Käyttäjän HeiligesPannoid viimeaikaiset arvostelut

Söze nereden başlasam bilmiyorum...
Otuzlu yaşlarındaki abimizin yazdıkları beni biraz gülümsetti, şayet ben de sizden pek farksız sayılmam. Demoyu yüklerken arkada Resident Evil 4 oynuyordum, Ashley'i kurtarma çabalarındayım hani şu Mike'ı helikopterde vurdukları yer. Velhasıl, mesela RE4'te bildiğin köylülere şövelyelere karşı savaşıyorduk, basit bir ateş mekanizması vardı fakat yenilenmiş halinde daha hantal ve ilk filmlerle benzerlik gösteren zombilerle savaşıyoruz. Bu oyunu ben zamanında PS1'de oynadım. İki platform arasındaki farkı rahatlıkla görebiliyordunuz.

Lafı uzatmayayım, alışmış olduğum klasik RE nişan-ateş, oynanıştan biraz uzaklaşmışlar ve her şeyin başlangıcına yavaş fakat yenice bir adım atılmış. Normalde bir "remastered" oyunu pek sevemem. Orijinal haline oldukça sadık kalındığını düşünüyorum, beklediğim ve özlediğim, hatırladığım gibi. Animasyonlarından optimizasyonuna kadar grafikleri falan çok başarılı. Capcom oyuncuları dinliyerek de iyi iş başarmış. O; altıdan sonra çıkan saçma sapan oyunlar gibi de değil. Ayın 25'inde oyun çıkacakmış, bakalım param olursa belki alırım.

Envanterimiz diğer oyunlara nazaran kısıtlı fakat eskisiyle benzer. Oyunda çevreyi kullanma özelliği kendini çok gösteriyor, zombiler biraz zorlu fakat bıçağınızı hemen kullanmayın, mermisiz kalınca bıçak seçeneğiniz maalesef her zaman olmuyor. Oyun aşırı yapboz şeklini almış, "puzzle" kendini oldukça gösteriyor, item biriktirip gerekli yerlerde kullanmanız gerek. Kombinasyonlar basit fakat bulsanız bile bölümde aşırı ilerleyemiyorsunuz o yüzden çevrenin tadını çıkartın. Yazılacak söyleyecek çok şey var ama bu satırları okuyanlar zaten her şeye hakim olanlar, pişman olmazsınız. Her oyunu oynadım serinin, pişman değilim en iyilerin arasına aday olabilir, çok zevkliydi.

Leon baya bi' gençmiş, yaklaşık 12-13 yıl öncesine götürdü oyun beni.

Bu incelemeyi beş yıl içerisinde üçüncü kez yazıyorum, aradan beş yıl geçti artık kim okur kim dinler bilemiyorum. Yalnızca söyleyeceklerime kulak vermenizi rica ediyorum. Yalnızca bir şans verseniz şu oyuna yeter.

Oynanış hakkında merakınız varsa incelemenin alt kısmına gitmeniz yeterli olacaktır.

Oyun hakkında uzun zaman boyunca ön yargıyla düşünüyordum. En sevdiğim oyun serisi olarak gördüğüm Fallout'un yeni oyunu duyurulmuş, çıkmıştı. Param o zaman yetmediğinden bir yıl gecikmeli aldım oyunu, bir New Vegas eder mi? Etmez, yerden göğe kadar farklı eleştirebilirim, zamanında eleştirdim de. Oyunu aldığımda olumsuz verme sebebim özellikle değiştirdikleri oyun sistemleri, mekanikleri, konuşma ve RP özelliklerinin azlığını hemen fark etmiş olmamdı; bir de üstüne modları parayla satmaya çalışmışlardı, heyhat, NexusMod kullanıcılarına koyar mı, koymaz tabii.

Alışamamıştım, altı yıldır New Vegas oynuyordum, artık on yıl oldu. Bir kez denedim, sekiz saatin sonunda bıraktım. Bir gün "Fallout 4 hâlâ oynanır mı?" diye düşünüyordum, incelemelerden birisini görüp ekledim, daha önce hiçbir Fallout oyununu oynamamıştı, ama söyledikleri bütün fikirlerimi değiştirdi. Libert Prime'ı bir kez daha ekran görüntüsü olarak görmem yetti sadece. Onun anlattıkları sayesinde bir şans daha vermek istedim.

Son zamanlarda Vegas'a dönen oyuncu sayısında artış görüyorum, bu beni canı gönülden mutlu ediyor, ama sahiden bu oyun yıllar boyu ana avrat sövdüğüm kadar kötü mü? Gerçekten olmamış mı?

Olmuş. Altmış saat ben bu oyunda eğlenmişsem, bir şeyleri başarmışlar demektir.

Hikayemizin girişinde bir video açılıyor, ana teması klasik cümlemiz; Savaş asla değişmez. Oyunun başında pek hissetmeseniz de, savaştan önce belirli bir süre askerlik yapmış bir elemansınız ve Vault içininde, savaş sırasında donduruyorlar sizi. Uyandığınızda karınız ölü, çocuğunuzu kaçırıyorlar. Düşüyorsunuz yollara.
Kurye olarak uyanıp bütün çölü birbirine katmak kadar zengin bir hikaye beklemiyordum, ki o kadar zengin bir hikayesi yoktu. Ya da Vault'tan kaçan babamızın peşine takılıp dünyadaki suların kaderine karar vermiyorduk, belki de bir su borusu patladı diye kendi Vault'umuzdan sürgün yememiştik. Oyunun başına o kadar ısınamamıştım ki, ilk görevler de açıkçası sıkıcı biraz. Hikaye ne zaman açılacak diye bekledim. Bir görevden sonra, hikaye öyle bir açıldı ki...
Karar vermekte zorlanıyordum, maalesef oyun mekaniğine eski oyunlardaki gibi Speech koymayıp, zoraki olarak bir taraf seçmeyi eklememişler (en azından bir yere kadar). Biraz birbiri ile çelişse de klasik bir Fallout olduğu için kimse iyi veya kötü değil, bunun kararını siz vereceksiniz. Ama anlatım tarzıyla, oyuna ekledikleriyle, yeni Power Armor sistemi ile beni aşırı derece eğlendirdi. Belli bir süre sonra başladığımız benzin istasyonuna kurulup yerleşke oluşturma fikri eğlendirdi.

Oyuna alışım sürecini atlattıktan ve ön yargılarımı yıktıktan sonra gerçekten oyunun dinamiğinden ve yapısından zevk alarak oynadım. Beğenmediğim şehir yapısının bile hoş bulduğum yanları olmuştu. Hikayeyi, Çelik Kardeşlik ile bitirmeyi uygun gördüm, pek seçeni olmamış inanması güç. Libert Prime'ı bir kez daha görmek için her şeyi yapacak insanlar tanıyordum.
Oğlumu öldürmek, karar vermek pek kolay olmadı ama ana hikaye üzerinde çalışılmış ve başarılı, sadece ara görev kıtlığı biraz var. Bitiş videosu gayet yerindeydi, oyuna başlarken en son yürüdüğümüz yolda bu sefer sadece köpeğimizle yürüyorduk, güzel bir ayrıntı.
Anlatılabilecek bir sürü şey var ama oyun deneyiminizi etkilemek ve gereksiz uzatmak istemiyorum.

Oynanış için diyebileceklerim;

RPG sistemi aşırı zayıflamış durumda, perk sistemleri bir şeye pek yaramıyor açıkçası. Eski sistemdeyken oyundan aldığım zevk gerçekten de daha fazlaydı. Hiç perk vermesem de aynı şeyleri yapabilirdim, bu rahatsız edici.

Radyo çok kısıtlı, şarkı seçeneği az, baygın. Eski radyolar gibi değil.

Mod yüklediniz diye başarım alamıyorsanız beni ekleyin, yardımcı olurum. NCR Ranger Armor modu ile oynadım tüm oyunu.

Fallout 4'ten sonra 3'e giresim gelmedi, oynanışı o kadar güzelleştirmişler ki, akıcılığı sizi sürüklemeye yetiyor.

Silah çeşitliliği baya az, sadece siz dizayn edebiliyorsunuz orası hoş. VATS içerisindeyken zaman devam ediyor dikkat edin.

Speech kasmayın, kastım alışkanlıktan. Hiçbir işe yaramıyor, hiçbir işe. Eskisi gibi, Speech, Medical, Repair, Guns gibi alanalr yok, perklerinizi S.P.E.C.I.A.L. seviyenize göre veriyorsunuz, o perkler de seviye atlatılabiliyor. Aşırı bir işlevleri yok kısaca.

Onca yıl sonra oynanır mı, en son bunun hakkında bir video çekildi. Sonuna kadar katılıyordum ama şans verdikten sonra fikrimi değiştirdim. Bir girin deneyin, benim gibi 4 yıl boyunca eskisi gibi değil deyip ağlamayın, dört yıl kaybedersiniz.

There's only one reliable leader left in Westeros. Stannis. He's got the birthright. He's in his prime. He's a tried and tested battle commander. And he doesn't just talk about paying people back, he does it.

Rahmetli bir PS2 vardı bizde. Ne fena oynardım ama anlatamam. Neyse birçok oyun gibi bu güzelim oyuna da sahiptim evvelinde. Yaklaşık 5 ayrı cd üzerinden final bölümüne kadar gelmeme rağmen, sürekli cd donması yüzünden bir kere bile bitiremedim. Birkaç yıl önce korsan olarak yükledim kontrollere alışamadım sildim, en sonunda şimdi yeter diyerek satın aldım.
Lafı fazla uzatmayayım;
En sonunda finalini oynayacağım için mutluyum, controller taktım, hem klavye üzerinden hem de controller üzerinden oynanışı oldukça rahat. Klavye'de Q tuşu ile geriye hızlıca dönebilirsiniz, aslında klavye biraz daha rahat olmuş. Eski konsol oyunumu bilgisayar üzerinden ses ve televizyon sistemim ile oynamak çok keyif verdi.
Değer, oynayın.

Beni oyuna en çok çeken etkenlerden birisi Japonca seslendirmesi oldu. Yerine oturtulmuş şık bir Japonca'ya sahip.
Bazı oyunları bitirdikten sonra, bazılarını ise daha başlarındayken inceleme gereği duyuyorum. Bu da ilk başlarda yaptığım sonradan güncelleyeceğime inandığım incelemerden birisi.
Oyunumuz geliştirebilir sistemli dövüş mekaniklerine sahip, klasik olarak yandan görünümlü iki boyutlu bir oyun ki bu tür oyunları ziyadesiyle severim. Bir çok şey gibi zorluklardan hoşlandığım için oyunu da direkt zor olarak başlatmak istedim, açıkçası önüme çıkan zorluklardan memnumum. Oyun ilk seviyelerde bile olsam zorluğundan bir şey kaybetmiyor ve beni biraz iyi oynamaya zorluyordu. Hikayemizde ICEY adına yapay bir hanımcağızı yönetiyoruz, bir anlatıcı gözünden olayları inceliyorsun. Bilgisayar programı gibi dizayn edilmiş ara yüzü ise bana Fallout New Vegas'daki hack muhabbetini anımsattı.
İlk yarım saat içerisindeki görüşüm olumlu yönde, yeteneklerimin nasıl gelişeceğini ve hikayenin nasıl biteceğini merak ediyorum.

Oddworld.
Yaşam, özgürlük ve karamsarlık dolu, yirmi beş yıllık bir evren.

Üç sene önce yaptığım incelemeyi yenilemek istiyorum çünkü daha yeni şans verebildim bu oyuna.
Benim kadar Oddworld meraklısı kaç kişi vardır merak ediyorum, Oddworld: New "n" Tasty, Oddworld Inhabitants tarafından geliştirilen Oddworld: Abe's Oddysee'nin bir remake versiyonudur. Serinin üç oyunu için de ayrı ayrı incelemem mevcut. Benim incelemelerimi okumanızı canı gönülden isterim çünkü bu oyunla olan bağlarım ailevi bağlarım kadar kuvvetlidir.

Oddworld: Abe's Oddysee, Abe adlı bir Mundokon'ın, çalıştığı şirkette (hele ki ayın elemanı seçilmişken) patronlarının toplantısına gizlice kulak misafiri oluyor. Patronları şirket olarak fazlaca gelir kaybetmişken içlerinden biri kazanç elde edecekleri bir ürün fikri ile ortaya çıkıyor. Mundokon Sticks. "Yeni ve Leziz". Oyunun adı ilk oyunda gösterilen bu reklam fikrine ve dolayısı ile yaptıkları remake'e ufaktan da olsa atıfta bulunuyor. Evet oyun gerçekten yeni, ve hoş.

İlk oyunun o karamsar, mistik; tapınakların arasında bir milletin nasıl köleleştiğini, gerçekte kim olduklarını, özgürlük mücadelelerini bana daha ufak yaştan katmayı başarmış atmosferi ile sizi kendine çekmeye çalışan platform oyunudur.
Yeni oyunumuzda gelen değişikler sadece grafik ile sınırlandırılmamış kontrollerde ve oyunun yapısında değişikliğe gidilmiş.
Eski oyun haritası ile aynı haritaya sahip olsa da zaman zaman beni bile şaşırtacak farklılıklar gördüm. Oyun yeni nesil odaklı çıktığı için eskisi kadar zor değil. Lakin kontrol açısından eskisi kadar hoş mekanikleri yok, eskisi kadar zevkli değil.
Bu oyunun sizlere anlatmak istediği bir çok şey var, oynanış kadar hikayesi ve sunum tarzının da önemli olduğu bu evrenin atmosferin biraz daha ufak yaşlı, genç kitlelere tabiri caiz ise yeni nesil oyunculara hitap etmek için temanın biraz daha yumuşatılmasına birazcık üzülmedim değil. Oyundan kaldırılan bazı öğeler olmuş bu bağlamda, ancak Soundtrackler aynı. Gerçekten çok hoş.

Çok ön yargı içe yaklaştım, ilk dakikalar eski oyuna olan alışkanlığımdan dolayı zorlandım fakat ilerledikçe ne kadar zevkli olduğunu gördüm. Steam'e gelen başarımları yıllardır yüzlerce kez oynamaktan halihazırda yapmış olsam da bu sürümde de denemek, ekran görüntülerini almak ayrı bir zevk veriyor. Sinematikler bile aynı, kullanılan cümleler, ses tonları aynı!
Sanki yıllardır görmediğim babanı, o eski ama güzel evde bugünün gözüyle görüyorsun gibi.

Oyunun zorluğunu lütfen en zora alın. Diğer türlü oyunun gerçek doğasından tat alamazsınız.
Oynayabiliyorsanız İngilizce oynayın, Türkçe çevirisinden hiç tat almadım.
Sinematik kesitleri atlamayın, gizli geçitleri arayım, okuyabildiğiniz her şeyi okuyun.
İlk oyun denemenizde 300 kişiyi de kurtarmaya çalışmayın. Yapamazsınız, zaten ilk oyun kurtarmamanız üzere tasarlandığı için benim gibiler direkt herkesi kurtarıyor.
Oyun konsollar için üretildi, bilgisayar kullanımı eski oyunlarında rahat olsa da burada biraz daha zorlu. Kolla oynayın.
Oddworld: Abe's Oddysee( Oddworld: New 'n' Tasty) - Oddworld: Abe's Exoddus - Abe Oddworld Munch's Oddysee sırası ile oynayınız. Hikaye örgüsü buna bağlı, üçüncü oyun platform değil üç boyutludur. Oynamasanız da olur.

Buruk ve kırık bir evin şansa aldıkları bir Playstation konsolunda, bir çocuğun sekiz yaşına kadar babasıyla oynadığı, kendisinin ilk hürriyet fikirlerini geliştiren, ailevi anılarını içinde bulunduran, insanlara bütün oyun boyunca kölelik, sanayileşme, kültürel yozlaşma, keşişlik ve çevrecilik felsefesini, bireyselliği, toplumsalcılığı, inançları, ruhsal yolculukları, bütün bunları karanlık bir temayla içinde bulunduran bu oyunun benim için anlam ve önemini duygusal olarak orada dile getirdiğim Oddworld: Abe's Oddysee incelemesi ile aynı incelemeyi yapmak istemedim.

Oyunla ilgili konuşmak, soru sormak, anlatmamı istediğiniz bir şey ya da bölümler olursa yazmaktan çekinmeyin. Hepinizin özgürlüğüne kavuşması dileği ile. İyi oyunlar.

Şu sıralar şöyle saatlerce oynayabileceğim bir şey arıyordum. Gireyim, oynayayım istedim belki rahatlarım, kafa dağıtırım dedim. Bana o fikri veren aklıma tüküreyim, sinir hastası oldum. Derdim yoktu derdim oldu kahretsin böyle oyunu mazlumu çilekeş yapar bu oyun parmaklarım birbirine girdi emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bir saatlik bir oynanışın ardından önce inceleme olacaktır.

Açıkçası baya bir ilerledim, ilk oynayaşım olmasına karşın hiçbir anlama zorluğu çekmedim. Düşmanlar kendini sürekli yeniliyor, farklı tarzları var. Oyundaki class, skill sistemleri ve ortam güzel. Çok daha iyi incelemelerde bulunulmuş, ben ilk saatimden memnun kaldığımı belirtmek isterim.

Eskiden PS1 varken, belki de bilgiyardan pek anlamıyorken rastgele oyunlar yüklenirdi/alınırdı. Ne olduğunu bilmezdin oyundu sonuçta öğrenmek için çabalar, saatlerini geçirirdin. Ve biliyor musunuz? O oyunlardan aldığım zevki yıllar boyunca hiçbir oyundan alamadım ben. Oyunu kimse incelememiş çünkü bilen yok!
Konsol oyunu işte.

Öncelikle aşırı derece Tekken severim. Kendimi bildim bileli Tekken oynuyorum. Dünya sıralamasında olan manyaklardanım ancak aşırı derece ileri götüremedim o işi. Gel gelelim bu oyunu tanıtmaya, Street Fighter ve Tekken arası gidip gelen bir arayüze sahip, yapım yılı 2017 olmasına rağmen o 2007-2008 konsol dövüş oyunlarını aratmıyor. Gerçekten o hissi yaşatabilen bir oyun. Torrent olarak oynuyordum yeni satın aldım ancak ufak bir oyun kolu gerekmektedir, klavyeden zor olur çünkü oyunun kombo sistemi biraz da yönlere bağlı.

Oyunumuz gerek müzikleri gerek sinematikleri ile bizi kendine bağlayan klasik bir BlazBlue oyunu olmuş. Karakterlerdeki çoklu renk seçimleri sizi fazlasıyla tatmin etmekde. Söylenecek aslında çok şey var ancak pek de uzatmak istemiyorum.
Sabah akşam Mai Natsume show. Kendisi kalbimi çalmayı başarmış bir şahıs. Sırf onun için oynarım. (Tekken'de favor,m Hwoarang olduğu gibi Tekken 7 de Lili adlı Fransız kızımız da beni kendine aşık edebilmişti en son. Bayılıyorum yahu)

Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı. Ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş. Anca tip Tabğaç kağanka yağı bolmış. Yağı bolup itimi yaratunu umaduk yana içikmiş. Bunca işig küçüg birtükgerü sakınmatı Türk budunuğ ölüreyin, uruğsır atayın tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze!

Türk Tengrisi ıduk yiri subı anca itmiş erinç. Türk budun yok bolmazun tiyin budun bolçun tiyin karigım İltiriş kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ tengri töpüsinde tutup yügerü kötürti erinç. Karigım kağan yiti yigirmi erin taşıkmış. Taşra yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağda inmiş. Tirilip yitmiş er bolmış. Tengri küç birtük üçün karigım kağan süsi böri teg ermiş, yağısı koriy teg ermiş. İlgerü kurığaru sülep tirmiş, kubratmış. Kamağı yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup ilsiremiş kağansıramış budunuğ kürigedmiş kuladmış budunuğ Türk törüsin ıçğınmış.

Türk Oğuz beğleri, budun, eşiding! Öze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budın, ilingin törüngün kim artadı?

Tengri Türk menen.