170
Products
reviewed
0
Products
in account

Recent reviews by Yuugen

< 1  2  3 ... 17 >
Showing 1-10 of 170 entries
12 people found this review helpful
5.9 hrs on record
Üzümlü kekim Kiryu ana karakter olmadığı ve İchiban korkunç bir barzo olduğu için sarmadı... Kiryu eksik. Ortamdaki testosteron seviyesi yüksek ama Kiryu'nun yarattığı o hissiyat yok. Kiryu'nun verdiği güven üzerine akademik makale bile yazarım.

Arayüz tasarımı güzel, kombatta değişikliğe gitmişler, tatlı olmuş ama Yakuza oyunundaki pata küte girişme ruhunu öldürmüş. Gerçi bir nevi iyi olmuş çünkü kolda oynayıp habire X ve Y spamlemek parmaklarımın anatomisinin ve tuş ömrünün içine edecek artık. Dövüş esnasında dilediğimiz zaman bloklayamamak da hiç güvende hissettirmiyor.

Oyunun başındaki kabuki sahnesi nedeniyle kabukiye olan aşkım tekrar canlandı ve fıldır fıldır kabuki arayıp seyretmeye başladım. Bunun için teşekkürler ama ıh. Belki Kiryu ile olan sahneleri görmek için oynamaya devam ederim, bilemiyorum. Kiryu'yu dövmemiz gereken bir yer varsa da orada bırakırım oyunu. Saygı anacım. Yakuza olsun, farklı hikaye göreyim derseniz oynanır. Ama ben Kiryu ile oynayamadığım Yakuza evrenine tükürürüm derseniz almayın derim.
Posted 20 June.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
11 people found this review helpful
27.2 hrs on record (16.3 hrs at review time)
Kiryu'yu fictional men haremimin en üstüne koyuyor ve haremimin Hasekisi ilan ediyorum. 82 Kiryu, 83 Morpheus (Sandman), 84 Simon Riley, 85 Dean Winchester, 86 Astarion, 87 Raiden (MGS), 88 RE3 Carlos...

Oyunu oynarken şu iti vuracak vatan evladı yok mu diye sinir krizi geçirmeli,"bu amk yerinde yetim olmayan bir tane karakter yok mu ya"lı cinnetler, bu çocuğun 0r0spu babası nerde diye çıldırmalar, ufak yan hikayelerde infilak ederek gülme seramonisi, "hay Little Asianı skeyim" çıldırması, eğlenceli mini oyunlar ve kareoke sansı, Kiryu'nun bayır domuzu gibi tıkınırkenki seslerini dinleme, "Çin mafyasına ayrı Kore mafyasına ayrı gireyim"li iç sövüşme, roket mi lan o diye çığlık atma, yine Kiryu'nun adamlığına düşme ve klasik bir Yakuza oyuncusu olarak son sahnede salya sümük ağlamalı pek çok şey yaşadım.

Bu oyunda diğer oyunlara oranla büyük bir gelişme var. Hem dinamik olarak hem de gelişmiş arayüz olarak farklı şeyler eklenmiş. Üstelik önceki oyunlarda bazı diyaloglarda daktilo sesi gibi sesle konuşmaları okurken kör olmaya ramak kalıyordu ancak burada her diyalog seslendirilmiş. Bazı kısımlarında sıkılsam da bir Yakuza oyunu onarak yine çok ama çok güzeldi. Dövüş mekaniklerinde hiçbir değişme yok gibi geldi, ona da yapacak bir şey yok artık. Yenur.
Posted 19 June. Last edited 19 June.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
14 people found this review helpful
48.6 hrs on record (2.2 hrs at review time)
Çayınızı kahvenizi alın, Gılgamış incelemesi yazdım. Bir oyunda diplomasiyi bile yönetebilmek ve bu oyunun kart oyunu olması o kadar keyifli ki, çok hoşuma gittiğinden döktürdüm.

Her şey "ulan neymiş bu Dune" dedikten sonra kitaplarını sipariş edip birkaç gün sonra Discord'da arkadaşlarla Dune filmi seyretmemle başladı. Bilim kurguya oldum olası ısınamayan ben, bu türün tillahı olan evrende kendimden, kendi düşüncelerimden, zihnimden o kadar fazla şey buldum ki, bir anda bağımlısı oldum. Hatta korkunç bir takıntı haline gelmiş olması muhtemel, çünkü birkaç gündür deli gibi Dune adına ne kadar içerik varsa tüketiyorum.

Dune hakkında tükettiğim içerikler arasında elbette oyunlar da var. Dune'un kart oyunu olduğunu görünce öyle bir şahlandım ki, önce "bunu oynamaya beynim yeter mi" diye oyunu korsan indirip oynadım. Sonra "ben bunu her türlü gömerim" diyerek son aldığım birkaç oyunu, CS envanterimi ve kartlarımı feda edip bu oyuna resmen yapıştım. Oyun normalde fiziksel olarak kutulu bir oyun. Fakat fiyatı 2.700'den başlıyor. Bu nedenle bu fiyata dijital versiyonu yenur.

Öncelikle kısa bir şekilde oyunda hoşuma giden ve gitmeyen bazı şeyleri sıralamak istedim:
  • Oyunun arayüzü o kadar temiz ve sade ki... Üstelik hangi rakip nerede ne yaptı, görsel ve ses efektleriyle kafanız karışmadan anlayabiliyorsunuz.
  • Oyunda sadece kartları değil, bölgeleri ve diplomasi ilişkilerini de yürütebiliyoruz. Yeminle karnımda kelebekler uçuştu bunu görünce.
  • Oyun kartlarındaki karakterleri temsil eden kartlar, filmdeki karakterlerin yüzüyle hazırlanmış. Bu da tanıdık yüz görünce keyiflenmemi sağlıyor.
  • Oyundaki kartların çizimlerini beğenmedim. Daha kalitelli ve göze hitap edecek şekilde tasarlansaydı güzel olurdu. Örneğin Gwent'in çizimleri okkkkkadar güzel ki, coinli huur evladı destesinin oyuna eklenmesiyle olmayan deste ve kart dengesi iyice sarsıldığından nefret etmeye başlasam da bir süre daha oynamaya devam etmemin nedeni kesinlikle çizimlerdi.
  • Kesinlikle etkinlik ve günlük görev gibi şeyler eklenmeli. Oyun bomboş hissettirebiliyor.
  • Başarımlar çok az, daha fazla başarım gelirse güzel olur.
  • Yine bir oyunda Lehçe var ama Türkçe yok. Fıttırdım <3

    Oyun Nasıl Oynanır?
    Dune Imperium, kutu oyununun dijital versiyonu aslında. Kutulu oyununu alsam bile gerçek hayatta Dune ve kutu oyunu seven arkadaşım olmadığı için (amk hayatı) oynayamacaktım. Neyse, oyunda hoşlanmasam da hayranlık duyduğum Bene Gesserit, Atreides, huur evladı Harkonnen ve kitabın şu kısmına kadar bana WW2 Churcill'in aldığı kararları ve pasifliğini anımsatan imparatorun yönettiği İmparatorluk gibi farklı fraksiyonları temsil eden liderleri kontrol ediyor ve galaktik güç dengelerini değiştirmek için rekabet ediyoruz.

    Bu arada yapay zekalar sizi kazanmaya teşvik etmiyor. Ağzınıza öyle bir s.çıyorlar ki, kendimi salak gibi hissetmekten alıkoyamadım. Ancak oyuna alıştıkça ve kazanmaya başladıkça daha çok keyif alıyorsunuz. Ancak oyunda ustalaşmak istiyorsanız kendinizi AI maçlara kaptırmayın ve farklı beyinlerin ürettiği stratejilere ayak uydurabilmek için online modu da mutlaka deneyin.

    Kurulum ve Başlangıç
  • Lider Seçimi: Oyuna başlarken oyunun başında farklı liderlerden birini seçiyoruz. Her liderin kendine özgü yetenek ve avantajları var.
  • Oyun Tahtası: Eh, kart oyunlarının olmazsa olmazı muazzam tahta bu oyunda başta o kadar karışık geliyor ki, alışana kadar (birkaç dakika) saç baş yoldurabiliyor. Bu oyun tahtası Arrakis'in çeşitli bölgelerini ve aksiyon alanlarını barındırıyor. Bu bölgeler kaynak toplamak, asker toplamak, diplomasi yapmak ve diğer stratejik hamleler için kullanılan alanlardan oluşuyor. Valla başta bu alanların stratejik önemini çok tınlamayıp camış gibi troop deploylamaya çalıştığımdan baya bir acı çektim.

    Tur Akışı
  • Hazırlık Aşaması:
    İlk aşamada kartlar dağıtılıyor ve tur sırası belirleniyor. Bu aşamada bazı liderlerin özel yeteneklerinden faydalanabiliyoruz.

    Aksiyon
  • Birim Yerleştirme: Sırayla işçilerimizi tahtaya yerleştiriyoruz. Her aksiyon alanı belirli kaynakları toplamak veya belirli eylemleri gerçekleştirmek için kullanılıyor. Su verip spice alabiliyorsunuz gibi.
  • Kart Oynama: Birimleri yerleştirirken elimizdeki karları oynayarak eylemlerimizi destekleyici şeyler yapabiliyoruz. Kartların üzerindeki semboller hangi aksiyon alanlarına birim yerleştirilebileceğini belirtiyor.
  • Aksiyon Aşaması (Burayı nasıl adlandıracağımı bilemedim): Her aksiyonun sonuçları anında soldaki arayüzde gösteriyor. Bu eylemlerin hızını ayarlar kısmından hızlandırabilliyor ya da kapatabiliyorsunuz. Bu, kaynak toplama, asker toplama, su toplama, baharat hasadı gibi çeşitli faaliyetleri içeren bir aşama.

    Yallah Savaşa Aşaması
  • Savaş: Tüm oyuncuların aksiyon fazı bittikten sonra savaş başlıyor. Savaş alanına gönderilen askerler ve oynanan savaş kartları değerlendiriliyor. Kazanan, zafer puanları ve ödüller kazanıyor. Oyun 4 kişi oynanıyor ancak her tur sonu ilk 3'e girenlere farklı ödeller veriliyor, sonuncu olan bir şey almıyor. Bu ödüller baharat, zafer puanı gibi şeyler.
  • İttifaklar: Diplomasi ve fraksiyonlar arası ilişkiler bu aşamada değerlendiriliyor. Çeşitli fraksiyonlarla ittifak kurarak veya etkilerini artırarak avantaj elde edebiliyoruz. Bu ennnnn çok sevdiğim özelliklerden biri.

    Yenileme Fazı
  • Kartların ve Askerlerin Toplanması: Kullanılan kartlar destelere geri dönüyor ve askerler deploy ettiğiniz yerlerden geri çekiliyor. (Korkunç bir cümle oldu, kusura bakmayın.)
  • Yeni Tur Hazırlığı: Oyun otomatik olarak yeni tura geçiyor, bize yeni kartlar dağıtılıyor.

    Oyundaki Kart Türleri
    Bu oyunda dört ana kart türü bulunuyor:
  • Başlangıç Kartları: Her oyuncunun başlangıç destesinde bulunan ve temel aksiyonları sağlayan kartlar.
  • Yükseltme Kartları: Oyun sırasında alınabilen ve destenizi güçlendiren daha güçlü kartlar.
  • Takipçi Kartları: Özel yetenekler ve avantajlar sağlayan karakter kartları.
  • Etki Kartları: Fraksiyonlar arası diplomatik etkileşimleri ve ittifakları yönlendiren kartlar.

    Stratejik Taktikler
    Kaynak Yönetimi
  • Baharat: Oyunun en değerli kaynağıdır. Asker toplamak ve güçlenmek için kullanılır.
  • Su: Özellikle çölde seyahat ve bazı aksiyonları gerçekleştirmek için gereklidir.
  • Solari: Askerleri işe almak ve bazı kartları satın almak için kullanılır.

    Aksiyon Önceliklendirme
  • Kritik Aksiyon Alanları: Stratejik olarak önemli olan alanlara öncelik vermek avantaj sağlar. Örneğin, su kaynakları veya asker toplama bölgeleri. Benim başlangıçta yaptığım gibi sığırmışçasına asker basmayın. Bu alanları iyi kullanın.
  • Zamanlama: Aksiyonları doğru zamanda gerçekleştirmek, rakiplerin hamlelerini engellemek için önemli. Çünkü sonsuza kadar bölgelere asker göndermiyorsunuz. Revealdan sonra tahta sıfırlanıyor.

    Diplomasi ve İttifaklar
  • Fraksiyon İlişkileri: Diplomatik ilişkileri ve ittifakları yönetmek uzun vadeli avantajlar sağlamakta acayip önemli.
  • Etki Puanları: Fraksiyonlarda etki kazanarak özel ödüller ve zafer puanları elde edebiliyoruz. Bunlar da büyük avantaj sağlıyor.

    Sonuç
    Yenur.
Posted 28 May. Last edited 28 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
11 people found this review helpful
3 people found this review funny
11.0 hrs on record (7.8 hrs at review time)
Tek yedikten sonra tekrar dirilene kadar Allahsız kitapsız arkadaşlarımın yaptığı buildlerle saatte 480 km hızla koşup bölüm bitirmelerini seyretmekten keyif alıyorum.

Yalan söyledim, dirilene kadar kitap okuyorum.
Posted 22 May. Last edited 22 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
8 people found this review helpful
5 people found this review funny
0.5 hrs on record
Ankara Necatibey'de travestilerden kaçarken Maltepe metrosuna sığınma oyunu
Posted 21 May. Last edited 21 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
21 people found this review helpful
13 people found this review funny
0.5 hrs on record (0.4 hrs at review time)
Early Access Review
Kardeş sen bize naap biliyo musun? Menüyü s.ktir et. Hepsinden azar azar yap, ortaya yap.
Posted 18 May. Last edited 18 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
12 people found this review helpful
0.8 hrs on record (0.7 hrs at review time)
Steam'de öz dedem Dostoyevski'nin oyunu var mıdır acaba diye dolanırken buldum ve gördüğüm gibi günlerdir aklımdaydı. Ben iflah olmaz, akıllanmaz, asla normale dönmez bir Dostoyevski hayranıyım. Zorla Dostoyevski okuttuğum arkadaşlarım "bi b0k anlamadım" diye kötülerken, ben seni gayet iyi anlıyorum dedeciğim, rahat uyu... Ayrıca bu oyun hakkında ilk Türkçe incelemeyi yazıyor olmak da ayrı mutlu etti.

Bobok, Dostoyevski dedem tarafından yazılan kısa bir öyküdür. Ölüm, varoluş ve insan psikolojisi temel alınarak yazılmıştır. Bunun yanı sıra kara mizah da barındırıyor. Oyundaki müzik, mekanikleri ve çizimler çok hoşuma gitti. Tam da (zorla Yeraltından Notlar okuttuğum ancak Dostoyevski'den hoşlanmayan bir arkadaşımın deyimiyle) "Rus patatesi" dedemin yazdığı romanların havası karikatürize edilerek aktarılmış. Oyunda korku vermesi amaçlanan kısımlar da güzel yansıtılmış. Daha bitirmedim ama hiç bitirmek istemiyorum. Ancak 1 saat kadar sürüyor.

"Bobok" terimi, mezarlıkta toplanan insanların duyduğu anlaşılmaz, garip sesleri ifade etmek için kullanılan bir kelime. Bu sesler, ölülerin mezar taşlarındaki yazıları okumaları sırasında duydukları seslerdir. "Bobok" terimi, öyküdeki olayların merkezinde yer alan bir kavram. Hikayenin gizemli ve sürreal atmosferini vurguluyor. Aslında Bobok kelimesinin kökeni konusunda bir şey bilinmiyor. Bu terimi Dedemin ürettiği düşünülüyor. Dedemin ellerinden çıkan böyle bir hikayeyi okumak beni çok mutlu etmişken üstüne bunun oyununu bulmak kafayı yedirtti.

Huysuz, hayalperest ve arada yaşamayı sevse de genelde nefret eden canım dedem... Bu adamın yazdığı her kitabı şu yaşımda tekrar okuyup kendi içimde pek çok anlam çıkarmak beni aşırı mutlu etse de bu çıkardığım anlamları kelimeye dökemeyip sakat gibi hissetmek yoruyor. Neyse, söyleyin bana sevgili yapımcılar; Beyaz Geceler ve Öteki oyunları ne zaman gelir? Öyle bir tane oyun yapıp terki diyar eylemişsiniz. Ayıp.
Posted 11 May. Last edited 12 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
17 people found this review helpful
5 people found this review funny
2.1 hrs on record
COH2'nin üzerine katılmaya çalışılmış fazlaca şey var. Anlıyor ve çabalarını takdir ediyorum ama bu oyun bana hiçbir anlamda keyif vermedi. İncelemeyi COH2 ile karşılaştırmalı olarak yazacağım doğal olarak. Tamamen kendi düşüncelerim ve zevklerime göre iki oyunu da karşılaştırdım. Ayrıca bu renk paleti ne Relic? Dalga mı geçiyorsun Relic? SAVAŞTAYIZ LAN SAVAŞTA. OLAYIN CİDDİYETİNİN FARKINA VAR.

Ben oturup ruhsuz ruhsuz asker öne sürerek oynayamam. O oyundaki atmosferi hissetmek isterim. GÖSTER KARDEŞİM GÖSTER. BANA SAVAŞIN KORKUNÇ ETKİSİNİ, SİLAH SESLERİNİ, ASKERLERİN CAN HAVLİYLE EMİRLER YAĞDIRIŞINI GÖSTER BANA. ATEŞE DÜŞTÜMM AAAAA AAAA AAAA
-Yuugen Morgül

COH2 ve COH3 Zaman ve Mekan Farkı
COH2'nin hikayesi 2. Dünya Savaşı doğu cephesini konu alıyor. Özellikle Sovyet ve Alman çatışmasına odaklı. 2. Dünya Savaşı tarihi okurken de ennnn keyif aldığım kısım Nazi ve Sovyetler zaten.

COH3'ün hikaye modu ve mekanı 2. Dünya Savaşı batı avrupa cephesini konu alıyor. Bu cephe hakkında da tarih okumaları yapmayı sevsem de hiçbir zaman doğu cephesi kadar ilgimi çekmedi. Sovyetlerin oyunda olmaması çok büyük bir eksik bana kalırsa. Ancak oyunun geçtiği cephe gereği olmaması çok normal. Fakat her ne kadar ilgimi çekse de tarihsel gerçekler nedeniyle pek çok konuda öfkeli olmama rağmen COH2'deki gibi "I'M GETTING TIRED OF THIS SH!T!" ya da "MOVE COMERADS!" diye bağıran intihar timli Sovyet askerleri olmayınca kendimi terk edilmiş hissettim. Biliyorum, hikaye gereği yoklar biliyorum. Ama can yakıyor be kardeş.

Hikaye Modu
COH2 hikaye modunda Sovyetler tarafından anlatılırken COH3 hikaye modu Amerikan, İngiliz ve diğer Müttefikler gözünden anlatılıyor. Bu da çok ilgimi çekmedi. İki oyunda da hikaye teması farklı elbette. Sovyet ve Almanların vatan sevgisi ön plandayken COH3'te bu ruhsuz Müttefikler oyunun ruhunu öldürmüş resmen. COH2'nin hikaye anlatımı ve oynanışını tercih ederim. COH3'te turlu murlu sistem getirmişler ancak Monopoly oynuyor gibi hissettim. Bir şeyler denemeye çalışmışlar evet ancak uygulamada çok sıkıcı ve başarısız olmuş.

COH2'de daha çok vatan millet ön plandayken COH3'te (eh, Amerika ve İngiltere bolca olduğundan sanırım) vatan millet yerine daha çok strateji ön planda. Bu da oyunun verdiği hissiyatı yok etmiş.

Çoklu Oyuncu Modu
COH2'de en çok keyif aldığım şey zor yapay zekalarla vs atmak, kendi kendime taktik bulmak, askerlerin bağırışlarına ezbere içimden eşlik etmek. COH2'nin silah sesleri, tank sesleri ve asker seslendirmelerinin COH3'ünkine bin bastığını düşünüyorum. Bana o gerçekçiliği vereceksin kardeşim. COH3'teki silah seslerini duyunca suratımda koca bir soru işaretiyle ekrana bakakaldım. Tankların, binaların üzerinde mermi izlerinin oluşması, tankların kararması gibi detaylar inanılmaz hoş ama bana ses anlamında bir şey sunulmayınca oyundan ebesinin kamaşullahına kadar uzaklaşıyorum.

Oyunda dengesizlikler de çok fazla. Birimlerden bazıları diğerlerine göre çok daha güçlü. Almanlar ucuzken ve patır patır birim çıkarabiliyorken Amerika ile oynadığımda gerçek hayatta yaşadığım ekonomik sıkıntıdan daha ağır bir sıkıntı yaşıyorum. Ben daha bir tank çıkmışken karşıdaki adam tanklı futbol kulübü kuruyor.

Oyun daha taze evet, bu nedenle içerik bakımından zayıf buldum. Harita sayısının az olması bu eksikliklerden biri. Oyunun başında yaşanan ve oyuncular tarafından dile getirilen çoğu eksikliğin hala devam ettiğini görebilirsiniz. Kafana tüküreyim Relic.


En azından online kısmı için Japonya ve Sovyetler eklense güzel olur. Bunu da büyük ihtimal bi 10-15 dolarlık DLC ile yaparlar.

Sonuç
Oyunun gerçekçi atmosferi bana verememesi, COH2'de vatan millet aşkı ön plandayken burada ruhsuz Müttefikler yüzünden o ruhun katledilip strateji odaklı (yersen) bir hal alması, 2. Dünya Savaşı denildiğinde aklıma gelen ilk devletlerden olan Sovyetlerin hikaye gereği yer almaması, içerik eksikliği, üzerinde uğraşılmamış asker seslendirmeleri, hikaye modunda abidik gubidik ve resmen zaman hırsızlığından başka bir şey olmayan turlu oyun aşaması, ordular arasındaki dengesizlik, geliştiricilerin oyunu düzeltmeye çaba sarf etmemesi beni korkunç yordu. Savaş ortasında terk edilmiş yaralı asker gibi hissetmeme neden oldu... Olmamış. Şimdi son ses Alman&Sovyet marşlı playlistimle COH2 oynamaya gidiyorum.

FOR THE MOTHERLAND!
Posted 11 May. Last edited 11 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
8 people found this review helpful
2 people found this review funny
5.7 hrs on record
このレビューを書くのに日本語を使うことにワクワクしています!このゲームはとても緊張感があって、誰を信じたらいいのか分からなくて、まだクリアしていないんです。不安と一緒に生きるのは怖いですよね \(>-<)

でも、近いうちにまたプレイし始めるつもりです。


おはよう!目覚めたら、名前も、住所も、愛する人も、全部忘れちゃったってどう?主人公はまさにそんな状況で始まるわけで、彼女にとっても、プレイヤーにとっても、まさにアドベンチャーの始まり。ところで、記憶をなくしたら、友達にどんな顔をして挨拶するかも分からないから、ちょっと困るよね。

この「アムネシアメモリーズ」は、乙女ゲームだからロマンスがメインだけど、ただの恋愛ゲームじゃない。なんと、ミステリーやサスペンスもてんこ盛りなんだよ!五つの異なるルートがあって、それぞれのルートで、魅力的なイケメンたちとの出会いが待ってる。心臓がドキドキするのは、恋愛だけじゃなくて、次に何が起こるか分からないドキドキ感もあるからね。

選択肢が多くて、ちょっとした選択でエンディングが変わるから、プレイヤーとしては真剣になっちゃう。ドキドキするシーンで、何か間違った選択をしたら、「あれ、なんでこんなことに…?」ってなることもあるから注意が必要。飛び降りたり、記憶喪失がさらに悪化したり、とにかく予測不能!

でも、心配しないで!オリオンっていう、超カワイイスピリットがいて、彼がナビゲートしてくれるんだ。オリオンのアドバイスを聞きながら、あっちこっち探索して、恋愛して、記憶を取り戻していくんだよ。まあ、彼の言うことを全部信じるのもどうかと思うけどね。

グラフィックはカラフルで、キャラクターデザインもイケメン揃い。声優さんたちも最高で、演技力で魅了されること間違いなし。音楽も、ロマンティックなシーンからサスペンスフルなシーンまで、ムードを完璧に盛り上げてくれる。

結局、不安感のせいでこのゲームをクリアできなかったんです。情けないですよね (>-<)
Posted 7 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
8 people found this review helpful
2 people found this review funny
25.4 hrs on record (11.0 hrs at review time)
Niyet ettim tüm yazma yeteneğimi kullanarak şu sıralar ayıla bayıla oynadığım MTG Arena incelemesi yazmaya. Oyun beleş diye sevinmeyin. Ben bu oyunun tillahı olacağım derseniz hoşgeldin kumar borcu.

Kart oyunlarını çok severim ama asla oynarken dopaminsiz bünyemi arşa çıkaracak ve beyin kullandırtacak bir oyun bulamamıştım. İlk çıktığında deliler gibi LoR oynamıştım fakat Riot Games oyunlarının kitlesinin %90'ı low IQ primat sergisi gibi olduğu için bir daha bu şirketin online oyunlarını oynamayacağıma yemin ettim. Daha önce MTG Arena'yı görmüş ancak incelemelerinden dolayı ön yargılı yaklaştığımdan oynayasım gelmemişti. Sonrasında bir arkadaşımın oynadığını görüp merakımdan oynamaya başladım. Gwent'e bir ara sarmıştım ancak oyuna yeni eklenen coinli orrrrul orul orrvladı destesi gelince denge denen bir şey kalmadığı için zamanla felaket sıktı beni.

MTG Arena 2017'de beta sürümü olarak sunuluyor, daha sonrasında 2019'da resmi olarak piyasaya sürülüyor. LoR ile çok fazla benzer özelliği olduğu için alışmam hiç zor olmadı. Arkadaşlarıma yayın açıp oynarken kötürüm gibi oynuyorum ama tek başımayken en büyük kumarbaz halt etmiş. Bu arada mobil uygulaması da var. Bağımlı olmak için güzel bir gün.

MTG Arena fiziksel bir kart oyunuyken (desteleri asgari ücret kadar neredeyse) dijitale aktarılmış.

Temel Özellikler

Bu oyunda LOTR, Baldur's Gate 3 gibi oyunların da evrenlerine ait pek çok kart bulunuyor. Farklı kart setlerinden kartlar toplayarak kendi özel destelerimizi kullanabildiğimiz gibi hazır desteler de kullanabiliyoruz. LOTR destesi yapıp yenilirken bile keyif almak için kollarımı sıvadım.

Oyun mekanikleri ilk başta basit gelirken zamanla daha da karmaşık bir hale geliyor. Oyunda element ya da bir diğer şekliyle renk ayrımına sahip kartlar var. Bunlar siyah, kırmızı, yeşil, mavi ve beyaz kartlar. Yer kartlarıyla mana ekleyebiliyor, bu doğrultuda elimizdeki kartları oynayabiliyoruz.

MTG Arena bir bilgisayar oyununa dönüşmüş olmanın verdiği rahatlıkla ses efektleri ve görselleri ile de keyif veriyor. Bir LoR ya da Gwent kadar fazla animasyon yok ancak yine de oldukça yeterli.

Oyunda ranked başta olmak üzere kart ya da XP kasabileceğiniz çok fazla etkinlik var. Oyunun evreni de çok geniş. Oyun evrenine dalacak kadar hazır hissetmiyorum kendimi ancak ara ara fırsat buldukça bakmak keyifli oluyor.

Oyun Modları

MTG Arena şu oyun modlarına sahip:
-Ranked
-Draf ve Sealed
-Hızlı Maçlar
-Bot Maçları
-Özellikle yeni başlayanlar için pek çok etkinlik içeren oyun modları

Kart Serileri

MTG, fiziksel kart setleriyle paralel şekilde yeni kart setleri güncellemeleri alıyor. En son çıkan kartları gerçek hayatta satın almak her ne kadar pahalı olsa da oyunda da deste oluşturmak bir o kadar pahalı.. Oyunda görev yapa yapa altın biriktirerek kart alabiliyorsunuz ancak ben parasını vereyim de destem olsun derseniz elveda 40 dolar.

Kart Çeşitleri

1) Lands (Yer kartları)

Yer kartları oyundaki en temel kaynaklar arasında yer alıyor ve bize oyunda kart oynarken kullanabileceğimiz manaları veriyor. Mana yaratık ve büyü gibi kartları oynamamızı sağlıyor. Yüksek manaya sahip kartlar tahmin edersiniz ki daha güçlü özelliklere sahip oluyor. Bu nedenle her tur başı mutlaka elinizde olan yer kartlarını kullanmanız gerek.

Temel Yer Kartları: Orman (Yeşil), Dağ (Kırmızı), Ada (Mavi), Ova (Beyaz), Bataklık (Siyah) olmak üzere beş tür temel yer kartı var. Bu kartlara kozmetik aldım ama nasıl kullanacağımı bir türlü bulamadım. Çok sinirliyim. Neyse, temel arazi kartlarının yanı sıra özel yer kartları da var.

Özel Yer Kartları: Bu kartlar ek özellik barındıran kartlar oluyor. İki ya da daha fazla mana üretebiliyorlar. Yani bir özel yer kartı hem yeşil hem de mavi mana verebiliyor gibi.

2) Creatures (Yaratıklar)

Yaratık kartları savunma ve saldırı gibi amaçlar için kullanılıyor. Bu kartların güçleri ve dayanınıkları (power and toughness) var. Güç, bir yaratığın vuracağı hasarı gösterirken dayanıklılık karşılayabileceği maksimum hasarı gösteriyor. Örneğin bir kart 3/6 ise bu demektir ki kartın 3 saldırı gücü var ve 6 saldırı gücüne kadar dayanabilir.

Bu arada 3/5lik bir kartınız var diyelim ve bu kartla 2 güce sahip bir kartı blockladınız. Kaldı 3 canınız. Bu can tur sonu tekrar tazeleniyor ve 5 oluyor. Şunun canını azalta azalta öldürem diye bir mantık burada yok yani.

3) Spells (Büyüler)

Büyüler oyunda önemli bir yere sahip. "Bir tur sonra ağzına sıcacam senin zort" dediğiniz adamlar öyle büyüler atıyor ki bu aşağılanmışlık hissini yaşamamak için sizi teslim olmaya itiyorlar. Henüz 11 saat oynadım ama hem çok travma yaşadım hem çok travma yaşattım. Bu kartların çoğu detay içeriyor ve düzgün sıralama ve kombo ile kullanırsanız tadından yenmiyor.

Büyü kartlarının türleri var ve bu türler büyülerin kullanımı üzerinde etkili. Şöyle ki:

-Instant Büyüler: Anında kullanılabilen bu büyüler herhangi bir an zınk diye kullanılabiliyor.
-Sorcery Büyüler: Sorcery olan büyü kartlarını yalnızca kendi turunuzda kullanabiliyorsunuz. Bu zındıklar genelde baya güçlü kartlardan oluşuyor.
-Enchantment Büyüler: Deste kartları olan bu büyüler sürekli etki sağlayan büyülerden oluşuyor. Bunlar oyun tahtasının sağ kısmında kalıyor ve süresiz etki sağlıyor.
-Artifact Büyüler: Bu kartlar oyundaki alıcı nesnelerden oluşuyor ve pek çok işleve sahipler. Bu kartlar vehicles ve equipment gibi türlere de sahip.
-Planeswalker: Bu kartlar güçlü karakterleri temsil etmekle birlikte pek çok yeteneğe sahipler. Bu kartların özel eylemleri etkinleştiren yetenekleri de var.

Diğer Kart Türleri

Companion (Yoldaş): Bu kartlar belirli destelerde özel olarak yer alıyorlar ve ek yaratık ya da ek kart avantajı veriyorlar.
Double Faced Cards: İki yüze sahip kartlar iki tarafın kullanımına açık olan kartlardır. Oyunu bambaşka boyuta geçirebilirler.

Kozmetikler

Geldik cebinizdeki her bir kuruşa göz diken k.ahpe düzene. Kozmetiker.
Oyundaki kozmetikler klasik bir kart oyununda yer alan kozmetiklere sahip. Bunlar:

-Card Sleeves: Destenizin arka yüzeyi. O kadar güzel şeyler var ki maaş gömmelik
-Card Styles: Kart stilleri belirli kartlara görsel efektler eklemenizi sağlıyor. Tam para tuzağı ama çok güzeller.
-Avatarlar: Bizi oyun içinde temsil eden pek çok avatar var. Bunları etkinlik ya da battle passten kazanabilirken mağazadan satın alabiliyoruz.
-Pets: Evcil hayvanlar biz dövüşürken oyun tahtasının kenarında sevimli sevimli duran meretlere deniyor.
-İfadeler: Karşı tarafa habire selam verip iyi hamle yaptıklarında yine bunu belirtem emote ve kelimeler kullanmama rağmen bazen karşılık alamadığımda hastanelik oluyorum. Ancak oyundaki emotelar çok tatlış.
-Play Mats: Kart oyununda değişmeyen oyun tahtası mı olur kardeşim.

Oy, yoruldum. Şöyle ağız tadıyla inceleme yazmak çok keyifli geldi. Genel olarak bakıldığında çıtır çıtır yenilecek bir oyun. İlk başta "ne kolay kız bu" derken ilerleyen zamanlarda feriştahınız kayabiliyor. Ben oynarken beynimi kullanabildiğim için mutlu oluyorum ve oynuyorum. Belli bir sistem üzerine kurulu ve dengeli kart oyunlarını bu yüzden seviyorum.
Posted 4 May. Last edited 6 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3 ... 17 >
Showing 1-10 of 170 entries