2 people found this review helpful
Recommended
2.3 hrs last two weeks / 604.0 hrs on record (325.6 hrs at review time)
Posted: 28 Apr, 2018 @ 12:29am
Updated: 21 Apr, 2023 @ 12:58am

İlk öncelikle oyunun anasını siktiğiniz için teşekkürler Epic Games ve Pysonix.

Bu incelemede yaklaşık 300 saat oynayışımda edindiğim tüm deneyimleri yazacağım. Oyunda sinir bozucu bir maçtan sonra bu incelemeyi yazmaya karar verdim;
Not: Yazım kurallarına çok dikkat etmeyeceğim, hatalar olabilir.

Rocket League, özünde eğlenceli, zevkli, bağımlılık yapıcı, çok hoş ve dinamik grafiklere sahip, futbol ile arabaların birleşiminden ortaya çıkan bir oyundur. Buraya kadar herşey güzel, hoş ancak buzdağının bir de görünmeyen kısmı var malesef.

Gelelim o görünmeyen kısma(oyuna sahip olanlar bunu rahatlıkla görebilir.)
Rocket League, kanser kitlesi sebebiyle kan kaybediyor...
Şimdi konuya derinden giriyorum;

1- Rekabetçi maçlarda oyuncu tipleri
Öncelikle benim oyunda golcü bir kişiliğim var. İlerde oynarım, şutlarım iyidir, tek başıma gole giderim vb. ancak yeri geldiğinde iyi yapamasam bile savunmaya da yardım etmeye çalışırım. Genellikle 2vs2 veya 3vs3 rekabetçi maçlar oynarım. Rekabetçi maçlarda rütbe olayı olduğu için önemli maçlardır. Genellikle çekişmeli geçer.
Mesela bir 2vs2 maça başlıyoruz, ben atak yaparken takımdaki diğerinin de atağa göre kendini ayarlaması gerekiyor normalde. Ben topu aldığımda kendim tek giderek gol atmaya çalışıyorum, başarırsam ve skorda fark açarsak, takım arkadaşıma gol attırmaya çalışırım ancak bazen rakip iyi kapanıyor. Böyle durumlarda kanatlardan orta açarım, takım arkadaşım gelir golü atar ama buna bakıyorum açtığım ortalara dokunamıyor bile.
Sonra diyorum kendisi birşeyler yapmaya çalışsın bakalım, gole gitsin veya bana orta açsın, pas atsın falan. Topu sürmeye çalışıyor rakibe kaptırıyor, şut çekiyor kaleyi tutturamıyor ama bir türlü kabullenemiyor kötü oynadığını. Tüm yükü üzerime alarak diyorum sen defansta kal, ben gol pozisyonu oluşturmaya çalışırım. Ama yok, dinlemiyor. İlla ilerde oynayacak, gol atmayı deneyecek... Yahu sana o kadar orta açtım, pas verdim kaleyi bile tutturamadın neyine gol atacaksın hatanı kabullen ve git defans yap işte. Yapmıyor kale boş kalıyor rakip topu aldığı gibi boş kaleye atıyor ve kaybediyoruz. 2vs2 maçların %65'i böyle geçiyor.
3vs3 maçlarda daha da beter, yukarıda 2vs2 maçlar için yazdıklarımın çoğu bu maçlar için de geçerli. Bu maçlar tam bir takım oyunu gerektirir. 3 kişilik bir takımda, 1 defans(kaleci) ve 2 ileri mevki oyuncusu olmalı. Defans geride bekleyerek olası uzaktan şutları, kontr-atakları engelleyecek. İleri mevki oyuncuları ise birisi asist yapacak, diğeri gole çevirecek. Bu taktik ile maçlar %99 kazanılır. Ama eğer takımınızdaki herkesin amacı ilerde oynayıp gol atmak ise kale boş kalıyor ve rakip golleri saydırıyor. Genellikle 3vs3 maçların %75'inde böyle oluyor.
Ha birde unutmadan ekleyeyim;
Bu genellikle 2vs2 maçlarda olur; Takım arkadaşım hiçbirşey yapamıyorsa tüm yükü üzerime alıp herşeyi kendim yapmaya çalışırım. Golleri atarım, bazen asist yaparım... Bunu yapmamdaki amaç: KAZANMAK. Ama kazansak da kaybetsek te bu maçlarda genellikle takım arkadaşım bana "ballchaser" der. "Top tutucu" gibi bir anlamı var. Topu sürekli ben kontrol ettiğimde, topa hep ben vurduğumda falan diyorlar. Fakat bunu yapmamdaki amaç kazanmak. Ulan kafasız, senin elin ayağın yok mu gel mücadele et, üzerine gelen topu düzgünce kontrol edip birşeyler yap, kaleye şut çek, ben de güvenip topu sana da vereyim. Ama hiçbirşey yapamıyor, bunları topu önüme alıp ben yapınca Ballchaser oluyorum. Başarısızlığını yediremeyince bana ballchaser deyip küfür ederek kendini tatmin ediyor.

2- Herşeye küfür/hakaret eden tipler
Oyunun %70'i bu tiplerle dolu. Sen topu rakibe kaptırırsın, küfreder. Sen rakibin şutunu uzaklaştıramazsın, küfreder. Golü kaçırırsın, küfreder... Bunlar küfür için yeterli sebepler mi? Öyle görünebilir ancak küfür etmek yerine sadece "Problem değil" komutunu kullansa veya motive edici birşeyler söylese sen kendine gelirsin ve elinden geleni yapmaya çalışırsın. Ama o sana direkt olarak küfür edince sende sinirleniyorsun, içinden birşey yapasın gelmiyor ve hatta sende küfür ediyorsun. İşte bir maç kaybetme sebebi daha...

3- Oyundaki Türk oyuncu kitlesi
Bunu yazmak istemezdim ama gerçekleri söylemeliyim. Oyundaki Türk oyuncuların %70'i hasta.(yada bana böyle tipler denk geliyordur bilemem)
Bir maça giriyorum, golü attıktan sonra benim arabanın antenindeki Türk bayrağını gören rakip takımdan biri hemen ağır küfürler etmeye başlıyor. Bir de bu tip şahıslarla aynı takıma denk geldiyseniz o maçı kaybettiniz demektir. Küfür etmekten o kadar zevk alıyor ki oyunun ortasında maçı bırakıp Chat'e satırlarca küfür yazıyor. Onun seviyesine inmemek için cevap vermiyorum. Ve hatta bazıları Steam profilimi bulup oraya küfür yazıyor. Küfür etmesinin tek sebebi: Gol atmam/onun takımının kaybetmesi/oyunda onun aracını patlatmam/hatalı pas yapmam vb... Birde bu küfürleri Türkçe olarak, aynı ülkenin vatandaşından duymak insanın zoruna gidiyor. Yabancı oyuncular bu kadar çok ve ağır küfür etmiyor.
Birde bu küfür sorunu sadece Rocket League'de yok. Türkiye'de yaygınlaşmış tüm online oyunlarda mevcut diyebilirim.
Avrupa'ya medeniyeti getiren biz Türkler, ne ara kendi medeniyetimizi kaybettik?.
Her neyse, oyunda birde iyi Türk oyuncu kitlesi var ki, onlar oyundaki en nadir şeylerden diyebilirim. Bazen karşılaşıyorum, uzaktan bir gol atıyorum helal, güzel vurdun vb. diyor. İşte onlar adam gibi adamlar. Onların değerini bilelim.

Yapımcı Psyonix, Rocket League'i ücretsiz yapacağını duyurdu. Zaten iyi olmayan oyuncu kitlesi şimdi daha da kötü olacak ve oyun oynanmaz bir hale gelecek. Oyunun hilesi var mıydı bilmiyorum ama artık olacağı kesin. Bir oyunu daha kaybettik.

Ücretsiz olduktan sonra oyuncu kitlesi tamamen bitti...

Yinede oynanır fakat solo kesinlikle rank kasamazsınız. Gold ve Plat ligi bir köprü bu köprüyü başarıyla geçenler asıl rekabetin olduğu ortama girebiliyor fakat zorlu bir süreç sizi bekliyor olacak.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Comments are disabled for this review.