Seneste anmeldelser af Rozzy

Oyunu 45 dakikada %100 bitirdim. Geri kalanında kartlar düşsün diye arkaplanda açık bıraktım. Şimdi oyunun kendisine geçelim.

Hikayesi fena değil güzel yansıtmışlar. 5 liralik bir oyuna göre güzel. Florance isimli kızımızın günlük sıradan hayatını deneyim ettikten sonra yaşadığı aşkla nelerin değiştiğini görüyoruz. Tatlı.

Yok denecek kadar az. Arada bir mouseyi sağa sola hareket ettirmekten ibaret. Bulmaca var ama anca kreşdeyseniz zorlar.

Oyunun en kuvvetli yerlerinden. 5 liralık bir oyun için iyi uğraşılmış.

Güzel. Evet sadece güzel.

30 dakika normal bitiriş 45 dakikada %100. Anlayabileceğiniz gibi çok kısa.

Genel olarak tatlı bir tecrübeydi spoilera girmemek için bazı şeyleri söyleyemedim fakat yaşanan bir olaydan sonraki süreç çok hızlı gerçekleşti kızın tutumunu sevmedim ve sonu çok tatminsiz bitti. Bunları da eklemem lazım sanırım. 5 liradan fazlasını vermeyin. Koleksiyon kartlarıyla 50 kuruşa felan geliyor.

Pekala... Oyunu %100 bitirmiş biri olarak (aslında %100 değil çünkü hard mode ve speedrun yapamadım. Ama onlar ana oyunun yan materyali olduğundan saymıyorum.) hem artıları hem eksileri olan bir oyun. Ama artılarının çok daha ağır bastığı kesin.
Hikayesini anlamak biraz zor... O kadar aksiyondan sonra psikiyatristi dinlemeyecek bir milyon insan vardır. O yüzden hikayeyi kaçırıyorlar. Arkada dönen hikaye ise bariz şekilde Hotline Miami'nin farklı versiyonu. Direkt aynı konsept. İşleniş farklı ve ben bu oyundaki işlenişini daha çok sevsem de anlaması Hotline Miami'den daha zor ve vuruculuk bakımından da ondan eksik. Hikayeyi özet geçicek olursam (Spoilersiz)
Biz geçmişini hatırlayamayan bir samurayız ve bu yüzden psikiyatriste gidiyoruz. Psikiyatristimiz bize görevler veriyor (şunu öldür gibi gibi...). Biz de bu görevleri yapıyoruz. Ayrıca uyuduğumuzda kabuslar görüyoruz. Bir süre sonra bu savaş yeteneklerimizin nereden geldiğini sorgulamaya, geçmişimizi niye hatırlayamadığımızı, kabusların ne anlama geldiğini öğrenmeye çalışmaya başlıyoruz. Başka birşey diyemem çünkü her şey spoilera girer.
Eveeet. Geldik asıl kısma. Oynanış... T-A-Ş G-İ-B-İ. Hotline Miami'nin kuşbakışı olmayan versiyonu gibi düşünebilirsiniz. Zaten genel olarak oynarken hep ''HOTLİNE MİAMİ !!!!!'' diyorsunuz. Ama oyun bundan biraz daha fazlası. Yavaşlama gibi bir özelliğimiz var ve bununla mermileri düşmanlara geri sektirebiliyor, pervaneler içinden geçebiliyoruz. Kurşunlardan kaçmamızı sağlayan takla yeteneği de var. Fakat bu yetenekle ilgili biraz sorunum var. Genelde bilirsiniz oyunlarda normal yürümekten hızlı olan bir hamle vardır ve hızlı ilerleyen oyunlarda bu hamleyi mesafeleri hızlı katetmek için kullanırız. Birnevi hile gibidir. Ama hile de değildir. Bu oyundaki o hamlemiz takla. Genel olarak çok güzel çalışşa da birden fazla kata sahip maplerde (ki bu oyunun %90'ı oluyor) eğer bir alt kata inme kısmının üstünde bunu yapmaya çalışırsanız, inme tuşuyla aynı kombinasyona sahip olduğundan aşağı iniyor ve fark bile etmeden ölmüş oluyorsunuz. Tek sıkıntısı bu. Onun dışında genel olarak hızlı ve çok güzel.
Ortama ve atmosfere uygun, genel olarak retro tarzda çok güzel müzikleri var. Normalde açıp dinlemem ama oyundayken gaza da getiriyor saykodelik ortamı da yansıtıyor içini de ısıtıyor. Ses efektlerini de bu kategoride inceleyebiliriz sanırım. Ses dizaynı da ortalama özel bir yanı yok.
4-5 saat gibi bir bitirme süresi var. 15 ₺'ye fena değil. Hatta bu ekonomide gayet iyi. Oyun zamlanmadan alın derim.
Oyunda bir tane gizli boss, 5 tane gizli kılıç açan anahtar ve yaklaşık 12 13 tane easter egg var. Gizli boss oyunun normal final boss fightından daha iyi. Kesinlikle oyunu bitirdikten sonra deneyim etmelisiniz. Google'ye yazıp ulaşabilirsiniz.

Genel olarak parasını hakeden taş gibi bir oyun.

Pek deneyim etme şansım olmadı ama güzele benziyor denenebilir

Hotline Miami 1'i oynadığımda bayılmıştım. Bu oyuna başladığımda hayal kırıklığına uğradım fakat biryerden sonra oyun düzelmeye başladı.
Hikayesini anlamak imkansız arkadaşlar ya yanınıza not defteri alıp tüm sahnelerin tarihini not alacaksınız ya da video izleyeceksiniz.Çünkü oyun kronolojik olarak ilerlemiyor. İlk oyunun hem öncesinde hem de sonrasında geçen kısımları var. Geçmişle ilgili olan kısım ilk oyunla bağlantılı olsa da gelecekte geçen kısım çok da bağlantılı sayılmaz. Hikayeyi özet geçemeyeceğim çünkü ilk oyunu da özet geçmem gerekir. Fakat anlayınca güzel ama oyunda anlayamayınca pek anlam ifade etmiyor.
İlk oyunla baya benzer bir oynanış. Birkaç tane yeni özellik eklemişler fakat şunu demem lazım ki oyunun ilk başlarda kötü olmasının asıl sebebi bölüm dizaynı. O kadar kanser bölüm dizaynları var ki göremediğiniz insanlara ölüyorsunuz. Özellikle fragmanda da bulunan 2 kişiyi yönettiğimiz (testere ve silah) kısımlar tam bir işkence. Birisini odaya sokuyorsunuz diğeri gelmiyor ve gözüküyor. Aşırı sinir edici. Fakat bölüm dizaynını sonrasında düzeltiyor.
Mükemmel. Mükemmel. Mükemmel. Bir oyunda görebileceğiniz en iyi soundtracklerden. Hiçbir eksisi yok. Ortamı iyi yansıtıyor ayrıca tek başına da dinlemek için enfes.
5-6 saat diyebilirim. Güncel fiyatına kesinlikle değmez. 4.80 ₺'ye almıştım o fiyata kaçmazdı. Şuanki maksimum ederinin 17 ₺ civarı olduğunu söyleyebilirim.
Pek bir ekstra içerik yok. Oyunu bitirdikten sonra New Game'ye tıklayınca yeni bir cutscene geliyor. Ayrıca atölye var ve ana oyundan daha keyifli genel olarak çünkü baya komik mapler bulunuyor. Atölyesini deneyimlemelisiniz.
1. oyundan daha kötü ama yine de ortalamanın üstünde bir oyun. He bu arada final bölümü aşırı iyi.

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR


Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış. "Hoca, bana düdük al!" demiş biri. "Bana da, bana da!" demiş bir diğeri.

Diğerleri de sırayla:

– Ben de düdük isterim!

– Bir tane de bana!, demişler.

İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca'ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.

Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca, parayı veren çocuğa vermiş.

Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:

– Hani bizim düdüğümüz?

Nasrettin Hoca gülerek,

– Parayı veren düdüğü çalar, demiş

En sevdiğim oyun olan Hotline Miami'nin incelemesini yazmak üzer- (bilardo sopasıyla kafası patlatılır)

Oyunun hikayesi 80'li yıllarda Miami'de geçiyor. Karakterimizin ismi Jacket. Telefondan gelen emirleri uygulayarak adam öldürüyoruz. Spoiler olmasın diye pek birşey söyleyemiyorum fakat hikayesi çok güzel. Merak unsurunu çok güzel koruyor ve sonunda da tatmin edici şekilde bitiyor.
Ayrıca oyunun öncesi ve sonrası 2. oyunda devam ediyor yani bağlantılılar.
Hikayede anlamadığınız kısım olursa hesabıma girip rehberler kısmından Hotline Miami Hikaye rehberini okuyabilirsiniz. Yine anlamadığınız birşey olursa ekleyip sorabilirsiniz.

Mükemmel. Benim oynadığım oyunlar arasındaki en güzel oynanış bu oyunda. Diğer tüm oyunlarda illaki hoşuma gitmeyen birşeyler olur. Başta yavaş kalır sonra açılır vs vs. her oyunda bir katlanma süreci oluyor genelde. He şimdi diceniz RDR 2 felan var bune aq. RDR 2 oynamadım ve RDR 2'nin oynanışı gerçekliğe dayalı olduğundan bunun kadar zevk vereceğini sanmıyorum. Son olarak uyuşturucudan daha bağımlılık yapıyor oynanışı demedi demeyin.

Bir oyundaki en iyi soundtrack. 2. oyundan sonra :)

İnternette 5 saat dese de ben ilk oynadığımda 4 4,5 saat civarında bitirmiştim diye hatırlıyorum.

Oyunda 1 tane gizli son var. Gizli maskeler var ve bunlar oynanışı değiştiriyor, yeni özellikler ekliyor veya güçlendiriyor. Yine ekstradan 3 bölüm var ve oynamanız kesinlikle lazım, hikaye için önemli.

Bu oyunu oynamayanla arkadaş olmayın. Oynamayana da zorla oynattırın. Oynamamayı ısrar edenin kafasını pa-... Sakince uyarın.

10/10

Frostpunk oyunun müziklerinin olduğu bir soundtrack.

Steamden kaldırılıyor. Görüşürüz SCARFACE !

Şimdi oyun güzel.
Ama fiyatı uçuk.

Nerde beleş oraya yerleş kardişşş