109
zrecenzovaných
produktů
277
produktů
na účtu

Nedávné recenze uživatele Wazowski

< 1  2  3  4  5 ... 11 >
Zobrazeno 21–30 z 109 položek
17 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
7.9 hodin celkem
Fazlasıyla özel, fazlasıyla nadir görülen bir oyun, Spec Ops: The Line.

Bu oyunu henüz yeni çıktığında oynamıştım. O zaman tek tük bildiğim ingilizce ile oyunun hikayesini çok az anlamıştım ancak o zaman dahi çok özel bir yapım olduğunu, hiçbir oyunun hissettiremediği şeyleri ve özellikle pişmanlık ve suçluluk duygusunu verdi bu oyun. Yıllar sonra oynadığımda, ne kadar müthiş bir oyun olduğunun tekrardan farkına varıyorum.

Oyun günümüzde, John Konrad adlı Albay'ın Dubai'de rehin düşmesi üzerine gönderilen Delta ekibinin Dubai'ye inmesiyle başlıyor. Delta Ekibinde oynayacağımız Martin Walker, Konrad'e, yıllar öncesinden gelen tanışıklık sebebiyle güveniyor. Adams ve Lugo ise fazlasıyla farklı iki insan ve hep tartışıyor, fikir ayrılıklarına varıyorlar. Dubai'ye geldiğimizde düşmanın kendi Amerikan ordumuz olduğunu, kendi insanlarımızı öldürdüğümüzü görürüz. CIA, 33. Müfreze, Amerikan ordularını yakıp yıktığımız, sivil öldürdüğümüz bu oyuna hoşgeldiniz.

Nasıl oluyor ya? Nasıl olur da bir oyunda kendi askerimizi öldürüz, sivilleri tahliye etmek yerine, sivillere silah doğrulturuz? Daha bunun bir başka örneği var mıdır bilemiyorum. Oyunun sonu hakkında en ufak spoiler bile vermek istemediğimden birçok şeyi eşelemeyeceğim ama oyun daha ilk saatinden itibaren yanlış bir şeyler yaptığımız duygusunu veriyor. Oyun boyunca yaptığımız eylemleri sorguluyoruz, ama yapıyoruz da. Bizzat kötülüklerini gördüğümüz beyaz fosfor bombasını bizzat biz kullanıyoruz mesela. İnsan yakıyoruz. Hiç ama hiç hoşnut değiliz. Ama devam etmek zorundayız. Ama ne için? Belirsiz. Dubai, herkesin hayatta kalma savaşı verdiği ıssız bir yer olmuştur.

Fazlasıyla garip bir deneyim ve saf aksiyon isteyenlerin yıllar sonra dahi alması gereken muhteşem oyundur.
Odesláno 6. července 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
22 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
2 osob ohodnotilo tuto recenzi jako vtipnou
28.9 hodin celkem (24.4 hodin v době psaní recenze)
Tam 10 yıl önce çıkmış olsa da zamanının çok çok ötesinde olan bir yapım. Peki neden 10 yıl geçmişken hala daha oynamalıyız?

+Bir American Dream taşlaması. Oyun, Roman'ın bolca karıyla takılıp, para içinde yüzdüğünü anlatmasıyla başlıyor. Niko da Amerika'nın çok daha yaşanılabilir yer olduğunu düşünerek buraya ayak basıyor. Ama sonra görüyoruz ki Roman aslında çulsuz yıkık birisi, Amerika bolca yalanlarla dolu. İstenilen refah yok, hava kirliliği çok. İnsanlar ruhsuz, sahtekar. Hatta renk paleti ile de bu destekleniyor. Gündüz bile gündüz değil, geceyse sağlam gece.
+Oynanış olarak 2018 oyunlarıyla denk. Adamlar taksiye bindiğimizde, gideceğimiz yerin adını net söylemesi (bunların tamamı oyuna mb, gblar eklediğini unutmayalım), yan görevlerin alınması, seçimler her anlamıyla 2018 oyunlarından farksız. Hatta fizik olarak zaten ben daha gerçeğe yakın bir oyun gördüğümü hatırlamıyorum.
+Oyun motoru ve fizik olarak müthiş. Oyun gerçekçilik esas alınarak yapılmış. Her anlamıyla gerçek. Gördüğünüz basit insanlardan tutun, binalara, olaylar bile gerçeğe çok yakın.
+Bir eleştiri. Oyunda en köklü ailelerin içinde fitne dolaşıyor. İtalyan mafyaları hiç disiplinli değil. Arnavutlar tam tersine ciddiler. Her şey böyle tersine işliyor sanki.
+Oyunun hikayesi, görevler olarak kötü, ama odaklandığı hikaye olarak iyi. Oyunun yaklaşık üçüncü saatinde Niko, buraya alacağı bir intikam için geldiğini söylüyor. Bu oyun içerisinde çeşitli ayakişi, suikast, yardım yaptıktan sonra bazı kişilerden elde ettiğimiz bilgilerle destekleniyor. Finale doğruysa hikaye tam anlamıyla açılıyor. O yüzden hikaye anlamında en doyurucu kısım kesinlikle son 6 saat.
+Oynanış olarak, açık dünya olarak, yapılacak şeyler olarak aşmış. İsterseniz Brucie için araba kaçırın, Little Jacob ile soygun yapın. Bunlar tabii ki GTA V'e göre azsa da, sizin zamanınızı yiyecek türden.
+Grafikler bugünkü seviyede dersem herhalde abartı olmaz. Ama şunu unutmamakta fayda var. Bugün çıkan oyunlar en düşüğünden en büyüğüne tüm sistemlerde çalışabilsin diye tasarlandığından düşük seviyeli grafiklerle yapılıyor. GTA IV ise o zaman en sağlam bilgisayarlar için üretilmişti.
+Hala daha oynanmasında en büyük etken belki de asla göremeyeceğiniz bir hava, atmosfer, bir taşlama ve en nihayetinde bir bütün taşıması. Oyun bir bütün olarak, düşünebilen insanlar için bulunmaz nimet. Hatta oyunda bir easter egg ile de kendi mesajlarını çok net iletebiliyorlar. Oyunun happiness island bölümünde liberty statue'e benzer, hillary clinton'ın kahve tutan bir heykeli var. O heykelin içindeyse bir kalp gümbür gümbür atıyor. Dışarıda olan olaylardan değil, bizzat kendi içimizde aramalıyız mutluluğu. Nitekim Niko'nun da sözünü unutmayalım

-İntikamını, uzun mu uzun süredir istediğin intikamını aldın, nasıl hissediyorsun?
-Boşlukta hissediyorum.

Eksilere gelirsek
-Mükemmel ötesi rezalet optimizasyon.
-Oyundaki birçok hata. Sinematiklerde kaymalar, yerin tamamıyla gri gözükmesi
-FPS düşüşleri
-Karakterlerin yapay zekalarında hafif lag :D
-Oyunun hikaye olarak aşırı geç açılması (bu kadar geç kalınmamalıydı)
Odesláno 3. července 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
6 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
6.1 hodin celkem
Sacred 3'ü yaparak aşırı başarısız bir konuma düşmüş Keen Games'in hafif Cube World, hafif Minecraft, hafif tüm sandbox oyunlara benzeyen, aşırı tatlı grafiklere, karakterlere sahip oyunu Portal Knights!!

Bu oyunu özellikle oynayanlar gerçekten dediklerime hak vereceklerdir bu oyun gerçekten sizi içine çekmekte hiç geri kalmayan bir yapım. Ben sebeplerin belli bir hikaye ve son barındırdığı, dünyadan dünyaya koşturmanın fazlasıyla zevkli olduğu, oynanış açısından hiçbir insanı sıkmayacak sisteme sahip olduğu için diyorum. Diyorum ama biraz oyunu inceleyelim.

Bundan daha önce Minecraft, Don't Starve ve Cube World'ü çooooook fazla oynadım. Aslında hepsinin aynı sistemi var. İstiyorsanız oyunu bitirebiliyorsunuz ama istiyorsanız. Yani opsiyonel bir seçenek. Don't Starve için konuşursak oyunda tabanı olan bir hikaye vardı. 5 farklı zamazingodan farklı şartlardaki dünyalara ışınlanıp sonunda da Maxwell'in koltuğunu bulduğunuzda oyunu bitirmiş sayılıyordunuz. Minecraft'ta ise bir hikaye yoktu ama yine de bir son denilecek an vardı. Bu oyun ikisini birden yapıyor. Nasıl mı?

Oyun aynı az önce söylediğim oyunlardaki tüm mekaniklere sahip. Loot yapın, canavar kesin, bir ev yapın (opsiyonel), craft yapın, güçlenin ve devam edin. Hatta diğerlerinden hiç de geri kalır yanı da yok. 3 farklı class seçeneği var. Zırhlar yerinde, silahlar yerinde, hepsi var kısacası. Oyunun en iyi ve diğerlerinden farklı yanı ise dünyadan dünyaya geçmeniz, dünyalarda geçtikçe size görev verebilecek karakterlerle, satıcılarla tanışmanız, onların görevlerini yapmanız ve o dünyayı süpürdükten sonra diğerine geçmeniz. Ve oyunun arkadan da işleyen hikayesi var :) Emin olun gerçekten çok zevkli oluyor. Hele ki oyunun harita tasarımları o kadar şahane ki. Hiçbiri birine benzemiyor, hepsinin belli teması var, ve hepsi şahane gözüküyor!

Oyunu hem solo hem de arkadaşlarınızla oynayabiliyorsunuz. Eğer yalnız bir insansanız oyun zevkiniz hiç azalmadan yine görevleri yapıp kendi yolunuza devam edebiliyorsunuz. Problem olmuyor kısacası. Ama arkadaşlarınızla girdiğinizde, daha çok exp kasıp daha çok canavar kesip daha hızlı görev yapabiliyorsunuz. Kısacası bir zevk artışı oluyor. Bu arada görevlerden bahsetmişken görevler "3 iskelet kes" görevlerini barındırsa da, üzerine uğraşılacak garip görevler de veriyor. Böylece zaten hikayeli bir oyun oynadığınızın farkına varıyorsunuz.

Oyunun belki tek kötü yanı her kutunun üstünde mutlaka bir bitki tarzı görüntünün olması ve görüntünün küçük canavarları, cevherleri görmeyi zorlaştırmasıdır. Fizik motoruna alışmak da biraz zaman alabiliyor.

8/10
Odesláno 27. června 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
6 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
2.1 hodin celkem
Çok şey vaat etmeyen, vasat bir müzik grubu kurup, yükselmeye çalıştığınız simülasyon oyunu.

Aslında her şey Game Dev Tycoon ile başladı. Aynı sisteme sahip. Ancak bu sefer bir müzik grubunu ve özellikle solisti yönetiyorsunuz. Grup üyelerine klavye, bateri, mikrofon gibi öğeler satın alıp onların yeteneklerini ve yaptığınız müzik türüne yatkınlığını arttırabildiğiniz gibi, toplu prova yaparak da grup üyelerini geliştirebiliyorsunuz. Şehirlerde verdiğiniz konserlerden hayran kazanıp, diğer ülkelerden de yerler açabiliyor, konser başına kazandığınız parayı katlayabiliyorsunuz. Ayrıca her 21 günde gelen fırsatlarda da seçiminizi yapıp para kazanabildiğiniz gibi, paraya sıkıştığınızda da gündelik işlerde para kazanabiliyorsunuz. Vesaire vesaire. Peki benim problemim ne?

Öncelikle oyun size çok şey sunduğu gibi çok şey de sunmuyor. Mesela ben bir popçu olarak neden solo kariyer yapamıyorum? Neden hiphopçı olarak solo kariyer yapamıyorum? Veya kendi grubum neden sadece 2 vokalistten oluşamıyor? Bu bir problem. İkincisi oyundaki kar sistemi çok kötü. Para olarak -ye (eksiye, borca) inmenize izin vermiyor. Ayrıca benim oyunum aşırı buglandı ve oyunu sürekli hardda başlatıyor. Artık oyunun bir problemi mi nedir, 15. güne kadar dayanamıyorum para kesintisi aşırı fazla olduğu için. İstersem her gün gündelik iş yapayım yine de kesilen paradan az kazandığım için borca batıyor ve her zaman kariyerim 15. günde bitiyor. Oyunun bugu oyunu oynanmaz hale getirdi. Zaten çökme problemleri de var.

Eğer daha çok üzerine uğraşılmış bir oyun olsaydı oynanabilir bir oyun olabilirdi ama şu yaşadığım bug sebebiyle ve oyunun eksik yanlarıyla oyun zevkim 0a indi
Odesláno 26. června 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
7 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
1.9 hodin celkem (1.9 hodin v době psaní recenze)
Konami 2004 yılında çıkan Silent Hill 4: The Room'un satış başarısızlığından sonra (Halbuki enfes bir oyundu) aptal bir karar alarak serinin yapımcılığını kendi ülkesi Japonya'dan alıp Amerika'ya verdikten sonra vasat Origins, Shattered Memories çıktı. Daha sonrasında efsane bestekar Akira Yamaoka'nın son kez bulunduğu bu yapım bizleri bekliyordu. Oyun, hikaye ve anlatım olarak efsane iken, kontroller, canavarların önceki oyunlara göre kötü oluşu, bir eksiklik bulundurması ile de kötüydü.

Oyun, Alex Shepherd adlı karakterimizin askeri üniformasıyla hastaneye ne olduğu belirsiz adamın getirmesi, Pyramid Head'in görünüşüyle başlıyor. Daha sonrasında eve geldiğimizde tüm kasabanın adeta yok olduğunu, neredeyse birkaç kişinin kaldığını, annemize büyük hüzün bastığını görüyoruz. Daha öncesinde hastanede gördüğümüz kardeşimiz Joshua'nın kayıp, babamızın da onu bulmaya gittiğini öğrendikten sonra biz de kardeşimizi bulma yoluna çıkıyoruz. Bu yolda genel olarak Babamız çok büyük günahkar olarak gözükecek ve neredeyse intikam nefreti duyacağız.

Medium is the message. Yani basit olan iyidir mantığıyla yazılıyor tüm Silent Hill oyunları. İlk oyunda bir araba kazasıyla kızımız kayboluyorken, ikinci oyunda 3 yıl önce ölmüş eşimizden mektup aldıktan sonra onu arıyoruz. Bunda ise kardeşimiz ve babamız kayıp. Her oyun Silent Hill kasabasında geçen iken ilk defa 4 (ki aslında Silent Hill olarak tasarlanmadı) tamamıyla farklı bir yerde geçmişti. Bu oyun ise kendi kasabamızda ve Silent Hill'de geçiyor ve aynı duyguları, korkuyu, gerilimi vermeyi de ihmal etmiyor. Origins'te ve Downpour'da çiğnenen Otherworld ve Silent Hill kuralları bu oyunda çiğnenmiyor olması da bir artı veriyor.

Tam bir Silent Hill oyunu olmasından bahsetmişken şöyle ufak bir spoiler verelim, gidişat ve final Silent Hill 2 ile aynı. Yani bildiğimiz Scripti sadece değiştirmişler diyelim. Nasıl ki Star Wars 7 ve 8, 4 ve 5'in neredeyse aynısıysa bu da aynen öyle. Bu, kötü bir şey değil hatta tam tersine bu oyun özelinde konuşursak efsane bir şey. Finali o kadar vurucu ki hem boğazınızda armut kalmışçasına üzülüyor, hem noluyor deyip olaylara anlam veremiyor oyunu bitirdikten sonra da niye böyle oldu diye düşünüp duruyorsunuz. İşte bu gerçek Silent Hill. Oyunu oynayın ve bu finali yaşayın derim.

Hem Steam'de hem başka platformlarda yaklaşık 300 kadar oyun bitirdim. Silent Hill'in havası her zaman farklı olmuştur. Steam açısından diğer SH oyunlarının bulunmaması büyük hata. Bu oyun ise PC'de gerçekten çok sorunlu. Laglı olması, kontrollerin aşırı kötü olması ve köstek olması, 30 FPS kilidinin olması vesaire vesaire. Bunlar oyun zevkinizi fazlasıyla bozacak özellikler. Ancak bunları bir yana bıraktığınızda ve hikayeye kitlendiğinizde (ki kitletiyor) fazlasıyla gizemli ve sürükleyici bir durumun içine kayboluyorsunuz.

Bundan sonrası SPOILERLIDIR.
Ailemizden izlere rastlıyoruz. Mesela babamızın silahı tamir edilemiyor, kardeşimizin "Beni affet" yazısıyla saatini bulunca aniden Silent Hill'e çıkıyoruz. Her şey birer birer geliyor ve sizi fazlasıyla merak ettiriyor. En son annemiz de babamızın yerini işaretlediğinde artık babamızdan intikam alabileceğimizi düşünüyoruz. Abinle oynama, o kendi arkadaşlarıyla oynasın deyip kardeşimizden bizleri uzaklaştıran ve belki de kardeşimizin ölümüne sebep olan babamızdan intikam alacağımız için mutluyduk ta ki finale kadar değil mi? Bu oyunu sevenler bu yapıyı sevenler Oldboy ve The Return filmlerine mutlaka ama mutlaka baksın. Finalde aslında kardeşimizi kendimiz öldürdüğümüzü, bir asker olmadığımızı, kardeşimizi öldürdükten (kaza ile de olsa) iyice delirip kafayı sıyırdığımızı, uyandığımızda da bir asker olduğumuzu sandığımızı anlıyoruz. Ve evet çok ürpertici değil mi?

8/10
Odesláno 13. května 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
9 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
3.4 hodin celkem (3.3 hodin v době psaní recenze)
Silent Hill: Origins ve SH: Shattered Memories'in yönetmeni, yapımcısı ve yazarı Sam Barlow'dan çıkan alışılmışın dışında, bundan belki 10 yıl sonra da konuşabileceğimiz bir yapım.

Oyun, Hannah Smith adındaki bayanın kocası Simon Smith'in ölümünün ardından birkaç gün üst üste verdiği sorgu kliplerinden oluşuyor. Oyun ilk başta, arama kutusuna "MURDER" yazarak, çıkan 5 vidyo kliple sizi bırakıyor. Kısaca bu 5 vidyoyu izledikten sonra sizler de sorguda, kadının söylediği kelimelerin arama kutusuna yazarak klipler buluyorsunuz. Mesela bir vidyo klipte atıyorum, Jenna benim eve geldi, dedikten sonra kadın, sizler de arama kutusuna hemen Jenna yazmalısınız. Böylece alakalı vidyo klibi bulacaksınız.

271 sorgu klibinden oluşuyor ancak oyundaki gizemi çözmeniz için hepsini bulmanıza gerek yok hatta büyük bir şansla birkaç vidyo klibi bularak aniden oyundaki sırrı aralayabilirsiniz bile. Aslında oyun size bir alan açıyor, geri kalan da sizlere bırakılıyor. Oyunda bir çok climax dediğimiz hikaye için dönüm noktaları var. Bunlar gerçekten hikaye için önemliler ve temin ederim ki, tüylerinizin ürperdiğini hissedeceksiniz. Ve evet, zeki olduğunuzu da düşüneceksiniz ! :)

Özellikle Hannah'a rol veren kadın çok içten, samimi, rolüne bürünerek oynamış. Bence bunda yine Sam Barlow'un yeteneği işin içine giriyor. Ben hatta böyle bir yapımı taa 2009'da Shattered Memories'te düşündüğünü düşünüyorum çünkü resmen aynı kurgu Shattered Memories'te de var.

İşleniş olarak Bulut Atlası'na benziyor. Klipleri bulurken farklı giyinen, farklı zamanlarda konuşan bir Hannah yakalayacaksınız her zaman. Bazen de sıkılabilirsiniz çünkü her zaman doğru kelimeyi bulamayacaksınız bulsanız bile birleştirmek için ter dökeceksiniz beyninizde. Şahsen ben tek oturuşta bitirdim ancak beynim yandı desem yeridir. Ayrıca oyunu çözdüğünüzde aldığınız o haz, o zevk yok mu.

Buradan sonrası spoilerlıdır ve oyunun tüm olayını anlatır.
Katil, Hannah Smith'tir. Hannah Smith'in bir ikizi vardır. İkizler bir sebepten dolayı ayrılırlar ve Hannah Florence adındaki ebeye teslim edilir. Penceresinden baktığında Hannah her zaman ikizi, aynı onun ismi gibi tersten okunduğunda da aynı söylenen Eve'i görür. Bu onun için çok büyük bir saplantı oluşturur. 8 yaşındayken Hannah'ın ebesi Florence kaza sonucu ölünce Hannah Eve'in kapısını çalar, Eve de onu eve alır. Bundan sonra ise her zaman birbirinin hayatlarını yaşamaya başlarlar. Aynı sevgiliyle takılır, aynı derslere girerler, kim hangi derste başarılıysa o sınava girer. Taa ki Hannah bu kuralı bozana kadar. Birbiriyle aynı yaralara, aynı kiloya sahip aynı saç kesimine aynı kaş stiline sahip bu ikizlerden Hannah Simon Smith'e hamile kalır. Hemen Eve de hamile kalmaya çalışır ancak nafile. Hannah bir gün Simon Smith'in verdiği aynaya nefret kusar ve yanlışlıkla Simon Smith'i öldürür. Peki bu sorguda Hannah veya Eve yakalandı mı? Cevap hem evet hem hayır. Evet, çünkü katilin Hannah olduğu anlaşılıyor. Ancak röportajı en son veren ve her şeyi anlatan Eve olduğu için Hannah yakalanamıyor. Bu arada röportajlarda evet hem Hannah hem de Eve var. Müthiş bir oyun değil mi?
Odesláno 17. března 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
4 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
16.2 hodin celkem (9.0 hodin v době psaní recenze)
Dans, eğlence, absürtlük ve kıran kırana aksiyonun oyunu, Bayonetta!
Direktmen artı eksilere geçip sonra kişisel görüşlerimi belirteyim

+Aynı Final Fantasy'ler gibi PC'de düzgün bir port görünümü veriyor. 60 fps sabit alıyorsunuz ne olursa olsun (gerçi fflerde 30'du)
+Femme Fatale bir karakter. Güzelliği sonsuz ancak aşırı güç sevdalısı kadınlara verilen isimdir. Kill Bill gibi.
+Karakterlerle özdeşleşiyorsunuz ve hepsini çok seviyorsunuz, Enzo'yu bile .
+Sonsuz kombolar. Kombo satın alımları da çok güzel. Özellikle breakdance'a bayıldım.
+Güzel arayüz, enfes konseptler. Oyundaki her tasarım için özellikle çalışılmış.
+Linear bir oyuna göre kendini bağlayan bir yapısı var aynı FF13 gibi.
+Özellikle motorsiklet ve hava aracı sürdüğümüz bölümleri aşırı sevdim. Bölümler sizleri sıkmıyor. Bazı bölümler de sadece boss savaşlarından oluşuyor. Bossların kendi yapay zekaları gelişmiş olmasa da sizlere farklılık hissiyatı veriyor.
+Oyundaki sinematikler çok güzel. Ana karaktere adeta aşık oluyorsunuz zaten. Hele ki o tatlı Cereza'nın Bayonetta'ya anne demesi, Bayonetta'nın lolipopu düştü diye ortalığı toza dumana katması, Jeanne ve Bayonetta'nın dans ederek ateş etmeleri, aşşşırı absürt aksiyon sahneleri. Hepsini çok seviyorsunuz.
+Oyun ilk başlarda sizlere bir şeyler verip finalinde vuruyor. Ha şaşırıyor musunuz hayır ama güzel bitiyor.
+Nice ass

-Bazen kamera sapıtıyor her zaman değil ama bazen sapıtıyor. Özellikle finalde kürenin içerisinde nereye gideceğimi bilemedim.
-Bazı şeyler itici geliyor bana. Mesela bazı bossların ağzından devasa turuncu sıvı çıkması, Bayonetta'nın küçük kıza dönüşmesi vesaire. Hoş gelmiyor yani.

Oyun linear bir oyun zaten nereye gideceğiniz çok belli çünkü başka seçeneğiniz yok. Bu oyunlarda sürekleyiciliği sağlamak çok zor oluyor ancak FF13 gibi bu oyun da yapısı itibarıyla çok güzel bir şekilde sizleri bağladığından oyundan çıkasınız bile gelmiyor. Femme fatale bir karakter olarak resmen ana karaktere bağlandığınız onunla birlikte coştuğunuz bir oyun oluyor. Hele ki o kombolara gerçekten bayıldım sürekli altın kasıp paramı oraya yatırdım diyebilirim.

Oyunun sinematikleri de çok hoştur sizleri izletir. Absürtlüğün o çekici havası her zaman üstündedir. Hikayeyi hiç anlatmamamın sebebi de oyun da size anlatmıyor galiba 11. bölümden itibaren bir şeyler ortaya çıkıyordu zaten 17 bölüm var siz düşünün. Ancak sizlere böyle alttan alttan bir şeyler veriyor ve finali de güzel kapatıyor. Özellikle finalde dans sinematiği var hani bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Gerçekten üzerine uğraşılmış böyle düşünülmüş olduğu anlaşılıyor.

Mesela Furi oyununda saf kötü bir karakteri oynarken aslında kendi içimizde yüzleşiyorduk o oyun bu yüzden önemliydi. Bu oyun ise saf kötülük yaparak resmen zevk aldığımız bir yapım. Melekleri tokatlamak falan acayip absürt bir durum :D
Bence hoş bir oyun ama hani hayatınızın oyunu falan olmayacak sadece aşırı zevk alacağınız 9-11 saat olacak. Eğer ki madalyaları işte platin yapayım derseniz de baya uzar oyun. Sinematikleri geçebileceğinizi de söyleyeyim.
7.5/10
Odesláno 11. února 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
9 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
1 osoba ohodnotila tuto recenzi jako vtipnou
11.1 hodin celkem
WOHOOOOOOOOO RETROOOOOOOO

Mısır, devasa bir şato. Saldırıya uğruyoruz. Bizler, kralın oğlu olarak sıradan bir şekilde saldırıya başkaldırırken bir anda gelen kumfırtınası resmen insanları uçuruyor. Hatta insanları kumdan birer canavara çeviriyor. Bunun üzerine bizler şatoda gerçekten güçlü bir silah olan "Zaman Hançeri"ni alıyoruz. Amacımız devasa kum saatine bunu batırmak ve zamanı geri almak, böylece her şey gerçekleşmeden önce bunları engelleyebiliriz! Bu yolda da bizlere Farah adında, bizlere saldıranlardan yana olan bir kızcağız da yardım ediyor. Amacımız puzzle çözerek, kumdan canavarları yok ederek devasa şato içinde ve etrafında yolumuzu bulmak.

+Enfes kurgu! 2003 yılını düşünürsek oyunlarda hikaye kavramı çok geniş değildi şimdiki gibi. Oyun hikaye tarihini konuşurken 2004 nasıl Half Life 2 ile bir dönüm noktasıysa, bu oyun da asla ama asla es geçilmemesi gereken bir konu.
+Müthiş müzikler! Ubisoft her oyununda müziklerini müthiş yapmayı biliyor. Ancak bu oyunun özel dokunuşları olduğunu söylemeliyim. Hikaye ilerledikçe, karakterler geliştikçe her zaman çalan atmosfer müziği, saldırı müziği de değişiyor. Ayrıca sonda çalan şarkının müthiş güzellikte olduğunu söylemeliyim.
+Güzel, iyi tasarlanmış etaplar ve puzzlelar. Ben pek yol yordam bulamayan bir oyuncuyum. Bana normal geldi bulmacalar. Bazıları zor, bazıları kolay. Ve evet zevkliydi kesinlikle.
+Platform öğeleri hoş ancak biraz hantal. Mesela sağa sola atlayamıyoruz. Ancak 2003 yılını düşündüğümüzde gerçekten güzel bir platform deneyimi veriyor. Özellikle bulmacaları platforma yedirmesi çok hoş.
+Tasarımlar, arayüz, küçük hikayeler hepsi çok güzel. Mesela Zaman Hançeri taşıyıcısı zamanı bükebiliyor, geleceği görebiliyor. Ancak geleceği görürken her gördüğü şey gerçekleşmiyor. Mesela öldüğümüzü, Farah'ın bizi öptüğünü görebiliyoruz. Bir de ufak spoiler: Zaman Hançeri taşıyıcısı olarak biz bazı sanrılar da görüyoruz. Sanki bir yüzük taşıyıcısı olan Frodoyuz sanki. Bence bu gerçekten kült bir olay.
+Yıl 2018 hala daha oynanabilir, eskimemiş, tazeliğini koruyan bir oyun. Şahsen hiçbir bug ve problemle karşılaşmadım. Ayrıca oyun uplaye de bağlı değil.
+Tatmin edici oyun. Karakter gelişimi enfes. Finali fazlasıyla hoş. Ayrıca tek başına yeten bir oyun yani ikinci oyuna açık bir şekilde bitmiyor.
+Aynı HL2 gibi oyun içerisine sinematikleri yedirmişler, bazen de ayrılıyor gerçi.

-Demiştim, bazı şeyler hantal ama yıla veriyorum, hakkını yiyemem.
-Bence çok fazla canavar geliyor. Oyun geliştiricileri yüksek ihtimal oyundaki aksiyonu daha çok yapmak için bu yola başvurmuş olabilirler. Ama çok fazla canavar geliyor çok fazla. Bir de ne zaman geleceği zaten belli.
-Kodumun kuşları kanser etti kanser (gerçek bir eksi değil :D)

Bir spoiler daha oyunu bitirenlere
Farah ölünce gerçekten çok üzülmüştüm. Neyse ki her şey geriye döndü ve hoş bir şekilde bitti. Bu arada karakterin çıldıracağını falan düşünüyorum. Son sahnede acayip atladı zıpladı falan. Zaman Hançerini taşımak büyük yük olsa gerek.

Puansız. Enfes zaten
Odesláno 3. února 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
9 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
6 osob ohodnotilo tuto recenzi jako vtipnou
9.2 hodin celkem (8.4 hodin v době psaní recenze)
Assassin's Creed: Liberation, AC3'ün DLC'si olarak çıksa da kendi başına yetebilecek bir oyun. Hatta birçok AC oyunundan başarılı tarafları dahi var, özellikle hikaye ve hikaye anlatımı ile. Sürpriz sona sahip hatta!

Hikaye AC3'ün geçtiği dönemde, yine aynı topraklarda ancak New Orleans'ta geçiyor. Üçlü Ticaret'in (Köle ticareti) en önemli noktası da New Orleans. Biz Aveline de Grandpre adında genç ve çıtıpıtı bir kızı oynuyoruz. Ana babadan gelen bolca zenginliği uğruna savaştığımız Kardeşlik için kullanıyor, New Orleans'ta köle ticaretini önlemeye çalışıyor, köle ticaretinde kötü üne sahip adamları öldürüyoruz. Çoğu zaman AC4: Freedom Cry'dan tanıyacağınız Agate'den öğütler alıyoruz. Oyun boyunca da "Company Man" adındaki, her şeyin arkasında duran kişiyi arıyoruz.

Hikayeyi anlatınca klasik bir AC oyunu gibi gözüküyor. Bu oyun bana kalırsa aynı Rogue gibi hikayesiyle öne çıkıyor. Oyun boyunca sürekli bahsi geçen mevzular sürekli bir plot twiste sokulmuş ve oyun içerisinde sıkça şaşırıyoruz. Tekrardan yine Rogue gibi aslında Suikastçılar ve Tapınakçılar'ın aslında aynı olduğu sadece yöntemleri farklı olduğu için ayrıldıkları gerçeğini bizlere gösteriyorlar Rogue ve Unity'i işte bu yüzden çok sevmiştim.

Oyunun bir diğer iyi yanı da ana karakterinden aldığı güç. Bizi seven patronumuza hiç ama yüz vermiyoruz. E tuşuyla gardiyanları etkileyip görevleri kolayca halledebiliyoruz. Özellikle ana karakterin sesini gerçekten sevdim. Diğer karakterler ise maalesef ki Aveline kadar derinlikli değil ve ruhsuzlar. Bu arada oyunda topladığımız annemizin günlüklerinin gerçekten ama gerçekten çok önemli olduğunu söylemeliyim. Gerçekten uğraşıp topladığınızda hikayeyle alakalı devasa bir kaynak elinize geçiyor ve şaşıracaksınız, o da sürpriz içeriyor ! Sürpriz üzerine sürpriz bu oyun.

Finaliyle şaşırdığımız, Aveline ile eğlendiğimiz bu yapımın + ve - yönleri ise şöyle
+Hoş grafikler, ayrıca bu oyun hoş baloncuklara da sahip!
+Güzel, kendini oynattıran bir karakter
+Zekice tasarlanmış hikaye
+Sürpriz üzerine sürpriz
+Annemizin günlüklerini topladığımız kağıtlar gerçekten değerli. Hikayeyle örtüşüyor ve şoka sokuyor.
+Fena olmayan New Orleans haritası
+Suikastçı / Tapınakçı kavgasına yeni bir bakış getirmesi ve bu bağlamda seri için değerli olması

-Bataklık haritası gerçekten kötü. Sürekli suya düşmek ve yüzmek zorunda kalmak rezalet. Üzerine Agate'nin saklandığı yere doğrudan giriş yok (yerden yani)
-Bir şeyler eksik ama neler eksik
-ESC'ye bastığınızda veya haritaya baktığınızda geri dönüş uzuuuuuun sürüyor. Arayüz çok kötü.

7/10 Oynamaya değer kesinlikle
Odesláno 31. ledna 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
65 osob ohodnotilo tuto recenzi jako užitečnou
7 osob ohodnotilo tuto recenzi jako vtipnou
13.7 hodin celkem (8.6 hodin v době psaní recenze)
Deus Ex: Mankind Divided. Çok tartışıldı, üzerinden biraz da zaman geçti. Seriyi oynamış biri olarak gerçekten tüm yorumlardan uzak, realist bir inceleme yapmanın zamanı geldi.

Bu yazımda sık sık kullanacağım Auglu insanların anlamı: Teknolojik gelişmeler sayesinde normal insanlara göre daha güçlü kas yapısına, gözlere, silahlara, bacak, yani herhangi insan uzvuna sahip insanlar. Bunların tek özelliği, sadece Auglu olmak istemeleridir, sıradan insanlardan farklı değiller.

Hikaye şöyle başlıyor: Dubai'ye tamamıyla rastgele bir şekilde gönderiliyoruz. Bir de ne görelim, gayet sıradan insanlar dahi Auglu olabilmişler ve devasa güçlere sahipler. Aslında sıradan olması gereken bir operasyon bir anda yılan hikayesine dönüşür ve takımımızın çoğu üyesini kayıp veririz. Bunun üzerine bir de 2027 yılında (ilk oyunda) olan Aug Incident (Auglu insanların toplu katliamı) hala daha Dünya üzerinden etkisini atamamıştır. Dünya üzerinde tekrardan Auglu ve Natural insanlar büyük bir kavgaya girişmişlerdir. Human Restoration Act denilen münazara Auglu insanların haklarının sınırlandırılması için toplanacak. Eğer ki kabul edilirse, Auglu insanların resmen insan hakları elinden alınacaktır. Kaos gittikçe büyümektedir.

Bizler de bir yargıç görevi görüyoruz bu oyunda. Çeşitli kurum, kuruluş, çete, tarikat, büyük organizasyonların bu duruma tepkilerini görüyoruz. Bizler, bunları değerlendirip her şeyin arkasındaki güce odaklanmaya çalışıyoruz bütün oyun boyunca. Bazı hikayelerin gerçekten iyi olduğunu söylemeliyim. Benim favorim MachineGod dinini yaymaya çalışanları durdurduğumuz bölümdü (spoiler değil.).

Peki soracak olacaksınız neden oyunu tavsiye etmiyorum. Sebepleri çok var. Öncelikle genel olarak ilk oyundan fazlasıyla zayıf olduğunu söyleyeyim. 2006 yılında çıkmış Final Fantasy XIII'nin bile çok daha iyi sinematik görüntüleri var. Allah aşkına yıl oldu 2018 blurlu sinematik niye izliyoruz hiçbir fikrim yok. Ayrıca oyun grafiklerinde ciddi bir yükseliş görmüyorum Human Revolution'a kıyasladığımda. Optimizasyon problemleri de bence hala daha var. RX 470 ile oyunu oynamama rağmen oyun içinde takılmalar yaşadım ki bu oyun zevkimi gayet de kırdı.

Hikaye için konuşursak ilk oyundaki hem yan görevler hem de asıl görevler açısından gerçekten çok geride kaldı. Hem bir bütün olarak hem de görevleri tek tek düşündüğümde ilk oyunun ne kadar iyi, bunun ise ne kadar kötü olduğunu görebiliyorum. Ayrıca Human Revolution'un birden fazla sona sahip olması, bu sonlar için fazlaca argüman bırakması ne kadar iyiyken bu oyunun finalinin tam tersine tüm oyunu çöpe atması gerçekten hayal kırıklığı ve sövdüren bir durum. Gerçekten, şaka yapmıyorum. Oyunun finali tüm ama tüm oyunu çöpe atıyor resmen. Ending creditse bir plot twist yerleştirmişler bir tek onu beğendim diyebilirim. Genel olarak etkileyici olmayan bir hikaye, sönük karakterler ile Human Revolution'un çoooooook gerisinde kalıyor çooooook.

Human Revolution'da gerçekten bir sorguluyordum ben. Tüm bu transhümanistik görüşleri kendi içimde düşünüyordum. Final de sizin görüşünüzle birlikte bitiyordu zaten. Bu oyun ise size bir şeyler veriyor mesela oyun boyunca bir bizim karargahımıza saldıran bir hackerdan bahsediliyor. Ama onu yan görev olarak vermişler. Gerçekten merak edip nedir bu diye baktım. Hiçbir işe yaramayan, hikaye açısından en ufak öneme sahip olmayacak bir şeymiş meğer. Verdiğim 30 dakikaya acıdım resmen.

Oyunun fragmanları gerçekten iyidi. Augluların yaşadığı problemleri ve Dünya üzerindeki etkilerine çok odaklanılmıştı. Galiba eksiklerini fragmanda göstermek istemişler sanıyorum. Çünkü oyun fazlasıyla ruhsuzdu. Bir tek şu MachineGod dini görevi insanların duygu ve düşüncelerine fazlasıyla bakıyordu. O da sadece bir görevdi.

İncelemem boyunca Human Revolution'un bunun yanında çok daha iyi olduğunu söyledim çünkü gerçekten öyle. Bu oyun kategori olarak özel bir oyun. Siberpank temalı, transhümanistik düşüncelerin ve inovatif hareketlerin büyük değer kazandığı bir distopik Dünya'da geçen gizlilikle yamanmış bir bilim kurgu / aksiyon oyunu. Ancak içi boş ne yaparsın.

4/10
Gerçekten hayal kırıklığı.
Oyunun 4 saati hack yaparak geçti zaten.
Odesláno 28. ledna 2018.
Byla tato recenze užitečná? Ano Ne Vtipná Ocenit
< 1  2  3  4  5 ... 11 >
Zobrazeno 21–30 z 109 položek