Senaste recensioner av kitius

Küçükken bilgisayarımda yüklü gelen 3 oyundan biriydi. Vice City ve Underground 2'yi dertsiz tasasız oynardım ama Max Payne'e ne zaman girsem içimi çok büyük korku kaplardı o yüzden oynayamazdım. Şimdi 19 yaşındayım, yine içimi aynı korku kapladı.

And you have to be alone in hell, forever. That's just the way it is.

Milli duyguları sömürmüyor bir de üstüne gerçekten keyifli bir oyun. Karakterin kontrolleri, aksiyona giriş şekilleri ve epik müzikleriyle akıyor gidiyor, oyunun diyalogları ve mizahı çok güzel özellikle de klonlarla konuştuğumuz bölüm inanılmaz iyi, çok güldüm, çok eğlendim ve diyaloglar üstünden karakter yeteneklerini geliştirme fikrini de çok beğendim.

Oyunun süresi kısa olmasına rağmen mekanlar biraz tekrara düşüyor, boss fightlar'da biraz tekdüze ve sıkıcı geldi bana ama emeklerine sağlık, böyle yerli oyunlarımıza can feda. Sonraki projelerinde de şimdiden kolaylıklar diliyorum. Rogue Agent Mode gelince 900 saat oynanır.

Sirkteydim cin geldi. Dedi ustam yok mu bir çark çevirmen, ben de dedim tabi efendim. Verdim parayı çevirdim, çevirirken hile yaptığını fark ettim. Dedim sen hile yapıyorsun, orospu çocuğu beni peynire çevirdi.

Final Fantasy serisini hiç bilmeyen biri olarak ilk defa bu oyunu aldım, oynadım. Oyunun aksiyonu, boss fightları, müzikleri inanılmaz ama hikaye, karakterler kısmında aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Oyundaki her karakter istisnasız çok aptal ve hiçbiriyle duygusal bağ kuramadım. Hikayesini de ahım şahım bir şey değil ve zaten tamamlanmış da değil 2 oyun daha gelecek. Oyunda baya iyi sinematik sahne kasmışlar hepsi de çok kaliteli ama dediğim gibi karakterler aptal ve ben bu kasıtlı yapılan Japon tarzından nefret ediyorum. Yan görevlerin hepsi bomboş hiçbiri yapılmaya değer değil, ne hikaye olarak ne de ödüllendirme olarak. Mekan tasarımlarında da hiçbir derinlik yok ya lağımlarda ya dümdüz birbirinin aynısı koridorlarda koşup duruyorsunuz. Bu kadar beğenmediğim yanına rağmen aksiyonu gerçekten inanılmaz iyi onun sayesinde sonuna kadar oynadım bir de 400 lira verdiğim için boşa gitmesini istemedim. Bu oyun Japon tarzı sevenler için bulunmaz nimet olabilir ama siz de benim gibi bu tarzı sevmiyorsanız almayın. Sadece güzel kızların memelerine bakmak için bu kadar para verilmez.

Sadece sağ ve sol click kullandığın puzzle üstüne kurulmuş bir oyun nasıl sıkıcı olmamayı başarabiliyor aklım almıyor. Hikayesiyle, müzikleriyle ve muhteşem diyaloglarıyla birlikte gerçekten yapılmış en iyi oyunlardan birisi.

Enayi var ya karşınızda zaten oyunu bitirmeden optimizasyonu yapmadan çıkarın ne de olsa update getirerek toparlarsınız. 3060'la oynayamıyorum oyunu ya 3060. Harikasınız!

MW3'ün campaiginin Call Of Duty'le uzaktan yakından alakası yok. Eskisi gibi özenle hazırlanmış sekanslar bir elin parmağını geçmiyor, çoğu bölümde sizi yarı açık bir dünyaya bırakıyor ve 3 tane şundan hackle 3 tane bundan patlatın ötesine gidemiyor. Bunların yanı sıra o koca koca karakterlerle de bağ kuramıyorsunuz çünkü düzgün iletişimleri bile yok. Zaten oyunu ne kadar umursamadan yaptıklarını oyunun kendi Steam ve Battle Net sayfasının olmamasından anlayabilirsiniz. Online'ı yine iyidir ama campaign için alacaksanız almayın.

Güldük eğlendik hadi artık Bloodborne getirin

The Reach of Your Godhood