18 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
2 kişi bu incelemeyi komik buldu
Tavsiye Ediliyor
Son iki haftada 0.0 saat / kayıtlarda 4.1 saat
Yayınlanma: 4 Ara 2017 @ 17:32
Güncellenme: 2 Nis 2018 @ 16:03

Etkisi ve hikayesiyle oynayanların zihinlerini uzun süre meşgul etmiş, fakat zamanlarının kalbini çaldığı Amnesia: The Dark Descent ve Penumbra gibi eserlerin yaratıcısı Frictional Games, bu kez bilimkurgu-korku atmosferiyle zenginleştirdiği Soma oyunu ile bir kez daha karşımıza çıkıyor.

Bu oyun bana göre filmi çekilse gişede tavan yapacak ve romanı yazılsa dalında en çok satanlar listesine girecek ender bir sanat eseri. Oyunu ve hikayeyi incelemeye geçmeden önce benim tavsiyem; oyun objelerinin her pikselini incelediğiniz en iyi tablo gibi, diyalogların her cümlesini tekrar tekrar sıkılmadan izlediğiniz filmlerin repliği gibi ve senaryoyu, okuduğunuz en iyi romanın hikayesi gibi zihninizin bir odasına toplayın. Çünkü oyunun ilerleyen safhalarında ve özellikle oyunun sonunda aklınızdaki onlarca soruya ve etkisi altında olduğunuz psikolojik karmaşaya cevap vermesi ve oyundan alacağınız hazzın tümüyle yaşanması için oldukça önemli.

Oyunun sadece videolarını izleyip görsellerine bakanlar; oyunu yüksek ihtimal klasik uzay senaryolarında ki gibi uzayın herhangi bir yerinde ve herhangi bir uzay üssünde geçen bir bilim-kurgu oyunu olarak düşünmeleri gayet doğal. Yani büyük resmi görmeyip, dereyi görmeden paçayı sıvayanlar için gerçek hiç düşündükleri gibi değil. Ters köşe film sonları gibi bir etki yaratan Soma'nın hikayesi uzayda bir yerlerde değil üzerinde nefes aldığımız tek yuvamız olan soluk mavi noktada, yani dünyamızdaki Pathos II isimli tesisinin bulunduğu kuzey atlantik okyanusundaki denizaltı araştırma tesisinde geçiyor.

Yönetmenliğini yaptığımız ve hikayemizin başrolünü oynayan Simon Jarrett, kabusunda başının kanadığını görüyor ve çalan cep telefonunu açtığında karşıdaki kişi onun bir dizi beyin taramasından geçirmesi gerektiğini ve ona verdiği şişedeki ilacı içmesini hatırlatıyor ve akabinde aracında yanında olan kadınla birlikte kaza geçiriyor. Bu kısa kabustan sonra oyuna dahil oluyorsunuz ve karakterimizi yani Simon'u oynamaya başlıyoruz.

Uyandıktan ve maillerini okuduktan sonra ölümcül hastalığından dolayı yeni bir tedavi için kararını veren Simon'un yaşadığı şehir Toronto'da, rüyasında sesini duyduğu fakat tanımadığı kişinin yani Doktor David Munshi’nin yanına gidiyorsunuz ve beyin taramasını gerçekleştiriyorsunuz. Buraya kadar her şey normal görünüyor. Fakat beyin taramasından sonra Jarrett, kendini teste girdiği odada değil de oldukça farklı bir odada buluyor. Burası yazımın başlarında bahsettiğim atlas okyanusunun dibinde bulunnan Pathos II tesisi. Aklınızda ki sorular muhtemelen şunlar; Neden buradayız?, Buraya nasıl geldik?, Bu bir rüya mı?, Bu araştırma tesisi niçin var ve neye hizmet ediyor? ve asıl soru Neden ben?” Oyunun başlarında bu soruların cevabını bulmak için uğraşacağız fakat ilerleyen zamanlarda bu soruların aslında en büyük sorunun ve gerçeğin karşısında önemi olmayan bir kaç soru cümlesi olduğunu anlayacaksınız. Gerçekler sizi tepetaklak ettiğinde ve yapacağınız hayat mücadelesi ve alınan kararlar artık farklı bir boyut kazandığında olayların akışı ve idrak edeceğiniz herşey sizi oldukça fazla şaşırtacak.

Pathos II'de anlam karmaşasını çözmek adeta bulmaca çözer gibi. Bildiğiniz bir cevabı yazdıkça, çözemediğiniz diğer kelimelerin harflerini ve diğer cevapları bulup hikâyeyi öğreniyorsunuz. Oyun boyunca en büyük yol arkadaşınız Catherine adında bir bayan olacak. Fakat bu bayanla ileride bahsedeceğim bir cihazla bağlanarak sadece ekranlardan diyalog halinde olacaksınız. Zaten başka bir şansınız da yok. Ayrıca bulmacalar için çok kafa yormanıza gerek yok. Bu yönden diğer oyunları yad ediyorsunuz.

Okyanusun derinliklerindeki tesisi gezdikçe ve keşfettikçe üzerinde deney yapılmış ve formu değiştirilmiş insanlar, hayvan denekler, robotlar, anlamlandıramadığınız deneyler göreceksiniz. Penumbra ve Amnesia'da olduğu gibi yaratıklar karşısında yine silahınız bulunmuyor. Çoğu nesneyle etkileşime girebiliyorsunuz. Sağa sola fırlatabiliyor veya havaya kaldırabiliyorsunuz. Ancak diğer oyunların aksine nesnelerle yaratıkları durduramıyorsunuz veya yavaşlatamıyorsunuz. Güzel yanı korku ve gerilimi iliklere kadar hissetmek için gayet kararında ve her olay ve kurgusunun mantığa dayandırılarak bilinçli olarak yapılmış bir dövüş mekaniği olmayan oynanışa sahip.

Yaratıklar ise değişik bir yaşam formuna bürünmüş. İnsana benzemeyen yada başarısız deney sonucu kontrol edilemeyen insansı formlar, insan robot kırması gibi çeşitliliğe sahipler. Sesleri de robotik olduğu gibi sonar sesinin farklı bir tonu ve daha korkunç bir sese de benzeyebiliyor. Oyun boyunca çok fazla karşılaşmadığınız yaratıklar tarafından genellikle hemen öldürülmüyorsunuz. Kurtulabiliyorsunuz ama bazen farklı bir güçle sizi alt edebiliyorlar ve bırakın obje atmayı sizin ayak sesinizi duysalar bile ölüm fermanınız hazırlanmış oluyor. Kısacası sessiz olup ve kaçan kurtulur stratejisiyle hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Hayatta kalıp enerjiniz azaldığında veya kaçıp 2. şansı elde ettiğinizde, oyun içinde birçok yerde karşınıza çıkabilecek bir sağlık sistemi var. Etrafı bulanık görmeden önce elinizi bazen duvarda, bazen yerde, bazen okyanus tabanında ve daha farklı yerlerde de karşınıza çıkan ışık saçan organizmaya benzer deliğin içine sokuyorsunuz. Biraz sersemledikten sonra kendinize geliyorsunuz.

Oyun içinde birçok yerde düşman olmayan fakat etrafta dolaşan yada yüzen robot benzeri bireyler ve makinalar görebiliyorsunuz. Ayrıca deniz canlıları, devriye gezen, bir yerlere sıkışıp kalan robotlar, makina ve insan parçalarını sık sık görebiliyorsunuz. İyi olmayan yaratık modellemeleri dışında tüm okyanus altı, terminaller ve etrafınızda gördüğünüz her grafik ince detaylara kadar oyunun atmosferine uyacak şekilde ustaca tasarlanmış ve oldukça başarılı.

Elinizdeki Omnitool adı verilen cihaza çipler yükleyerek onlarca terminalden oluşan tesiste bilgisayar terminallerini aktif hale getirebiliyorsunuz. Okyanus altındaki tesislerin girişlerinde bulunan kontrol noktasındaki deniz sularını boşaltmak için terminal girişini aktif edebiliyorsunuz. Oyun içi karmaşık görünse de görevleri kolay ve zaman harcamadan geçmek için önünüze gelen her notu okumalı ve bizimle iletişime geçen Catherina'nın yönlendirmeleri dinlemelisiniz. Etraftaki bilgisayar ekranlarını incelemeden deyürüyüp gitmemelisiniz.

İçinde bulunduğu ortamdan hoşnut olmayan ama yinede merak eden ve ağzına geleni argo olarak da söyleyebilen karakterimizi kontrol etmek için artı bir yeteneğe ve tuşlara hiç gerek yok. Klasik tuşlar yeterli olduğu gibi karakter mekanikleri de oldukça iyi.

Oyun ve ortam sesleri, yaratık sesleri ve oyun müzikleri çok kaliteli yapılmış. Karakter seslendirmeleri profesyonel ses sanatçıları tarafından ustaca seslendirilmiş. Simon Jarrett'ı ayrıca aktör olan Jared Zeus. Catherina karakterini de yüz hatlarının da benzer olduğunu düşündüğüm Nell Money tarafından seslendirilmiş.

Oyunun sonuna kadar göreceğimiz ve karar vereceğiniz anlarda, oyun sonunda alternatif son oluşturmasa da duygusal yaklaşarak bencil olmadan karar vermenizi öneririm. Ne anlatmaya çalıştığımı, duygu karmaşası yaşayacağınız ve oldukça şaşıracağınız hikâyenin etkileyici ve ters köşe sonuna geldiğinizde anlayacaksınız.

Oyunu daha önce hikayeyi atlayarak düz bir şekilde oynayanlar gerçekten birçok noktayı atlamıştır. Aklınızda sorular kalmıştır veya aslında cevabını bildiğinizi sandığınız birçok soru ve olay aslında düşündüğünüz gibi değildir. Anlamsız gelen bir çok karar ve olay aslında basit değildir. Kesinlikle tekrar oynamanızda fayda var. Eğer oyunu hakkını vererek oynayan biriyseniz tekrar oynadığınızda sadece eşya yerleri, şifreler veya yaratık çıkma kurgusu farklı olacaktır.

Ve oyunu hiç oynamayanlar ve almayı düşünenler. Özellikle hikaye ve gerilim tarzını sevenler. Sağlam bir film ve roman tadında bir oyun oynamak için Soma sizi bekliyor.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
1 Yorum
umutazazel 14 Mar 2023 @ 22:43 
Güzel bir yorum olmuş. Cthulhu tarikatıma katılmak istersen senide aramızda görmek isteriz (yayınlarda Lovecraft temalı oyunlar oynuyoruz ve ara sıra ayin yapıyoruz ; https://www.twitch.tv/umutazazel/about