Neue Rezensionen von TR-OpticalPine61

psikolojik gerilim ve aksiyon türünün yegane temsilcilerinden olan bu yapım,adından söz ettirdiği yıllarda ve layık görüldüğü dallarda kazandığı ödüllerin her biriciğini hakeden cinstern.
şu fiyatta ve anlık fırsatta değerlendirip alın ve oynayın derim. Kaybedeceklerinizden çok kazanacaklarınız bir çok doneyi içerisinde barındıran bu yapıma puanım tam.

8 sene... dilek olay.
peki bu kadar beklentiye,bu kadar heyecana ve bu kadar sabra deydi mi? 8 sene diyoruz.
bu süre zarfında bir çok yapım gördü bu gözler,bir çok yapım elden geçirdi...
biz oyuncular her ne kadar oyunları tüketmeye ve tükenenlerin yerini yenileri ile kapatmaya devam ederken her birimizin aklı,gözü,kalbi daima TaleWorlds'deydi.
hepimiz,o şafak vakti doğuya bakıyordur ve umutla bekliyorduk.
kılıçlarımızı bilemek,kaleleri kuşatmak,ordumuzu kurmak için sabırsızlıkla haberleri takip ediyorduk.
gelen her gameplay'de,oyun içi görüntülerde biraz daha sabrımız tükenme aşamasına geliyordu ve...
ve sonunda o gün geldi.
30 Mart,saat 1'de fişekler patladı ve doğudan güneş yüzünü gösterdi...

Mount And Blade Bannerlord, içerisinde serinin önce oyunlarına nazaran büyük farklılıklar barındırmasa da her bir detayı ve yeniliği göz ile görünür ve fark edilir cinsten.
savaş mekanikleri ve vuruş hissi daha doyurucu;dokular,atmosfer,ışıklandırmalar bir o kadar gerçek ve doğal hissettiriyor.
silahlar,zırhlar vb. ögeler oldukça çeşitli ve oynanışa renk katıyor.
oyunun sizi içerisine katması ve size yapabileceğiniz doneler sunması zaten hali hazırda oyunun başında geçireceğiniz süreyi arttırmakla beraber,keyifli bir oynanış sunuyor.
karakterin tasarım şemasını,gelişme sürecini ve olaylara birebir etkileşimlerimizin bulunmasını da çok beğendim...
Mount & Blade II: Bannerlord,bize vaat ettiği ve açıkladığı bir çk şeyi sunmuş.
şimdilik düşüncelerim olumlu yönde ama tabi ki de bu incelemelerde,oyunda karşınıza çıkan hataları ve bilumum sorunsalları sunmuyorum. Onları görmezden gelmeye çalışıyorum çünkü katlanılamaz cinsten değiller.
Evet bazı noktalarda (oyunun ara sıra açılmaması,düşmanların yerin dibine girmesi,Haritanın kararması vs.) hatalar can sıkıyor olabilir ama ben bu incelemeyi yazdığım esnada (4 saatlik deneyim) oldukça keyif aldım ve neredeyse hiç rahatsız etmedi. Erken erişim dönemi bittiğinde her şey daha iyi kıvama gelecektir ona da hiç şüphem yok.

Benim şayet şu sıralar çektiğim en büyük dert; CPU,optimizasyon ve performans durumu...
Oyun kimi zaman oynanamıyor bile. Tabi bunun benim sistemimle de ufak bir sıkıntısı olabilir ama çoğunluğun oyun kaynaklı olduğunu düşünüyorum...
Witcher,Batman,Hitman,Battelfield... Ve daha nice oyunları yüksek ayarlarda hayvan gibi oynatan Bilgisayarım, bu oyunda sıçınca biraz üzüldüm açıkcası...

yani... ne denebilir ki?
tüm oyun boyunca size kendinizi yalnız hissettirmeyen ama bir o kadar da yalnız olduğunuz,dağ,tepe,ova boyunca yürüdüğünüz bir yapım... bir kitap tadında resmen.

evli olduğumuz kadının hastalığı nedenli ile kafa dağıtmak,yalnız kalmak ve anılardan arınmak üzere orman bekçiliği işine başladığımız ve tüm macera boyunca bize telsizden yardımcı olan Delilah ablamız ile oynadığımız iki kişilik bir serüven.
yer yer burnumuza kötü kokular getiren ve içerisinde gizem barındıran keyifli,tek oturuşta bitirilecek ve yanında kahve içilesi bir yapım firewatch.

alın,oynayın. bi şey kaybetmezsiniz

zamanında firewatch için dediklerim bu oyun için de sapmadan barınır durumda...
iki oyun arasındaki tek fark; bu yapım sizin içinizi daha fazla ürpertmekle beraber hikayesi,işlenişi ve finali bakımından daha çarpıcı ve rahatsız edici.

Kısa ve öz:
biz,aile yadigarı otelimizi satmak için dağın başına geliyoruz ve kötü hava koşulları nedeni ile bu koca otelde tek başımıza kalıyoruz... ya da biz öyle olduğunu sanıyoruz.
elimizde bir telefon ve kendisini bize santral çalışanı olarak tanıtan İrving adında bir abimiz var.
ilk başlarda her şey normalken birden otelde bazı tuhaflıklar olduğunu sezmemiz ile macera başlıyor...

tam anlamı ile içine girerek size olasılıklar sunan bu hikayenin eninde sonunda varacağı noktayı merak etmeniz ile sizi geren,tüyler ürperten ve yer yer merak uyandıran bu yapım bitirdiğinizde çok büyük bir burukluk hissi uyandıracak sizde.

"The İrishman" filmini izleyip gaza gelmemin ardından 12..defa bitirdiğim oyun...

arkandaki kel adam

south Sark'ı seviyorum...
gerek siyasi göndermeleri, Sosyo kültürel olayları eleştirmesi,YAPILAN MİZAH(HER NE KADAR YER YER IRKÇI SÖYLEMLER VE DİNSEL AÇIDA rahatsız edici bazı espriler olsada) sağlam ve akılda kalıcı...

yapılan ve işlenne her türlü tema hali hazırda günlük hayatta gördüklerimizin bire bir kopyası niteliğini taşıyor...

oyuna gelecek olursak; ilk oyuna nazaran mekaniklerin gayet yerinde ve oturaklı,efektler çok güzel bir görüntü dinamiği sağlıyor,animasyonlar,geçişler,ara sahneler,espriler vs. sağlam ve yerinde,South Park havasından ve mizahından gram pay vermiyor...

karakterler diziden aşina olduğumuz ve kişiliklerinde oynanma yapılmamış karakterler.
eee birinci oyunun teması nasıl orta çağ ise bunun teması da Süper kahramanlar ve gayet iyi yedirilmiş,göndermeler çok şirin :D

oyun için söyleyeceklerim:
-16 saat ve daha fazlası verilir çünkü ene ufak sıkmadan iyi bir şekilde eğlendiriyor

fakat

oyunun son 2,3 saati sonradan ekleme ve oyunun süresini uzatmak için yapılmış gibi duruyor...
yani oyun biraz daha erkenden biritilip ağızda daha tatlı ve akılda daha oturaklı bir yer kapabilirken oyuna extra eklenen fazladan bir 3 saat biraz hikayeyi boğmuş ve oyuna sıkıcılık katmış.

bunun dışında bir kaç ara sahnede aynı şekilde oyunun süresine katkı yapsın diye fazlaca tekrara düşüyor ve oyunun bazı animasyonları çok fazla insanı daraltıyor,
her bulmaca yerli yerinde değil ve çok fazla kendi içinde tekrarlıyor...

bütün bunlarınj dışında south park her daim oynanası ve üzerine zaman verilesi bir yapım...
fiyatı makulken alın derim.

GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ KAZANIR

Rahat,Mis,Temiz... iki saatlik bi rahatlama geldi. yer yer gerildik,biraz ürktük ama rahatladık;biraz kafa dinledik

uzun zamandır bu kadar keyifli bir oyun oynamamıştım.

mantığı genel olarak;yürümek,zıplamak,kaçmak,saklanmak olarak 4 mekaniği var. oyunun size yaşattığı ise;korku,gerilim ve biraz huzur...

günümüzün "her şeyi yok et" mantığı oyunlarından uzak,daha çok kafayı kullanmanız gereken yapımlara daha sık rastlamak umudu ile bu oyunu raflarınıza eklemeniz önem ile tavsiye edilir

sağlam bir survivor ve hakkını oldukça iyi bir şekilde veriyor...
çaresizliği kimi zaman yaşıyor,kimi zamanda bolluktan kararlar vermek zorunda kalıyorsunuz. eeee malum,arkanızda garaş değil,sırt çantası taşıyorsunuz ve bu çanta kimi zamanlar ağzına kadar dolduğu için bazı bir takım (yiyecek,içeçek,nesne,silah) eşyalardan kurtulmanız gerek.
birde işin aksiyon tarafın kurtlar ve ayı var...

oyun genel olarak 3 aylık sömestrda alınıp,boş vaktinizi doldurabilir ve aynı zamanda da bol bol ek içerikleri sayesinde sıkkın canınızı biraz olsun rahatlatabilir