Rpg leri seviyorsanız yolunuz bir şekilde çıkıyor bu oyuna. Heyecanlı bir şekilde oyuna başlayıp 10 dakika oynadıktan sonra sıkılıp çıkıyorsunuz çünkü beklediğinizi vermeyecek gibi bir hissiyat oluşturuyor oyun. İlk dakikalarda yaptığınız antrenman , temelleri anlamanız üzerinde yoğunlaştığı ve her hareketten sonra belirli bir süre sizi beklettiği için yeterince tatmin olamıyorsunuz. Sonrasında da bir takım getir götür işi ve çoğunluğun ilk yapışında başaramadığı (oyunu bitirip tekrar başladığımda yine becerememiştim :/ ) o malum görev oyunun perdesi haline geliyor. O görevden sonra ilerlemeye devam ettiğiniz anda uzun zamandır aradığınız rpg nin KCD olduğunu düşünüyorsunuz ama öyle olmuyor malesef :D

Oyunun ana odağı yakın dövüş sistemi. Farklı silahlarla farklı kombolarınız var ve bunları öğrenip savaş sırasında uygulamak gayet zevkli oluyor, öğrenmek zor değil ama uygulamak yorucu bir süreç çünkü antrenman yaparken bunları öğrenseniz bile karşınıza bir düşman çıkınca işlerin tahta antrenman kılıcıyla yapıldığı gibi olmadığını fark ediyorsunuz. Bu da oyunun asıl zevkini ortaya çıkarıyor, oyunda dövüşmek harika ama bir o kadar da riskli. Çeşitli rastgele gelişen yan etkinliklerle oyun yakın dövüş kabiliyetlerinizi geliştirmeniz için size harika şanslar sunuyor ama olay fırlatma veya ok atma gibi menzilli dövüşe geldiğinde hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Orta çağ simülasyonu baz alarak geliştirildiği için haliyle oyunda ok atarken bir nişangah bulunmuyor veya attığınız her ok nişan aldığınız yere gitmiyor , hedefi tutturmak için biraz şanslı ve üstünde iyice çalışmış olmanız gerekiyor. Ayrıca oyun yanlış hatırlamıyorsam sadece iki kere ok atma mecburiyetinde bırakıyor bizi. Hatta çoğu zaman tek takıldığınız için oku kullanmanız gereken alanlarda, ok attığınız anda başınıza 4 tane düşman yığılıyor ve ölüyorsunuz. (4 düşman gözünü korkutmamış olabilir ama diğer oyunlardaki gibi kimse sırayla hamle yapmıyor ya da arka arkaya geçip beklemiyorlar. Bu oyunda tüm düşmanlar size aynı anda saldırıp yapabiliyorsa etrafınızı çevreliyorlar. O yüzden oyunun başlarında 4 düşman cidden korkutucu.) Ok hedefi tutsa bile zırhalara aşırı bir hasar vb vermediği için oyun boyunca nerdeyse hiç kullanmadım. ( Belki kullanmadığım için bu kadar gereksiz gelmiştir bana, iyi yaylarla da denedim ama pek verim alamadım)

Aynı zamanda bir simülasyon da olduğu için açlık, uyku , kanama ve en önemlisi iksirle kayıt alma olayı var. Yani kafanıza göre kayıt alamıyorsunuz ya uyuyacaksınız ya da kayıt alma iksiri içeceksiniz. İsterseniz modlarla bunu düzenleyebilirsiniz ama bu haliyle oyun çok daha zevkli oluyor tek bir olay dışında. O olay da oyunun keşif merakınızı öldürmesi. Örneğin ben elimde yayla silah mağazasına girip duvara ok atarsam ne olacağını öğrenmek istiyorum . Bunun için kapıda iksir içerek kayıt alıyorum giriyorum sonucunu öğreniyorum. Başka bir dükkanda bu olay aynı şekilde mi oluyor, günün saatlerine göre tepkiler değişiyor mu , başka şehirdeki aynı dükkanlar nasıl tepki veriyor. İlişkim iyiyse , şehirde tanınıyorsam nasıl tepki veriyorlar bla bla. Hızlı hızlı birkaç hızlı kayıt ile öğrenebileceğimiz olay zincirleri için iksir harcamak zorunda kalınca, bunların neredeyse yarısını öğrenemiyoruz. Aynı şey dövüş için de geçerli dövüş sırasında hızlı kayıt alamadığımız için bu kombo nasıl olur, bu kılıcı denesem vb olayları da olmuyor. Dövüşün ne zaman çıkacağı da belli olmuyor o yüzden öncesinde kayıt alamadığımız durumlar oluyor. Dövüş sırasında da bir takım işler denerken rastgele bir hasar yersek kanamadan ölüyoruz. Dövüş kısmındaki yavaş ve deneme yanılma öğrenme süreci beni mutlu ediyor açıkçası çünkü dövüşmek cidden eğlenceli ve oyunun yapı taşı ama diğer kısımları keşfedememek içimde bir ukte bıraktı.

Hikayeye gelirsek öyle çok kötü değil çok da iyi değil. 100 insandan 44 ü böyle bir orta çağ hikayesi yazabilir. Ama ona rağmen hikayeyi takip ederken sıkılmıyorsunuz.

Oyunda bir takım mesleki yan etkinliklere bulaşmak da eğlenceli ama bu oyunun en büyük eksisi burada başlıyor. Oyuna her tekrar başlamayı denediğimde ilk görevdeki ilk başarısızlığımı gerçekleştirip " Ya iyi güzel de bu oyunda yapılacak başka ne kaldı ki " diyerek oyunu sildim çünkü ciddi manada bir kere oyunu bitirdikten sonra tekrar oynamanız için hiçbir sebep kalmıyor. Silah çeşitliliği belli, kaliteli zırhlar belli , genel olarak karakter özelleştirme çok da üstüne düşülen bir konu değil. O yüzden tek seferlik harika bir deneyimdi benim için.

Atmosfer, müzikler, at kullanmak vb gibi görsel ve işitsel açıdan oldukça başarılıydı. Kendimi oyundaki bir mekanda hayal ederken zorluk çekmedim.

İkinci oyunu sabırsızlıkla bekliyorum.

rpg sevenlerin de bu oyunu seveceğini düşünüyorum, sadece biraz sabırlı olun :D

7.5/10 (Kendini tekrar oynatabilen bir oyun olsaydı 8.5 e çıkardı.)

Rpg leri seviyorsanız yolunuz bir şekilde çıkıyor bu oyuna. Heyecanlı bir şekilde oyuna başlayıp 10 dakika oynadıktan sonra sıkılıp çıkıyorsunuz çünkü beklediğinizi vermeyecek gibi bir hissiyat oluşturuyor oyun. İlk dakikalarda yaptığınız antrenman , temelleri anlamanız üzerinde yoğunlaştığı ve her hareketten sonra belirli bir süre sizi beklettiği için yeterince tatmin olamıyorsunuz. Sonrasında da bir takım getir götür işi ve çoğunluğun ilk yapışında başaramadığı (oyunu bitirip tekrar başladığımda yine becerememiştim :/ ) o malum görev oyunun perdesi haline geliyor. O görevden sonra ilerlemeye devam ettiğiniz anda uzun zamandır aradığınız rpg nin KCD olduğunu düşünüyorsunuz ama öyle olmuyor malesef :D Oyunun ana odağı yakın dövüş sistemi. Farklı silahlarla farklı kombolarınız var ve bunları öğrenip savaş sırasında uygulamak gayet zevkli oluyor, öğrenmek zor değil ama uygulamak yorucu bir süreç çünkü antrenman yaparken bunları öğrenseniz bile karşınıza bir düşman çıkınca işlerin tahta antrenman kılıcıyla yapıldığı gibi olmadığını fark ediyorsunuz. Bu da oyunun asıl zevkini ortaya çıkarıyor, oyunda dövüşmek harika ama bir o kadar da riskli. Çeşitli rastgele gelişen yan etkinliklerle oyun yakın dövüş kabiliyetlerinizi geliştirmeniz için size harika şanslar sunuyor ama olay fırlatma veya ok atma gibi menzilli dövüşe geldiğinde hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Orta çağ simülasyonu baz alarak geliştirildiği için haliyle oyunda ok atarken bir nişangah bulunmuyor veya attığınız her ok nişan aldığınız yere gitmiyor , hedefi tutturmak için biraz şanslı ve üstünde iyice çalışmış olmanız gerekiyor. Ayrıca oyun yanlış hatırlamıyorsam sadece iki kere ok atma mecburiyetinde bırakıyor bizi. Hatta çoğu zaman tek takıldığınız için oku kullanmanız gereken alanlarda, ok attığınız anda başınıza 4 tane düşman yığılıyor ve ölüyorsunuz. (4 düşman gözünü korkutmamış olabilir ama diğer oyunlardaki gibi kimse sırayla hamle yapmıyor ya da arka arkaya geçip beklemiyorlar. Bu oyunda tüm düşmanlar size aynı anda saldırıp yapabiliyorsa etrafınızı çevreliyorlar. O yüzden oyunun başlarında 4 düşman cidden korkutucu.) Ok hedefi tutsa bile zırhalara aşırı bir hasar vb vermediği için oyun boyunca nerdeyse hiç kullanmadım. ( Belki kullanmadığım için bu kadar gereksiz gelmiştir bana, iyi yaylarla da denedim ama pek verim alamadım) Aynı zamanda bir simülasyon da olduğu için açlık, uyku , kanama ve en önemlisi iksirle kayıt alma olayı var. Yani kafanıza göre kayıt alamıyorsunuz ya uyuyacaksınız ya da kayıt alma iksiri içeceksiniz. İsterseniz modlarla bunu düzenleyebilirsiniz ama bu haliyle oyun çok daha zevkli oluyor tek bir olay dışında. O olay da oyunun keşif merakınızı öldürmesi. Örneğin ben elimde yayla silah mağazasına girip duvara ok atarsam ne olacağını öğrenmek istiyorum . Bunun için kapıda iksir içerek kayıt alıyorum giriyorum sonucunu öğreniyorum. Başka bir dükkanda bu olay aynı şekilde mi oluyor, günün saatlerine göre tepkiler değişiyor mu , başka şehirdeki aynı dükkanlar nasıl tepki veriyor. İlişkim iyiyse , şehirde tanınıyorsam nasıl tepki veriyorlar bla bla. Hızlı hızlı birkaç hızlı kayıt ile öğrenebileceğimiz olay zincirleri için iksir harcamak zorunda kalınca, bunların neredeyse yarısını öğrenemiyoruz. Aynı şey dövüş için de geçerli dövüş sırasında hızlı kayıt alamadığımız için bu kombo nasıl olur, bu kılıcı denesem vb olayları da olmuyor. Dövüşün ne zaman çıkacağı da belli olmuyor o yüzden öncesinde kayıt alamadığımız durumlar oluyor. Dövüş sırasında da bir takım işler denerken rastgele bir hasar yersek kanamadan ölüyoruz. Dövüş kısmındaki yavaş ve deneme yanılma öğrenme süreci beni mutlu ediyor açıkçası çünkü dövüşmek cidden eğlenceli ve oyunun yapı taşı ama diğer kısımları keşfedememek içimde bir ukte bıraktı. Hikayeye gelirsek öyle çok kötü değil çok da iyi değil. 100 insandan 44 ü böyle bir orta çağ hikayesi yazabilir. Ama ona rağmen hikayeyi takip ederken sıkılmıyorsunuz. Oyunda bir takım mesleki yan etkinliklere bulaşmak da eğlenceli ama bu oyunun en büyük eksisi burada başlıyor. Oyuna her tekrar başlamayı denediğimde ilk görevdeki ilk başarısızlığımı gerçekleştirip " Ya iyi güzel de bu oyunda yapılacak başka ne kaldı ki " diyerek oyunu sildim çünkü ciddi manada bir kere oyunu bitirdikten sonra tekrar oynamanız için hiçbir sebep kalmıyor. Silah çeşitliliği belli, kaliteli zırhlar belli , genel olarak karakter özelleştirme çok da üstüne düşülen bir konu değil. O yüzden tek seferlik harika bir deneyimdi benim için. Atmosfer, müzikler, at kullanmak vb gibi görsel ve işitsel açıdan oldukça başarılıydı. Kendimi oyundaki bir mekanda hayal ederken zorluk çekmedim. İkinci oyunu sabırsızlıkla bekliyorum. rpg sevenlerin de bu oyunu seveceğini düşünüyorum, sadece biraz sabırlı olun :D 7.5/10 (Kendini tekrar oynatabilen bir oyun olsaydı 8.5 e çıkardı.)