Recent reviews by KiritoTR

Tek kelimeyle muhteşem.

Maalesef tam sürüme ulaşmamış bir oyun. Optimizasyonu çok kötü. Direksiyon setiyle oynarken ekran görüntüsü alayım dedim direksiyon kilitlendi kaza yaptım. Dış kameraya geçip içeriye alıyorum yine direksiyon kilitleniyor. Gaza basacaksın ki tekrar algılasın. Yenilikçi özellikleri var mı var ama kasmadan oynayamadıktan sonra bir anlamı yok.

Resident Evil 0, bizi serideki olayların başlangıcına götürerek olayları derinlemesine keşfetmemize imkan tanıyor. Serinin beşinci oyunu olarak çıkmasına rağmen kronolojik olarak ilk oyunu diyebiliriz. Hikaye, Özel Taktikler ve Kurtarma Birimi (S.T.A.R.S.) ekibinin bir olayı araştırmak üzere Arklay Dağları'nın yakınlarındaki bir trene gelmesiyle başlar. Aynı zaman diliminde eski deniz piyadesi Billy Coen mahkum olarak başka bir yere götürülmektedir. S.T.A.R.S. ekibi Bill'yi götüren aracın kaza yaptığını farkedince Billy'nin peşine takılırlar. Ekip ayrılır ve S.T.A.R.S. doktoru Rebecca Chambers'ın trene girmesiyle oyun başlar. Olaylar buradan sonra tahmin edileceği üzere T-virüsünün ilk kurbanlarıyla tanışmamızla devam eder. Rebecca Billy'i bulur fakat bu cehennemden çıkmak için işbirliği yapmak zorundadırlar. Bu oyunla serinin önceki olaylarını daha iyi anlama fırsatını bulurken, Raccoon City'nin altındaki laboratuvarlarda sırları ortaya çıkarmak için mücadele ediyoruz.

Resident Evil 0'da karakterler arası geçiş yapılabiliyor. Bu, olayları farklı bakış açılarından görmemize ve bulmacaları çözmemize olanak sağlıyor. İki karakterin ortak çalışması ile çözebileceğimiz bulmacalar mevcut. Oyunu kaydetmek için envanterinize mürekkep alıp haritalardaki daktiloları bulmanız gerekiyor. Onun dışında bir yerde/menüde oyunu kaydedemiyorsunuz. Bazen can sıkıyor mu evet ama özgün bir kayıt sistemi olduğunu söyleyebilirim. Silah çeşitliliği çok fazla değil ama tatmin edici diyebilirim. Kaynaklarınızı dikkatli kullanmanız gerekiyor. Bir anda boss savaşında mermisiz kalma ihtimaliniz var. Oyun eski olmasından dolayı her kapı geçişinde ara sahne kullanılması bir yerden sonra acayip sıkıyor. Karakterler hantal. Nişan alma sistemine alışmak biraz zaman alabilir. Bazı yaratıklar size saldırma fırsatı bile vermiyor. Hele bir de oyunu uzakta kaydettiyseniz sinir krizi geçirebiliyorsunuz. Envanteri çok kısıtlı verdiğinden bazı malzemelerden feragat etmeniz gerekiyor veya haritada geri gelip sonradan alabilirsiniz. Tekrar aynı yerleri geri yürümek sıkıcı olabiliyor. Burada mantıklı hamleler yapmak gerekiyor. Eşyayı size en yakın olabilecek yerde bırakmak vs gibi. Tabii bunlar oyunun eski olmasından kaynaklı ve oyunun harika bir başyapıt olmasının önüne geçmiyor.

Oyun gelecekte bir nükleer felaket sonrası dünyada geçen bir hikayeyi bizlere sunuyor. Amerika Birleşik Devletleri, önceki gücünü kaybetmiş ve "Federation" isimli bir güç tarafından işgal edilmiştir. Bu işgalci güçe karşı direnişi örgütleyen Ghosts adlı özel bir askeri birimde Logan Walker karakteriyle yer alıp Federation'a karşı mücadele ediyoruz. Kardeşimiz Hesh de bizle beraber oyunda yer alıyor. Ancak asıl düşmanımızın Ghost ekibinin eski bir üyesi olduğunu sonradan anlıyoruz. Hikaye o tarafa doğru yoğunlaşıyor.

Oyun teknik olarak gayet iyi optimize edilmiş. Her şey yağ gibi akıyor diyebilirim. Call of Duty serisinde genel olarak hardened zorluk seviyesinde oynuyorum. Önceki oyunlara nazaran Ghosts'da hardened modu bana bir tık daha kolay gibi geldi. Belki de artık alışmışımdır. Bazı oyunlarında çokça muhimmat sorunu yaşıyordum ama Ghosts'ta sanki bu konudan daha az muzdariptim nedenini bilmiyorum.

Oyunun tamamında olmasa da bir yere kadar "Riley" isimli bir köpekle birlikte çatışıyoruz. Ve bazı bölümlerde köpeğin beynine bağlanıp onu yönetebiliyoruz. Yine Call of Duty farklı bir mekaniği bizlere sunmayı başarmış. Güzel bir deneyim yaşattığını söyleyebilirim.

Ghosts'un gerçekten özel ve üst seviye bir ekip olduğunu oyun bize hissettiriyor. Bölüm tasarımları gerçekten muazzam. Gökdelenin camlarında halatla ilerliyor,trenlerin üzerinde deniz altında savaşıp uzayda yer çekimsiz ortamda silah ateşliyorsunuz. Her Call of Duty oyununda gördüğümüz üzere vaov yok artık dedirten filmlerde görsek dibimizin düşeceği ara sahneler-oynanabilir sahneler de bolca mevcut.

Call of Duty oyunlarında sevdiğim bir diğer şey de kapıdan içeriye breach yapıldığında ağır çekime geçmesi ve düşmanları teker teker indirmek. Bu oyunda da bazı bölümlerde bu sahnelerden var. Hikayenin gelecekte geçmesinden dolayı da bazı yüksek teknoloji askeri ekipmanları da görmek mümkün. Diğer farkettiğim bir konu da siper aldığınızda otomatik olarak kafayı çıkarıp mouse ile yönlendirdiğiniz yere doğru nişan alabiliyoruz. Bence güzel bir detay.

Call of Duty oyunlarında tanklarla uçaklarla oynamayı pek sevmiyorum. Genelde zorlayıcı oluyor zamanında bir şeyleri vurmak üzerine oluyor, kontroller çok zorlayıcı olabiliyor ama Ghosts'ta bu zorluğu güzel dengelemişler diyebilirim.

Ancak hikayede karakter gelişimi bence zayıf kalmış diyaloglar can sıkabiliyor. Daha güzel yedirilebilirdi ve hikayede derine inilebilirdi. Oyunun sonunda biraz ters köşe olabilirsiniz belki de oyunun devamı gelecektir kim bilir.

Sonuç olarak Call of Duty Ghosts'u oynayıp deneyimlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.

Oyun, 2. Dünya Savaşı'nın kara cephelerinde geçiyor ve bize ABD'nin 1. Piyade Tümeni'nde görevli bir asker olan Ronald "Red" Daniels'ın gözünden Normandiya Çıkarması'ndan Almanya'nın işgaline kadar uzanan görevlerde savaş deneyimini yaşatıyor. Hikayesine çok girmeyeceğim ama gayet tatmin edici bir hikayeye sahip. Aşağıda anlattıklarımla birlikte ortaya harika bir deneyim çıkıyor.

İlk başlarda teknik bazı sıkıntılar yaşadım. Arada sırada bölüm aralarında çöküyordu oyun. Sonra kendi kendine düzeldi. Oyuna girdiğinizde bir şeyi çok net farkediyorsunuz, bu bildiğiniz Call of Duty gibi değil bambaşka bişey. Açmak gerekirse Call of Duty sinematik FPS oyunlarının en başarılı serilerinden biri fakat bu oyunda yaptıkları şeyi daha önce hiç görmemiştik. Sinematiklerle gameplay'i o kadar güzel harmanlamışlar ki, bi sinematik izlersiniz sonra oynanışa geçtiğinde o farkı anlarsınız hemen. Ama burda sinematik çok güzel ve gerçekçi görünüyor, gameplay'e o kadar uyumlu geçiyor ki (Zaten oyunun gameplay grafikleri de muazzam) ve oynanamayan ama gameplay'in içinde olan sinematiğimsi aksiyonlar vs o kadar başarılı ki gerçekten hikayenin içinde hissediyorsunuz.

Uzun süredir Call of Duty oyunlarında can barı bulunmuyordu. Bir süre bekleyip çatışmaya devam edebiliyorduk. Bu oyunla birlikte can barı geri gelmiş bulunuyor. Ama yeni getirdikleri mekanik iyi ki de gelmiş dedirtti. Yine güzel bir yenilik yapmışlar. Yanımızda savaşan askerler belirli aralıklarla bize sağlık çantası, mermi, bomba vs veriyor. Oyun boyunca sadece aynı karakterler aynı şeyleri veriyor. Her askerden alabileceğinizi düşünmeyin. O süre dolduktan sonra arkadaşın yanına gidip salla bana bi paket tuşuna basmanız yeterli. Paketi size fırlatıyor siz de kullanıyorsunuz. Tabi sağlık paketleri mermileri bölümlerde sağda solda da bulabiliyorsunuz.

Nişan sisteminde de bir farklılık var. Önceden sağ tık yaptığımızda nişan alır tekrar basana kadar nişan almaya devam ederdi. Bu oyunda sağ click basılı tutmanız gerekiyor ki nişan almaya devam etsin. Ben çok zorlanmadım. Önemli bir avantaj ve dezavantajı yok bana göre.

Yine daha önce görmediğimiz mekaniklerden biri de gizlilik mekaniği olmuş. Bazı bölümlerde (sanırsam 1 veya 2 defa) düşmanların sizi görmemesi gerekiyor. Görünürlük barını doldurmadan gizli ilerlemeye çalışıyorsunuz. Tabii ki pata küte girerseniz düşman uyanıyor hiç sıkıntısız işinizi halledebilecekken bir ton çatışmaya giriyorsunuz. Belki de görev iptal oluyor orayı bilmiyorum. Gizli ilerlemelerimde başarılı oldum hep.

Sanırım oynadığım en iyi Dünya Savaşı temalı oyun bu oyundur. Şiddetle tavsiye ederim.

Oyun 2. Dünya Savaşı'nda geçmekte olup, Er Miller ile Japonya'da Makin isimli bir adayı ele geçirmek isteyen ABD Deniz Kuvvetleri'nin yaşadıklarını, sonrasında Peleliu Savaşını ve Almanlar'ın Rusya'da Ruslara yapılan katliamından sonra Rusların intikam için Berlin'e ilerleyişini Er Dimitri Petrenko'nun gözünden tanıdık biri eşliğinde deneyimliyoruz.

Oyun teknik olarak sorunsuz ve oynanış açısından gayet iyi diyebilirim. Vuruş hissiyatı güzel, senaryo güzel. Sadece eleştireceğim bir konu, Call of Duty oyunlarında genel bir konu olan zorluk. Genellikle hardened modunu tercih ediyorum. Oyun Veteran gibi zorluyor. Düşman sadece size odaklanmış gibi davranıyor ve çok uzaktan sizi yüksek yüzdeyle vurabiliyor. Saklandığınızda kafanıza el bombası yağıyor resmen. Çok uzaktan tam arkanıza el bombası atıp sizi öne çekmeye çalışıyorlar. Baya zekiler ama bunun bi dozajı olması lazım bence.

Fütüristik bir CoD oyunu daha, diğer 2 Black Ops oyunu ile bağlantısı yok. Diğer oyunlardan farklı olarak karakter oluşturma ekranı cinsiyet seçimi bizleri karşılıyor. İlk iki oyuna göre daha iyi anlatılan bir hikaye var ancak bu hikayeyi iyi yapmıyor maalesef. Robot tarafından kolumuzun koparılması sonucu DNI denen nörolojik sistem sayesinde karakterimiz hayata tutunuyor. DNI'ın getirdiği yenilikler oldukça ilgi çekici, düşmanları baktığınızda simge ile onları görme, hackleme, özel güçler kullanabilme gayet ilgi çekici görünüyor. Teknolojinin girdiği yerde sorun olmaz mı elbette olur. CIA'nın gizli bilgilerini teröristlere verdiğini öğrendiğimiz kendi takım arkadaşlarımızın peşine düşüyoruz. Karşımıza türlü türlü düşmanlar, irili ufaklı robotlar çıkıyor. DNI sistemi sayesinde elde ettiğimiz perk'lerle bu robotları uzaktan yakabilme, kontrolünü ele geçirme vb güçleri kullanabiliyoruz. Oyun her görev arasında bizi bir safehouse'a atıyor (Black Ops 2'deki menünün gelişmiş ve oynanabilir hali gibi) orada dış görünüşünüzü değiştirip ekipmanlarınızı düzenleyip bir sonraki görevde bizi hemen hemen neyin beklediğini, ne oranda yakın-orta-uzak menzilde savaşacağımızı görüyoruz. Buna göre silah türümüzü seçip göreve başlayabiliyoruz. Silahlar smg, assault rifle, shotgun, lmg, sniper olarak ayrılmış ve secondary silahlar tabancalar ve roketatarlar olarak ayrılmış. Her görevden sonra elde ettiğimiz puanlarla seviyemizin yettiği silahların kilidini açma, silahlara ek ekipman takmak için geliştirmeler alma, duvarda yürüme gibi ek özellikleri alma, özel güçleri alma gibi işlemler yapabiliyoruz. Bu puan ile bir şeyler açma sisteminin en boktan yanı da oyun bittikten sonra bile her şeyi açamıyorsunuz. Belirli bir seviye sınırı koyuyorsun, verdiğin puan her şeyi açmaya yetmiyor. Hikaye oynuyoruz kardeşim online oyun oynamıyoruz. Bugünkü online oyunlardaki ekipman açma sisteminin dedesini adamlar hikaye moduna koymuşlar. Bence deneme yapmışlar nasıl olacak lan acaba diye. Yok yani hadi uğraştım diyelim sonunda değecek bir silah bir güç vs'de yok. Hepsi birbirinin değişik versiyonu. Özel güçler de (cyber cores) 3 bölüme ayrılmış. Bu bölümler de kendi arasında 2'ye bölünüyor. Birincisi robotları vs kontrol etme, hackleme vb güçler, ikincisi hareket kabiliyetini geliştiren, karakterin kaba gücünü geliştiren güçler, diğeri de direkt yok etmeyi amaçlayan güçlerden oluşuyor. Seçtiğiniz silahla ne kadar oynarsanız seviyesi o kadar artıyor ve ek aparatların kilidini açabiliyorsunuz. Oyun içinde bolca mermi yenileme kutuları mevcut. Aynı zamanda göreve başladığınız loadout'u beğenmediyseniz yine görev içinde belli yerlerden değiştirebiliyorsunuz.


Hikayesine bir türlü ısınamadığımı söyleyebilirim. Bir yerden sonra DNI sisteminin içinde ayrıca oynadığımız bölümler geliyor gördüğümüz şeyler ben ne oynuyorum arkadaş dedirtebiliyor. Aşırı abartı şeyler mevcut. Birisinin beynine bağlanıp beyninin içindeki DNI sisteminde savaşmak kimin aklına geldi arkadaş. Öyle bir bölüm vardı o bölümü tasarlayan kimse kendisini güzel bir andım. Bazı görevlerde de siz belirten alana gitmediğiniz sürece düşman spawn oluyor sonsuza kadar savaşıyorsunuz. Diyorum neden bitmiyor. Ya bir hata oldu ya da böyle tasarlanmış anlamadım. En son yara yara geçtim gittim. Bölüm tasarımları güzel olsa da çatışmalar çok tekdüze. Çatışırken sıkıldığım hiç olmamıştı.. Vur babam vur vur babam vur. Çok sıkıcıydı. Değişik fanteziler denemişler. Oyunun hikayesini kendim bile çok iyi anlayamadım burada anlatmaya kalkmayacağım ama herşey bir simulasyon yiğenim tarzında bir oyun yapmışlar. Aslında ara sahnelerde vs baya uğraşmışlar belli ama hikayeyi çok karmaşık bırakmışlar ortaya. Kardeş bizim çözebileceğimiz bir kıvama getirseniz dedirtti. Oyun multiplayer amaçlı yapılmış çok belli ama oyuna hikaye modu eklediyseniz biraz özenseydiniz be kardeşim. Benim için Black Ops serisi 1 ve 2. oyundan ibaret.

Call of Duty serisi hayranıysanız ve tüm oyunları oynama planınız varsa oyunu size öneriyorum. Oynayın deneyimleyin ama benim hiç alakam yok öylesine bir FPS oyunu almak istiyorum diyen biriyseniz uzak durun.

Black Ops 2, ilk oyunla bağlantılı olarak olaylardan sonrasını ele alıyor. 2025 yılına geleceğe gidiyoruz ve karşımıza Alex Mason'un oğlu David Mason "Section" kod adıyla çıkıyor. David ve ekibi, yaşlanmış ve hastanede tekerlekli sandalyede oturabilen Woods'u ziyaret edip Raul Menendez adındaki bir terörist hakkında bilgi almaya çalışıyor.Menendez dünyaya kök söktürmektedir. Bu sırada Woods ile Mason'un gençlik zamanlarında Menendez'i alt etme çabalarının olduğunu öğreniyoruz ve oyun bu noktalarda flashback yapıp Woods ve Mason'un yaşadıklarını bize oynattırıyor. 2025 yılında ise David'in gözünden Menendez'i alt etme çabalarına şahit oluyoruz. Woods'un anlatıları bir yerden sonra son buluyor ve David ile günümüzdeki (2025'te) hikaye bir anda hızlanıyor. Raul Menendez kız kardeşinin ölümünden sorumlu tuttuğu ABD'yi alaşağı etmek yerine tüm dünyayı birbirine katmayı amaçlıyor. David, Menendez'i durdurabilecek mi neler yaşanacak oynayıp öğrenebilirsiniz.

Kötü karakterimiz Menendez'i gördüğüm ilk andan itibaren baya sağlam bir karakter olduğunu anlamıştım. Oyun esnasında da beni şaşırtmadı. Sürekli bizden bir adım önde ve planlarımızı suya düşürüp bizi tuzağa çekiyor. Onu yakalamak istiyorsunuz gerçekten. Oyunun hikaye anlatımını sevdim. Woods ile görüşmelerde yapılan flashback'ler olayı daha iyi anlamamızı sağlıyor ve Menendez'in gelişimini çok daha iyi görüyoruz. Eskiye yapılan flashback'lerden sonra 2025 yılına döndüğümüzde teknolojinin gerçekten çok gelişmiş olduğunu kullandığımız silahlardan, yardımcı robot, drone, uçak vb tüm ekipmanlardan anlayabiliyoruz. Bu konuda seriye bir canlılık ve çeşitlilik getirmişler diyebilirim. Görünmez suit ile farkedilmeniz daha zor oluyor. Oyunda bazı yerlerde "Access" olarak görünen yerlere gidip ekstra silahlar ve işinize yarayacak robot, drone vs bulabiliyorsunuz. Diğer Call of Duty oyunlarından farklı olarak da bölüm başlarında kendinizi karargahta görüyorsunuz ve "Loadout" sistemi ile bölüme başlamadan önce silahlarınızı, silahlarınızın eklentilerini, rengini vs seçebiliyorsunuz ki bence harika bir şey. Call of Duty'nin ilk defa yaptığı bir şey de, oyun içinde farklı sonların bulunması. Görevler esnasında yaptığınız veya yapamadığınız şeylerden dolayı oyunun hikayesi farklı sonlara doğru ilerliyor. Oyun sonunda 8 farklı sona ulaşabiliyorsunuz. Kimi aksiyonlarınız sonucu direkt etkilerken bazıları oyunun hikayesini etkilemiyor ama kendine göre bir etkisi oluyor. Düşmanlar da bir nebze daha iyi diyebilirim. Hardened eski oyunlara göre daha fazla zorluyor. Dikkat etmenizi gerektiriyor zira çok çabuk ölüyorsunuz.

Teknik olarak neredeyse hatasız diyemeyeceğim. Geliştiricisinin Treyarch olmasından sebep midir bilemiyorum ama autosave olayını tam yedirememişler oyuna. Nispeten uzun bir ara sahne veya kontrol edemediğiniz sahnelerden sonra öldüğünüzde oyunun sizi oyuna salmasından sonra bi autosave almasını beklersiniz ki öldükten sonra oradan başlayabilesiniz ama öldüğünüzde sizi o sahnelerin başına atıyor. Bir daha bekliyorsunuz ki sahne geçsin. O konuda bir kaç yerde sıkıntı yaşadım. Bazen aniamsyonlarda hatalar gözlemlenebilir. Mason'un uçak uçurup drone'ları kovaladığı bölümde uçağı zaptetmesi biraz zor ve binalara kafa göz girdim. Direkt binaya girmem beklenirken uçak binadan sekti sadece biraz hasar aldım orasa detay seviyesini baya düşürmüşler.

Daha önce en sevdiğim CoD serisi için Modern Warfare demiştim ama bu oyunla birlikte Black Ops benden puan almayı başardı MW'yi geçemese de eşit seviyedeler diyebilirim. Black Ops 2'yi mutlaka oynamanızı tavsiye ediyorum.

Oyun 2. Dünya savaşı sonrası dönemde geçmekte ve ana karakterimiz bir CIA ajanı olan Alex Mason’un bir odada bağlı ve etrafında monitörler olan bir odada gözünü açmasıyla başlıyor. Bir sorgu ekibi tarafından sorgulanan Mason’dan yayın istasyonunun nerede olduğuna dair bilgi almaya çalışılıyor. Karakterimiz hiçbir şeye anlam veremiyor, yavaş yavaş olayları hatırlamaya başlıyor. Hatırladığı anıları oynayarak hikayeyi ilerletiyoruz. Bölümler bittiğinde tekrar sorgu odasına geri dönüyoruz. 1961 yılında Mason’un diğer ekip üyeleri Woods ve Bowman ile Fidel Castro’yu öldürme göreviyle oyun başlıyor. Bu görevin sonunda Dragoviç denen Rus’a esir düşen Mason, Reznov adındaki eski bir Rus askeri ile tanışıp bir şekilde oradan kurtuluyor ve vatanına dönüyor. Olaylar gelişiyor, Dragoviç ve yanındaki suç ortakları bir kimyasal silah ile ABD’yi hedef alıyor. Mason ve ekibinin bu suç örgütüyle kovalamacası sürüyor. Mason ülkesine sadık bir askerken sorguya çekilmesini gerektiren sebep neydi, Mason dostu Reznov’u tekrar görebilecek miydi, Dragoviç’in planlarını durdurabilecekler miydi bu soruların yanıtlarını oynayarak öğrenebilirsiniz. Modern Warfare serisi gözümde hala bir numaradır ama ikinci sırada Black Ops bulunuyor diyebilirim.

Oyun yenilikler getirmeye çalışmış. Değişik oyun içi etkileşimler, sinematikler. Yeni silah tipleri (ateşli pompalı, lav silahına dönüşen ak47). Hasar verdiğinizde kan efektleri, kopan uzuvlar. Düşmanların hasar aldığında davranışları gelişmiş. Düşmanlar sürekli siper almıyor sizi zorlamak için üstünüze koşuyor. Ayrıca oyunun ana menüsü efsanelerden biridir. Zorluk konusunda Call of Duty her oyununda farklı bir şey deniyor. Bazı teknik sorunlar can sıkabiliyor. Düşman sadece size odaklanmış durumda ve yanınızda bulunan askerler arkasından yanından geçen düşmanı farketmeyip öldürmeyebiliyor. Yani önünüzde sağınızda solunuzdaki adamlara güvenip de iş yapmayın. Düşman adamımın yanından sallana sallana geçip bana saldırabiliyor. İyi bir PC’de aldığım fps beni tatmin etmedi. 144Hz’e aldığım halde 90’a sabitlenmiş gibi. Nedenini çözemedim.

Oyun Modern Warfare 2'nin sonundan devam ediyor. 3.Dünya savaşı hala devam ediyor.. Task Force 141 Captain Price önderliğinde Makarov'u alt etmeye çalışsa da Makarov çekirge misali bir şekilde kaçıyor ve tüm planları suya düşürüyor. ABD ve tüm avrupa'nın anasını ağlatmakla kalmayııp kendi ülkesinin başkanını kaçırıp nükleer fırlatma kodlarını öğrenmek için başkanın kızıyla tehdit ediyor. Yolda bir çok dostu da kaybeden Cpt. Price'ın mücadelesini konu alan oyun serinin son oyunu olmakla birlikte aksiyonun dozunu da iyice arttırıyor. Modern Warfare 1 ve 2'yi oynadıysanız bu oyunu zaten oynayacaksınızdır ama oynamadıysanız tüm hikayeye hakim olabilmek için önce onları oynayın. Oyuna yapılan Türkçe dublaj modunu bulup kurarsanız oyun zevkiniz daha da artmış oluyor. Ancak bence Modern Warfare serisinin en iyi oyunu MW2'dir.

Spoiler
RIP Soap, RIP Sandman ve ekibi, RIP Yuri