Recent reviews by HeiligesPannoid

Kısa ve öz.

10 dakika oynadım ve açıkçası Tomb Raider gibi.
Yeni nesil Lara seviciler atlayacaktır hemen öyle değil canım ben eski Tomb Raider'dan bahsediyorum anniversary hatta ilk oyunu bilen bilir. Üstüne skill ve biraz anime katılmış hali, animasyonlar oldukça basit zıplaması falan ama alışırsın.Oyunu 1 Türk Lirasına aldım memnunum oynar bitiririm oyunu PS2 konsol tadında, eski oyunları aratmadı. Cidden oyun işte.

Oyunu çıktığı yıldan beri PS2 ve PC olarak her iki yılda bir düzenli olarak bitiririm. Her npc'nin ne yapacağı ezberimde keza haritalar, silahlar da öyle.
Oyun şahane, müzikleri çok çok daha iyi. Aslında bakarsanız son çıkan 2 oyun zırvalıklarındansa gerçek Hitman oyunu bu.
Choose your way and take down your target.

İnternet yoktu, arkadaşı bekliyordum bitirdim. Çerezlik, şöyle ağzın boş durmasın diye yanda duran beyaz leblebi gibi bir kaç tane yersin sonra diğer cipslere keklere tatlılara geçersin ya bu da onun gibi. 5 saati var azami.

En sevdiğim oyun kuşkusuz Dishonored...

Samimi olarak söylüyorum bu incelemeyi en sevdiğim oyun olan Dishonored'ı temel alarak yazıyorum. Düzensiz bir inceleme olacak her şeyden bahsetmeye çalışacağım o yüzden çok bağlantılı olmasını beklemeyin.

Oyunun incelemesini bir çok kişi yapmış durumda o yüzden üstüne eklenecek fazla bir şeyi istesem de yazamam. İlk oyundan farklarını neyi sevip sevmediğimi yazmak istiyorum.

Öncelikle oyun oynadığım en iyi 3. oyun olma özelliğini kazandı baştan söyleyeyim oyun gerçekten muhteşem. Olağanüstü bir iş gerçekeltirilmiş yine hikaye, mekan, ortam müzikler nefes kesici. Oyun kendini bozmamış bu konuda kesinlikle emin olabilirsiniz. Tekrar tekrar oynayacağım bir oyun incelemeden sonra da yarım kalan bir kaç şeyi tamamlayacağım. Oyunu 10 saat 48 dakikada bitirmişim , 26 saat oyun süresi ile yazıyorum incelemeyi...

Oyunu Corvo Attano olarak bitirdim tabiî ki. Geçen gün kurtardığımız ufak kızın yüzüne bakmadım desem yalan olur, ilk 2 bölümü Emily ile oynadım. Açıkçası ilk başta yadırgadım alışkın olduğum Dishonored bu değil dedim. Corvo olarak oynamaya başladım 4. bölüme kadar geldim ancak böyle oynama isteğinden yoksundum. Sonra ilk oyunda yaptığım işi yapmaya karar verdim, hani artık her silahı her düşmanı gördüm. Skilleri adam gibi biliyorum dedim kolları sıvadım en baştan açtım. İşte en baştan gölge(shadow) olarak (düşman birliklerine hiç fark edilmemeniz gerek) başladım. Ben bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyorum. İlk oyunu çok fazla oynadım artık ilk oynayış tadını vermeyeceğini hepimiz biliyoruz bu oyundan o tadı aldım. Oynarken her ayrıntısını inceledim okudum, ama inanın oyun o kadar güel ki başarımlar için uğraşmadım bile.
Oyun tarzımı değiştirmedim, hiç gözükmedim, ana karakterlerden sadece tahtı gasp eden kalleş Delilah'ı öldürdüm (Sokolov baba bize her insan az da osla pişmanlık duyar affet demesine rağmen öldürdüm). Aslında onu da öldürmeyecektim iyi bir son için ancak ilk 6 bölümde normal olarak gerekli olduğu zaman öldürmeye başvurdum düşük kaos bitirdim, son üç bölümde ise oynama tarzımı değiştirmeme rağmen yüksek kaos olarak neticelendirdi.

Şimdi ilk oyunda ortalamaya göre oyunu bitiriyordu, burada ortalama olmadı sanırsam çünkü 6 düşük 3 yüksek kaos, (son üç bölüm yüksek) diye oyunu yüksek kaos olarak bitirdi. Gidip ona yeniden bakmam gerekecek.

Oyun hiç bozmadı dedim evet, ancak ilk oyuna göre yargılayacaksak bir kaç konuda değiştiğini söyleyebilirim. Map tarzından zevk alamadım açıkçası. Bir de o uçan sineklerden, farelerle baş etmek daha iyiydi sanki. Açıkça kabul edelim ki oyun tarzı olarak hatta direkt oyun olarak ilk oyunumuz Dishonored çok çok daha güzel.
İlk oyun 5.3 gb(dlc olmadan) bu ise 40 gb, sizi bilmem ama grafikler umurumda bile değildir,ilk oyunun oynanış süresi be bölümler daha fazla daha uzun. Hikaye zaten enfes, o yüzden o ilk oyunun özlemini giderse bile ilk oyun gibi değil maalesef. Emilia'nın skilleri ilgi çekici gözüküyor deneyeceğim. Oyuna çoğu şeyi yeni getirmişler, ama bu yenilikleri her bölüm görüyorsunuz.

Gözüm Samuel'i aradı, son bölüm Corvo baba gönderme yaptı tabiî bizim yaşlı Samuel'e. Düşmanların daha çeşitenmesini beklerdim ancak beni zorlayan düşman olmadı gerçekten. İlk oyunda zorlandığım olmuştu. Düşmanları alt etmek sistematik olmuş, baş düşmanlarımız kalitesizler açık ve net. O taşşaklı Daud falan da yok bu sefer İmparatorluk Generali diye göbekli bir malı getirmişler bekliyorum ki adamı öldürmek zor olacak falan, bu kadar hayalkırıklığına uğradığımı hatırlamıyorum giriş çatısından çıktım hop adamın karşısındayım, 5 dakikada bitecek bölümü uzattım adamı öldürmemek için. Bu gibi bir kaç durum daha oldu oyun cidden zorlamadı beni. Zorluk konusunda Dishonored gibi değil.

Aslında düşmanlar ile çatışmaya girecekseniz oyun gerçekten daha zor. Bunu belirteyim, combat sistemi aşırı gelişmiş ve eski oyundan güzel. Öldürme şekilleri ve animasyonları daha iyi bu oyunun ama olsun bir zahmet kaç yıl geçmiş.

Outsider daha karizmatik, adam baya olmuş yani bu oyun. O geçmişi götüren kalp aleti çok hoştu. Muazzamdı hatta en çok o bölümle son bölümü sevdim. Samuelden bahsetmiştim, yeni gelen (spoiler vermek istemiyorum göreceksiniz) kadını açıkası beğenmedim. Adını bile hatırlamaya tenezzül etmiyorum zaten son bölümde gördüğüm şeyden sonra(aslında ilk oyunun dlc paketini oynayan arkadaşlar bilecekler). Odun böyle tipinde hayır olmayan biri. Kalkmışlar bunu bir de Death of Outsider diye oyununu yapmışlar, o baş karakterle o oyunu oynamak zulüm lan resmen zulüm. Samuel ile fishing mini game yapsınlar daha iyi...

Oyundaki yenilikler çok iyi. Eski oyunu o konuda aratmıyor ama kulağım sürekli bizim ıslık melodisini aradı.
Tilki maskeli ağabey,
Gilemli Beyaz Kadın
Sokak aralarındaki çok çeşitli görevler
Bunlar yok, ilk iki madde ilk oyundaki belirli bir görevde var, esprisine yazdım ancak bu oyunda öyle efsaneleşeek aha bak bu da vardı falan diyeceğim birini görmedim. Düşmanlarımız kötüydü yani orası açık.
İlk oyunu yıllardır oynuyorum replikleri ezbere biliyorum, bazı oyunlarda olur ya npc ne zaman ne yapacak işte öyle biliyorum ilk oyunu. Zaten o kadar yıl torrentten sonra saygıdan aldığım oyunu, tekrar indirip oynamak istiyorum bu oyundan sonra. Ancak Dishonored 2'yi ''TAM'' olarak bitirdikten sonra, bir daha dönüp oynar mıyım? Yıllar sonra.

Bu kadar olumsuz şeyler olduğuna bakmayın, oyunu gömmek gibi bir derdim yok zira dedim zaten en sevdiğim 3. oyun oldu diye. En sevdiğim oyun Dishonored olduğundan farklarını azarak değişiklikleri söylemeyi/tartışmayı olumlu-olumsuz eleştirimi yazmak istedim.

Oyun kesinlikle parasını hak ediyor, alın oynayın oynatın Dishonored lan bu! İnceleme yapan arkadaş çok haklı ama. Çok daha iyi bir oyun beklerdim beklentime gerçekten ihanet ettiler.

What will we do with a drunken whaler
What will we do with a drunken whaler
What will we do with a drunken whaler
Early in the Morning

Oyun çok iyi düşünülmüş.
Uzun zamandır böyle bir oyun arıyordum, en sonunda birileri düşnüdüğüm tarzda oyun yapmış dedim.
Her şeyi ile çok güzel ve 2 liraya aldım. Daha fazla olmasını beklerdim. Her neyse tek sıkıntısı var oynayan sayısı çok az serverlar bomboş.

Liberté, égalité, fraternité!

Oyunun tüm ana hatları ile yaklaşık olarak %25'lik bir kısmını bitirdim. Paris görevleri, ana hikaye (6. bölümdeyim) ve geri kalanların toplamı olacak şekilde %25 oluyor.


Öncelikle oyunda bir kere bile bir hata ile karşılaşmadım, oyun akışı yenilenmiş, savaş mekaniklerinde pek bir sıkıntı göremiyorum gayet akıcı bir şekilde oynanıyor şu an. Oyun tarzını baitan yenilemişler, açıkçası üçüncü oyundan sonra ilk defa yeni bir serisini oynuyorum, bir sonraki çıkan oyunu daha iyi diyorlar, ileride deneme fırsatım olur belki. Şu anlık, yıllardır oynamadığımdan oyundaki parkur sistemi ve yan görevleri aşırı derece beğendim. Silah sistemini çok güzel kurmuşlar, oyundaki kıyafetleri dğeiştirmemiz hoş oluyor ve mzırak kullanabiliyorum bence bu güzel bir şey, co-op sistemi de hoş, beğendim ilk çıktığı zaman baya gömmüşlerdi ama oyun gerçekten istediğim üzere bizi daha gizliliğe yönlendiriyor.

Kısaca; daha stealth, daha hızlı olamamız gerekiyor lakin oyunda tek hayal kırıklığı yaşadığım nokta Fransız Devrimi oldu, biz Fransız Devrimine şaitlik ediyoruz maalesef. Birebir yaşamıyor, halkın bir parçası değil, Suikastçi birliğinin parçası olarak oynuyoruz, çok çabuk üstad suikastçi olabiliyoruz. Belki daha ana hikayenin yarısında olduğumdandır bilemiyorum ama Fransız devrimine biraz Fransız kalıyoruz.

Sadece tek bir şey söylemek istiyorum.
O zamanlarda hızlıydık tabii...

''Thief: Deadly Shadows''
Based on Shadows, not graphic, this type more enjoyable, isn't it?

Sadece PS1'de oynadığım saatlerin hatırına satın aldım. Kim ne derse desin yeni Tomb Raider oyunları berbat, hiçbiri burada Mısır atmosferini veremiyor, hiçbiri bu oyun kadar olamıyor. Anniversary, Underworld, II, ve özellikle bu. Saygı ile anıyorum.

Bilen bilir, AQW(Advanture Quest World) diye bir başyapıt browser oyunu vardı zamanında. Ona biraz hentai katın, tek kişilik versiyonunu düşünün alın ise Dragon Knight.

Tabii skilleriniz var basıyorsunuz falan hoş yapmışlar beğendim 1 tl falan olursa tadında can sıkıldıkça oynanır.

Spartacus, that is not my name...