5
Products
reviewed
0
Products
in account

Recent reviews by crimeaN

Showing 1-5 of 5 entries
No one has rated this review as helpful yet
34.8 hrs on record (24.9 hrs at review time)
asla eskimeyen bir baş yapıt.
Posted 29 November, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
40.0 hrs on record (13.3 hrs at review time)
çok şey ama hiçbir şey. bir türlü ısınamadım.
Posted 24 November, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
20 people found this review helpful
5 people found this review funny
237.9 hrs on record (90.6 hrs at review time)
eroin
Posted 23 November, 2018.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
1,167.9 hrs on record (260.5 hrs at review time)
CS:GO Review
Yılların eskitemeyeceği nadir serilere imza atan Valve'ın temel yapıtaşı olan Counter Strike'ın tartışmasız en iyi oyunu. Valve şu an buralardaysa zaten, ününü Half-Life ve Counter Strike'a borçludur.

Grafikler: 7/10. Piyasadaki diğer FPS türü oyunlara göre grafik pek de mühim değil Counter Strike oyunlarında, biliyorsunuz. Bir senaryoya veyahut da tek başınıza yapacağınız görevlere, bulmacalara sahip değil bu oyun. Tek odak noktası çoklu oyuncu modu üzerine kurulu. E, bu yüzden de grafik ikinci hatta üçüncü planda. Lakin oyunun sahip olduğu grafikler, bu tarz bir oyuna göre muhteşem. CS 1.6'yı atlayıp direkt olarak 1.5'ten gelen ben, grafiklere pek kolay alışamadım. Böyle oyuncak silahlarla çatışıyormuş hissine kapıldım. Ancak gözleriniz alıştıktan sonra, grafiklerin tam da kararında tasarlandığını farkedebiliyorsunuz.

Senaryo: -/10. Oyunda senaryo modunun olmadığını hepimiz biliyoruz. :)

Oynanış: 10/10. CS:GO'nun diğer oyunlardan sıyrılmasının yegane sebebi; oynanış. Oyunun bu özelliğine tam puan veriyorum çünkü; CS:GO'da her şey ince hesaplamalar ile işlenmiş. Düşman bir oyuncunun eline mi, bacağına mı ateş ettiğiniz, yandan mı, arkadan mı vurduğunuz, zıplayarak mı yoksa çömelerek mi çatıştığınız çok çok önemli. Oyunda her şey anlık olarak gerçekleşse de aslında bir sonraki admınızı planlayarak hareket etmeniz gerekiyor. Bir düşmana arkanızdan vurulduysanız, helvanızı yemeye geliriz efendim.

CS:GO'da alınan her türlü teçhizatın bir önemi var. Önceki oyunlardaki gereksiz görülen silahlar, bombalar bu oyunda bir anlam kazanmış. Bu anlamdan nasibini en çok alan silah şüphesiz P90. Önceki oyunlarda bot silahı olarak nitelendirilen bu silah; oyunun en iyi rush silahı. SMG olarak tabir ettiğimiz hafif makineliler, pompalı tüfekler ve bunların yanısıra en çok hoşuma giden şey; SG yani Gaz Bombaları artık hayati önem taşıyor oyunda. Rush durdurmak, bir yeri rushlamak için gaz bombaları oldukça mühimler. Flaş ve yanıcı bombalar da keza bu düzenlemeden nasibini almış. Başta da söylediğim gibi oyunda gereksiz hiç bir teçhizat yok.

Oyunda haritalar yeniden elden geçirilmiş ve müthiş düzenlemeler yapılmış. Her haritanın kendine has bir dili var. Bir maçta galibiyet için gerekli olan şey %35 bileğiniz ise %65 oyunu okuma ve tahlil etme becerinize kalıyor. Oyunda plan; her şey. Ve oyunun bu yanı, Global Offensive'i bende ayrı bir yere koyuyor.

Sonuç: 8/10. Counter Strike'ı seviyorsanız, daha önceki oyunlarını severek oynadıysanız GO'yu almamak için hiç bir sebebiniz yok. Ücretini son kuruşuna kadar hakeden bir oyun ki zaten vakit ayırdığınız zaman ödediğiniz meblağdan fazlasını bu oyundan kazanabiliyorsunuz.

Oyunun kendi silah piyasasını da şöyle kısaca anlatayım: Her silahın birden fazla koleksiyonlara ait, bir sürü kaplaması var. Örneğin bildiğimiz AK-47'nin farklı desenlerde, kaplamalı halleri var ve bunlar nadirlik düzeylerine göre belirli ücrete tabi. Bu desenli silahları Steam değil, bizzat oyuncular satıyor. Yani piyasa oyuncuların elinde. CS:GO pazarını incelerseniz, beni daha iyi anlayacaksınız.

İncelememin sonuna gelirken, son yıllarda kesinlikle alınmasını tavsiye ettiğim bir oyun CS:GO. FPS türü oyunları seven her oyuncunun mutlaka oynaması gereken, babadan oğula aktarılan nadir oyunlardan birisi. Alın, oynayın.

İyi oyunlar!
Posted 12 June, 2015. Last edited 12 June, 2015.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
41.0 hrs on record (28.5 hrs at review time)
Aksiyonsa aksiyon, dramsa dram, kansa kan, dişse diş... Herşey FarCry 3'te mevcut. Oyunu ikinci kez bitiriyorum, ıncığına cıncığına kadar değinmek istedim.

Grafikler: 9/10. Yıl olmuş 2015, oyunun grafikleri hala güzel be kardeşim. Öyle grafiğe pek önem veren bir oyuncu da olmamama rağmen, bu oyunun grafikleri beni büyülüyor. Renkler olsun, objelerin çizimleri olsun oyunun senaryosunun içine alıyor sizi. Jason'ın kafasını hakikaten yaşıyorsunuz.

Senaryo: 7/10. Baştan söyleyeyim: Senaryo beni tatmin etti. Oyunun daha ilk sinematiğinde "Bu ne lan, klişelerle başlıyor oyun." diyebilirsiniz. Deyin, ama sonrasında konuya katılan karakterler, ada halkının yaşadıklarını anlamaya çalışmak gerçekten senaryoya da ısındırıyor insanı. Hele ki o asıl düşman karakter!.. O kadar diyorum yani.

Oynanış: 7/10. Bu Ubisoft tüm oyunlarında aynı sistemleri kullanıyor, biliyorsunuz. AC serisinden ekstra pek bir şey yok oyunda. Haritanın gizli kalmış kısımlarını görebilmek için radyo kuleleri, gizli bir takım nesneleri bulma, 2-3 çeşit yan görev ve bir de senaryo görevleri... Hep aynı. Ancak oyuna eklenen Crafting sistemi, bu oyunu bambaşka bir yere koyuyor bende. İyileşmek ve ekstra bir takım özellikler edinmek için üretilen şırıngalar, daha fazla bomba, mermi, silah taşımak için çanta ve kılıflar üretmek, oyunu tekdüzelikten çıkarıyor. Zaten oyunun Açık Dünya olması, sizi bir süre sonra o ada hayatına adapte ediveriyor. Bitki toplamaya ya da avlanmaya çıktığınızda kenarda köşede silah seslerinden korkup iki büklüm olmuş masum ada halkını ya da onların vahşi bir kaplanın saldırısına uğradığını gördüğünüzde şuranızdan(!) bir şeyler kopuyor.

Sonuç: 8/10. Bu oyunu alın, oynayın arkadaşım. Herşeyiyle oynanmayı hakediyor. Tamam, senaryo klişelerle başlıyor ve oyunun sonunu tahmin etmek pek de zor değil. Ama oyunun sonunda ne olacağını bilmenize rağmen o anki heyecanı, duyguyu sonuna kadar hissediyorsunuz.

Öyle vurdulu kırdılı oyunları pek sevmem. Oyun aksiyon barındırıyorsa, benim için fazlaca epik olmalı. Ne gariptir ki bu oyunda epik sahneler oldukça fazla.Hele o Jason'ın Vaas'ın ot tarlasını yakmaya girdiğinde, fonda tam gaz Skrillex çalıyor ya, üfff...Oyunun müzikleri çok güzel bir kere. Heyecandan tüyleriniz diken diken olabiliyor bir anda. Oyun her ne kadar "Aha kanka, elime aldım keleşi. Dur şu kampa girip tarayayım alayını." gibi görünse de kendinizi bir süre sonra elinizde yayla, assassinlik yaparken bulacaksınız.

İncelememin sonuna gelirken diyorum ki: O göletlerin içine, o sinsi timsahları kim koyduysa çıksın hemen buraya. Her çıktıklarına tırsar mı lan bir insan! Ayrıca son olarak, müzikleri seçen kişinin de alnından öpüyorum.

İyi oyunlar!
Posted 13 January, 2015. Last edited 13 January, 2015.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Showing 1-5 of 5 entries