Ministry veya Verticality gibi haritalarda daha çok meskun mahal taktikleri uygulamanız gerekebilir.
Meskun Mahalde Çatışma nedir ?
Kısaca Şehir ortamında çatışma diyebiliriz. İngilizce'de Close Quarter Combat veya CQB olarakta geçer. Meskun mahalde tamamen takım olarak ilerlemeniz gerekir. Mesela açık alanda siz karşıya bakarken arkadaşınız düşmanın muhtemel geçiş güzergahını kontrol eder. Eğer bir arkadaşınız daha varsa camları kontrol edecektir. Filmlerde görmüşsünüzdür SWAT takımları bu şekilde ilerler aynen o şekilde ilerlemelisiniz ancak oyunda roket veya C4 olduğu için bunu pek uygulamak istemiyorlar bu his tamamen yanlıştır.
Takımınızda güveneceğiniz bir kaç iyi atıcı oldu mu, herif daha roketi sallayamadan küt diye yere indirirsiniz. Gerçek meskun mahalde de böyledir. Dirk W. Oetting'e göre birbirine güven duyan bir takım %100 Elit bir takımdır asla savaşta sırtı yere gelmez.

Normalde oyunda bu taktikleri bilinçli olarak kullandıklarını görmedim. Eğer karşı takım, karşı meskun mahal taktiklerini tam olarak uygularsa -ama bunu bilinçsizce uyguladıklarını gördüm- kesinlikle zafer kazanacaktır.
Karşı meskun mahal nedir ?
Düşman takımın sizi avlamak için ilerleyeceğiniz güzergahı tahmin edip, ona göre kör, uzak noktalara pusular kurmaktır.

Bu durumda hem nişancılar hem de öncül yani oyunda keşifçi adı verilen takımlar devreye giriyor. bunlar her zaman önde baskı yapar, asıl işi tamamen birincil takım yapar. Bu iki takım asla birbiriyle karışmamalıdır ve seçmece olmalıdır. Tıpkı klan savaşları gibi.

Eğer iki takımı seçmece yapma ihtimali yoksa yani rastgele bir sunucuda oynuyorsanız, mutlaka birincil takımdaki 3-4 kişi uyumlu olmalı ve belirli güzergahta ilerlemeli. Lider faktörünü de gözardı edemeyiz bir kişi takımı her öldüğünde bir arada tutmalı. 4 kişiyi yöneten bir lider bazı odalarda takımını ikiye bölmek zorunda kalabilir bu durumda ölen takımı tekrar gelene kadar bölgeyi savunması gerekir.

Eğer bölünmüş takımlardan biri ölürse tekrardan bölünmelidir. 4/2 bölünmüşse ve takımın biri ölmüşse 2/1 olmalıdır.

Buhriz ve Sinjar haritalarında bu muharebe türleriyle karşılaşırsınız. Eğer harita genişse veya orta genişlikteyse genellikle bu oranları hissedersiniz. Belirli sahalarda çatışma çok yoğun geçer ve stres faktörü halk tabiriyle "Allah katına çıkar" bazen de tek tük silah sesleriyle donuk geçen bir ortam içindesinizdir. Bu haritalarda taktik ve strateji açısından çok geniş seçenekleriniz mevcuttur bu yüzden oyuncular çoğu zaman bu haritaları seçebilir. Ancak bilinçsiz biri asla bu taktiklerin farkına varmaz.

Eğer bir atama yapmamız gerekseydi: meskun mahal çatışma Yüksek yoğunluklu çatışma sınıfına dahil olurdu.

Peak gibi geniş haritalarda kesin olarak karşılaştığınız veya karşılaşacağınız muharebe türüdür. Bu sınıflandırmayı Antonio Henry Jomini yapmıştır. Akıllı okuyucular Tesadüf kelimesinden meselenin ne olduğu çıkarımını yapmıştır. Antonio bunu "Düşman askerlerin yürüyüş halindeyken karşılaşması" tanımını yapmıştır.

Hiç farkında olmadığınız bir güzergahta ilerliyorsunuzdur ki düşmanınız da bu güzergahın farkında değildir; aniden birbirinizi gördünüz ve o şokla çatışma başladı işte o an Tesadüfi muharebe'dir.

Ayrıca Antonio bu duruma rastlamış komutanın çok zeki hamleler yapabileceğini açıklar ki muhtemelen siz de yapmışsınızdır. Mesela düşmanınız sizin siper aldığınız noktaya bakıyordur ve sen hemen alçak mevkiden manevra yapar, arkasından dolaşır vurursun. Eğer rakibin bu taktiği yemişse o an ya muharebeye odaklanmamıştır veya durumun farkında değildir ya da tam bir aptalla karşı karşıyasındır.

Sun Tzu der ki: "Askerlerini kaçışın olanaksız olduğu noktalara sür ki ölesiye savaşsınlar. Ölümle karşı karşıya olan bir askerin başaramayacağı iş yoktur. Ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olan askerler de subaylar da güçlerinin zirvesine çıkar."

Bu sözlerle devam eden Sun Tzu askerlerin bu sırada komutanın sözünden çıkmayacağını da yazar ki, bilhassa sona kalan oyuncular kim olursa olsun takımını dinlemeye başlar.

Bu durumu düşman son cephaneliğe geldiğinde görürüz. A B C giderken uyuyan takım; sıra D'ye geldiğinde kaplan oluvermiştir. O sırada en berbat oyuncu bile bilinçsizce en az 3-4 öldürme skoru elde edebiliyor. Bunu herkes fark etmiştir.

İşte benim adamım! Ağırlık merkezi teorisi kısaca düşmanın en zayıf noktasının tespit ediliip bütün gücün hızla o noktaya yoğunlaştırılmasıdır.

Mesela siz saldıran taraftasınız ve bütün düşman haritanın sağ tarafında toplanmış, o halde siz takımı toplayıp hep beraber sol taraftan saldıracaksınız. Tıpkı bir mızrak gibi bölgeyi yarıp geçtiğinizi fark edeceksinizdir. Bu bütün savaş stratejilerinde geçerlidir ve asla değişmezdir. Oyundaki Sinjar haritasında da kesinlikle işe yarar. Takım bölünüp sağa sola dağıldığında kesinlikle A noktası ele geçirilemiyor ancak herkes A noktasına yoğunlaşır ve kuralına göre hareket ederse(sislerse) o zaman A ele geçiriliyor.

Veya belirli bölgede daha güçsüz düşmanlar olduğu fark ettiniz o zaman bütün gücü o bölgeye yoğunlaştırıp sağlam bir yumruk indireceksiniz.

DİKKAT Karşı takım tamamen elit değilse mutlaka zayıf nokta bulunacaktır. Bunun dikkatlice tespit edilmesi gerekir.

Clausewitz'e göre "Savaş her zaman kuvvet kullanma eylemidir" ve bu eylemde mantıki sınır yoktur...

Hani öyle bir durum olur ki: "ulan tam kazanıyorduk! Ne b*k yedikte takım bu hale geldi ?" dersiniz ya işte bunun tanımı Doruk noktası'dır.

Doruk noktası savaş anında, ordunun gücünü yitirmesi ya da düşman ordunun yıpratılarak gücünü yitirmesi olarak kısaltılabilir. Clausewitz'e göre bu sırada komutan yoğun bir zeka sınavından geçer. Eğer saldıran taraf bir süre sonra taktik/stratejik açıdan kararsızlığa düşmüşse ve karşı taraf güçlenmeye başlamışsa bu iki taraf içinde doruk noktası olur ya bir taraf ufukta kaybolacak ya da yükselip dünyayı aydınlatacaktır. Komutan bir karar vermelidir ya takımı toplayıp hızla kabul edilebilir taktiği uygulayacak ya da savunmada kalıp toparlanana kadar düşmanı yıpratacak. Burada kabul edilebilir olan bir süre savunmada kalıp en geçerli taktik değişikliği yapmaktır. Doruk noktası elbet bizi de bulacaktır.



Açıklama: Taarruz eden tarafın kuvveti zaman aşımına uğradığı için, savunan taraf kuvvet kazanıyor.

Gerilla savaşı Asimetrik savaşın bir dalıdır. Bu stratejinin temelini Sun Tzu atmıştır ve T.E lawrence, Yüzbaşı Ömer Fevzi bey, Mao Zedung, Vo Nguyen Giap, Che Guevera, Carlos Marighelle, Alberto Bayo vs. gibi askerler veya direnişçiler bu teoriyi geliştirmiştir. Bu strateji tamamen savunma stratejisidir asla saldırıda kullanılmamalıdır.
Şimdi Sun Tzu'yu bilen kalkıp, salak salak "asıl savunma saldırıdır" falan demesin çünkü bu bir saldırı taktiği değildir.

Bu stratejideki amaç güçlü düşmanı ne kadar olanağımız varsa kullanıp dalgalarını eksiltmektir. Ana fikri ise asgari zaiyatla azami darbe indirmektir.
Bunu A,B,C noktaları ele geçirildiğinde yapıyorlar ama bilincinde değiller.
Oyunda kullanabileceğimiz gerilla taktiklerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:
1)Pusu
2)Manevra
3)Sık patlayıcı kullanımı