Yoldaşlar bizden bile önemli desek pek yanlış olmaz sanırım. Birbirleriyle aynı grupta geçinebilen 8 yoldaşı grubumuza alıyoruz.

Benim tercih ettiklerim;

• Marnid
  
• Borcha
  
• Artimenner
  
• Matheld
  
• Lezalit
  
• Rolf
  
• Nizar
  
• Katrin

+ Marnid(Yara Bakımı, Cerrahlık, İyileşme Hızı)
+ Borcha(İz Sürme, Yön Bulma, Tespit Etme)
+ Artimenner(Mühendislik, Taktik)

Bu 3 yoldaş bizden bile önemli bunların gücünü en fazla 10 yaptıktan sonra sadece Zekaya yükleniyoruz.

5 yoldaş daha var bunların 3ü soylu olanlar(Matheld, Lezalit, Rolf). Bunların da gücünü en fazla 10 yapıp artan puanları Talimci ve Liderlik olarak yükleniyoruz. (ilerde kral olunca bu 3 yoldaş en sağlam Lordlarımız/Leydimiz olacak, çok ilerde...)
Geriye Nizar ve Katrin kaldı, bunlardan birinin Gücünü yine 10 yapıyoruz ve arta kalan puanları Zekaya verip İkna yeteneğine yükleniyoruz(krallık kurunca diplomasi kısmında işimize yarayacak). Diğerinide sağlam bir savaşçı yapabiliriz size kalmış.

Not: İz sürme, Yön Bulma ve Tespit Etme yeteneklerini, Artimenner ve Marnid arasında paylaştırırsanız, Borcha'yı savaşçı olarak geliştirebilirsiniz.

Oyun başlangıcında hikayemizi oluştururken sırasıyla "kıdemli bir savaşçıydı.", "bir sokak çocuğuydun.", "kaçak bir avcıydın." ve "kişisel intikamdı." seçeneklerini seçersek gücümüz 10 olarak başlarız, 2 Kürkümüz ve birde yayımız olur. Kürkü satarak başlangıç için yeteri kadar para elde etmiş oluruz. Yay benim tercihim ve önerimdir siz farklı kombinasyonlarla istediğiniz eşyalarla başlayabilirsiniz ama gücünüzün 10'dan fazla olmamasına dikkat edin.

Kendi gücümüzü de en fazla 10 olarak bırakıyoruz. Arta kalan puanları Liderlik ve Talimci yeteneğini geliştirebilmek için Zeka ve Karizmaya veriyorz.(Liderlik yeteneğini, Talimci yeteneğinden 2 fazla tutabiliriz). 45. seviyede(önerdiğim hikaye seçildiğinde) Liderlik ve Talimci yeteneğimiz 10 oluyor.

Bu gittiğimiz yolda bizim için çok önemli 2 kitap(hanlarda kitap tüccarları satıyor) var.

+Büyük Alexinus'un Hayatı(Liderlik +1)
+Mantık Üzerine Denemeler(Zeka +1)

Karizmamız 27 olduğunda Büyük Alexinus'un Hayatı kitabını okuduğumuz zaman Liderlik yeteneğimiz 9'dan 10a yükselecek. Böylece Karizmayı 30'da değilde 27'de bırakıp 3 puan kâr etmiş olduk.

Zekamız 29 olduğunda Mantık Üzerine Denemeler kitabını okuyup Zekamızı 30'a yükseltebiliriz. Böylece Zekadan 1 puan kâr edip Talimci yeteneğimizide 10 yapmış olduk.

Eğer kitapları kullanırsak 41. seviyede Talimci ve Liderlik yeteneğimiz 10'a ulaşmış olur.

Not: Kitapları, Kamp Menüsü > Bir işe giriş. > Okumak üzere bir kitap seç. adımlarını izleyerek okuyabiliriz.

Yetenek puanı illa ki artıyor. Oyuna hakim olan zaten hangi ürünün nerede satılırsa kâr yapacağını bilir ama bilmeyen varsa başlangıçta Tüccar yeteneğini 5 yapabilir, faydası olur.

En önemli faktörleri etkileyen, en önemli faktördür.

Ticaret yeteneğini boşuna geliştirmedik;
Şehir -> Pazar Yerine gir -> Ticarri mallara değer biç diyerek çıkan fiyatlardan uygun olan malları alıp satabiliriz. (mesela Jelkela Şehrinden kadife alıp, Rivacheg Şehrinde satarak 600 dinara kadar kâr elde edebiliriz)

Ben al sat ile uğraşamam derseniz, yanımıza en az 30 tane acemi alarak köy yağmalayabiliriz. 2-3 köy yağmalayıp ortalama 10k dinar kazanabiliriz. Bu parada Şehirlerde kadife dükkanı açmak için yeterlidir.
Not: Askerleriniz Acemi ise en az 30 kişi olması çok önemli çünkü 29 asker ile köyü yağmalamaya başlarsanız köylülerin savaşa girme ihtimali çok yüksek ama 30 kişi olursa asla savaş çıkmaz.

Ya da yanımıza 20-30 arbaletli asker alıp ki bu benim tercih ettiğim, Deniz Yağmacılarında para kasabiliriz.
Deniz Yağmacılarında %149 zorlukta çok rahat kasabileceğinizi gösteren bir video;

Nerede ne dükkanı açarız?
İstisna 1-2 şehir hariç tüm şehirlerde kadife dükkanı açmak en kârlısıdır. Ama en önemlisi ilk kadife dükkanımızı Rivacheg şehrinde açmalıyız. Çünkü haftalık +1k dinar veren tek kadife dükkanı Rivacheg Şehrindedir.
Not: Rivacheg Şehrinde dükkan açabilmek için kalenin lordu ile ilişkimizin sıfırın altında olmaması lazım ama oyuna başladığımızda Rivacheg Şehrinin Lorduyla(Lord Meriga) ilişkimiz -3tür. Yani 10k dinara ulaşma aşamasında Lord Meriga ile aramızı iyileştirmek işimizi hızlandırır.

• Suno ve Ichamur Şehrinde dükkan açmıyoruz, bu 2 şehirde açtığımız dükkanlar bizi zarara bile sokabiliyor.
  
• Jelkela'da Demirci, Velucada Yağhane açıyoruz.
  
• Geri kalan tüm şehirlerde kadife dükkanı açıyoruz.

+ Sadece açtığımız dükkanlardan haftalık +10k dinar cebimize girecek. Artan liderlik yeteneğiyle yanımıza hanlardan Paralı Süvari alıyoruz.
+Grup moralinin en az ortalamanın üstünde olması yeterlidir. Bu ortalamayı düşürmeyecek kadar asker alıyoruz yanımıza. Yiyecek, Liderlik yeteneği ve asker sayımızla moralimizi dengeliyoruz.
+Yanımıza 50-60 tane Paralı Süvari alırsak haftalık ortalama 3k dinar gider, Kalan 7k ile yiyecek ihtiyacımızı karşılarız, handan aldığımız Atlı Paralı Askerleri, Paralı Süvari rütbesine yükseltiriz, üstüne paramız kalır zaten.

Tüm dükkanları aldığınızı varsayıyorum. Tüm dükkanları alana kadar yanımızda 20 tane arbaletli asker(düşük rütbeli) olması yeter. Ben tek başıma ticaret yaparak açmıştım.

• Bozkır Haydutları ve Haramilerden uzak durmanızı tavsiye ederim.
  
• Yolda gördüğümüz haydutlara saldırıyoruz.
  
• Savaşta yoldaşlarımızı peşimizden götürüyoruz. Diğer askerler savaşırken biz yoldaşlarımızla düşmanın arkasında saldırıyoruz. Önemli olan yoldaşlara asker öldürtmek.

+ Haydutlar tecrübe puanı için değil, yetenek, silah puanı arttırmak için.
+ Tecrübe puanını kolayca arttırabilmek için lonca başkanlarından görev alıp yapıyoruz(sığır görevleriyle vakit kaybetmeyin)
+ Tüm dükkanları aldıktan sonra bir krala yemin ediyoruz. Mareşalin her çağrısına gidip verdiği görevleri yapamam diyoruz(verdiği görev ile uğraşırım derseniz size kalmış), sefer sonlanınca bize 4-5k tecrübe puanı verebilir.(700-800 de verebilir ne çıkarsa artık, sonuçta bedavadan tecrübe puanı kazanıyoruz, hem de krallık barış yapınca yönetme hakkımız artıyor)

Kolay yoldan hızlı bir şekilde tecrübe puanı kazanabilmek için üstümüze 1 arbalet ve 3 slot ok alıyoruz. Ordumuza da menzilli birlikler(tavsiyem rodok askerleri) alıp, düşman kalelerinden özellikle menzilli birlikleri az olan bir kaleye saldırıyoruz. Kendi menzilli askerlerinizi kuşatmaya başlar başlamaz olduğu yerde bırakabilirsiniz.

Not: Eğer saldıracağınız kalede Fırlatma Silahları(cirit,balta vs.) kullanan birlikler varsa, kendi askerlerinizin, o askerlerin menzili dışında olduğundan emin olun.

Şimdi yapmamız gereken düşmanın menzilli askerlerinin olabildiğince ölmesini/bayılmasını beklemek. İster güvenli bir yerde beklersiniz isterseniz de dikkatli bir şekilde düşmanın menzilli askerlerini öldürebilirsiniz. Düşmanın menzilli askeri kalmadığı zaman, kendi askerlerinizin atış yapmasını durduruyoruz.

Buraya kadar sabredebildiyseniz gerisi bedava tecrübe puanı demek. Şimdi merdivene çıkıyoruz ve başlıyoruz kalan düşmanların kafalarına vurmaya :) 3 slot okumuz var ve eğer kendi askerlerinizde arbalet kullanıyorsa düşmanın surlarında da çokça toplayabileceğiniz arbalet oku var demektir. Düşman kalkan kullanıyo olabilir ama siz ona biraz yaklaşıp geri çekildiğinizde bir süreliğine kalkanını açıyor ve böylece atış yapabilmeniz için yeterli süre oluyor.

Kimine göre kolay kimine göre zor, oyun zorluğu ile doğru orantılı olarak değişir biz zor seviyoruz o yüzden sabırlı olmalıyız.

• Derebeyiyiz, oyun +500 gün oldu, krallıklardan birinde illa ki zayıflama olmuştur ve 1-2 şehri falan kalmıştır. Bağlı olduğumuz krallıktan ayrılıp, o şehri az olan krallığın taht talibini bulup savaşa giriyoruz.
  
• Kalelere falan saldırmaya gerek yok, Lordlarda toprak olmadığı için çoğunun ordusu zayıf ve küçüktür gördüğümüze saldırıyoruz.
  
• Belli bir süre savaştıktan sonra taht talibini gönderebiliriz.

+ Savaştığımız krallıktan bir lorda gidip barış için cüzi miktarda para veriyoruz ve mevzu orada kapanıyor.(krallıklardan biri elenirse oyun dengesi bozulmaya başlıyor)
+ Az önce yaptığımız saçma gelebilir ama gerçek askerlerle savaştık yetenek puanı için önemliydi, tabi biraz da nam…

Talimci yeteneğinizi geliştirmişsinizdir umarım…

Şimdi kuracağımız krallık için bir kale kestiriyoruz gözümüze, kalenin hangi krallığa bağlı olduğu, asker sayısı vs. hiç ama hiç önemli değil. Almak isteyelim yeter. Ama kalesini alacağımız krallık o an en az 2 krallıkla savaştaysa daha iyi olur, barış yapma ihtimali yükselir. Bu arada kale yazıyorum ama asıl bahsettiğim Şehirdir. Görünümden dolayı kale diyorum.

Artık Paralı Süvarilerimize veda etme zamanı geldi. Yerine arbaletli askerleri alıyoruz. Ordu büyüklüğümüzün sınırı kadar Rodok Acemisi topluyoruz. Talimci yeteneğimize göre en az 2 en fazla 3 günde tüm Rodok Acemileri 1 üst rütbeye geçebilir. Önemli olan hepsini aynı anda üst rütbeye geçirmek. Misal 100 aceminiz var ilk gün yarısı rütbe atlayabilir. İlk gün rütbe atlatırsanız ertesi gün geriye kalan 50 aceminin de yarısı rütbe atlayabilir. O yüzden tek seferde hepsini atlatmak önemli. İlk rütbe atlamasından sonra rütbe atlaması daha kolay olur çünkü ellerine arbalet alırlar ve düşman yaklaşamadan işini bitirirler.

• Rodok Keskin nişancısına kadar yükseltiyoruz askerleri. Gözünüzde büyütmeyin biraz yağmacı grubu keserek kolayca rütbe atlatabilirsiniz.
  
• Ordu hazır olduğunda almak istediğimiz kalenin yolunu tutuyoruz, yolda kalenin krallığına ait köylü grubu görürsek saldıracağımızı söyleyip krallıkla ilişkimizi düşürüyoruz ki kaleye saldırabilelim ama köylülerle savaşa girmeden ayrıl diyelim masum onlar :)

Şimdi kaleye saldırma zamanı.

Anlatımıma destek olması için bu videoyuda ekliyorum;

Burada önemli bir nokta var nişancılarımızı dizdik yoldaşlarımız ve biz ağır zırh ve kalkanlarımızla nişancıların önüne geçip düşmanın ok atışlarını mümkün olduğunca üzerimize çekiyoruz. Başlarda ölü sayısı düşmanla eşit gidebilir daha sonrasında düşmanın ölü sayısı daha fazla olmaya başlar ama bizim ölü sayımız düşmanın ölü sayısına yaklaşmaya başlarsa kendimizi bayıltarak savaştan ayrılıyoruz. Yaralı asker ve yoldaşlarımız iyileşince tekrar giriyoruz. Zaten düşman okçuları kalmayınca kale bizim sayılır. Uzaktan uzaktan hasar almadan indiriyoruz adamları. Okçularımızın oku bitince kendimizi bayıltıp, tekrar savaşa girebiliriz.

• Kaleyi alır almaz tüm nişancılarımızı kaleye koyup, handaki tüm askerleri yanımıza alarak Nord Acemisi toplamaya gidiyoruz. Nord Kahramanlarını eğitmek Rodok Keskin Nişancısı eğitmekten daha fazla zaman ister.
  
• Kalemizde en az 100 Nord Kahramanı ve 100 Rodok Keskin nişancısı olduktan sonra kimse kolay kolay alamaz. Biz mümkün oldukça(gelir gidere yettikçe) kalemizi dolduralım. Rodok Keskin Nişancısı, Nord Kahramanlarının 2 katı olursa daha iyi olur.
  
• Tekrar Paralı Süvarileri ordumuza alıyoruz.
  
• İlk aldığımız kaleyi sağlama almadan başka kale almaya gerek yok. Alacağınız zamanda nasıl alacağınızı size bırakıyorum. Farklı taktikleri olanlar vardır. Ben bu taktiğin daha stratejik olduğunu düşünüyorum.

Tavsiye: Şehri aldığınızda krallıkların barış yaptığını ve şehrin hala sizde olduğunu varsayarak eğer şehriniz, kuşatılması için "Kuşatma Kulesi" gerektiriyorsa, şehrin garnizonunda en üst sıraya en az 100 tane "Rodok Keskin Nişancısı" ardından en az 1000 tane köylü yerleştiriyoruz.

Eğer ki surlarımıza merdiven dayanıyorsa şehrin garnizonunda en üst sıraya en az 200 tane "Nord Kahramanı" ardından en az 1000 tane köylü yerleştiriyoruz.

• Garnizonumuzda en az 1000 asker olduğu zaman kuşatmaya gelen düşman çok nadir olur.
  
• Garnizonumuzda sadece 300 tane eğitimli asker varken, düşmanın ortalama 1500 kişilik seferberlik ordusu surlarımıza saldırdığı zaman biz savaşa düşmana oranla çok az sayıda askerle katılmış oluruz AMA garnizonumuzda 100 eğitimli asker ve 900 köylü varken, düşmanın ortalama 1500 kişilik seferberlik ordusu surlarımıza saldırdığı zaman biz savaşa düşmanla hemen hemen eşit sayıda askerle başlamış oluruz.
  
• Savaşa ilk katılan askerler ordunun üst sırasında ki askerler olduğu için biz savaşa sadece okçularımızla başlarız ama seferberlik ordusu karma(seferberlik ordusundaki her lorddan eşit oranla asker katılıyor, bir lordun ilk 10 askeri sağlam zırhlı olabilirken katılan diğer lordun ilk 10 askeri ortalama eğitimli olabilir ve oluyorda) olduğu için ilk gelen düşmanların tamamı sağlam zırhlı veya güçlü askerler olmaz böylece kuşatma kulesi, surlarımıza yanaşamadan okçularımız ve bizim desteğimizle(menzilli silah kullanıyorsanız) düşman askerleri devrilmiş olur.
  
• Köylü başına 1 dinar maaş ödediğimiz için ekonomik yönden neredeyse hiç zarar görmeyiz.
  
• Elimizin altında her zaman bolca, eğitip savaşa götürebileceğimiz askerlerimiz olur.
  
• Elimizde ne kadar köylü varsa yeni ele geçirdiğimiz şehrimizi/kalemizi güvence altına almak o kadar kolay olur.

Geldik kilit noktaya…
En baştan belirteyim nerede çokluk orada b**luk.

Krallık kurduğumuzda kalemizde 1-2 Lord bekliyor olur. Konuşupta krallığımıza kabul etmezsek 10 ilişkimiz düşer. Konuşmadan önce ismini karakterler listesinde buluyoruz ve ailesinde ki Lordların toprak durumuna ve akraba Lord sayısına bakıyoruz akrabalarının toprağı yoksa ve ailede en az 3 Lord varsa kalemize gelen lordu kendi krallığımıza kabul ediyoruz. Akraba Lordlarının toprağının olmaması bizim krallığımıza geçme ihtimalini arttırır.

Akraba Lordlar genelde 3 kişidir, 1. akraba grubunun 1. Lordunu krallığımıza aldık. Şimdi 2. akraba grubunun 1. Lordunu krallığımıza alıyoruz. Şimdi önemli olan 1. Akraba grubundan 1 Lorda toprak verdiğinde 2. Akraba grubundan 1 Lord ile ilişkisinin düşüp düşmemesi. (bu arada 2 günde bir mareşalini değiştirerek istediğin Lord ile ilişkini 5 arttırabilirsin) Eğer ilişkisi 30u geçtikten sonra 1. akraba grubundaki Lordlardan birine toprak verdiğinde 2. akraba grubundaki Lordların ilişkisi düşüyorsa 2. Akraba grubunu krallığında tutmanın anlamı yok ihanet soruşturması açıp gönderebilirsin. Diğer lordlarla denemeye devam ediyoruz.

• Mümkün oldukça barışı koruyoruz, gerekenden fazla kale almıyoruz. Yeni Lord geldikçe kale alıp veriyoruz.
  
• Barış sürdüğü sürece Lordlarının askerleri gelişir.
  
• 3 tane soylu yoldaşımız vardı onlar dursun savaşmaya devam ediyoruz. Yoldaşları en az 7 talimci 7 liderlik olmadan Lord/Leydi yapmıyoruz.(ben 9 9 olmadan asla yapmıyorum, bunun içinde sabır gerekiyor tabi)

Okuması kısa sürebilir ama toparlaması ve yazması uzun sürdüğü için ara vere vere yazdım bu yüzden atladığım noktalar olabilir. Bununla ilgili veya herhangi bir şeyi sorabilirsiniz.