44
İncelenen
ürünler
2504
Hesaptaki
ürünler

Megali[Samcro] tarafından yazılan son incelemeler

< 1  2  3  4  5 >
44 sonuçtan 31 ile 40 arası gösteriliyor
100 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
2 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 4.7 saat
Bir eskimo kabilesinde yaşayan bir kızın bitmek bilmeyen fırtınalar sebebiyle açlık çeken köyünü kurtarma hikayesi diyebiliriz Never Alone'a.... Fırtınanın nedenini öğrenmek için yola koyulan karakterimize çok geçmeden beyaz tilki eşlik etmeye başlayacak ve bu zorlu hikaye başlamış olacaktır.

Platform ve puzzle öğeleriyle harmanlanmış oyunda tüm yol boyunca 2 karekteri kontrol ediyoruz. Tıpkı Brothers oyunundaki gibi ancak daha kolayı. Tilkinin "sila" adı verilen ruhları görebilmesi ve onların bize yardımı sayesinde yol boyunca bir çok puzzle ve engeli aşıyoruz. Kızın ise tek yardımcısı "bola" adı verilen bir silah.

Oyunda "bola" nın peşinde olan bir kötü adam, zaman zaman ortaya çıkan kutup ayısı ya da geceleri yeşil rengiyle gözünüzü alabilecek "kuzeyin ruhları" gibi zorluklarla karşılaşıyoruz. Oyun Alaska'nın ve kabilenin gerçeklerini o kadar güzel yansıtmış ki, açılan videolar sayesinde belgesel niteliğinde bize ayrıntılarıyla da anlatmışlar.

Unity grafik motoru ve sonradan yapılan güncellemeler ile bir çok bug ve optimizasyon sorununu çözen Never Alone'da yaklaşık 4 saatlik bir oynanış sizi bekliyor olacak. Sıkılmadan keyifli bir oynanabilirlik sunan oyunu tüm platform sevenlere öneririm. Yol boyunca tüm baykuşları toplayarak da 15/15 başarım elde edebilirsiniz.

Puanım 8/10.
Yayınlanma 3 Mayıs 2015. Son düzenlenme 3 Mayıs 2015.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
69 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
6 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 8.4 saat
1. Dünya Savaşı'nın Fransa'da bir aileyi nasıl böldüğünü ve savaş boyunca neler yaşadıklarını anlatan bir oyun Valiant Hearts. En iyi hikaye anlatımının 2D oyunlarda olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz böylelikle. Oyunda farklı karakterleri yönetiyor ve hikayenin kesiştiği noktalarda beraber ilerliyoruz. Tüm oyun boyunca yanımızda ilk yardım köpeği oluyor ve atmosfere büyük katkısı var. Sizi o yalnızlık duygusundan kurtarırken, savaşın gerçek yüzünü görüyoruz.

Oyunun grafiklerine gerçekten ayrıca bir parantez açmak gerekir. Tamamı çizimlerden oluşan 2D grafikler ve efektler harika görünüyor. Üstelik çoğu 2D oyuna inat, Trine gibi arkaplanlarda ayrıca resmedilmiş.

Kovalama sahnelerinde ünlü klasik müziklerin besteleleriyle eş değer hazırlanmış hareketlerden tutun da; en acıklı sahnelerdeki duygu yüklü melodilere varana kadar hepsi eksiksiz bir soundtrack'a sahip. Sesler ise haddinden iyi.

Oyun her ne kadar bir savaş teması ile gelse de sizin dahil olduğunuz aksiyonlar genel de kaçmak ve gizlenmek üzerine. İlerlemek için yapmamız gereken çoğunlukla adventure ya da point & click tarzı bulmacaları çözmek. Ancak bunlar oldukça basit. Belki de oyunun tek eksisi bu parargafta. Ya biraz daha aksiyon olsaymış, ya da bulmacalar zor... Tüm savaş boyunca bir silah bile verilmemesi elimize ilginç oluyor.

Sonuç olarak Valiant Hearts'ı herkese öneririm. Ubiwork harika bir iş çıkarmış.
Yayınlanma 15 Mart 2015. Son düzenlenme 30 Nisan 2015.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
70 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
4 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 19.2 saat
İskandinav yapımı harika bir bulmaca/platform yapımı daha... Otto Hantula ve Olli Harjola adlı iki gencin yapımcılığında ortaya çıkan bu bağımsız oyun, bizi uzayın derinlerinde bir varolma çabasına sürüklüyor.

7 yıllık bir görev için gönderildiğimiz uzay üssünde yanlış giden bir şeylerin olduğunu farketmemiz ve yaşayan tek insanın peşinde bulmacaları çözerek buradan kurtulmamız, tek amacımız gibi görünüyor. Ancak okuduğumuz her anı, taş heykellerin söylediği her bir söz bizi çok daha derin felsefelerin içine sürüklüyor. Kesinlikle her bir satırını okumadan geçmemeniz gereken bir oyun, The Swapper.

Oyunda toplam 120 orb yani güneş küresi bulunuyor ve oyunu bitirebilmek için kendimizi klonlamamızı ve bu kolonlar arası geçiş yapabilmemizi sağlayan bir silahımız bulunuyor. Bulmacaları bu şekilde çözüyor ve orb'ları toplamaya çalışıyoruz. Unutmadan söyleyeyim, her bir bulmacayı çözüp tüm orb'ları toplamanız oyunun sonu için şart. Bulmacalardan bazıları özellikle beni çok zorladı ve defalarca uğraştım. Ancak geçtiğimde tıpkı Dark Souls'da bir boss kesmişcesine bir tatmin duygusu yarattı.

Uzayın derinlerinde geçen bir oyunda tabii ki en önemli şey atmosfer. Tüm o yalnızlık hissini oyuncuya yansıtabilmiş bir oyun var karşımızda. Birbirini tekrar etmeyen geçişler, karanlık grafikler ve harika ışıklandırmaların yer aldığı efektler birbirini tamamlıyor. El çizimlerinin ve kil heykelerin muazzam 2D modellemelere dönüştüğü grafiklerin etkisi ise oldukça büyük.

Oyun için eksi olarak yazabileceğim sadece biraz kısa olması (aslında bir bağımsız oyuna göre ortalama) ve yön konusunda navigasyonun çok da faydalı olmaması. Bu yüzden bir çok kez gideceğim yeri belirlemekte sıkıntı çektim diyebilirim.

The Swapper harika bulmacalara ve atmosfere sahip başarılı bir platform oyunu. Özellikle Türkçe yamasını da edinerek hikayesini es geçmemenizi tavsiye ederim.

Notum: 9/10
Yayınlanma 26 Ocak 2015. Son düzenlenme 13 Ekim 2016.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
41 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
3 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 4.4 saat
Chronology, zamanda yolculuk yapmayı bulmuş bir mucidi kontrol ettiğimiz platform/bulmaca oyunu.

Zaman içerisinde geçmişe ve geleceğe giderek önümüzdeki engelleri küçük salyangozumuz Snail'in de yardımıyla aşarak ilerlediğimiz bir oyun var karşımızda. Üstelik yaşlı karakterimizin bu zaman sıçramalarını yapımcı bize oldukça şirin grafiklerle sunmayı başarmış. Geçmiş ve günümüzün arasında gidip-geldiğimiz oyunda, bu iki zamanın mekanları ne denli değiştirdiğini tecrübe etmek de çok keyif verici.

Yanımızdaki salyangozumuz Snail'e gerçekten ayrı bir parargaf açmak gerekir. Zamanı durdurabilmesinin yanında, nesneleri manipule etme gibi çok yardımı dokunan özellikleri var. Ayrıca çok şirin seslere ve ifadelere sahip! Yol boyunca sıkı bir arkadaş ve bizi yalnızlığımızdan kurtarıyor.

Oyun tüm bu güzelliklerine rağmen sadece 8 kısa bölümden oluşuyor. Ayrıca bulmacalar çok da zor değil ve hikaye de biraz klişe sanki...

Ufak tefek eksikliklerine rağmen Chronology sıkılmadan oynanabilen bir platform/bulmaca oyunu olmuş.

Puanım: 7/10
Yayınlanma 24 Ocak 2015. Son düzenlenme 6 Temmuz 2015.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
105 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
2 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 20.4 saat
Betrayer, 1604 yılında geçen ve sadece o dönem bilinen silahları kullanmanıza izin veren tamamiyle atmosferik bir oyun. Batmış gemimizin ardından gözlerimizi açtığımızda sahilde tek başımıza bir halde buluyoruz. Ardından tamamiyle siyah beyaz grafiklerle ve büyük haritalarda kendi yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.

Oyunda farklı bir kaç nokta var. Kırmızı rengin büyük bir anlam içermesi gibi... Dönemin İngiliz askerleri, hazine içeren sandıklar ya da "Maiden in Red" isimli tuhaf bayan karakter örnek olarak verilebilir. Peki hayatta kalmak dışında ne yapıyoruz? Oyunun tamamında kullanılan 2 dünya var. Birincisi sıradan bilinen yer, diğeri ise "Otherworld" olarak adlandırılan ruhların, ölümlülerin yer aldığı oldukça ürkütücü bir yer. Genel anlamda ruhların esrarengiz ölümlerini ve huzura kavuşmaları için iki dünya arasında köprü görevi yapmamıza yarıyor. Bir de oyunun başından sonuna kadar ismini bile bilmediği kırmızılı kadının esrarengiz soruşturmasını yürütüyorsunuz.

Barut tek tek içini doldurduğunuz saçmalı ve pistol'unuzun dışında okunuz ve crossbow'unuz bulunmakta. Balta ve bomba da atabiliyorsunuz. Tüm aksiyonun bu olduğu oyunda aklınızda kalacak son bir kaç şeyi daha söylemek istiyorum. Normal dünyada gezerken ormanda rüzgarın yarattığı his o huzur ile diğer dünyadaki o kasvetli havanın sizi daraltması kadar mükemmel bir atmosfer yaratılmış. Seslerin özeni, grafiklerin farkındalığı Betrayer'i diğer oyunlardan ayırıyor. Bunda Unreal grafik motorunun da etkisi büyük.

Betrayer'de eksikler elbette var. Kendini tekrarlayan görevler, birbirine benzeyen mekanlar ve oynanıştaki ufak sorunlar. Ancak bunlar diğer getirdiği yenilikler ile görmezden gelmenizi sağlayabilir. Keşke sürekli Dear Esther'da ki gibi hafif bir müziğimiz de hep olsaydı.

Betrayer'i atmosferik ve farklı tarzda oyunlar isteyenlere rahatlıkla önerebilirim. Notum 7/10.
Yayınlanma 27 Ağustos 2014. Son düzenlenme 6 Temmuz 2015.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
83 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
2 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 2.3 saat
IO Interactive çok sevdiğim oyun firmalarından biri. Kendileri Hitman serisini yaratmakla kalmayıp araya Freedom Fighters ve Mini Ninjas adlı oyunları da sıkıştırmışlardır. Keşke her sıkıştırma bunun gibi olsa! IO'nun bir de Eidos baskısıyla reklam kokan paralı bir işi var ki o da Kane and Lynch. Mini Ninjas ise, 6 farklı karakterler arası geçiş yapabildiğimiz çok hoş grafiklere sahip bir aksiyon-macera oyunu. Peki hikaye nedir? Ana karakterimiz Hiro'nun nerden geldiği belli olmayan askerler tarafından köyü yağmalanır . Bu durum karşısında hocamızın da yardımlarıyla hem intikam almak hem de bu karmaşaya neden olan kötü lordu durdurmak amacıyla yola çıkarız.

Oyunun dünyasına adımınızı atar atmaz şirin mi şirin o grafikleriyle karşılaşıyorsunuz. Öyle ki bir anda sizi atmosfer sarmalıyor. Etrafta uçuşan yapraklar, meyve dolu ağaçlar ve çiçekler o kadar güzel görünüyor ki bu grafiklerle huzur veriyor. Sonra "tutorial" tarzı hocamızın bize verdiği öğütleri dinliyoruz. Hiro, "kuji" adı verilen ninja büyüleri yapabiliyor. Mesela hayvanlara bürünme, rüzgar veya yıldırım yaratabilme, ateş topu atma ve hatta hayaletleri alt etmek için karanlığı delen günışığı bunlardan birkaçı...Bu büyülerle oyun çok daha eğlenceli. Ancak büyülerin hepsi zamanla açılıyor. Unutmadan Hiro çok da hızlı kamp ateşi yakabiliyor.

Hiro yola çıkmasıyla Futo ile karşılaşması bir oluyor. Futo içimizdeki en iri yarı karakter. Devasa samuraylara karşı tek kozumuz. Diğer karakterlerin hepsi samuraylar tarafından yakalanmış ve biz onları kurtardıkça ekibimize katılıyor. Suzume; fülütüyle çaldığı o eşsiz müziğiyle rakiplerini bayıltırken bir taraftan da silah olarak kullanabiliyor. Shun, süper bir ♥♥♥♥♥. Ayrıca tam bir asker. Shun'u oyun boyunca sürekli durdurup çıkardığı sesleri dinledim. Çok komik bir sesi var. Kendini kaplan sanan Tora ise çok hızlı ve elindeki pençelerle çok güçlü atakları var. Son karakterimiz ise bir mızrak savaşçısı Kunoichi.

Aslına bakarsanız Hiro'nun yanında hepsi sönük kalıyor. Yine de Futo ve Shun'u da oyun sırasında kullanıyoruz ancak özellikle Kunoichi yada Suzume'yi çok az oynadım. Oyunda her karakterin kullanacabileceği ninja yıldızları ve bombaları da mevcut. Onlara da çok az gereksinim duydum. Bomba atana kadar çok etkili büyüleri var Hiro'nun.Her askeri öldürdüğümüzde büyülenmiş hayvanlar serbest kalıyor. Bunun yanında boss savaşları var ve genel olarak zayıf yanını bulup doğru zamanda doğru tuşlara basmak mantığıyla işliyor. Oyunda tüm karakterlerimiz bir ninjanın gerektirdiği gibi duvarlarda yürüyebiliyor, 2 duvar arası tırmanabiliyor. İlerledikçe 4 mevsimi yaşıyoruz. Karlı bölümler çok hoş.

Bol bol aksiyon, farklı karakterler, eşsiz grafikleri ve o eğlenceli atmosferiyle sizi hiç sıkmıyor. Mini Ninjas'ın gerçek çıkış tarihi tabii ki 2 yıl önceydi. Ancak gözden kaçan bir oyun olması sebebiyle bir kez daha hatırlatayım dedim. Keşke oyunda co-op desteği olsaydı. Belkide IO birgün devamını yapar oyunun ve bu desteği verir.
Yayınlanma 23 Temmuz 2014. Son düzenlenme 3 Eylül 2018.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
44 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
3 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 23.4 saat (İnceleme gönderildiğinde: 21.6 saat)
The Ball, bir arkeolojik kazı sonrasında karşılaştığı esrarengiz dev bir küre ve onu yöneten silahı bulan arkeoloğumuzun başından geçenleri anlatıyor. Aslında pek bir şey anlatmıyor...

Oyun; Unreal Engine 3 grafik motorunu kullanan ve birbirinden farklı bulmacalarla donatılmış gizemli yapıtlarla dolu 8 bölümden oluşuyor. Karşınıza çıkan tüm bulmacaları küre ve o küreyi yöneten silahınızla beraber çözüyorsunuz. O da yetmiyor üstünüze gelen mumyaları, dev kertenkeleleri, uçan devasa yaratığı hatta king kong'la bile bu şekilde savaşıyorsunuz.

Oyunun başından sonuna kadar tek yaptığınız ne yazık ki bu. Area puzzle'ları çöz, arada çıkan canavarları küre ile ez ve bölümü tamamla. Bazen küre yardımı ile trene ve dev bir mekaniğe de bindiğimiz araçlar mevcut. Keşke daha çok olsalardı...

Oyunu sadece macera oyunu sevenlere ve zamanı bol olanlara önerebilirim ne yazık ki. Yoksa bu oyun bolluğunda çekilecek iş değil. Ben de başladığım işi yarı bırakmamak için bitirdim :)

Notum: 6.5/10
Yayınlanma 13 Temmuz 2014.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
78 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
6 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 0.4 saat
Lifeless Planet; Stanley Kubrick'in kült filmi 2001: Space Odyssey'e benzerliği ile dikkatimi çekmişti. Kickstarter projesi ile gelen ve bir astronot'un hatalı bir şekilde iniş yaparak yapayalnız kaldığı bir gezegendeki umuda olan yolculuğunu işliyor.

Yalnızlık, gerçekten de oyunda verilmiş en güzel his... Hiç bitmeyecek gibi görünen uçsuz bucaksız bu yolda önünüze gelecek Rus yerleşkelerini görünce umutlanacak, esrarengiz bir kız ile karamsarlığa düşeceksiniz. Genelde sessiz ve sade bölüm tasarımları, gece bölümlerinde çok daha sanatsal bir şekilde karşımıza çıkıyor (Özellikle Dead Forest). Tıpkı Shelter oyununda ki gibi, gece ve gündüz, mevsimsel tarzda geçişlerin hepsi çok güzel yapılmış. Üstüne ara ara çıkan ve çok basit olan bulmacalar sıkılmanıza biraz çare olmaya yetiyor.

Lifeless Planet'in bu güzellikleri yanında elbette bir kaç eksisi var. Her oyuncu gibi ben de biraz daha gizem, bir kaç silah kullanmak ya da en azından akıllıca yapılmış bulmacalar bekledim. Yine de oyuna başladığım gibi bitirmeden de bırakmadım. Oyun gerçekten de kısa, yine de son zamanlarda çıkmış en güzel indie oyunlarından birisi.

Notum 8/10.
Yayınlanma 12 Temmuz 2014.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
126 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
3 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 1.7 saat
"Vakti zamanında üç cesur kahraman varmış, Trine denilen kadim zamanlardan kalma tılsımlı bir obje tarafından seçilmiş. Bu üç kahramanın ilki bir büyücüymüş; Amadeus. Belki büyücülerin en yüreklisi ve en güçlüsü değilmiş Amadeus, ama son derece zeki ve mantıklıymış. Pontius ise bir şövalyeymiş; krallığın korkusuz koruyucusu... Söz konusu lezzetli yemek, iyi içki ve savaşmak olduğunda akan sular dururmuş bu yürekli savaşçı için. Ve Zoya... Gizemli bir hırsız... Onu bulutlu bir gecede yanımızdan süzülerek geçen bir gölge olarak görebilirmişiz sadece...

Bu üç kahramanın nasıl bir araya geldiğini başka bir hikayede dinlemiş olmalısınız. Şimdi ise ormanda çok daha gizemli ve sihirli bir şeyler vuku buluyor. Ve Trine, cesur kahramanlarımızı bir kez daha çağırıyor..."

3 karakteri de oynayabildiğiniz, heryerin tablo gibi grafiklerle bezendiği, hiç bitmesin diye oynarken oyalandığınız bir oyun Trine 2. Adeta bir masalın içinde olmak... Kısaca böyle anlatabilirdim elbette ama tabii ki burada noktalamak bu muhteşem oyuna saygısızlık olur.


Oyunda büyücü Amadeus, hırsız Zoya ve şövalye Pontius'la beraber bir maceraya atılıyoruz. Evet Trine 1'de de hikaye böyleydi ve Trine 2'den de neredeyse öyle. Oyuncuyu ters köşeye yatıran her bölüm sonu merakta kaldığımız bir senaryosu yok. Onun yerine her bölümde belli bir konsepti size yaşatan, her iksiri aldırmak için size hırs verdiren, akıl dolu bulmacalarıyla sizi zorlayan ve tüm bunların yanında size gösterdiği inanılmaz grafikleri var.

Yapımcı firma Frozenbyte. Finlandiyalıların dokunduğu herşeyin güzel olduğunu buradan bir kez daha öğrendim. Tamam, müzikte efsaneler ama oyun yapımında da bu kadar yetenekli olduklarını bilmiyordum. Trine 1'in başarısını ikinci oyunla da devam ettirmekle kalmadılar, çıtayı biraz daha yükselttiler. Genel olarak zaten bildiğimiz 3 karakterle soldan sağa ilerleyerek gittiğimiz bir platform oyunu olan Trine'da ki 3 karakterde birbirini tamamlayan özelliklere sahip.

Büyücü Amadeus'un saldırma yeteneği yok. Onun yerine küpler ve köprüler oluşturarak gidilmek istenen yerlere yardımcı oluyor ya da eşyaları, objeleri hareket ettirerek bulmacaların çözümüne katkıda bulunuyor. Hatta isterseniz orkları alıp yüksekten aşağıya atıp onu yem bile yapabilir. Hırsız Zoya'nın ise o peçeli görünümünün altında heryere uzanan ancak sadece tahtalara saplanabilen bir ipi var. Sadece ipi değil aynı zamanda da okçuluğu sayesinde uzak hedefler için öldürücü olabiliyor. Alev ve buzlu okların yanı sıra, çok iyi geliştirebilirseniz attığı her ok bomba etkisi yaratabilir. Şövalye Pontius ise tam bir savaşçı. Orklarla olan kavgalarınızda ortaya çıkması yeterli. Kılıcı ve çekici ile saldırıları çok etkili olduğu gibi, kalkanı sayesinde de çoğu oktan, alev toplarından kurtulmakla kalmayıp onları düşmana geri gönderebiliyor.

3 karakteri bu şekilde özetledikten sonra biraz da bölümlere bakalım. Her bölümde farklı bir konsept var dedik evet. Su altında ahtapotlarlarla, zindanlarda iskeletlerle, ormanda dev kurbağalarla, yada orkların hemen heryerden çıktığı daha nice bölümlerden oluşuyor Trine 2. Ve bunu 2 boyutlu olmasına rağmen inanılmaz grafiklerle size yaşatıyor (PS4'te 3D olarak daha da güzel :). Tabii grafiklerden de öte muhteşem fizik motoruyla. Tohumları sulamanız için bir yaprağa düşen suyu 10 metre ileriye nasıl taşıdığınızı görünce hayran kalıyorsunuz sizde.

Ses ve müziklere gelince... Finlandiyalı bir folk grubu yapmış hissi uyandıran ve bölümlerle beraber ona ayak uyduran muhteşsem müzikleri var oyunun. Zaten soundtrack albümüde ayrıca satışa çıktı. Sesler de tek tek üzerinde çalışılmış, karakter seslendirmeleri de fena değil. Trine'da multiplayer özelliğide online co-op şeklinde çalışıyor.

Platform seven-sevmeyen herkesin bulaşması gereken bir oyun Trine 2.
Yayınlanma 26 Haziran 2014.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
132 kişi bu incelemeyi yararlı buldu
5 kişi bu incelemeyi komik buldu
kayıtlarda 1.3 saat
Günümüz oyunlarında artık en önemli şey grafik oldu. En fazla uğraşılan, değer verilen kısmın bu olmasında ki en büyük faktör tabii ki de görselliğin artık herşeyden fazla en planda olmasından kaynaklandı. Bu yüzdendir ki hikaye çoğu oyunda unutuldu. Güzel senaryoları olan oyunlar ise bunu size anlatmaktan daha çok görmenizi istedi. Şöyle ki, Modern Warfare 3 yada Battlefield 3'te bile o kadar çok kendimizi kaptırmışız ki, oyun sonunu görmekten başka birşey düşünmeden sadece ilerlemişiz. Durup bir etrafımıza bile bakmamışız. Tüm bunların üstüne gelin size yine gözden kaçan oyunlardan Bastion'u anlatayım. Bir masalı dinlemekten çok nasıl içinde buluncağınızı göstersin...


Son zamanlarda masalsı oyunlardan biri de benim için Trine 2'ydi. Ancak onda hikaye yok denecek kadar azdı. Ama bir masalın içinde yaşıyormuş hissini size verebiliyordu. Bunu tabii ki de o görsel şölenle başarıyordu. Bastion ise geçen yaz Steam üzerinden satışa çıkmış bir oyun. Size anime tarzı çizgi-grafikleriyle bir hikayeyi anlatıyor. Evet gerçekten de anlatıyor. Oyunda beyaz saçlı, koca bir çekiçle karşımıza çıkan karakterimizin yaptığı her türlü hamleyi , etrafınızdaki her türlü gelişmeyi o süper sesiyle size biri anlatıyor. Bu başta size garip gelse de sonradan o yıkılmış dünyada hiç konuşmayan karakterinizin bir dış sesi gibi kabul edip alışıyorsunuz.

Yıkılmış dünya derken gerçekten de öyle. Oyuna başladığımızda evren yeni bir afetten çıkmıştır ve tüm kara parçaları birbirinden ayrı fantastik bir diyarda yer almaktadır. Biz ise bu evreni birkaç insanın yardımıyla yeniden eski haline getirmeye çalışıyoruz. Bunun yanında her masal bir kötü karaktere ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden Zulf adlı karakterin engelleriyle de karşı karşıya kalacağız. Her türlü geliştirmemizi yapabileceğimiz kendi üssümüzün olduğu yere ise Bastion deniyor. Bastion ilk başta bomboş bir yer ancak sürekli oraya yeni geliştirmelerle binalar, özel totem güçlere sahip eşyalar yada tanrısal simgelerle doldurabiliyoruz. Bunlara ek olarak hayvan dostlarımızı da görmeniz mümkün. Diğer kara parçalarına giderek ordaki görevleri tamamlıyoruz ve bu şekilde aldığımız "core" adı verilen kristallerle Bastion'u geliştiriyoruz. Oyun tam bir RPG değil. Karakteri baştan aşağıya değiştiremiyorsunuz. Sadece yanında taşıyabileceği 3 silahı, her silahın kendi özel yükselticisini ve gerek sizin hayat değerinizi arttıran gerekse de vuruş gücünüzü güçlendiren "power-up" ları seçme şansınız bulunuyor.

Diğer kara parçalarına gittiğinizde farketceğiniz üzere oyunda önünüzdeki yol siz gittikçe inşa oluyor(Bkz: En alltaki trailer) . Bu şekilde hem düşen her parçayı inceleme fırsatınız oluyor hemde etraftaki çizimlere daha dikkat ediyorsunuz. Gerçekten de animalist çizimlerle tek tek herşey üzerinde uğraşılmış. Hiçbir yerde aynı kaplamayı yada aynı boş bölümleri görmüyorsunuz. Oyun boyunca karşılaştığınız sayısız düşmana karşı kullanacağınız silahın taktiği size kalmış. Ama ben çoğunlukla shotgun kullandım. Her açılan silahı kullanmak yerine belirli silahlara yoğunlaşıp arttırmak daha faydalı oldu diyebilirim. Sürekli karşılaştığınız fantastik düşmanlardan başka birde Boss dövüşlerimiz bulunuyor. Ancak ne düşmanlarda ne de Boss'larda zorlancağınızı tahmin etmiyorum. Gerekli "health" ve "mana"nız olduğu sürece gayet basit.

Oyunun hikayesinde özellikle sonunda size 2 farklı seçenek sunuyor. Bunlar sizin oyun sonunuzu etkilediği gibi karakterlerin yol aldığı tercihlere göre de farklılık gösteriyor. Özellikle ispiyondan kaçınmak istiyorum ancak son sahnede etkilendiğim kadar hiç bir filmde etkilenmemiştim. Tabii bunda o an çalan müziğin de buna etkisi vardı. Müzikten konu açılmışken bu konuyu da atlamamak gerek. Bastion'un müziklerini Darren Korb yapmış. Ve mükemmel iş çıkarmış. Gerek aksiyon sahnelerinde hızlanan müzik, gerekse de duygusal sahnelerde o yumuşak ve hüznü yaşatan sesiyle mükemmel tamamlayıcılığı başarmış. Oyunu bitirdikten sonra fanların büyük istekleri doğrultusunda soundtrack albümü de ayrıca çıkarılmış. Bende oyunu bitirdikten sonra günlerce özellikle "Mother, I'm Here" ve "Coming Home" şarkılarını dinledim.
Yayınlanma 25 Haziran 2014.
Bu inceleme yararlı oldu mu? Evet Hayır Komik Ödül
< 1  2  3  4  5 >
44 sonuçtan 31 ile 40 arası gösteriliyor