Recent reviews by Çılgın Ayıcık

Oyun dünyasının ikonik dövüş oyunun geri dönüşü, aslına bakarsanız çok da iyi bir geri dönüş değil. İncelemenin ilk kısmında çok yüzeysel konuşup ikinci kısmında ise daha detaylı konuşucam.

Mortal Kombat 1 eğlenceli ve çok uzatmadan bir sona bağlayan keyifli bir hikaye deneyimi sunuyuor. Hikaye modu çok iyi sayılmaz ama kesinlikle oynamaya değer. Fakat sadece hikaye için alınmaz bu oyun. Online kısmı tabii ki asıl eğlencesi ve yeni yardımcı karakter sistemi ve hava komboları ile aşırı iyi zaman geçirebilirsiniz. Bazı falsoları olan bir oyun olsa da bana kendini sevdirtmeyi başardı, tam fiyatıyla önermesem de indirimde alınabileceğini düşünüyorum.

Şimdi biraz daha detaylı konuşma zamanı, hikaye modundan başlayalım. Hikaye ortalama düzeyde fakat sunum ortalamanın oldukça üstünde. Buna oyunun mükemmel sinematiklerinin katkısı büyük. Oyun dünyasında görebileceğiniz en sağlam sinematiklere sahip oyunlardan birisi. Hikayenin ilk kısımları bana daha eğlenceli gelmişti, doğrusu sonları biraz daha sıkıcıydı. Ayrıca zorluk dengesi yine berbat, orta zorlukta herkesi kolay yenerken zor zorlukta birilerini yenmek gereksiz fazla zorlaşıyor. Ayrıca daha güçlü olması gereken düşmanlar aşırı kolay. Mesela final bossu yılın en rezalet final bossu olabilir, bari Invasions modundaki bazı boss özelliklerini ekleseydiniz.
Diğer bir tek oyunculu seçeneğimiz olan "Towers" denen klasik özelliğimiz duruyor fakat MK11'deki "Towers of Time" kalkmış. Doğrusu bu ToT oldukça iyi bir moddu ben onlinea sarmadan önce epey ToT oynamıştım. MK11'de olup MK1'de olmayan tek özellik ToT da değil, Krypt de gitmiş. Krypt ve ToT'un yerini doldurması için Invasions modu gelmiş, doğrusu o da pek eğlenceli değil. Yeni bir şey denemeleri güzel ama tam olmamış. İlk sezon zorla oynadım Scorpion skinini alabilmek için. Ha bir de yeni Shrine da olmamış bence, 1000'er 1000'er harcatması sinir bozucu biraz.
Grafiklerin MK11'e göre düştüğünü söyleyenler var, doğru kelime düşüş değil bence ama sanat tarzında değişikliğe gidilmiş. Bu oyun Liu Kang'in yeni barışçıl evrenini yansıtması için daha renkli bir görselliğe sahip. Doğrusu MK11'in tarzını daha çok sevmiştim ben, ayrıca MK11'i full ayarlarda hiç sıkıntısız oynatan cihazım MK1'de orta ayarlarda oynatıyor ve hala bazen sorun yaşatıyor, üstelik cihazın sıcaklığı MK11'dekine göre çok daha yüksek oluyor.
Oynanış kısmında "Krushing Blow" özelliğinin çıkartılmasına çok üzüldüm aslında, MK11'deki en sevdiğim özelliklerdendi ama her oyunda bir değişiklik yapmaya çalıştıklarını anlıyorum o yüzden doğal karşılıyorum. Hava kombolarının gelmesini istiyordum sonunda getirmişler ve efsane olmuş. "Kameo" denen yeni yardımcı karakter sistemine herkes gibi başta çok sıcak bakmasam da oyuna bir sürü potansiyel kattığından artık daha sıcak bakıyorum. MK11'deki varyasyon sitemini de çok sevmiştim gitmesi kötü olmuş, ben farklı kostümler için de varyasyon sistemini kullanıyodum ama onun yerine kotümleri randomize etme seçeneği gelmiş, kameolar da varyasyon açığını kaptıyor biraz.
Güç dengesi en sinirimi bozan konulardan birisi, aslında genel güç dengesi birbiine çok yakın ama en sevidğim iki karakter de oyunun en berbat 2 karakteri olmuş. Ağır Scorpion fanıyım başka karakterle oynamak Scorpion'la oynamanın zevkini vermiyor bana ve Scorpion'u berbat yapmışlar. Kostümleri güzel, komboları havalı ve aşırı zor değil ama Scorpion ile rakibi açmak çok zor. Şu karakteri güncelleme ile bir tık daha iyi yaparlar diye umuyodum ama güncelleme ile gereksiz olan birkaç karakteri nerflerken Scorpion'u da nerflemişler, şaka gibi.
Oyunun para gözlüğü de ayrı bir konu, basit kostümler bile pahalıya satılıyor. Aslında oyun içi bir parayla satılıyorlar ve o parayı kazanmak nerdeyse mümkün değil yani gidip gerçek parayla oyun içi para almanız gerkiyor. 70 dolardan çıkan bir oyun için rezillik. DLC karakterleri çok iyi seçilmiş ama orası ayrı. Ayrıca Türkiye'de 600tl'ye yakın bir fiyatla çıkış yapmıştı, uzun süre dayanmadı ama yine de özel fiyatlandırma için teşekküre ediyoruz. MK11'i de zamanında çok uyguna satıyorlardı. Fakat Steam dolara geçince MENA-USD kullanmak yerine direkt 70 doları çakmışlar o hoş olmamış.
Özetle firmanın değişiklik yapmak istemesini anlıyorum ama yapılan değişiklikleri sevmedim. MK11 benim için hala daha iyi bir oyun ama MK1 de güzel ve dövüş oyunları seviyorsanız keyifle oynamanız çok muhtemel.

YOU ARE ONE OF US

Güzel güzel, biraz daha gelişirse bayağı iyi bir hale gelecek.

Yazının ilk kısmında oyundan yüzeysel bahsedicem ve daha genele yönelik konuşucam, ikinci kısmında ise neden bu kadar olumsuz inceleme aldığından bahsedip seriyi bilenlere yönelik artı & eksilerini yazıcam. Nereye kadar okumak istediğiniz size kalmış.

Trackmania eşsiz bir tecrübe, diğer yarış oyunlarından çok farklı. Trackmania'da herkes eşittir ve tek ayırcı etmen yetenektir. Herkes aynı anda başlar, herkes aynı arabayı kullanır ve kimse birbirine çarpamaz. Saatte 1000 kilometreyi görebilen arabanızla yerçekimine meydan okuyan haritaları en hızlı bitiren kişi olmaya çalışıyorsunuz.
Ayrıca Trackmania içinizdeki yaratıcılığı da ortaya koymanıza olanak sağlıyor, sunduğu harita editörü ile tek sınır hayal gücünüz. Benim için TM'nin en can alıcı noktası harita editörü, pist yapmak ve arkadaşlarınla kendi yaptığın pistlerde yarışmak benzersiz bir his. Harita editörü olan oyunları hep sevmişimdir zaten ama TM benim için ayrı bir yerde.
Çevremdekilere genelde denetiyorum ve herkes benim kadar müptelası olmasa da oyuna eğlenerek başlıyor. Herkese en az bir kere denemesini öneriyorum, zaten ücretsiz olduğunu da düşünürsek kesinlikle bir şansı hak ediyor.



Şimdi ikinci kısma geçelim; öncelikle oyunu Steam'e gelmeden önce epey oynadım ve çıkışından beri takip ediyorum, genel olarak seriye de hakim sayılırım. Şimdi gelelim bu oyunda neden bu kadar olumsuz inceleme var ve nasıl oluyor da serinin en popüler oyunu oluyor? Seriyi detaylı bilen birisi gözünden ele alalım konuyu.

Önceki oyunlara göre artılar:

-Online oynamak için en iyi TM oyunu.
Rekabetçi, CoTD, Royal gibi elenen yeni modlar çok iyi. Club sistemi de iyi olmuş, artık TM içinde klan tarzı bir topluluk kurmak çok kolay. Club sistemi sayesinde harita ve araç skini paylaşmanın ve indirmenin en kolay olduğu oyun bu olmuş. Ayrıca arkadaşlarınla oynamak istersen özel oda açması da Club sistemi sayesinde çok kolay. Ayrıca siz de Discord sunucumuza bağlı olan oyun içi Türkiye klübümüze katılabilirsiniz, "tm türkiye" diye aratınca çıkıyor.

-Harita editörü anlamında açık ara farkla en iyi TM oyunu.
Hem stadyum genişliğini arttırdılar, hem yeni bloklar eklediler (ve eklemeye devam ediyorlar) hem de harita editöründeki sınırlayıcı etmenleri kaldırdılar. En önemlisi harita editöründeki sınırlayıcı etmenleri kaldırmaları oldu, TM'den en çok istediğim şey buydu. Önceki oyunlarda haritalar bir süre sonra aynı gibi hissettirse de bu durum TM2020'de minimum düzeyde. Millet TM'de yapıldığına inanılmayacak kadar iyi ve değişik haritalar yapıyor. Yeni yüzeyler ve yeni etkiler veren tetikleyici bloklalar eklemeleri de cabası. İlgileneni varsa en gelişmiş Mediatraceker da bu oyunda.

-En aktif TM oyunu.
Oyun diğer TM oyunlarının aksine sürekli güncelleniyor ve 3 ayda bir yeni 25 haritalık Campaign geliyor. Online etkinlikler ve sunucu dolulukları gibi konularda da en iyi TM oyunu bu şu an. Haliyle Youtube, Twitch ve eSpor tarafında da en rağbet gören TM oyunu bu.

Önceki oyunlara göre eksiler:

-Serinin en paragöz oyunu.
Eğer "Free Access" ile oynarsanız harita editörü çok kısıtlı bir hale geliyor, doğru düzgün online oynayamıyorsunuz, onlineda chati bile açamıyorsunuz. Aslında hala oynanıcak epey içerik oluyor ama TM Nations Forever'deki cömertliklerinden sonra böyle bir stratejiye geçmeleri göze batıyor.

-Performans anlamındaki en kötü TM oyunu.
Grafiksel anlamda da TM2'nin fotorealistik tarzını daha farklı bir tarza çekiyorlar ve doğrusu grafiksel anlamda pek bir sıçrama hissedilmese de optimizasyon anlamında hissedilir bir düşüş var. TM serisi her pcnin açabildiği bir seri olmuştur, hala öyle sayılır ama eskisi kadar iyi değil bu konuda.

-Abonelik sistemi ve fiyatlandırma (en azında Türkiye için) .
Her şeyin abonelik sistemine döndüğü bu dönemde sadece 1 oyunun bile abonelik sistemine dönmesi sinir bozucu. TM serisini her ne kadar çok sevsem de Ubisoft tarafından alınmalarının acısı hala hissediliyor. Oyuna sahip olamıyorsunuz, abonelik planlarından birini kullanmanız lazım. Araç, müzik, pist lisansı gibi sorunları olmayan bir oyun için başta çok saçma gelmişti ki hala abonelik sistemlerini genel olarak sevmediğimden biraz soğuk bakıyorum ama aldıkları paranın karşılığı olarak oyunu sürekli güncel tutuyorlar. İlk çıktığı dönem olumsuz inceleme vereceğim nadir oyunlardan biri olacak kadar kötüydü ama gerçekten arkasında durdular. Her güncellemeyle daha da iyi oluyor ve parasına değdiğini söylebilirdim ama Steam'e gelmeden hemen önce zamlandı. Yine de Ubisoft kampanyalarıyla uyguna almak mümkün, ben bu şekilde 3 yıllık Club Access aldım. Sizleri de bu tarz kampanyaları paylaştığımız Trackmania Türkiye discord [discord.gg] sunucusuna bekleriz.

- Çıkış dönemi kötüydü.

- Steam'e gelmedi.

Crysis 2 eleştirel bir bakış açısıyla bakınca pek çok kusura sahip bir oyun fakat benim için hep özel bir oyun oldu ve ne kadar zaman geçerse geçsin bu özelliğini yitirmedi. Zamanının ötesinde grafikleri, Türkçe dublajı, efsanevi tema müziği, Nanosuit'i ve çok sevdiğim bir diğer oyun olan ilk Crysis'in devamı olması zaten sevmem için yeterliydi. Hangi yılda olursak olalım şu oyunu açıp baştan sona oynamak bana büyük keyif veriyor. Pek çok insana da oynamasını önerdim, öneriyorum da.



İncelemenin devamı bahsettiğim konuları daha derinine inceleyerek devam edicek, şimdi öncelikle oyunun bana büyük keyif vermesinin en önemli sebebi oynanış. Nanosuit'i kullanırken aldığım keyif inanılmaz. Benim için kendisi oyun tarihinin en iyi zırhı. Görünüşü, arayüzü, zırh modları arasındaki geçiş sesleri ve görsel efektleri aşırı havalı ve cidden zırhın içinde hisstmenizi sağlıyor. Ayrıca güç dengesi de yerinde, ilk oyuna ek olarak küçük çaplı bir gelişim sistemi de eklemişler hoş olmuş. Hikaye de doğrusu hoşuma gidiyor; kaotik bir ortam ve tek umut biziz. Başta merak gıdıklayan bir salgının haberi ve hızlı patlayan bir giriş bizleri bekliyor, keza finali de epik tutulmuş. Fps hikaye anlatım yöntemi, Türkçe dublaj ve mükemmel müzikler de hikayeyi destekler nitelikte.

O zaman sıra sorunlarda, hikaye şahsen hoşuma gitse de aslında çok bir olayı yok hatta klişe bile sayılabilir. Zaten tamamen özgün bir hikaye yazmanın aşırı zor olduğu bu zamanlarda klişe bir hikaye belki biraz tölere edilebilir ama en azından işleyiş mükemmel olmalı, ki Crysis 2'nin o konuda da pek iyi olduğu söylenemez. İlk oyunun devamı dedim fakat adında 2 olmasa bunun devam oyunu olduğunu anlamak epey güçleşecek. Atlanan bir sürü detay ve kafalarad bırakılan bir sürü soru işareti var. Ana karakterde bir belirsizlik var ve ana karaktere tam olarak bağlanmanızı zorlaştırıyor. Ayrıca oynanış tarafında bazı şeyler ilk oyuna göre basitleştirilmiş, Crysis 2'yi ilk oynadığım zamanlar bunu beğenmemiştim ama sonradan güzel gelmeye başladı, yine de hala Crysis 1'in stilini tercih eden bir sürü insan var o yüzden bu tarz değişikliğni de eklmek istedim.

Gelelim grafiklere ve "Remastered" işine, oyun çıktığında o kadar iyi grafiklere sahipti ki cidden bir Remastered sürüme ihtiyacı yoktu. Pekela firma finansal olarak iyi durumda değil ve Crysis 4 için seriyi biraz canlandırmak istiyolar diye okey dedik ama bari düzgün yapsaydınız. Grafiksel olarak aman aman fark yok ve optimizasyonun da mükemmel olduğu söylenemez. İsterdim ki Crysis 1-Warhead-2-3 tek bir oyunda toplansın, crossplay içeren bir online moda sahip olsun ve online modda da C1-2-3 arasında rahat geçiş yapılabilsin. Yani Halo: MCC gibi bir şey olmasını istiyordum ama ne online modu eklediler, ne warheadı remastered setine dahil ettiler, ne de oyunları tek oyunda topladılar. Hatta oyunlar Steam'e bile geç geldi. Başarılı bir remastered projesi de olduğu söylenemez yani ama Türkiye özel fiyatını da düşününce hala yüksek alınabilirlikte olduğunu düşünüyorum.

Özetlersek; Crysis 2 oynanışı çok keyifli olan ama derinine düşününce aslında aşırı iyi denilemeyecek bir oyun, işin Remastered kısmı da biraz balon ama Türkiye fiyatı düşünülünce kesinlikle alınabilecek bir oyun. Öneriyorum.

Bu efsaneyi Steam'de görünce şaşırdım. Fiyatı uygundu zaten yerel fiyatlandırma da var hemen aldım lakin sorunları var. Hepsini tek tek saymıcam ama sorunlarının yanına bir de özensizlik eklenince hayal kırıklığına uğradım.

Oyunu bilmeyenler için kendisi tarayıcı üstünden oynanabilen 2 kişilik bir platform ve bulmaca oyunu. Basit mantığı, kolay erişilebilirliği ve eğlenceli yapısı ile pek çok kişinin gönlünü kazanmıştı zamanında.

İlk paragrafta dediğim sorunlara biraz değinmek gerekirse; online oynama yok öncelikle, Remote Play ile teorik olarak oynanabilir ama ben bir türlü başaramadım. Küçük topluluğuna rağmen güzel rehberler hazırlanmış ve yararlı konular açılmış. Bu sayede oyundaki sorunları çözüp üstüne normalde halihazırda olması gereken klasik bölümleri ekleyebiliyorsunuz, böylece oyun epey toparlanmış oluyor. Fakat keşke bunları oyunun yapımcısı yapsaydı. Su ve Ateş adının hatırına olumsuz inceleme vermek istemedim ama eğer topluluğu bu oyunu adam etmeseydi olumsuz verebilirdim.

Her şeye rağmen 2tl bu oyun, alınır.

Şiddetle tavsiye ediyorum.

Süt zamlarının akıl sağlığına olan etkisini inceleyen bir yapım.

Steam'de gördüğü ilgiyi ve bu kadar yüksek pozitifliğe sahip bir inceleme oranını hak ediyor mu tartışılır. Yine de düşük bütçesi, yapımında emeği geçen insan sayısı ve fiyatını göz önünde bulundurulunca olumsuz vermeye içim el vermedi. Lakin aslında çok da iyi bir oyun değil. Diyalog seçenekleri az, seçeneklerin etkileri yok neredeyse, çok kısa, pixelart fazla basit... Sanki bir gün içinde yapılmış gibi bir hava seziyorsunuz. Fikir güzel ama yeterli özen yok. Yapımcısının da oyunu fazla ciddiye aldığını ve bu kadar ilgi göreceğini tahmin ettiğini sanmıyorum. İlk oyuna gelen ilgi ile ikinci oyuna daha fazla özen göstereceğine inanıyorum. Milk inside her şeye rağmen alıp denemeye değecek bir oyun, en kötü başarım fullemek için alınır.

Uygun fiyatlı, birileriyle oynaması keyifli, editörü ve atölyesi mevcut. Zaten indirim dönemlerinde artık çerez parası bile denilmeyecek kadar ucuzlayan bu oyun için fazla bir şey demeye gerek yok. Arkadaşlarınızla alın ve girip kafa dağıtmaya başlayın.

Videolarını ve tarzını sevdiğim bir oyun geliştiricisi ve youtuber olan Dani tarafından Squid Game parodisi olarak makarasına hazırlanmış bir oyun. Lakin oyun çok ciddi bir proje olmamasına rağmen oldukça eğlenceli, mekanikleri de gayet akıcı. Arkadaşlarınızla beraber yükleyip güzel zaman geçirebilirsiniz, zaten ücretsiz olması da en büyük artısı. Oyunun yapım sürecini izlemek isterseniz buraya tıklayın, eğlenceli bir video olmuş izlemenizi öneririm.