikle dinamit en eğlenceli kısmı. Remaster olarak da harika bir iş çıkarıyor. Tabi bazı bölümler bu türde klasiktir, labirent gibi. Yani bir boomer shooter fpsden ne beklerseniz burada mevcut.
Publicada el 13 de septiembre. Última edición: 13 de septiembre.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
A 1 persona le pareció útil esta reseña
1 persona encontró divertida esta reseña
424.2 h registradas (389.4 h cuando escribió la reseña)
Kırmızı Tuborg'dan sonraki en büyük zevkim.
Publicada el 25 de agosto. Última edición: 26 de agosto.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
Nadie ha calificado esta reseña como útil todavía
7.7 h registradas
Maalesef Max Payne 3 olmamış.

Hikaye kısmından bir beklenti olmadan girdim. Malum Sam Lake yazmıyor ve ilk iki oyuna kıyasla daha farklı bir temaya sahip. Gösterdikleri çabaya saygı göstersem de, sunum yüzünden aşırı sıkıcı bir hale gelmiş. Kullandıkları glitch efekti Max'in alkolikliği için olsa da, ekranda Max yok iken de belirdiğinden sadece göz yoruyor. Aynı zamanda ağrı kesici alırken dahi boş boş yorum yapıp susmamasından da Max başınızı ağrıtıyor.

Hikaye dışında iyi olsaydı yine alın diyebilirdim ama orada da sınıfta kalıyor. Üç adam öldürdükten sonra, en boş olay için bile ara sahne koymaları yüzünden sürekli oyunun akışı bölünüyor. Evet mekanikler iyi ama bunu kullanmak için tanıdıkları azıcık zamandan dolayı film izliyormuşum gibi oluyor. Bunun dışında oyunu tek düze kılmamak için araya ipucu bulma veya silahların altın hallerini toplama gibi, hiçbir şeye yaramayan yan içerik eklemişler. Oyunun direkt ara sahneye geçmediği yerlerde bunlarla uğraşmak da ayrı sıkıcı zaten.

Keşke bunu Remedy yapsaymış.
Publicada el 5 de agosto.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
Nadie ha calificado esta reseña como útil todavía
23.2 h registradas
Hikaye konusunda sıkıntılıyım. 12 yaşımda Arkham City oynarken aldığım hazzı beklemiyordum ama genel olarak ekrana boş boş baktım. Bakmadığım kısımlar ise sunumun iyi olmasından, bu kısmını hoş buldum.

Oynanış olarak ise açık ara serinin en iyisi. Bölüm tasarımından tutun, oyunculara sağladığı yetenekler ve bunların farklı yerlerde kullanımı; serideki en rahat oyunu ortaya çıkarmış. Son bölümde yan görevlerin çoğunu bitirmeme zorlamasaydı daha iyi olabilirdi tabi.

Eğer oynaması keyifli ve biraz uzun süren bir şey arıyorsanız önerebilirim. Hikaye de önemli ama oyun oynadığımız için yukarıda yazdıklarım keyfinizi kaçırmasın.
Publicada el 29 de julio.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
Nadie ha calificado esta reseña como útil todavía
7.8 h registradas
Farklı bir şey aradığınızda oynamanız gereken bir oyun. Müzikleri de çok iyi rahatlatıyor.
Publicada el 18 de julio.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
A 1 persona le pareció útil esta reseña
11.2 h registradas (10.0 h cuando escribió la reseña)
Beyninizi kullanmadan sinir stres atmak istiyorsanız, 10 saat boyunca iblis keserek yapabilirsiniz.
Publicada el 29 de junio. Última edición: 1 de julio.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
Nadie ha calificado esta reseña como útil todavía
5.3 h registradas (5.3 h cuando escribió la reseña)
Zamanında Nintendo 64 için piyasaya sürülmüş olan Doom 64; ilk oyundan çıkarılmış silahları da ekleyerek, daha fazla retro Doom oyunu isteyenler için ideal bir deneyim sunuyor.
Publicada el 29 de junio de 2021.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
A 2 personas les pareció útil esta reseña
19.7 h registradas
"Kendine bir bak, Hacker. Etten ve kemikten yapılma acınası bir canlısın, koridorlarımda nefes nefese ve terleyerek koşuyorsun. Kusursuz, ölümsüz bir makineye nasıl karşı çıkabilirsin ki?"

Fps türünde öncü olan System Shock serisinin, hiç konuşulmayan ilk oyununu bitirdim ve sizlere görüşlerimi anlatmak istiyorum.
Öncelikle söylemeliyim ki bu oyun herkese göre değil. Eski olması nedeniyle ilginizi çekmeyebilir. Hatta ilk başta ben de ön yargı içerisindeydim. Ama şans verdiğimde bir başyapıtla karşılaştım. Hikaye ile başlayacağım çünkü bu kısımda anlatılacak pek bir şey yok.
- Hikaye:
Hikaye 2072 yılında geçiyor. İsimsiz bir hacker olan ana karakter, TriOptimum firmasına ait Citadel İstasyonunu hacklemeyi dener fakat başarısız olur ve istasyona, TriOptimum yöneticilerinden biri olan Edward Diego'ya götürülür. Edward Diego ise kendisine bir teklif sunar. O sıralarda Citadel'de bir deneysel mutajenik virüs vardır ve Edward Diego bunu karaborsada kimyasal silah olarak satmayı planlamaktadır. Bunun için ana karakterimize ihtiyacı vardır. Eğer hacker kendisine yardım ederse; tüm suçlamaların kaldırılacağını, hatta askeri sınıf bir nöral implanta erişim hakkı alabileceğinin sözünü verir. Hacker kabul eder ve Citadel İstasyonunun kontrolüne sahip SHODAN isimli yapay zekayı hackler. Söz verildiği üzere nöral implant ameliyatı olur ve ameliyat sırasında altı aylık bir komaya girer. Komadan uyandığında ise diğer insanları ya mutasyon geçirmiş, ya cyborglara dönüştürülmüş ya da ölmüş bulur.
Buradan itibaren oyun başlıyor. Olay örgüsünde anlatılacak pek bir şey yok. Hikaye anlatımı ise yerde bulduğunuz ses kayıtları ile sağlanmaya çalışmış. Ama diğer oyunların aksine burada okumanız şart. Oynanışta tekrar bu konuya değineceğim; o yüzden başka önemli bir konuya geçiyorum: SHODAN. SHODAN, bence oyun dünyasının en iyi karakterlerinden biri. Kendisinin bir tanrı (veya tanrıça) olduğunu iddia edecek kadar egoist, tüm insan ırkını yok edebilecek kadar nefret dolu. Öldürdüğümüz böcekler bizim ne kadar umurumuzda ise, bu ürkütücü yapay zeka da insanları o kadar az umursuyor. Aslında SHODAN, konsept açısından GLaDos'a oldukça benziyor. Sonuçta ikisi de, büyük bir tesisi yöneten yapay zekalar. Kısaca bahsetmek istediğim şey, oyunun hikayesini sevmemin sebebinin SHODAN olduğu. Ama System Shock'un öne çıktığı alan hikaye değil, oynanışı ve atmosferi.
- Oynanış:
İlk önce şunu demek istiyorum: Game design açısından oynadığım en iyi oyun sanırım bu. Amacımız SHODAN'ı yok etmek ve bunun için Citadel'in 9 katını özgürleştirip, SHODAN'ın o sıralarda yaptığı planları altüst etmek. Bunun için bulunduğumuz katın her yerini keşfetmeli ve karşımıza çıkan kameraları ve enerji kaynaklarını yok ederek güvenliği azaltmalıyız. Keşfederken bulduğumuz ses kayıtlarını da dinleyerek ne yapmamız gerektiğini bulmalıyız. İşte hikaye kısmında söylemediğim buydu. Ses kayıtlarını okumaya mecbursunuz çünkü arkalarında birer bulmaca saklıyorlar. Bu bulmacaları çözdüğümüzde sonraki kata çıkan yolu buluyoruz. Yine aynı şekilde SHODAN'ın planları için nereye gidip, ne yapmamız gerektiğini bu ses kayıtları söylüyor.
Düşmanlar ise ayrı bir dert. Özellikle oyunun başlarında kolay kolay ölmüyorlar ve bu sayede ortamı iyice geriyorlar. Aynı zamanda (çok uzun sürmeyen) cephane sıkıntısı ve fazla yere sahip olmayan bir envanter var. Fakat oyun ilerledikçe daha güçlü silahlara, daha iyi ekipmanlara veya güncellemelere ve o katın yeniden dönüştürme ünitelerine sahip oluyoruz. Bu ögeler zaman içinde güçlendiğinizi hissettiriyor ve öldüğünüzde, kaldığınız yerden devam etmenize rağmen geriliminden kısmıyor.
- Atmosfer:
Oyunu oynamaya başladığımda ilk dikkatimi çeken şey atmosfer olmuştu. Duvarlarda kanla yazılmış yazılar, ölü cesetlerin yanında bulduğumuz ses kayıtları ve ışıklandırma gibi etmenler, atmosferi farklı bir noktaya taşımış. Ayrıca (benim gibi) bilim-kurgu türünü seviyorsanız; System Shock'un atmosferi sizin için daha da etkileyici olacaktır. Umarım Remake'de de aynı atmosferi koruyabilirler.
- Müzikler:
Greg LoPiccolo tarafından bestelenmiş bu müzikler, hayatımda dinlediğim en iyi albümü oluşturmamakla beraber, dinlerken zevk aldığımı da belirtmeliyim. Sıkıldığımda intro hariç çoğunu dinlemem ama oyun içinde dinlerken keyif aldım. O yüzden müzik kısmında da bu oyun beni tatmin etti diyorum ve incelemenin son kısmına geliyorum: Enhanced Edition'ın oyuna ekledikleri...
- Enhanced Edition: Dürüst olayım; ben orijinal versiyonu oynamadım. O yüzden pek fazla karşılaştırma yapamayacağım. Benim bildiğim farklardan ilki fare bakışı. Orijinal versiyonda kamerayı döndürebilmek için fareyi ekranın köşelerine götürmeniz gerekiyor. Bu versiyonda ise günümüzdeki Fps oyunları gibi kamera, fareye bağlı hareket ediyor. Bunun haricinde değiştirilebilir klavye ve fare kontrolleri, FOV ayarları, 4K'ya kadar çıkabilen çözünürlük gibi başka eklemeler de yapılmış. Biraz düşününce hangi versiyon ile oynamanız gerektiğini anlıyorsunuz.

Sözün kısası, ben bu oyuna bayıldım. Deus Ex ile beni kendine hayran bırakan Warren Spector ve ekibi, beni yine aynı duygular içerisinde bıraktı. Evet dediğim gibi, bu herkese göre bir oyun değil. Fakat bir klasik olduğu, bir başyapıt olduğu aşikâr. Remake için büyük umutlarım var ve umarım bu seri ile daha fazla insan tanışır. Bu sıkıcı incelememin sonuna gelmiş oluyoruz. Görüşlerimi okuduğunuz için teşekkür ederim, kendinize iyi bakın ve keyifli oyunlar.
Publicada el 25 de junio de 2021. Última edición: 12 de noviembre de 2021.
¿Te ha sido útil esta reseña? No Divertida Premiar
< 1  2  3  4  5  6 >
Mostrando 1-10 de 59 aportaciones