Recent reviews by SelmanSMAN

Çıktığı günden beridir ara ara oynuyorum. DLC ile gelen "harita genişlemesi" isminin hakkını veren ve "chill" oyunların bana göre en iyisi.

Oyun o kadar çok övüldü, o kadar çok yüceltildi ki, çok fazla beklentiye giriyorsunuz oynamadan önce. Hatta çok güzel oyun ama beklentiyi karşılamaz da hayal kırıklığına uğrarım diye korkmuştum. Öyle bir şey olmadı ve gerçekten beklentiyi fazlasıyla karşıladı. Gerçekten muhteşem bir oyun.

Oyuna direkt serinin başından başladım ve Witcher 1 ve 2 den hemen sonra da bu sıra en çok övülen oyuna geldi nihayetinde. Her zaman bahsedilen "Wild Hunt, Ciri, Yennefer" ile sonunda karşılaşabilecektik. Oyun hakkına herkes yeterince övmüş zaten gerek yok ama gerçekten güzel bir oyun. Kötü yanı yok gibi sadece menü sistemi konsollarda da olacağı için herhalde düzenlenmiş ve yakışmamıştı. Mesela envantere bakıyorsunuz hızlıca ama çıkarken ana seçim ekranına çıkarıyor önce sonra oyuna dönebiliyorsunuz. Konsol oyunları için iyi ama PC için Witcher 2 deki gibi kalsaydı daha güzel olurdu sanki.

Oyun bir çok tarihi olay ve kişiye gönderme de yapıyor. Mesela benim farkettiğim ve paylaşmak istediğim 2 detay var:
1. Detay: Heart of Stone DLC sinde Oxenfurtta bir müzayedeye gidiyorsunuz ve orada bir sanatçının tablosundan bahsediliyor. Tablonun adı "Pontar üzerinde yıldızlı gece" sanatçının adı ise "Van Rogh" bu tablo Van Gogh'un "Yıldızlı Geceler" tablosuna bir göndermedir.
2. Detay ise: Novigrad şehrinde yapılan Palio at yarışları. Gerçekten de Palio yarışları vardır ve oyunda bahsetitği gibi her semtin kendi bayrağı ve tuttuğu yarışçı olur ve yılda 2 kez İtalya'nın Siena şehrinde, şehir içinde yapılır

Genel Witcher evreni ve seri hakkında ise; çok çok iyi bir fantezi evreni ve gayet güzel oynatıp anlatan 3 farklı oyun. Her oyunda üzerine katarak daha fazla güzelleşip daha güzel anlatıyor ve gittikçe o evreni daha çok seviyorsunuz. 1. oyundaki gölün hanımı ve bataklıklar da, 2.deki Cüce diyarı Vergen ve son olarak koca şehir Novigrad hepsi keşfetmek için saatlerinizi verebileceğiniz konular barındıran şehirler hepsi ayrı güzel. Ayrıca Gwent in hayranı oldum. Önceki oyunlardaki zarla oynanan oyuna pek ısınamamıştım ama gwent çok iyi.

İlk oyunundan 3 yıl sonra çıkmış ve çok büyük değişiklikler yapmış oyun. Grafikler, arayüz, dövüş sistemi, yapay zeka ve yetenek kullanımı çok fazla değişikliğe gidilmiş ve çoğunu da iyiki yapmışlar.

Ben sıfırdan başladım Witcher evrenine ve bu sayede oyunları art arda oynayabildim, o yüzden 1'den hemen sonra hem de Türkçe olarak bu oyuna geçince biraz afalladım. Bana göre hikayesi kısa ve beni hiç zorlamayan ama mükemmel bir evrendeki RPG oyun serisinin zayıf halkası olarak hatırlayacağım bir oyun.

Oyunda en çok beğendiğim şeyler ise tam yerinde yapılan müdahaleler, diğer efsunger okulu ve güzel bir savaş sahnesi. Arayüzü Witcher 3'den daha iyi hatta. Kötü yanları ise hikayede zorla seçim yaptırmaları ve saçma bir seçim ağacı yaratmalarıdır. Oyuna yanlış hatırlamıyorsam 16 farklı son eklemişler, belli yerlerdeki seçimlerin yüzünden oyunun sadece bir kısmını oynayabiliyorsun. Tamam senin yönlendirebileceğin bir hikaye oynatmaları çok güzel, RPG den beklentim budur ama bu biraz gereksiz bence. The Cave diye bi platform bulmaca oyunu vardı, bu oyunda da ondaki gibi eğer diğer sahneleri görmek istiyorsan yeniden başlamalısın diyor. Çok fazla şey kaçırıyorsunuz ve hikaye anlamsız kalıyor bence.

Yine de diğer oyunlar göz önüne alınınca gayet ortalama üstü ve güzel bir oyun.

Kesinlikle kült bir oyundur. Sırf dövüş "combat" sistemi alışılmadık diye yerden yere vuruluyor. Witcher 3'ü tamamen popüler kültür övülmesi yüzünden oynayan ve oyunlardaki en önemli şeyin grafikleri olduğunu düşünen tipler bu oyunu kötülüyorlar birde. Değeri bilinmeyen bir oyundur, hem de Witcher evreninde olmasına rağmen.

Oyun hikaye olarak Witcher 2 den çok daha iyi durumdadır bence. Geralt ve Kaer Morhene daha çok yer ayırıyorlar hatta. Süre olarak da daha uzun. Açık dünya olmasa da, bazı bölümlerde "chapter" Vizimada geçiyor ve o şehrin sokaklarında dolanmak grafiklerine rağmen çok iyi hissettiriyor. Ben hiç bilmediğim bir evrene geçte olsa bu oyunla başladım ve Witcher oyunlarını sırasıyla oynadım. Witcher 3'ü açık dünyası ve görevleri için tekrar oynarım, bu oyunu da hikayesi için tekrar tekrar açarım.

Genel olarak dövüş sistemine kötü deseler de bana göre kendince iyi yanları var. Karaktere göre kılıç seçmek gibi, vuruş modunu da seçiyordun ve zamanlaman çok iyi olması gerekiyordu. Diğer oyunlarda belli bir seviye sonra sadece sol tık spamlıyorduk mesela. Ayrıca iksir "pot" kullanımı bu oyunda çok iyi durumdadır, meditasyon da aynı şekilde. Öyle caddenin ortasında veya savaş kenarında bağdaş kurup meditasyon yapmak nedir zaten.

Kötü yanları ise yürümek bazen sıkıcı olabiliyor, oradan oraya yavaş yavaş yürümek sıkıyordu bazen. Ama ben genel olarak beğendim, hem eski oyun olduğunu bilerek oynayınca zamanına göre çok iyi iş yaptıkları için takdir ettim, hem de Witcher evrenine öyle bir giriş yaptılar ki, 5. oyunu dahi çıksa bu oyundan bir şeyler barındırmak zorundalar.

Ruhlar aleminden Ferruh, ruhlar aleminden Ferruh! Geldin mi?

Çok iyi hikaye, muhteşem grafikler, iyi müzik - atmosfer ve kötü oynanış. Hepsi birden olunca başyapıt oluyor zaten.

Oynanış olarak sadece puzzle çözme ve dövüşler var. Item, skill, mission gibi terimler bu oyun için geçerli değil. Dövüşler çok estetik ama kaçış mekanikleri rezalet. Her şeye rağmen iyi bir deneyim, kulaklığı takıp o atmosfere girmek bile yeter.

Oyun bir savaşçı bir ablamızın, sevdiğini ölümden kurtarmak için cehennemin kapılarına gitmek için yola çıkması ile başlıyor. Eğer benim gibi İskandinav (Nors) mitolojisine meraklıysanız bunun için bile alınır. Oyunda birçok Tanrı'dan bahsediliyor (Baldur, Loki, Odin v.s. ) ama sadece bahsediliyor, karşılaşmıyoruz sadece çok güzel hikayeler dinliyoruz.

Kısa ama ağızda tat bırakıyor.

Güzel bir hayatta kalma oyunu, arkadaşlar ile girince gayet eğlenerek oynuyorsunuz. Evet bunlar var ama benim en çok sevdiğim veya takdir ettiğim;

-Oyun ilk çıktığında alıp oynamıştım, 4ilk haftadan update edip güncellemeye, düzeltmeye başladılar.
-Atmosferi gerçekten çok güzel, başını alıp denizde uzaklara açılmışsın hissini veriyor yeri geldiğinde.
-Craft sistemi çok basit

Ayrıca şu sıralar hiçbir oyun oynamak istemesem bile tek başıma girip sakince oyunumu oynuyorum. Loot yaparken pek sakin olmuyor ama olsun, atmosferi kafa dinlememe yetiyor.

Çok güzel bir oyundu, uzun uzun oynamama rağmen çok çabuk bitti hissine kapıldım. Güzel bir hikaye ile başlayıp, daha da güzel bir şekilde biten ve çok iyi boss fightlarının olduğu bir platform oyunu. Ambiyansı, siz oyuna ara verseniz bile geri döndüğünüzde hemen etkisi altına alacak türden güzeldi. Boss larının zorluğu ise bence tam ayarında, zor ama oynanmayacak kadar da değil. Bulmacaları bazen daha zor olabiliyor hatta, ama hepsi eğlenceliydi.

Platform - Bulmaca oyunları sevenlere önerilir...

Şİmdiye kadarki en iyi MMO FPS Shooter oyunu desek yalan olmaz.