Recent reviews by DördüncüReaktör

𝗕𝗔𝗦𝗬𝗔𝗣𝗜𝗧
Oyuna ilk girdiğim anda vuruldum... Şaka yapmıyorum. Oyunu indirip girmeyi unutmuştum, bir gece ansızın "oyna"ya bastım, kalbimden ve beynimden vuruldum. Oynanışı, karakterleri, hikâyesi ve diğer elementleri muhteşemdi. 𝗛𝗮𝘆𝗱𝗶 𝗶𝗻𝗰𝗲𝗹𝗲𝗺𝗲𝘆𝗲 𝗴𝗶𝗿𝗶𝘀𝗲𝗹𝗶𝗺!

𝗛𝗜𝗞Â𝗬𝗘
Yıl 2027, ilk Deus Ex oyunundan 25 sene öncesi. Oyunun hikâyesi ilk oyundaki dünyaya nasıl gelindiğini anlatıyor. Nanoteknolojik augmented’lar(çipli agalar) daha yeni yeni geliştirilmeye başlanmış, biyomekanikal agalar ise en üst seviyede. Bu sektörün en güçlü şirketi ise bir anlamda bu teknolojinin yaratıcısı 𝗦𝗮𝗿𝗶𝗳 𝗜𝗻𝗱𝘂𝘀𝘁𝗿𝗶𝗲𝘀. Sarif, şu an için bu pazarın önde gelen şirketlerinden. Adam Jensen (bizim karakterimiz) ise belki bu şirketteki en önemli pozisyona sahip: güvenlik şefi. Adam ile oyuna başladığımızda Sarif’e bir saldırı gerçekleştiriliyor ve Adam ölümcül derecede yaralanıyor. Normalde hayatta kalmak için hiçbir şansı olmayan Adam’ın yardımına augmentation teknolojisi yetişiyor ve Adam’ın birçok yeri bu parçalar ile değiştiriliyor. Sonra ise, ona bunu yapanları bulmak kalıyor.

𝗢𝗬𝗡𝗔𝗡𝗜𝗦
Deus Ex: Human Revolution - Director's Cut, özünde bir gizlilik oyunu ama eğer ben sıka sıka gideceğim derseniz de oyun sizi kısıtlamıyor. Ha tabi 'Hayalet' başarımını alamazsınız o durumda. Praksisleriniz ile (XP) geliştireceğiniz yönde tarzınızı belirleyebilirsiniz. Mesela bir özellik vardı, iki düşmanın arkasına gizlice yaklaşırsanız ikisini aynı anda öldürebiliyor veya bayıltabiliyorsunuz. Bu özellik olmazsa stealth yapayım derken alarmları çaldırabilirsiniz. Ö𝗻𝗲𝗿𝗶𝗺: 𝗽𝗿𝗮𝗸𝘀𝗶𝘀𝗹𝗲𝗿𝗶 𝗱𝗶𝗸𝗸â𝘁𝗹𝗶 𝗸𝘂𝗹𝗹𝗮𝗻ı𝗻 (normal ve zor modda geçerli). Çünkü oyun bol keseden dağıtmıyor. İsterseniz haritada dükkanı bulup oradan praksis kiti satın alabilirsiniz. Oyunda bulacağınız silah geliştirmeleri ile ister tabancanıza susturucu takın, şarjör hızını artırın veya tüfeğinize lazer eklemek istersiniz. Oyunda kullanabileceğiniz 4 de ekstra yeteneğiniz var: Tayfun( 360 derece dönerek her yere ateş edersiniz) , görünmezlik (süreli), sesinizi azaltma, dördüncüyü kullanmadığımdan hatırlamıyorum XD. Bir de tabii ki favorilerimden birisi: hacking. O kadar çok hackleyip mekândan mekâna zıpladım ki inanamazsınız. Bazen cidden kıçınızı kurtarıyor. Ve bazı spesifik bilgisayarlardan; etraftaki lazer, robot veya kameraları devre dışı bırakabilirsiniz. Hâtta robotları düşman askerlere saldırtabiliyorsunuz. Ben bu kısımda sadistik bir zevk aldım hahah.

𝗠𝗘𝗞Â𝗡𝗟𝗔𝗥
Oyun için, kısmı açık dünyaya sahip denilebilir. Hatta baya kısmi hahah ben yine de o havalandırmadan bu deliğe, o çatıdan bu tünele her yeri sapık gibi gezdiğimden çok hoşuma gitti. Hâtta oyunun hikâyesinde söylenmeyen ama araştırdığınızda masadaki notlarda veya bilgisayarlarda easter egg bulabilirsiniz. Grafikleri eski bulanlar olacaktır ama beni etkilemedi. Ayarları fulledim ve güzel güzel oynadım.


𝗬𝗔𝗣𝗔𝗬 𝗭𝗘𝗞𝗔
Arkadaşlar biliyor musunuz, bu oyundaki düşmanların yapay zekası çok iyi xd Hatta Metal Gear Solid V: Phantom Pain ile yakın seviyede. Bazen bu durum komik sahnelere yol açtı hâtta hahah. Şirketin içerisindeyken birisinin odasına gizlice girecektim ve eğer beni kapıda görürlerseydi direkt yakalanırdım. Ben de onların kapısının önüne kutu yığdım ve sonra olay yerine gittim, başladım hacklemeye.Bu arada oyunun başında oluyor bu, hack geliştirmelerinin çoğu kapalı olduğundan lokasyonunuz bulunabiliyor hemen. Bunlar benim lokasyonumu bir buldular. Başladılar kapıyı tekmelemeye. Tabi kutular olduğundan hemen açamıyorlar. Onlar söverken ben bir yandan hackliyorum kapıyı. İçeri girdim nihayet ve saklandım odada. Camdan da kesiyorum bunları. Bir vurdular kapıya, kutu mutu kalmadı yemin ederim. Baktılar ortalıkta kimse yok geri döndüler. Bu da böyle bir anımdır hahahah.

𝗕𝗜𝗧𝗜𝗥𝗠𝗘𝗗𝗘𝗡
Oyunda o kadar güzel şey var ki hepsini yazmam mümkün değil. Sadece bir eksi yanı oldu: Alakasız yerlerde saniyelik fps drop olması. Sistemim iyi ve ayarlar fullde. RDR2 vs kasmazken bu oyunda olması tuhaf. Ama belki sizde hiç yaşanmaz. Cyberpunk ve sağlam hikâye lazım bana diyorsanız, bir de gizlilik seviyorsanız muah. Oyununuz budur.

★★★★★

Middle-earth™: Shadow of Mordor™ başlarda güzel oynanan ve eğlendiğim bir oyun oldu. Haritada gezinip karakteri ve silahlarımı yükseltmek için görev yapıyordum. Fakat sonrasında bu beni inanılmaz baymaya başladı. Ben de sadece ana görevlere yardırmaya karar verdim. Son birkaç saatte dayanamadım ve alt+F4 çekip oyunu kaldırdım. Peki bu neden oldu?

❌❌❌EKSILER❌❌❌

❌Eski usül açık dünyası... Karakterimi geliştirmek için dağ bayır koşup görev yapmak, 2022'nin bu son günlerinde artık çekilmiyor.
❌Başıma gelen bir bug yüzünden bir ana görevi tamamlayamadım.
❌Sürekli aynı düşman tipleriyle kapışmak.
❌Özellikle sığınaklara girip alarmı çaldırırsanız üzerinize gelen bin tane düşman, sizi hack n slash oyunundan çok bir musou oyunu oynuyormuşsunuz gibi hissettiriyor.
❌Hikâyesi şahsen beni çekmedi.
❌Karakterimi elf seçmeme rağmen ara sahnelerde Talion'u (default karakter) izlemek zorunda kalmak.


➕➕➕ARTILAR➕➕➕

➕Oyunun geçtiği evren güzeldi.
➕Arada sırada oyuna girip düşman keseyim diyorsanız, bu oyun oynanabilir.
➕Düşmanların zayıf yönlerini bulup ona göre saldırmak güzeldi.

❓❓❓Peki bu oyun kimlere göre❓❓❓
〰️Açık dünya oyunlarını sevenler
〰️Evrenin hardcore fanları
〰️Sürekli aynı tip düşmanları kesmekten bıkmayanlar
〰️Musou sevenler

Umarım devam oyunu daha eğlenceli olur

XIII-Classic oynayabileceğiniz en güzel 2000 oyunlarından birisi. Bu kült yapımı oyun kültürünüze katmanız için öneriyorum. Oyunun hikâyeyi sunuş tarzı kendine has ve fikrimce çok orijinal. Günümüzde hâlen karikatürvari bir şekilde oyun sunan oyun var mıdır? Sanmam. Müzikleri ile adeta bir Bond filminde gibi hissedebilirsiniz.
Vuruş hissi oyunda yok. Shooter oyununda en çok beklediğiniz özellik bu olacaktır muhtemelen. Bu eksik yanını; gizliliğe izin vermesi, sinematikleri, müziğiyle ve sanat tarzıyla kapattı benim için. Oyun zaten 2003 yapımı o yüzden eski bir oyundan gerçekçi hisler beklemek saçma olurdu. Hikâye biraz kurtlar vadisi havası taşıyordu bu arada haha. Belli ki o zamanlarda, bu oyunun devam oyunu olacak düşüncesi ile işe girişmişler çünkü oyunun sonunda konu havada kalıyor "to be continued" yazısı ile ki biraz sinirlenmedim değil.
Oynarken koridorda sesizce ilerliyorsunuz diyelim ve düşman olup olmadığını bilmiyorsunuz. Oyun bunu size yine karikatürvari şekilde pencere içinde gösteriyor. Gerisi size kalmış. Bunu bir de düşmanın kafasına sıkıp düşürme olanıyla beraber yapmışlar ki çok iyiydi hahah
8,5 saatte bitirebileceğiniz yazıyor internette. Ortalama 9-10 saat gibi biter. Peki benim neden 14 saatim var? İşte can sıkıcı noktaya geldik... Oyunu sanki otomatik kayıt alıyormuş gibi düşünüp çıktım ve girdiğimde saatler harcadığım slotu bulmak yerine kocaman bir NAH buldum. O yüzden siz siz olun ve her şeyi kaydedin. Tabi ki hızlı kayıt vs işe yaramıyor...Sizi yine bölüm başı veya en yakın kayıt noktasına atıyor.
Aksiyonu biraz öldürüyor bu. Örneğini final dövüşünde yaşadım. O kadar kötü bir bölüm tasarımıydı ki düşmana kinle sıkmak için bekliyorsunuz ama sizi o saçma sapan platforma atıyor ve ölmeden aşağı inip boss'u da vurmanız gerekiyor. Oyunda sövdüğüm yerdi burası.
XII-Remake kadar sövülemez ama hahah. Evet, bu oyunun yıllar sonra yeniden yapımı geldi ve RE-ZA-LET oldu. Şaheseri görmeniz için link:
https://steamproxy.net/steamstore/app/1154790/XIII/
Çünkü Steam arama sonuçlarında gözükmüyor. Eh be yani yapımcı firma. Bu arada dev güncelleme vohoo falan demişler de siz yine de klasikten şaşmayın.

𝗜𝗡𝗦𝗔𝗡𝗟𝗔𝗥 𝗡𝗘𝗗𝗘𝗡 𝗕𝗨 𝗢𝗬𝗨𝗡𝗨 𝗧𝗢𝗣𝗔 𝗧𝗨𝗧𝗨𝗬𝗢𝗥?
İncelemeye geçmeden önce kısaca bahsetmek istiyorum: Bazı kişiler "bu oyun Resident Evil değil!" demişler. Bir yere kadar haklılar ama tamamen değiller. Çünkü her zaman ve aynı formülle gitmek şart değildir. Sinemada da böyledir bu. O yüzden boyunsakallık yapmayınız. Zaten bu bir oyun da değil, eklenti paketi...

ＢＵ ＩＮＣＥＬＥＭＥＤＥ ＳＰＯＩＬＥＲ ＹＯＫＴＵＲ！

𝗛𝗜𝗞Â𝗬𝗘
Ana hikâyedeki kahraman Ethan'ın kızı Rose'un, hikâyenin geçtiği köye dönmesi ile başlar. Küçüklüğünden beri sahip olduğu güçleri yüzünden arkadaş çevresi onunla hayatı boyunca dalga geçmiştir. Rose'un canına tak edip bunlardan kurtulmaya yemin eder. Gizemli adam K ile karşılaşınca bu isteği daha da alevlenir. Peki K kimdir?

𝗠𝗘𝗞𝗔𝗡𝗜𝗞𝗟𝗘𝗥
Bahsettiğim yetenekler oynanışı oluşturuyor. Düşmanı bununla 5-6 saniyeliğine durdurabilir veya öldürebilirsiniz. Pembe çiçekvari yaratığa bu gücü uyguladığınızda kapalı olan yolları açıyor. Ekstradan oyun boyunca bize yardım eden Michael adlı varlık da var. Oyunun başlarında silah ve cephane yardımı yapıyor. Çömelerek bazı yerlerden gizlice geçebilirsiniz. Sanırım Resident Evil 4 Remake öncesi bunu denemek istemiş Capcom hahah.

𝗠𝗘𝗞Â𝗡𝗟𝗔𝗥
Ana oyundaki mekânların (hepsi olmasa da) aynısı var. Bazılarına erişemiyoruz ama ana oyundaki giremediğimiz yerlere girebildiğimiz zamanlar oluyor. En sevdiğim mekan kale olsa da en çarpıcı olan yine Beneviento Evi olmuş fikrimce.

𝗞𝗢𝗦𝗧𝗨𝗠𝗟𝗘𝗥
Kostüm DLC'si süper gerekli olmasa da güzel duruyor. Tabi Ethan'ın kostümü ile oynamak da başka :')

𝗧𝗪𝗜𝗦𝗧
Oyunda beklemediğiniz şeyler olacak eğer oturup saatlerce teori kasmadıysanız tabii, bir de aşırı hardcore fan değilseniz.

𝗚𝗘𝗡𝗘𝗟 𝗢𝗟𝗔𝗥𝗔𝗞
DLC (oyun kısmı) dediğin böyle olur. İki buçuk saatte bitirdim ve keyifle oynadım. Hikâye anlamında başlarda ne olduğuna anlam veremesem de oyunun ikinci yarısından sonra VAYYY dedirtti ki bunu yapan kaç tane oyun var. Şart değil fakat çok risk alıp başka bir formül deneselerdi belki sevmezdim. Çünkü yepyeni bir karakter ve çizgiden çok kopmamalılar. O sebeple takdir ettim. Sevmediğim nokta ise final dövüşü idi. Kendini çok tekrar eden bir yapısı vardı. Finalde tam heyecanlanmışken biraz sıktı açıkçası. Sonraki sahnelerle avuttular neyse ki hahah. Son olarak:

"Hayatta kalma-korku oyunundan çok psikolojik oyun olmuş" diyenleri 𝗧𝗵𝗲 𝗘𝘃𝗶𝗹 𝗪𝗶𝘁𝗵𝗶𝗻 serisini oynamaya davet ediyorum.

Hediye eden arkadaşıma tekrardan çok teşekkürler^^

𝗥𝗘𝗦𝗜𝗗𝗘𝗡𝗧 𝗘𝗩𝗜𝗟 𝗦𝗘𝗥𝗜𝗦𝗜𝗡𝗜𝗡 𝗬𝗨𝗭 𝗞𝗔𝗥𝗔𝗦𝗜 𝗢𝗬𝗨𝗡𝗟𝗔𝗥𝗜𝗡𝗗𝗔𝗡 𝗕𝗜𝗥𝗜𝗦𝗜!

Resident Evil serisini çok severim ve PC'de ne kadar oynanabilecek oyunu varsa oynadım. Ne kadar sevdalısı olsam da bu serinin objektif olmak gerekirse birazdan bu oyunun ağzına s*çacağım.
Direkt dalıyorum kategorisiz. Hikâye o kadar b*ktan ve sıradan ki, bu seriye hakarettir. Umbrella Corps seviyesinde rezalet. Akdeniz'de Terragrigia adlı kurgusal bir ada bir terörist grup tarafından yok edilince BSAA ekiplerini gönderir. Ekip dediğim de ikişerli takımlar. Jill ve Parker, Chris ve Jessica'nın son görüldüğü konum olan Queen Zenobia'yı araştırmaya giderler. Geminin tamamı zombilerle dolmuştur ve aradıkları takım ortalıkta yoktur.
Derken Chris ve Jessica gameplayine geçiyoruz bir anda. Bu arada Jessica kadar ♥♥♥♥♥♥ bir karakter var mı ya, uyuz oldum oynarken. Elimde olsa zombilerin önüne atıp yenmesini izlerdim. Bir de objeleştirme vardı ki kusacağım bu konudan artık. Oynayanlar anlayacaktır. Kışın mayo giymek çok mantıklı Capcom. Kötü adamlar tam bir anime karakteri gibiydi. Ciddiye alamadım hatta cringe oldum. Her gördüğümde AHH HELL NAW nidaları kopardım. Bir de adlarını unuttuğum 2 karakterle de oynuyorsunuz birkaç bölümde.

Basit numaralarla ters köşe yapmaları hiç tatmin etmedi. Katlanarak oynadım. Bu oyun RE4+5+6 olmuş. Tank kontroller, silahları geliştirmek+düşmana tekme atmak vs. Ben RE5 görüyorum daha çok bu oyunda ki nefret ederim o oyundan. Silah geliştirdim ama pek bir fark göremedim. Belki de düşmanların ayarsız sağlıklarından olabilir. Mesela şöyle; MAYDAY MAYDAY diye bağıran düşmanın olduğu bölümde (sesi geldi değil mi kulağınıza okurken xd) averaj düşmanları üzerinize bocalıyor oyun. Canları az olduğundan bir sürü koymuşlar, oyun korkudan daha çok aksiyona kayıyor bu yüzden. Bir yandan MAYDAY diye bağıran karakter kafamıza habire bir şeyler fırlatıyor ve sıkıyorsun ölmüyor da. Partnerimiz ise bekliyor kenarda sadece.

Grafikler zamanına göre kötü. "Port bu ya" demeyin çünkü umurumda değil banane. Oynanamayacak seviyede değil ama sinematiklerin grafikleri inanılmaz kötüydü. RE0 mı oynuyorum belli değil (onu seviyorum). Düşmanlar bu arada Silent Hill 3'ten kopyala+yapıştır. Boss savaşları ayarsız zorlayıcıydı. Boss savaşında Shiva ile vs mi atıyorum?! Mermi sık sık ölmediler. O kadar eksisi var ki bunlar aklıma gelenler sadece.

𝗧𝗘𝗞 𝗜𝗬𝗜 𝗬𝗔𝗡𝗜

Chris ve Jill'i tekrar beraber görmek oldu. Benim için hâyâl kırıklığı bir oyundu. Oynamasanız da olur diyorum.

★✰✰✰✰

DMC1

Erken dönem Resident Evil oyun formülünü hatırlar mısınız? Onu hack n slash öğeleri ile birleştirin, alın karşınızde Devil May Cry serisinin ilk oyunu ki bu arada aslında bu oyun Resident Evil 4 olarak başlanıp fikir değişikliği sonrası DMC'ye evrilmiştir. Eski bir oyun olması gözünüzü korkutmasın, kesinlikle oynanabiliyor. Asıl zorluğun sabit kamera olduğunu söyleyebilirim. Ve belki bazı bosslar. Önerim orbları kafanıza göre harcamayın çünkü bazı bölümlerde bin kez takılma ihtimali var (Son bossta bu yüzden çok takıldım). Platform öğeleri de barındırıyor ki seven bile bunalabilir demedi demeyin hahah. Su altında geçen bölümlere ne gerek vardı cidden anlam veremedim. Hikâye anlatımı zayıf kalsa da ben bu oyunu sevdim.Kostüme gelecek olursak Dante'nin en iyi kostümü budur. Müzikler yine şahane. Favorim:

https://youtu.be/uAcaUDa6BCQ?t=140

DMC2

Baştan söyleyeyim ; bu oyundaki tek iyi şey müzikler. Oyunun kötü şöhretini biliyordum , önyargıya kapılmadan başladım. Sonra insanların ne kadar haklı olduklarını anladım. Bölüm bölüm sövmeye başlayayım.

OYNANIŞ
Galiba Capcom şöyle düşünmüş olmalı "İlk oyundaki her şeyi kaldırın abi". Dodge desen varla yok gibi. Güzelim Rebellion'u o kadar az kullanıyorsunuz ki... Şakasız, oyunun çoğu bölümünde sadece ateşli silah kullanarak bitireceksiniz. Kılıçlarınızı yükseltmek için orblarınızı harcamayın derim. Silaha yatırım yapsanız daha iyi olur. Bu oyunda orbları kullanmak, ilk oyuna göre bir tık daha zor bu arada. Bu gözünüzü korkutmasın, ilerleyen kısımlarda bahsedeceğim. Auto Lock-on ve uyuz kamera... Ben ilk kez bir oyunda bi kapıyı açmak için bu kadar acı çektim. Neden mi? Çünkü tepemde sürekli spawnlanan kuşlar ve Dante'nin otomatik olarak onlara kilitlenmesi. İlla öldürmeniz lazım yoksa düğmeye vs basamıyorsunuz. Kameranın bazı bölümlerde sadece 2metrekarelik alanı görmesinden dolayı bazı düşmanları skipleyip geçtim.

HİKÂYE (?)
Arkadaşlar oyunda hikâye yok. Daha çok, "olaylar serisi" var diyelim. Lucia nereden çıktı , Dante neden bu kadar kolayca olayın içine daldı, kötü adamın motivasyonu neydi? Hiçbirine girizgâh bile yapılmıyor. Karakterlere asla ısınamıyorsunuz. Ne görünüş olarak ne davranış olarak. Gördüğüm en hantal ve donuk Dante bu oyunda. Goofy denilebilecek esprisi bile yoktu. Lucia'ya hayatım boyunca ısınamayacağım. Onun yerine Trish olsa daha mantıklı olurmuş. Kötü adamı hele hiiiiç anlamadım. Oyunun sonunda etkilenmedim bile. İlk oyundaki hissin zeresini vermedi.

DÜŞMANLAR, YAPAY ZEKA
Normal modda oynadım, zeka kırıntısıyla karşılaşmadım. Düşmanlar gel bana vur diye bekliyordu. Sürekli spawnlanan düşmanları es geçebilirseniz geçin çünkü 20 orb alacağım diye zamanınızdan olursunuz. Baydım resmen. Çoğu düşman aynıydı ama en saçması belki de "infested tank ve helicopter". Hele helikopter boss'unda Rebellion'u kullanmanız imkansız. Önceden belirttiğim kısma şimdi geleyim. Şahsi fikrim, roketatar ve uzi için orblarınızı kullanın. Diğerlerine o kadar ihtiyaç duymayacaksınız. Devil trigger gauge için de orblarınızı harcamanızı öneririm. Trigger modu sayesinde dövüşlerin süresini inanılmaz kısalttım.

KARAKTERLER, MEKANLAR,MÜZİK
Dante'yi bu oyunda sevmedim. Kostümü de kötüydü, tavırları da. Aynı şekilde Lucia'yı da. Çok çirkin duruyor şahsen. Mekanlar i-na-nıl-maz ölü. Dopdolu harita beklemiyorum tabi ki ama en azından bunu vermeyin. İlk oyun bu konuda bin basar.Bu arada zor modda Dante olarak oyunu bitirirseniz Trish açılıyor. Duyduğuma ve gördüğüme göre tıpkı ilk oyundaki Dante gibi oynanıyor. Neden bunu ana karakterlere uygulamadınız ki... Müzikler iyi neyse ki. Şuraya bırakayım:

https://youtu.be/wiSDspRCsIA?t=195

DMC3

Geldik koleksiyondaki ennn sevdiğim oyuna. Önceki oyundan iyi bir ders alan Capcom, bu sefer hem oynanışı harika hem de hikâyesi -artık nihayet- iyi olan bir oyun sunmuş. Spoiler vermeden anlatacağım. Bu arada serinin kronolojik olarak ilk oyunu DMC3'tür. (3-1-2-4-5)

HİKÂYE
Efsanevi Kara Şövalye Sparda, iblis kral Mundus'a karşı verdiği savaştan sonra, Temen-ni-gru adlı bir kule inşa eder ve iki dünya arasındaki kapıyı ayinle mühürler. Mühür, iki amulet ve bir rahibenin kanı kullanılarak yapılmıştır. Sparda 20.yüzyılda geri döner ve Eva ile evlenir. İkizleri Dante ve Vergil olur. Sparda amuletleri Eva'ya, Eva da onları eşit bölerek ikizlerine verir. Mundus bir zaman sonra intikamını almak için geri döner ve iblislerini aileye gönderir. Eva ölür. Dante, Vergil'ın da öldüğünü sanar ve kaçar.

OYNANIŞ
Fazlasıyla silah, kombo ve yetenek eklenmiş. İlk iki oyundan sonra gerçekten zevk veriyor. Ben bazılarını çok az kullandım, dövüş tarzınıza göre her bölüm öncesi veya her Divine Statue'ye geldiğinizde tarzınızı ve ekipmanlarınızı değiştirebilirsiniz. Ayrıca bu oyunda Vergil olarak da oynayabiliyorsunuz. Ben Vergil'u manyak gibi sevmeme rağmen tekrar aynı mekanları oynamak istemediğimden tekrar başlamadım. Sinematikleri farklı tabi ki.

MÜZİKLER
Buyurunuz : https://www.youtube.com/watch?v=pBSkTGQ-y3E

KOSTÜMLER VE MEKÂNLAR
Oyunun çook büyük bir kısmı Temen-ni-gru'da geçiyor. Bazen kaybolduğum oldu ama alışıyorsunuz. Kostümlerden favorim Lady'ninki!

SONUÇ OLARAK
Kült bir seridir, oynayınız ama 2.oyunu oynamayınız XD

𝔹𝕦, 𝕘ö𝕫𝕕𝕖𝕟 𝕜𝕒ç𝕞ış ç𝕠𝕜 𝕘ü𝕫𝕖𝕝 𝕓𝕚𝕣 𝕠𝕪𝕦𝕟
Venetica'yı oynayın, öneriyorum. 10 saate yakın bir sürede bitirebilirsiniz. Gözden kaçmış diyorum çünkü ne internette ne de çevremde bu oyunu oynayan , bilen birine rastlamadım. Şans eseri Steam'de dolanırken bulmuştum.

ℍ𝕚𝕜â𝕪𝕖
Scarlett, bir gece vakti köyünde şenlik kutlamaları yaparken suikastçilerin saldırısı sonucu sevgilisi Benedict'i kaybeder. Ve intikam serüveni başlar.

𝕆𝕪𝕟𝕒𝕟ış
Klasik rol yapma-aksiyon oyunu. Loot ile veya satıcılardan bulduğunuz kılıçları kazandığınız puanlar ile geliştirebilirsiniz. Tavsiyem (oyunun başında biraz pahalı olan bir zırh vardı) yüksek bir zırh alana kadar paranızı harcamayın. Silahlar için ise çok fazla almanıza gerek kalmayacak çünkü sağlam kılıçlar belirli düşmanlardan düşüyor.

Düşman ile dövüşte ister saldırın ister "Geçit" yeteneğini kullanarak Alacakaranlık Bölgesi'ne (Ölüler Bölgesi) geçin ve görünmez olarak sıyrılın. Yükseltme olarak sadece silahlar ve zincirleme saldırılar dışında, psişik yeteneklerinizi de yükseltebilirsiniz. Ki önerimdir, bazen sadece onları kullanarak bile geçtiğim oldu. Tabi ki beleşe değil. Kullandıkça "Zihinsel Enerji"nizden götürüyor ve ya dinlenerek ya da iksirle doldurmalısınız.

Kilit açma yeteneğiniz ile (hikâyenin belli bir noktasını geçtikten sonra açılıyor) insanların hazinelerini çalabilirsiniz.

𝕄𝕖𝕜â𝕟𝕝𝕒𝕣
Şaka yapmıyorum; Venetica, Ubisoft'un devasa hâritalarının %5i kadar büyük olmasına rağmen ondan daha canlı bir atmosfere sahip. Özellikle Venedik haritası çok güzel. Birkaç harita var ve yeniden hikâyenin belli bir noktasını geçtikten sonra "Hızlı Yolculuk" özelliği açılıyor. Venedik'teki bazı loncalara katılarak itibar kazanbilirsiniz. Bu sayede bazı gardiyanlar sizi tolere eder ve kapıları açar. Bazen haritanın kafayı yiyip quest'i göstermediği oldu. Nadiren de olsa durduk yere crash da verdi.

𝕂ı𝕤𝕒𝕔𝕒𝕤ı
2009'da çıkan kaliteli bir oyundur. Hikâyede seçtiğiniz yola göre veya katıldığınız loncalara göre final değişmiyor. Fakat kesinlikle yolculuğa değer.

★★★★✰

P̷̨̲̥̦͚̞̙͗̉O̷̱͂̿͊̊̏͊͑̆͠W̷̨̫̜̮̥̲̒̈́̏́͂̀̓͠E̶̜̳̯͖̥̾̄̍̓R̸̲̜̦̦͈̻̭̙͖̞̠̤̔

ᴏʏᴜɴᴜ ᴏʏɴᴀʀᴋᴇɴ ᴋᴀʜᴋᴀʜᴀʟᴀʀɪᴍɪ ᴛᴜᴛᴀᴍᴀᴅɪᴍ...

Call of Juarez: Gunslinger'ı oynarken gerçekten güzel vakit geçirdim. Fps shooter'lardan bıkmış beni bile eğlendirdi. Özellikle ana karakterin (Silas) olayları kafasına göre anlatması ve verdiği tepkiler aşırı komikti.

Olayları anlatmak derken aslında şunu söylemem gerek önce: Oyun Silas'ın western publarından birine girip oradakilere yaşadığı olayı anlatmasıyla başlıyor. Olayları anlattığı sırada ise siz oyunun bölümlerini oynuyorsunuz. Ve konuşmanın gidişhatına göre bölüm ilerliyor. Hatta bazen olayın seyri değiştiği de oluyor ki o en gülünç yanı hahah.

Oyun eski usül lineer vura vura git oyunu ama bunu diyaloglarla yedirdikleri için hiç sıkılmadım. Ayrıca müzikler de kaliteliydi. Düello kısımları ise güzel dokunuş olmuş. Hızınızı ve odağınızı ayarlayıp ister onurlu ya da onursuz şekilde düşmanı indirebilirsiniz.

Ekstra olarak 'Gerçeğin Kırıntıları' kartlarını toplayarak oyundaki karakterlerin yapılırken ilham alındığı gerçek karakterleri ve olayları inceleyebilirsiniz.

𝚂𝙴𝚁İ𝙽İ𝙽 İÇİ𝙽𝙳𝙴 𝙴𝙽 𝚈𝙰𝚅𝙰Ş 𝙱𝙰Ş𝙻𝙰𝚈𝙰𝙽 𝚅𝙴 𝙳İĞ𝙴𝚁𝙻𝙴𝚁İ𝙽𝙳𝙴𝙽 𝙵𝙰𝚁𝙺𝙻𝙸 𝙾𝙻𝙰𝙽 𝙱İ𝚁 𝚈𝙰𝙺𝚄𝚉𝙰 𝙾𝚈𝚄𝙽𝚄

Başlık sizi oyundan soğutmasın, sonuna kadar okuyun lütfen.
Yakuza 3 Remastered, şu ana kadarki oyunlar arasında en zor ısındığım Yakuza oyunu oldu. Peki ama 𝐧𝐞𝐝𝐞𝐧?
Birkaç sebebi var:
1) Yakuza Kiwami 2'nin yağ gibi akan grafiklerinden sonra bu oyunu oynamak istemeden sizi iki kez düşündürtüyor. Tabii ki bu bir bahane değil. Grafiklerine göre yargılamam bir oyunu. Sonuçta bu oyun bir remaster.
2) Ölü ama nasıl ölü bir şehir, npc dolu olduğu hâlde! Eski oyunlardaki haritanın (evet 4 oyundur aynı harita var ama çok sorun olacağını sanmam). npc'ler aşırı robot gibi ve yemin ediyorum aynı kambur rüküş npcyi en az 15 kez gördüm.
3) Oyun resmen baba simülatörü gibi başlıyor. 𝙱𝚞 𝚢ü𝚣𝚍𝚎𝚗 𝚋ö𝚕ü𝚖 𝟻'𝚎 𝚔𝚊𝚍𝚊𝚛 𝚣𝚘𝚛𝚕𝚊 𝚐𝚎𝚕𝚍𝚒𝚖. (Şöyle söyleyeyim, sırf bu yüzden 1 yıldır dodgelayıp duruyordum ama Yakuza sevdam çok ağır bastı ve aldım kumandayı 2-3 günde oyunu bitirdim)
4) Old school bazı görevler... Şunu koştur, buna yakalanma vs vs...Ne gerek vardı diyor insan ama oyun eski, o yüzden çok da şey yapmayın. Zaten çok yoğun serpilmemiş.

Tüm bunları göz önüne alıp oyuna başlarsanız her şey klasik bir Yakuza oyunu gibi devam ediyor. Zaten 4.oyuna kadar gelen birinin grafiği, npc'yi umursamayacağını varsayıyorum. Yine bir dolu absürt anlar, tuhaf yan görevler var ki bunlar olmazsa olmaz. Özellikle Majima-san'ın çıktığı sahnelerde kahkahayı bastım . İlk birkaç bölümü atlatınca hikaye nihayet içine çekmeye başlıyor ve size şok edici olaylar , sürprizler bombardıman etmeye başlıyor. Bazı eski karakterleri görmek cidden şok tatlı bir andı. Yakuza imzası olan 'son birkaç bölümle oyuncuyu depresyona sokalım' ruhu yine var. Japon oyunları bunu cidden göze sokmadan yedire yedire öyle bir güzel yapıyor ki.... Siz de Yakuza manyağıysanız düşünmeden alın ve son sahnelerde ağlayın hahah.

Kısacası: ★★★★☆

Bir yıldız neden mi eksik? İlk 4 maddeden dolayı :P