12 people found this review helpful
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 86.8 hrs on record (54.2 hrs at review time)
Posted: 28 Dec, 2020 @ 3:01pm

Bir soulslike oyununun daha sonuna geldik.

Diğer souls oyunlarına nazaran, bunun çok çok çok daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Sebebi ise, size yapılan her saldırının oyuna monte edilmiş bir 'counter'i bulunması. Dark Souls'ta ki gibi rakibin 'pattern'ini ezberlemek yerine, belli başlı saldırı tiplerine belli başlı karşılıklar vererek oyunda ki tüm boss ve mini bossları alt edebiliyorsunuz. Nedir bunlar?

- Rakip size tam karşınızdan doğrusal bir özel saldırı da bulunuyorsa Mikiri Counter
- Rakip size başka tür bir özel saldırıda bulunuyorsa zıplamak veya uzaklaşmak
- Rakibin normal saldırılarına deflect yapmak. (Block değil deflect, aralarında çok büyük bir fark var)
ve tabiki de doğru anda saldırmak.

Oyunda ki Divine Dragon Boss'u hariç, bütün boss, mini boss veya npclerde bunlardan başka hiçbirşey yapmasanız dahi oyunun sonunu görebilirsiniz. Divine Dragon'da zaten lore desteklemesi için öylesine konmuş bir bosstan ibaret. Saldır, kaç, mikiri counter yap, saldır, deflect yap, saldır, protez kullan, ve oyun bitti. Tabi bu söylediklerim kafanızda ''acaba çok mu basit oyun'' sorularını oluşturabilir, merak etmeyin, değil. 55 küsürlük oyun süresinden sonra yazıyorum bunları, öncesinde sadece ana bacı ''böyle zorluk olur mu'' demekle meşguldum :)

Eğer oyunu ilk defa oynuyorsanız, bu ''en kolay souls oyunu'' lafına sövebilirsiniz, hakkınızdır :) Çünkü bende ilk oynadığımda Genichiro ve Owl bosslarına ne kadar sövdüğümü hatırlamıyorum, bu bossların bu kadar zor olmaları saçmalık diyordum, ta ki oyunun başına oturup 2. kez bitirene kadar. İkinci bitirişte bunları tekte kestikten sonra bilgisayardan uzaklaşıp ''kesin kolaylaştırdılar oyunu'' dedim kendi kendime :) Olay tamamen yukarıda saydığım 3 maddeyi harfiyen uygulamaktan ibaret, gerisi çorap söküğü gibi geliyor.

Oyunun en tatlı tarafı ise, yaklaşık 5 dakika da bir karşınıza çıkan ve bitmek bilmeyen mini bosslar silsilesi. O kadar çok koymuşlar ki, bir zaman sonra isyan etmemek elde değil. Dediğim gibi ilk bitirişinizde bunlar size saç baş yolduracaklardır, ancak oyunu bitirip Youtube'a dalıp lore'yi biraz öğrendikten sonra, bu mini bosslardan da ayrı bir tat alacaksınız. Kimse bu oyunu alırken çatır çatır adam kesip ilerleyeceği bir oyun beklemesin, çünkü souls oyunlarında rakibinizde kendi canına önem veriyor ve onu korumak istiyor.

Map dizaynına gelirsek, Dark Souls'tan çok daha küçük bir map dizaynı söz konusu. Yürüyerek 30 dakikan kısa sürede bitirebilirsiniz belki de mapi, ancak burada da katmanlar işin içine giriyor ki çık çıkabilirsen... Örneğin Ashina Castle bölgesinde sokaklar var, Kalenin çatıları var, birde içi var, bunların üçünde de farklı tip düşmanlar sizi bekliyor.

Bir diğer konuda lore. From Software şüphesiz kendine yakışarak insanın damağında kalan bir hikayeyi bu oyunda da bizlerle buluşturmuş. Diyecek söz yok, kesinlikle npcler ile olan sohbetlerinizi hızlıca ilerletmeyin, her kelime çok değerli :)

Bu oyun, diğer souls oyunlarına nazaran görselliğe çok daha fazla önem vermiş desem abartmış olurum. Bildiğimiz souls oyunu işte, bazı köşelerde durup saatlerce manzarayı seyretseniz sıkılmazsınız, o kadar tatlı bir sanat işi ortaya konmuş.

Oyunda en beğendiğim boss şüphesiz Guardian Ape idi. Bunun sebebi zorluğu vs. değil, onun o uzakta ki çığlıklarında oluşan tablovari görüntü ve boss savaşının size yüklediği anlamdı. Oyunun tüm hikayesi, o bosstan sonra çözümlenmeye başlıyor. Ortaya müthiş bir sanat işi konmuş.

Lafı uzattıkça uzattım, son söz söylemek gerekirse, yüksek fiyatından ve fiyatını hak edeceğinden korkunuz varsa, ben kefilim, alın oynayın, zaten bir kere bitirmekle kalmayacaksınız, defalarca bitireceksiniz, defalarca gittiğiniz yerlere kendi isteğinizle bir daha gideceksiniz.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 Comments
PAVLU 27 Apr, 2023 @ 2:38pm 
YA KES SİKMİM