Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
+Rep AWP GOD
+Rep kind person
+Rep ONE TAP MACHINE
2199999996399234782991244569999999089945399139944999974459942994783272
2199456995499525684991312569958099279923699819971995922129962991831656
2199432996699101245995643809923499469910199619911994994549942992430156
2199999994099256238991235679999999459999999259942996599429978992432323
2199454992499468436993426789902499249945799539988991239959965996211112
2199807992399999935999999109935599429923299129972993467999923996820456
Adım 1: tüm sayıları seç
Adım 2: ctrl+F ye bas
Adım 3: klavyeden 9 a bas
Adım 4: Şaşır.
Bir tencerenin içerisinde su ve şekeri eriyene kadar güzelce karıştırın. ...
Tabanı kalın, yanmaz yapışmaz bir tavaya tereyağını alın ve eritin.
Ardından üzerine elenmiş unu azar azar ilave edin.
İlave ettiğiniz unu kavurmaya başlayın.
Kavurdukça rengi dönecek ve sıvı halde bir kıvam alacaktır.
qarisma 0ranı...
██████████ 95%
Yaqıshıqlılıq 0ranı...
███████████ 96%
Cix 0ranı...
████████████ 98% [ ]
Sempatii 0ranı...
█████████████ 99%
T0pLam s0nuç...
██████████████ 100%
Virüsten dolayı üç ay dükkanı açamayınca özlemiş herkes, saat üç oldu ve neredeyse dönerim kalmadı. Kasada paraları sayarken bir çocuk yanaştı.
Abi kaç para dedi. Yarım beş, tam on dedim. Ya çeyrek diye sordu. Anladım o kadar parası yok, dedim sende ne kadar çıkar? Saymaya başladı ama hep 5-10 kuruş. Koy dedim paraları şuraya, sen geç otur masaya. Ustama seslendim:
‘’Yarım olsun, içine her şey konulsun, ayranda verin, azıcıkta tabağa patates ekleyin’’.
Çocuk dönerini yerken küçücük ayaklarına baktım. Çıkarmış ayakkabılarını, ayaklarını birbirine sürtüyor. Anladım ki üşümüş ısıtmaya çalışıyor. Bugün çok da yağmur yağıyordu, mubarek kuru yer bırakmıyordu.
Param yetmez ki abi dedi. Namaz abdest ile,tavuk döner ayran ile dedim, açıverdim. İçti ne varsa, bitirdi tabağını da.
Doymadın sen getireyim bir daha ne dersin deyince benim yıllardır aklıma gelmeyen o muhteşem şeyi duydum kulaklarımla: ‘’Elhamdülillah abi’’…
Eeee anlat bakalım nereden geldin, nereye gidiyorsun, niye sokaklarda dolaşıyorsun? Annen-baban ne yapar, evin nerede? diye sordum.Eli ile işaret etti;
’Annem işe gitti. Evleri temizleyip gelecek’’ dedi. Camdan üç gündür beni seyrediyormuş. Kaç defa söylemiş annesine ama annesi hep olmaz diyormuş. Para biriktirip yiyeceğim diye kafasına koymuş. Akşam annesi de birkaç kuruş verince bugünkü tavuk döner hayali ile uyumuş.
Babasını hiç bilmiyormuş.
Resmi var getireyim mi? dedi.
Kim var şimdi evde dedim. Kimse yokmuş. Anahtarı da yokmuş ama kapı kapanmasın diye taş koymuş.
Aldım ayakkabasını baktım 33 numara. Vardım az aşağıdaki ayakkabıcıya. Döndüm dükkana. Giydirdim ayaklarına. Ama bir sevindi ki yürüyüşü bile değişti vallahi. Küçücük boyu ile masalarda olanları topladı. Neredeyse bize hiç iş bırakmadı. Bir gözüm onda, bir gözüm karşı tarafta. Hah tamam annesi de geldi sonunda.Aldım çocuğu hemen vardım yanına.
Abla korkma dedim, karşı tarafta dükkan sahibiyim. Bugün bize çok yardım etti senin çocuğun. Müsaade edersen akşama hanımı alıp size gelmek isterim.
Yüzüme bile bakamayan abla, buyurun abi dedi. Eşime telefon ettim. Bizim çocuğun kıyafetlerinden istedim. Akşam olunca vardık eşim ile o ablaya. Konuştuk, dinledikçe hem ağladık hem de huzur bulmuştuk.
Bu eve taşınmış kirası çok ucuz diye. Buzdolapsız ev mi olur? Bu çocuk televizyonsuz nasıl geceleri oturur? Yoktu valla. Bir önceki ev sahibi eşyaları kiraya saymış, ancak öyle bırakmış.
Çıktık evden. Eşim ile arabaya binince göz göze geldik birden. Akıllı telefonlarımızın tuşlarına bastık. Birkaç dostumuza ulaştık. Biri televizyon, biri buzdolabı ile yola çıkarken, biz de onlara bol bol alışveriş yaptık.
Çıkarken evden bana söz verdi. Okullar açılıncaya kadar hergün bana yardıma gelecek. Hem tavuk döner yiyebilecek, hem de annesine harçlıklarını götürecek.
Bir kac gun sonra abla ile karsilastik. Yuzunde tebessüm ile dukkana geldi. Hosgeldin ablacim buyur dedim. 2 cay aldim oturdum.
Abla utanarak bana asla unutmayacagim su sozu soyledi:
"Crysis Türk oyunu değildir."