64
Produkter
anmeldt
256
Produkter
på konto

Seneste anmeldelser af serein.

< 1  2  3  4  5  6  7 >
Viser 1-10 af 64 forekomster
14 personer fandt denne anmeldelse brugbar
9.6 timer registreret i alt
Toplamda 31 bölümden ve hatırladığım kadarıyla her bölüm içerisinde 10-11 görselden oluşan elle çizilmiş aşk temalı bir gizli nesne bulma oyunu. Her bölüm olabildiğince periyodik bir anlatıma sahip olacak şekilde tasarlanmış ve aşkın iç ısıtan hemen her halini görmek mümkün. Bölüm aralarında mini sinematikler var, bilhassa bunlar beni benden alan kısım oldu; duyguların tatlılığı, saflığı, samimiyeti o kadar güzel ifade edilmiş ki, bu kadar basit çizimlerde dahi birbirlerine bakarken gözlerinin içi gülen iki aşık gördüm. Hele o tatlı kızarmalar, bastırılamayan heyecanın dışa vurumu, küçük incelikler beni biraz kıskandırmadı desem yalan olur (kişi burada gözyaşını siliyor). Bölümleri tamamladıkça bulmacalı çizimlerin yanı sıra bilgisayarınıza indirebileceğiniz sevimli bir wallpaper galerisi de açılıyor, bu da hoşuma giden diğer bir detay diyebilirim.

Küçükken Şıpsevdi'nin 'aşk şudur, aşk budur'larını okuyabilmek için çiğnediğim o şekerli sakızların tadını şimdi bile hatırlayan biri olarak bana yaşattığı aynı tatlı gülümsemeleri ve nostaljiyi sevdim ben. Beklediğimden çok daha dolu bir içeriğe sahip olması sebebiyle minik bir indirime girdiğinde ki fiyatını hak ettiğini de düşünüyorum, çünkü size vaat ettiğinden daha azını vermiyor.

İncelemeyi yazarken ısrarla klavyemin üstüne yatası gelen kedime de desteklerinden ve hayatımı kolaylaştırmasından ötürü derin sevgilerimi bildirerek oyunu tavsiye ediyorum.
Skrevet: 19. september. Sidst redigeret: 22. september.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
12 personer fandt denne anmeldelse brugbar
2.6 timer registreret i alt
Yoğun bir günün ardından kumsalda oturup gün batımını izlemek gibi.. kısacık sürüyor ama tatlı ve dingin. İçeriğine dair en ufak cümlem bilinmezliğinin hoş -ve gerekli- büyüsünü bozabilir gibi geldiğinden hiçbir şey söylemeyeceğim ama basit bulmacaları ve oynanışıyla tam bir hikaye anlatımı, asla yormuyor. Göze hitap eden tarafı da bana kahvemi içerken tek bölümlük duygusal bir anime izliyormuşum ya da webtoon okuyormuşum gibi hissettirdi tıpkı.

Yalnız oynanışla ilgili bazı olmamış hissettiren yanları da var. Misal, alt yazılara kimi yerde 'abi gidecek misiniz artık Allah rızası için?' diye sormak istedim. Aynı şekilde, ilk defa karşılaştığımda bug gibi hissettiren bazı geçilemez sahnelerin/kısımların da aklın almayacağı şekilde ekranda uzun kalışı ve size çaresizce 'acaba bir yerlere mi tıklamam gerek' diye hissettirmesi de can sıkıcıydı. Özellikle benim gibi oyunu neredeyse bitirmek üzereyken elektrikler kesilir ve sıfırdan başlamak zorunda kalırsanız daha bir can sıkıcı oluyor. Eğer oynamadan önce bu yoruma denk gelirseniz diye belirtmeyi kendime vazife biliyorum, lütfen mouse'unuza işkence etmeyin, sorun sizde değil.

Bütün talihsizliklerine rağmen kalbime dokunan bu hikayeyi sevdim, biterken de gözüme bir şey kaçıracak kadar güzeldi. Eğer bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız -gerçekten kısa oluşu sebebiyle- indirimde şans vermenizi öneriyorum.
Skrevet: 11. september. Sidst redigeret: 17. september.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
8 personer fandt denne anmeldelse brugbar
0.3 timer registreret i alt
Oyun bana gerçekten 'ragequit' attırdı, başıma ağrılar girdi, Samantha'ya ne olur yulafını ben yapayım diye sinirden yalvarmak istedim ama neticede biliyorum ki bu bana ıstırap gibi gelen 17 dakika, kimileri için koca bir ömrün küçücük bir parçası sadece. Bu hikayedeki gerçek kişi ister bir yönüyle siz olun, ister olmayın, iki olasılıkta da oyunu sevmeyeceksiniz. Oynamayın, şöyle böyle diye söylemiyorum bunu; sevmeyeceksiniz, anksiyetenin herhangi bir senaryoda sevilecek bir yanı yok çünkü. Bana kalırsa öyle bir amacı da yok. Tek bir amacı olabileceğini düşünüyorum, empati kurabilmenizi sağlayacak bir deneyim yaşatmak. Bu yüzden de çok kısa zaten ve kısalığına rağmen dahi yoruyor.

Tavsiye edip etmemek arasında kaldım aslında ama mevcut duruma ilişkin bir önermesi olmadığı için oyumu 'oynamazsanız bir şey kaybetmezsiniz'den yana kullanmak istiyorum. Sağlıklı birini alıp direkt birinci şahıstan bu cehennemin içine bırakmak muhtemelen onun anlamasını veya empati kurmak istemesini teşvik edebilecek bir deneyim değil çünkü.
Skrevet: 9. september. Sidst redigeret: 27. september.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
9 personer fandt denne anmeldelse brugbar
1 person fandt denne anmeldelse sjov
0.3 timer registreret i alt
Astigmatım bir derece daha arttı oyuna teşekkürlerimi iletiyorum.. Diğerlerine şans verin, cidden çok göz yoruyor.
Skrevet: 6. september.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
7 personer fandt denne anmeldelse brugbar
8.4 timer registreret i alt (7.8 timer, da anmeldelsen blev skrevet)
sevgili esther, bazen bu adayı ben doğurmuşum gibi hissediyorum.
Skrevet: 3. september.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
7 personer fandt denne anmeldelse brugbar
3.6 timer registreret i alt
Ortalama 2,5-3 saatlik oynanış süresi sebebiyle "çerezlik" diyebileceğim, ancak içeriğinin doluluğu yönünden çok beğendiğim minik, sanat dolu bir oyun. Belki herkese dokunmayacaktır fakat hikaye metni ve altyapısı beni baya etkiledi. Karakterimiz Ella, oyunun isminde de adı geçen Robert Chardish ile ortak hatıralarına ev sahipliği yapan terk edilmiş tiyatroyu yıllar sonra yeniden ziyaret etme kararı alıyor ve hikayemiz böyle başlıyor.

"bir de benim bakış açımdan bak."

Vakti zamanında sahnelenmiş beş tiyatro oyununu, beraberinde geçmişe ait ses kayıtları ve kendi anılarımızı da anımsayacak şekilde oynuyoruz. En çok hoşuma giden, her oyunun kendi konseptine uygun sanatsal bir tasarıma ve oynanış mekaniğine sahip olması oldu. Özellikle 'symmetry' ve 'daydreaming' oyunlarına apayrı bayıldım, diyaloglarıyla, oynarken verdiği zevkle farklı bir güzeldi. Sadece gerçek zamanda geçen sekanslarda ana karakterin hislerine ve düşüncelerine de yer verilmesini isterdim. Oyunun başında geçen telefon konuşması hariç -ki telefon konuşmasında geçen seslendirmeleri beklenmedik şekilde iyi buldum- sesini tek tük duyuyoruz, bunlar da basit ifadeler şeklinde. Oyunun tek eksiği bu oldu benim gözümde.

Bu tarz hikayeli oyunlara ilginiz varsa huzur verici, tatlı birkaç saat vaat ediyor. Kısa oluşu sebebiyle indirimsiz fiyatı biraz uçuk ama güzel bir indirimde şans vermenizi tavsiye ederim. Türkçe dil desteği de mevcut ♥
Skrevet: 30. august. Sidst redigeret: 30. august.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
16 personer fandt denne anmeldelse brugbar
22.8 timer registreret i alt
https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3310251832
zaman zaman çatlarız, içimize ışık girsin diye

Bir Katedralin Öyküsü, binde bir oynayabileceğimi düşündüğüm -beceriksizliğimden- point & click tarzı ve 15-20 küsur saatlik oynanışına rağmen, bir anında bile bana aynı sebeplerden 'öf' dedirtmeyen bir oyun oldu. Başta göze hoş gelen çizimleriyle, sınırlı hareket alanına sahip dar bir evrendeymişim gibi algıladığım çevrede biraz vakit geçirince keşfedilmeyi bekleyen duygular, düşünceler, yerler buldum. Tanınmak için bekleyen insanlar.. Bu yönüyle beni bütününün güzelliğinden daha fazla etkiledi diyebilirim çünkü bittiğinde sadece oyun oynamışım gibi değil, her detayıyla aklıma kazınmış bir kitap okumuşum hazzı da yaşattı, ki bu kadar güçlü bir etkiyi asla beklemiyordum.

O kadar çok şeyi tecrübe ediyorsunuz ve verdiğiniz kararların sonuçlarıyla yer yer öyle yüzleşiyorsunuz ki, ham girip pişip-yanmadan çıkmak mümkün değil bu hikayeden. Siyaset, din, bilim, savaş, yoksulluk, toplumsal düzen ve hepsinin arasında insanın anlam arayışı.. eleştirdikleriyle, sorguladıklarıyla, umut verici tarafıyla çok güzel bir yorumdu. Sapasağlam yeniden yapılabilmek için bazen temele kadar yıkılmanın şart olduğunu bu mücadelenin kendisinde, ironik bir zamanlamayla kendimden de pek çok parça buldum.

Size ne verir bilmiyorum, ama denemenizi tavsiye ederim. Özellikle hayatınızın biraz aşağı doğru gittiğini ya da öylece durduğunu hissettiğiniz bir dönemindeyseniz belki kendi katedralinizi onarmak için beklenmedik bir umut veya motivasyon olur. Belki aradığınız cesareti verir, ya da sadece "sakin ol, çünkü hepsinin bir sebebi var" diyen deneyimli bir dost edinirsiniz..
Skrevet: 25. august. Sidst redigeret: 2. oktober.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
20 personer fandt denne anmeldelse brugbar
13.1 timer registreret i alt (11.7 timer, da anmeldelsen blev skrevet)
Sticker tasarla, sat. Daha çok sticker çeşidi edin, daha abidik gubidik şeyler tasarla, müşterilerim mutlu olsun diye çeşit çeşit yaldızlı kağıtlara bas, sat. Hayat baş aşağı mı gidiyormuş, iş yerinde problemleri mi varmış, sevgilisinden mi ayrılmış şeker, çikolata, lolipop, anahtarlık, ne varsa dolduruyorum kutuya; "Abla yks'ye hazırlanıyorum" diyenlere göğsüm kabara kabara defter, ekstra stickerlar falan gönderiyorum. Öyle işte. Yakında batarım muhtemelen ama insan bi mutlu oluyor.
Skrevet: 21. august.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
17 personer fandt denne anmeldelse brugbar
6.3 timer registreret i alt
https://steamproxy.net/sharedfiles/filedetails/?id=3305837037
Bazı şeyleri mükemmel olmayışından dolayı çok daha fazla sevebiliyorum bazen ve bu oyun tam anlamıyla öyle bir oyun; yine biliyorum ki, herkes hoşlanmayacak.

İki boyutlu, lineer ilerleyişe sahip bir macera oyunu. Dedektiflik oyunu değil, ana karakterin dedektif olduğu bir oyun. Almadan evvel böyle bir beklentisi olan varsa diye özellikle belirtmek istedim çünkü ilk bölüm bu anlamda birazcık daha uğraşılmış bir karmaşıklığa sahip olsa da oyunun sonraki bölümlerinde yapmanız gereken şeyi elinizi kolunuzu sallayarak, yorulmadan bulabiliyorsunuz. Bu anlamda bir şeyleri çözmek için uğraşırken kolay sıkılabilen, hikaye akışına odaklanmak isteyenler oyuncuları daha ziyade tatmin edebilir.

Fakat... biraz hayat gibi. Korkarak ilerlemek, doğru olduğuna inandığın şey için çabalamak, iç bunaltıları, destek arayışı, hüzün.. ve en nihayetinde, bazen hayal kırıklığı ve belirsizlik tabi ki. Bu yüzden çok sevdim. Başlarken duyulan heyecan biterken bambaşka bir şeye dönüşen durumlar gibi. Muhakkak büyük bir şeyin, muazzam bir parçası olmamız gerekmediği gibi; bazen bir anının 'aa öyle biri vardı, değil mi?' diye hatırlanacak parçası da olabiliriz ve bu da normaldir. Oyunun sonu beni çok da üzmedi o yüzden. Elbette daha az soru işaretleri bırakan bir son görmeyi dilerdim ama böylesi de bir tercih meselesi...

Sonu dışında tartışabileceğim bir yanı yoktu oyunun. Öve öve bitiremeyeceğim kadar muazzam bir piksel sanat, güzel müzikler ve hüzünlü-tatlı diyaloglar. Başta Howard ve Anatoly olmak üzere karakterleri de sevdim. Böyle hüzünlü ana karakterleri sevme konusunda hiç zorlanmam zaten.

Bu oyundaki hikayenin öncesine dayanan bir oyunu daha var serinin, ümidim devam hikayesine yönelik de bir oyun çıkarmalarında. Hadi inşallah diyerek incelememi bitiriyorum. Sen iyi bir rakunsun Howard.
Skrevet: 9. august. Sidst redigeret: 9. august.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
15 personer fandt denne anmeldelse brugbar
6.2 timer registreret i alt
Büyüleyici, karanlık bir masal..

Korku, atmosferik, macera, zengin hikaye türlerinin, bana göre her şeyin dozunda oluşuyla çok tadında harmanlanmış muazzam bir örneği. Benim için artı bir yanı daha var ki, bu saydığım kategoriler içerisinde yer alan oyunlar genelde ağırlıklı olarak daha bir korku ana teması etrafında şekillenirken, Bramble: The Mountain King daha çok 'karanlık bir hikaye anlatısı' diyebileceğim şekilde servis ediliyor; bu da direkt korkutulmaktan hoşlanmayan, hikaye içerisindeki ürkütücülüğe daha toleranslı benim gibi oyuncular için mükemmel bir denge diyebilirim.

Açıklamada da yer aldığı üzere karanlık İskandinav masallarından esinlenilerek tasarlanmış bir evrende, bir trol tarafından kaçırılan ablasını kurtarmaya çalışan küçük Olle'nin yolculuğuna eşlik ediyoruz. İlk anda size Harikalar Diyarı'na düşmüş Alice gibi hissettiren iç açıcı manzaralar ve gülümseten canlılar giderek karanlıklaşıyor; elinizde -gerçek anlamda- küçük bir umut ışığıyla, içyüzünü oyun boyunca karşılaşacağınız masal kitaplarından öğreneceğiniz trajik temellerle başlayıp sonu kötülükle bitmiş hikayelere tanık oluyorsunuz. Bunların birbirine bağlanışını ve nihayetinde hizmet ettiği ana hikayeyle olan bütünlüğünü çok başarılı buldum.

Grafiklerinin ve müziklerinin güzelliği oyunun masalsı atmosferini ayrı bir destekliyor. Oyun boyunca ss almak için tetikteydim resmen. Sinematik sahneler bağımsız bir yapımda kusur aramayacağım kadar iyiydi. Sanat tasarımını ve bazı karakterleri de aşırı sevdim, böyle olunca da oyunla daha kolay bağ kuruyorsunuz haliyle. Olle'nin poğaça yanakları ve kocaman gözleri, Lemus'un dostluğu, bebek Gnome'ların ikide bir vik vik ağlayıp durması unutulmaz detaylar olarak kaldı. Hayatımda ilk defa bir ağlama sesi de beni aşırı keyiflendirdi ayrıca, bu kadar ironik bir şey nasıl mümkün olabiliyor bilmiyorum ama sevgiyle hazırlanmış detaylar olduğu cidden fark ediliyor..

Bramble: The Mountain King, Dimfrost Studio'nun bildiğim kadarıyla ikinci oyunuymuş. İlk oyunlarının VR için olduğunu gördüm, çok daha deneysel bir şey olduğu belli oluyor zaten. İki yapım arasındaki ilerlemeye bakınca övgüye değer bir emek olduğu aşikar.. Performans olarak bence fiyatının hakkını fazlasıyla verse de oynanış süresinin kısa oluşu göz önünde bulundurulunca, indirimde şans vermek daha mantıklı olur.
Skrevet: 3. august.
Fandt du denne anmeldelse brugbar? Ja Nej Sjov Pris
< 1  2  3  4  5  6  7 >
Viser 1-10 af 64 forekomster