Recent reviews by EdgeTypE

DeTechtive 2112, güzel görselliğiyle öne çıkan, iki saatten kısa bir sürede bitirebileceğiniz bir Türk oyunu. Distopik bir dünyada bir dedektifi yönetiyorsunuz.

Tüm incelemeyi buradan okuyabilir [goygoyengine.com] ya da buradan izleyebilirsiniz.

+'lar:
Görsellik

-'ler:
Kısa oyun süresi
Yapay zeka
Temel tasarım hataları

Bazı oyunlar vardır, öylesine açarsınız, pek bir şey beklemezsiniz. Ama o oyun sizi etkiler. Sizi sonsuza kadar değiştirir. İşte Hellblade: Senua’s Sacrifice öyle bir oyun. Bir başyapıt. Herkesin tecrübe etmesi gereken sinematik bir deneyim.

+'lar:
Sinematik anlatı
Aksiyon
Müzikler
Atmosfer ve sanat tasarımı

-'ler:
Bulmacalar çok tekrar ediyor

Bazı olaylar sizi garipleştirir, deliliğin eşiğine getirir. Gerçeklik ile olan bağınız kopmak üzeredir. Çıldırmak üzeresinizdir. Hellblade: Senua’s Sacrifice tam olarak bu ruh halinin oyunu. Çıldırmış, delirmiş, garipleşmiş Senua’nın yolculuğuna tanık oluyorsunuz. O yolcululuğu bizzat yaşıyorsunuz. Senua’yla birlikte deliliğin eşiğine geliyorsunuz.

Senua hayatı boyunca kendisinin karanlık olarak andığı psikoz hastalığından müzdariptir. Bu hastalık tüm yaşamını ona zindan etmiştir. Yaşadığı topluluk tarafından bu hastalıktan ötürü tanrıların yolladığı bir lanet olarak görülmüştür. Sırf bu yüzden babası Zynbel tarafından evde hapis tutulup dışarı çıkmasına izin verilmemiştir. Senua’nın nadir dışarı çıktığı yaşamı, Dillion adında bir gençle tanışmasıyla değişir. Dillion, Senua’nın lanetine inanmaz ve yavaş yavaş Senua ve Dillion arasında bir ilişki gelişir. Ancak bazı yaşananlar sonrasında Dillion hayatını kaybeder. Oyun, Senua’nın Dillion’ın ruhunu Helheim’dan kurtarmak için bir yolculuğa çıkmasını konu alıyor.

Tüm İnceleme İçin:
https://goygoyengine.com/incelemeler/hellblade-senua-s-sacrifice-inceleme/
https://www.youtube.com/watch?v=uaZ7Ye4CbE0

Günleri haylazlıkla geçen Henry’nin yaşamı, yaşadığı şehrin yakılıp yıkılmasıyla değişir.

+'lar:
RPG deneyimi
Görevlerde sunduğu çeşitlilik
Atmosfer

-'ler:
Gereksiz zor

Kingdom Come Deliverance gerçekçiliği temel alan bir Orta Çağ RPG’si. Herhangi birinden farkı olmayan bir köylüyü yönetiyorsunuz. Ne kılıç kullanmayı bilen, ne herhangi bir yeteneği olan Henry’i. Hikayede ilerledikçe bir hiç olan karakterinizin gelişimine şahit oluyorsunuz.

Tüm İnceleme İçin:
https://goygoyengine.com/incelemeler/kingdom-come-deliverance/
https://www.youtube.com/watch?v=uhFLFi1_-BE

pazara gidelim, bir ördek alalım. pazara gidip bir ördek alıp napalım? hapır hupur fps yükseltelim. happıdı huppudu fps yükseltelim.

DI DI DI DIINN

bir operasyon var bu gece

Oynayın

Sen de askersin, gerektiğinde kurban vermeyi iyi bilirsin. Ben onları insan ötesi savaşçılar yaptım. Belki de gerçekler konusunda tutumluydum. Evet, ama başka ne seçeneğim vardı? Şimdi senin ne seçeneğin var? Çabuk ol evlat, kafanı kullan. Ama benimle lafıma güvenme. Neden güvenesin? Güven dediğin kazanılır. Dramatik olacak ama gözün göklerde olsun. Yani bu ölümden sonra yaşamın bir örneği ise ben tümüyle yok olmayı tercih ederim. Ölümden sonra yaşam var mı acaba? Melekler ya da ateşten çukurlar? İnsan bu masalları zaman içinde unutuyor ama cehennem korkusunu öğrenen çocuğu hep içinde saklıyor. Bence ben yeterince ahiret zamanı gördüm, bu sonuncusu da iyice cehennemin gibi oldu. Neredeyse 50 yıldır, sanki bir tıbbi numuneymişim gibi süper soğuk bir jölenin içinde duruyorum. Düşüncelerim makinelerin dar silikon koridorlarında fareler gibi cirit atıyor, ekranların ve kameraların arkasında sıkışıp kalıyorlar. Uyumuyorum, dinlenmiyorum, kafamda sürekli artık parçası olmadığım bir dünyanın düşünceleri var. Bu insanların kazanabileceği bir savaş değil. Artık gelecekteyiz, ve ölüm artık sadece bir detay. Acıklı ama. İşte sonunda ölüm meleklerim geldi. Beni insanın zayıflığına geri götürecek yoldaşlarım geldi. Ama çok geç geldiniz.

- Jacob Hargreave

Oyuna Türkçe eklemeyi unutmuş üst akıllar.

Kendime kızıyorum daha önce oynamadığım için.