Senaste recensioner av DördüncüReaktör

Macera ve adrenalin dolu bir 46 saat sonrası nihayet inceleme vakti geldi. Seriye bu oyunla başladığımı söylemeliyim. Neyse ki Uncharted 4, ağır lore bilgisi istemiyor. O yüzden "ilk 3 oyunu oynamadım, zorunda mıyım?" diye endişe etmenize gerek yok.
Türkçe dublaj olması, ne güzel nimetmiş bu arada. Vallahi içim acıyor düşündükçe; yani insan istiyor ki Arthur Morgan'ı, Chris Redfield'ı, Sebastian LaCroix'yı Türkçe sesiyle duysun...
Tabi ki oyun PlayStation için geliştirildiğinden, görsel olarak da göze hitap ediyor. Yakaladığım birkaç manzaraya aşağıdan ulaşabilirsiniz👇

https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3257137530
https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3255884861
https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3251008597
https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3137898900

Sinematikle yedirilmiş oynanışları her zaman sevmişimdir. Tamamen kopartmıyor, film izliyormuşsun moduna sokup oynanışı zedelemiyor. Oyunda bir Nathan Drake senaryosu bir de Drake sonrasını anlatan Chloe Fraser senaryosu var. İkisini de sevdim. Hatta Chloe'ninkini daha eğlenceli buldum da diyebilirim sanki.
Zor modda oynadım ve keyfi daha çok çıkıyor. Tersine, ben daha akıcı bir oynanış istiyorum derseniz Normal ve altını oynayabilirsiniz.
Oyunu bitirince bonuslar açılıyor. Oyun filtreleri, kıyafetler, silahlar... Oyunu bitirdikten sonra sınırsız cephane ve roketatar kombosu uygulayarak bir süre daha oynadım. Gördüm ki yıllar sonra tekrar ziyaret edilebilir, en zor modda bu sefer ama hahah. Nathan Bey için geri dönü-
Uzun uzun yazardım ama kalite belli zaten. Dolar kuruna geçtiğimizden, indirim sezonunu bekleyin diye önerimi yapıp incelemeyi burada bitiriyorum.

900 saatim yok ama...

Şakasız, bu oyun sayesinde önyargılı olduğum bir türe karşı sempati kazandım. Oynarken çok eğlendim diyebilirim. Oynanış kısmındaki yeteneğiniz ve odaklanma gücünüz bazı boss dövüşlerinde ciddi test ediliyor (dehb'm var, ilaç gibi geldi valla hahaah).

Bazı kişiler oyunun tekrara düşmesinden şikayet etmiş. Büyük ihtimal hikâyenin bazı kısımlarında çokça değinilen bir replik var. Ondan dolayı böyle düşünmüş olabilirler. Ben Run Lola Run'ı sevmiş insanım, döngüler bana koymaz hahsfah.

Mizah kısmına bayıldım. Benim gibi türe aşina olmayanlara, oyunu sevdirmek için güzel yöntem. Ciddi bazı kısımlarda kahkaha attım👇

https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3258872607

Oynarken akıcılığı sağlayan, türüne göre gerilimi dinamik tutan etmenlerden biri de müziklerdir. Sinemada da böyledir takdir edersiniz ki. Oyunun temasına 80'ler tarzı synth müzikler cuk oturmuş. Bazı boss dövüşlerinde kolu fırlatıp dans edesim geldi hatta. İçlerinden sevdiğim bir tanesini aşağıya bırakıyorum. (Kapüşonlu Adam dövüş müziği)

https://www.youtube.com/watch?v=P1IcksoIFG0&list=PLF9ca8FlsgH5RIF2DfDo4VQFITM0pxTQ-&index=17

Sona doğru gelirsek,

Phew Phew Games'in ilk oyunu benden pozitif not aldı. Emeklerine sağlık. Başarılarının devamını diliyorum ve destekliyorum👏

Bu evren bir külliyat arkadaşlar. İçine girdiğinizde zor çıkılabilecek bir külliyat, özellikle benim gibi vampir temasına bayılıyorsanız. Bir oyun düşünün 20 yıl önce çıkmış ve halen canlı bir fan kitlesi var. Şu an hâlen oynuyorum, ikinci seferimdeyim ve İLK KEZ bir oyun bana art arda kendini oynatıyor. Yazının ilerleyen bölümlerinde bahsedeceğim. Kategorisel olarak ayırdım ki okumanız kolay olsun. Başlayalım o zaman👇

Boşuna "tüm zamanların en iyi RPG oyunları" arasında bulunmuyor VTMb arkadaşlar. Hikâye ilerledikçe zamanla seçenekler arasında kalıyorsunuz, verdiğiniz kararlar gidişatı VE HATTA finalleri belirliyor. Hatta 2 farklı klan seçerek oynadığımdan ilk elden fark ettiğim bir şey var ki: Sizin seçiminiz ve ona ek olarak da klanınıza ait spesifik bir özellik (mesela manipülasyon), farklı diyalogları açıyor ve ekstra xp kazanıyorsunuz. Yetenek ağacı bence yeterince dolu ve detaylı. Xp kastığınıza değiyor.

Ya da "immersive" hissiyat. Diyaloglar fps kamera açısında. Zaten oynayınca anlayacaksınız, içine sizi inanılmaz çekecek. Şahsen ilk kez oynadığımda haritaya ve göreve hiç bakmadan kendi kendime, adeta dedektif gibi kovalayarak gittim olayları.


Oyunumuzda 7 adet OYNANABİLİR klan var. Hepsini kısa özet olarak geçeceğim. Dilerseniz fandom sayfasında detaylarıyla var.

1) 𝐁𝐫𝐮𝐣𝐚𝐡: Anarşist klan. Yönetime (Prens LaCroix) karşılar. Kolay öfkelenirler.
2) 𝐆𝐚𝐧𝐠𝐫𝐞𝐥: En vahşi klan. Yalnız ve toplumdan uzaklar. Hayvani içgülerinin etkisi altındalar.
3) 𝐌𝐚𝐥𝐤𝐚𝐯𝐢𝐚𝐧: Akıl hastası olan klan. Spesifik diyalogları vardır.
4) 𝐍𝐨𝐬𝐟𝐞𝐫𝐚𝐭𝐮: Zeki ve lanetli ırk. Görünüşü insana en uzak olan klan. Yeraltında yaşarlar.
5) 𝐓𝐨𝐫𝐞𝐚𝐝𝐨𝐫: İnsani denilebilecek, en estetik ve manipülatif ırk.
6) 𝐓𝐫𝐞𝐦𝐞𝐫𝐞: En sinsi ve sevilmeyen, kara büyücü klan. Kan büyüsü üzerinde ustalaşmışlardır.
7) 𝐕𝐞𝐧𝐭𝐫𝐮𝐞: Yönetim sınıfı klanıdır. Baş düşmanları Brujah ve Gangreller'dir.

Abartmıyorum, sürekli bu oyunun soundtracklerini dinliyorum oyuna başladığımdan beri. Ya, bir oyun başlangıç menüsünde bile müziğiyle beni 5 dk tutabiliyor... Çoğu müziğin bestecisi Rik Schaffer abimiz, bu efsane melodileri intihar eşiğindeyken ve hapisten çıktığı o zamanlarda yaratmıştır. Ne diyelim, eline sağlık(hâlen hayatta). Onun dışında dinlemeyi en sevdiğim ve çoğu kişinin bilmediği Tiamat var. Hatta takılmak için Hollywood haritasında AspHole adlı gece kulübüne girdim. Müzik başlayınca "bi sn NEEEEE" dediğimi net hatırlıyorum.

https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3147488148

Lacuna Coil de var, var oğlu var. Beni ekstra öldürüyor aaah. Favorilerimden birini aşağıya bırakıyorum. (bağımlılık yapar)

https://www.youtube.com/watch?v=Y33hGaEgW7U 💋🩸


Oyun "Unofficial Patch" olmadan oynanmıyor arkadaşlar. Yoksa bug'dan geçilmez oyun. Mekanikler eski gelecektir ama bence sorun olmaz. Beni baştan 2.kez oynattı önceden dediğim gibi.


Önerim: Nosferatu ve Gangrel dışında herhangi birisi. Özellikle Nosferatu'yu sonraya bırakın derim. Toreador ya da Ventrue, yumuşak bir başlangıç olacaktır. Ben Toreador olarak ilk kez oynamıştım, şu an ise Malkavian olarak devam ediyorum. Malkavian'ı başlangıç için pek önerdiğimi söyleyemem çünkü neredeyse tüm diyalogları farklı ve bazılarını anlamayabilirsiniz.

🩸🧛🏻Umarım bu inceleme işinize yaramıştır. 🧛🏻🩸

https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3114352822

4K 60 fps'in tadını çıkartırken yazdığım incelemedir.

Capcom'un remake konusunda iyi olduğunun bir kanıtı...
Duyurulduğu andan itibaren sabırsızca bekledim. Değdi de. Orijinal oyunu da oynamış ve seven biri olarak, modern grafik ve oynanışla oynamayı hep istemiştim ve bu yazıyı DLC'yi de bitirmiş olarak yazıyorum. Arada fangirl krizlerim devreye girebilir, uyarı :D

Klasik tank kontrollerin yerine gayet akıcı oynanış yer almış. Parry olayı, dodge atmak vesaire renk katıyor. Toplu gelen düşmanlara bakugan gibi atlayıp yıktığım da oldu. Upgrade sistemi de keza, Village tadında ve yeterliydi. Grafikler zaten mükemmel. Şahsen crush'ım Leon'u böyle görmek sevindiriyor :D

Birebir aynısı olmayan ama özünden de kopmayan hikâyesi , sinematikleri de beğendim ama spoiler vermeyeceğim burada. Ki aynısı olsa heyecanlanamazdık. Poligonlarda hele aşırı eğlendim.

DLC de şahane yeniden. Ada'nın mekaniklerine abanmışlar. Uçan kaçan ajan fantezimi hakkıyla yerini getirdiğimi düşünüyorum :D Ada'nın, asıl oyunda olaylar ilerlerken ne yaptığını vs öğrenmiş de oluyoruz.

Umarım Capcom DMC3 remake bekleyen biz hayranlarını bir gün hatırlar :D

Sıkılacağımı bile bile aldım... Neden aldım ki...
Başta her şey çok güzeldi...
Sonra görev için haritada dolanmaya başladım...
Düşmanları sürekli aynı şekilde indirdim...
Supremo geldi de ne oldu sanki...
Adam bana tankla geldi...
Dediler var Giancarlo...
Dedim haydi oynayalım o zaman cano...
Karizmaya kandık...
Oynanış kursağımda kaldı...
Atarlı ergenler girmiş havalara Yara Yara!
Sizin ben yapacağınız oyuna yara yara!

𝓢𝓦𝓔𝓔𝓝𝓔𝓨 𝓣𝓞𝓓𝓓 𝓣𝓐𝓓𝓘𝓝𝓓𝓐 𝓑𝓘𝓡 𝓕𝓐𝓝𝓣𝓔𝓩𝓘 𝓞𝓨𝓤𝓝𝓤
Ravenous Devils, bir kara mizah-kaynak yönetimi oyunu. Olay örgüsü, Hildred ve Percival adındaki bir çiftin geçmişlerini bırakarak yeni bir kasabaya taşınmasıyla başlar. Hayatlarını idame etmek için tatlı bir dükkan açarlar. Üst katta Percival terzi, alt katta Hildred aşçı olarak çalışacaktır. Kasabanın ekonomisi Türkiye'ninki gibi olduğundan haklı olarak kaynaklarını dikkatli harcamaları gerekmektedir. Bu yüzden iç ısıtan dükkanlarında, Percival terzi makasının keskin kısmını müşterilerin boğazında kullanır ve karısı için et sağlar. Hildred ise dönerlerinde karga eti kullanmak yerine insan eti kullanır ve zorlu ekonomide uyanıklık ederek kâr eder. Her şey mükemmel gitmektedir ta ki gizemli birisi, dükkanda olanları bildiğini bahsettiği bir mektup gönderene dek...

𝓞𝓨𝓝𝓐𝓝𝓘𝓢
Oyunda ilerledikçe tempo hızlanıyor. Percival, kurbanları öldürürken hemen aşağı katta Hildred'e emir vermelisiniz çünkü mekanı müşteriler basıyor. 15 kişiye saldırmamak için atik olmalısınız. Geliştirmeleri açtıkça oyun daha da keyifli oluyor. Tavsiyem sera kısmını geç, yardımcı alma kısmını erkenden açmanız. Bir diğer konu ise teşhiri ve mankenleri her zaman dolu tutmalısınız. Yaklaşık 3-4saatte bitiyor bu arada.

𝓚𝓘𝓢𝓐𝓒𝓐
Bu mutlu ilişki simülatörünü, 𝓱𝓮𝓶 𝓭𝓮 𝓫𝓾 𝓯𝓲𝔂𝓪𝓽𝓪, tavsiye ederim. Bu satırları yazarken fiyatı 10,50TL. Öp başının üzerine koy yani hahah. Bakalım bu oyun da aniden 500TL olur mu... Bir oyun incelemesinde bunu yazmak üzüyor!

Shadow Warrior serisinin ilk oyunu, maalesef kendini inanılmaz tekrara düşüren bir oyun. Pozitif oy vermekle vermemek arasında düşündüm. Pozitifi oyunu birkaç saat oynadıktan sonra ya da sırf Lo Wang'in esprilerine gülmem sayesinde verecektim fakat son 5-6 saati dayanılmazdı. Normalde uzun uzun yazarım fakat bu oyun beni çok sinirlendirdi. Aynı silahlarla aynı kombolarla aynı düşmanlarla benzer mekanlarda savaştığınız bir oyun. 2023'te bu tarz oyunlar beni sarmıyor ve sinirlendiriyor. 2.oyunu güzeldir ama. Bunları göz önüne alarak satın alın derim.

BU OYUN OLMUŞ!
Oyunu taze bitirdim ve doğruca incelemesini yazıyorum, o derece etkiledi! Haydi başlayalım. Yazıda SPOILER YOKtur.

HİKÂYE
İlk oyun (Revelations) sonrası geçen hikâyede Claire Redfield'in dönüşünü görüyoruz. Önceki oyunlardan bildiğimiz Barry Burton'un kendisi ve kızı Moira da bize eşlik ediyor. Claire Redfield ve Moira bir gece aniden alıkonuluyor ve gözlerini açtıklarında kendilerini ıssız bir adada yalnız buluyorlar. Etrafta dolanıp herhangi bir kişiye sinyal göndermek için kule ararlar ve hikâyeleri başlar. Barry Burton ise kızını kurtarmak için adaya doğru yola çıkar. Adaya ayak bastığında aklına asla gelmeyecek bir olay yaşanır: Küçük bir kız vardır ve tek başınadır. Gizemli küçük kız ile Moira'yı aramaya koyulurlar.

OYNANIŞ
İki kişilik oynanan bir oyunda sıkılır mıyım diye düşünüyorsanız cevap hayır. Çünkü her zaman bir karakter daha baskın oluyor. O yüzden strateji kasmaya gerek kalmıyor. Resident evil gazisi iseniz normal mod yerine zorda oynamanızı öneririm. Normal zorluk çok kolay gelecektir. Silah geliştirmeleri elbette etkiler silahı ama sanki tüfek ve tabancada çok fark yaratmadı gibi geldi.

ORTAM, GRAFİK
Açıkçası oyunun yarısının açık alanlarda geçtiği bir Resident Evil oyunu benim çok hoşuma gitti. Realistik karanlık mod gibi bir mod yükledim. Daha da güzel hissettiriyor immersing açısından, tavsiye ederim. Sinematiklere özen göstermişler bu sefer, çok hoşuma gitti. Onun dışında tıpkı The Evil Within'deki ortamların oluşu çok harikaydı (❤️ Shinji Mikami❤️)

EKSTRA OLARAK
Koşarken fareyi sağ ya da sola çevirince bazen kamera titriyor. Son bölümde aksiyonlu yerlerde (Claire kısmında) ayağının santim kayması ile öldüğüm oldu. Orada ayar olmamış. Bunun dışında bug vs görmedim. Kısaca: ilk oyun gibi rezalet bir şeyin ardından Resident Evil Revelations 2 çok güzel olmuş! İlk oyun hakkındaki incelememi okumak isterseniz, hemen aşağıda. Belki sizi mental hasardan korumuş olurum hahah.

https://steamproxy.net/profiles/76561199005305171/recommended/222480/

⚠️SERİYE YABANCI OLANLAR İÇİN SPOILER İÇEREBİLİR⚠️

Devil May Cry 4, serinin ve kronolojik olarak hikâyenin dördüncü oyunu. Oyun, ilk 3 oyun sonrası daha modern bir oynanış sunuyor. Grafikler iyileştirilmiş, HUD'lar değiştirilmiş, orb ile upgrade etme kısmı yine aynı, yeni karakterler eklenmiş. Teker teker değineceğim. Bu oyunda hikâye Fortuna şehrinde geçiyor. Şehir Vatikan'dan ilham alınarak yapılmış. Hikaye, Kılıç Tarikatı'nın (Order of the Sword) liderine suikast düzenledikten sonra Dante'yi durdurma görevinde olan şeytani güçlere sahip olan Nero'yu takip ediyor. Nero ve Dante'nin gameplay kısmı beraber. Ekstra olarak Vergil ve Lady-Trish olarak da oynayabiliyorsunuz. Ekstra bir içerik yok, final kısımları farklı sadece. Oynanış kısmı yine muhteşem olmuş! Nero'yu bize tanıtan oyun, Dante'nin eskiden beri süregelen kontrol şemasından kısmen farklı bir şema sunuyor. Ayrıca Nero'nun sevdikleri için neleri yapabileceğini de görüyorsunuz. Özellikle açılış sahnesi , MGSV'deki gibi çok vurucu. Dante'de olmayan ama Nero ile bize tanıtılan 'Devil Bringer'lar var. Oynanışa tempo katıyor. Bazı boss savaşları saçma geldi bana açıkçası. Yani tempoyu biraz kesiyor gibi (uçan düşmanlar vs). Kamera eski oyunlarınkinden daha stabil. Çok az zorluk yaşadığım oldu. Bulmaca zorluğu eskilerinkinden daha düşük. Ormanda geçen bölümlerden bir tanesinde çok tuhaf bir bulmaca vardı. Onu koymasalar da olurmuş. Gloria'nın sahnelerine lafım yok... Yani kusuyorum şu muhabbetlerden. Oynayanlar anlayacaktır. Atmosferler ve grafikler çok daha güzel duruyor. Sanat tasarımı gotik ve holy ile harmanlanmış klasik dmc tarzında. Vatikan esintisi bazı müziklere de dokunuyor. Dövüş müzikleri ise her zamanki gaz dmc müzikleri hahah! Özet geçmek gerekirse; kaliteli hack n slash arıyorsanız yaklaşık 10 saatlik macera sizi bekliyor!