18
Products
reviewed
0
Products
in account

Recent reviews by PaperCrow

< 1  2 >
Showing 1-10 of 18 entries
No one has rated this review as helpful yet
30.1 hrs on record
Conquistador, Logic Artits'in çıkarttığı ilk oyun ve Expeditions serisinin de başlangıç noktası. 25-30 saat gibi bir süre içerisinde oyunun size sunduğu tüm içerikleri görebiliyorsunuz. Bu da bazı kullanıcılar için gayet yetersiz sayılabilir bir CRPG oyunu olarak. Ama ben bu kısa süreyi olumlu bir yön olarak gördüm zira oyun aynı şeyleri size sürekli yaptırmaya çalışmadan, bir dolu içi boş tekrarlanmış görevler yığınıyla canınızı sıkmadan içeriklerini önünüze seriyor ve bitiyor. Yapan ekip daha o zamanlarda bile kendi imkanlarının ve bu imkanlarla yapabileceklerinin farkındaymış ve ona göre sınırlandırmışlar kendilerini.
Logic Artits, serinin başlangıcında sizleri 16.yüzyılda yeni dünyaya yelken açan bir İspanyol Conquistador'un macerasına atıyor. Ve bunu gayet başarılı bir şekilde yapıyor; İlk başta gayet yüzeysel, sadece cinsiyetini ve birkaç belli başlı özelliğini seçtiğiniz bir karakter yaptırıyor. Daha sonra da geminiz için bir ekip kurduruyor. Hoş olan şey, kurduğunuz ekip üyelerinin bir karakterlerinin olması; Attığınız her adımın bilinmezlikle dolu olduğu, gittiğiniz bir sonraki noktada ne yaşayacağınızı tahmin edemediğiniz bir macerada verdiğiniz her karar, ekip üyeleriniz tarafından yargılanıyor, eleştiriliyor veya destekleniyor. Karşınıza çıkan yaralı bir yerliye yardım mı ettiniz? Açık görüşlü üyeleriniz sizi destekliyor. Bir sunakta yığınla hazine görüp almadınız mı? Paragöz üyeleriniz karşı çıkıyor. Bütün bunlar bir moral sistemiyle birleştirilmiş ve aldığınız kararlar ekip üyelerinizin moralini arttırıyor veya düşürüyor. Moralleri belirli bir seviyenin altına düşünce de sizi bırakıp gidiyor veya bir isyan başlatıyorlar. Bu mekanik oyunu atmosferine büyük bir artı katıyor.
Ekibinizi oluşturduktan sonra, oyun sizi oyunun mekaniklerini tanıyabileceğiniz, oyunun sonraki aşamalarında neler ile karşılaşacağınızı aşağı yukarı veren kısıtlı bir bölgeye atıyor. Yeni kıtaya demir atmadan önce bir ara durak! Bu kısımda size kamp mekaniğini, tur bazlı kombatı ve sonraki aşamalarda sizin için önemli diğer şeyleri öğretiyor. Bu noktada biraz eleştirel olmam gerekiyor, oyun size gerekli mekanikleri öğretme işinde gerçekten çuvallıyor. Bunun tek önemli nedeni de arayüz! Serinin ilk oyunu olmasından mıdır bilmiyorum ama gerçekten arayüz konusunda en kötüsü Conquistador. Birçok noktayı kaçırabilmeniz çok kolay ve işten bile değil. Kamp mekaniği sizi ekip yönetimi alanında sınıyor, ekip üyelerinizin uzmanlık alanlarına göre görev dağıtımı yapmanıza zorlayıp size kombatlarda büyük kolaylık sağlayacak ekipmanlar oluşturmanıza, yaralanan veya hastalanan ekip üyeleriniz varsa tedavi etmenize, gerekli upgradeler yaparak hareket mesafenizi arttırmanıza olanak sağlıyor. Yani oyunda önemli yer tutuyor, fakat bu önemiyle zıt orantılı bir arayüz tasarımı nedeniyle ilk başlarda cidden çileden çıkartıyor kamp yapmak. Herkesin görevlerini ayarlamak, yemeklerini paylaştırmak, item yapılacaksa o işe adam ayırmak, hasta varsa bakımına doktor seçmek, bir yandan da bölgede özel bir event varsa onu yapmak işi karmaşıklaştırıyor, otomatik atama ile bütün bunları geçebilme seçeneğimiz var ama tam olarak düzgün çalışmıyor. Otoya aldığımızda bazen durduk yere birkaç grup üyemiz aç kalıp moral kaybedebiliyor, bazen yapılmasını istediğiniz itemler yapılmıyor, bazen de iyileşmesi için doktor atadığınız grup üyenizin durumu ilgilenilmediği için daha da kötüye gidiyor. Yani her şeyi kendiniz yapmanız ve gözden bir şeyleri kaçırmadığınızı ummanız gerekiyor işlerin istediğiniz gibi gitmesi için.
Kombat kısmı, oyunun yapılışından önce ve sonra çıkan birçok oyunla benzer. Serinin kendisinden sonra gelecek oyunları gibi, çarpışmalarda çeşitliliği savaş alanına koyduğunuz tuzaklar ve engeller ile sağlıyorsunuz. O açıdan üç oyunda da kombat bazı hafif geliştirmeler haricinde büyük değişiklik göstermemiş Expeditions serisi tek bir nokta haricinde; Uzun mesafe birimler! Oklar ve Arkebüzler taşıyan uzun mesafe birimler, bu oyunda aşırı etkisiz geldi nedense bana. Sonraki oyunlarda yeterince geliştirilmiş iki uzun mesafe birimle düşmanı size yaklaşamaz hale getirebilirken, bu oyunda asıl önem yakın mesafede, kılıç ve kalkan taşıyan birimlerde gözüküyor. Yeterince yakın mesafe birimi olmayınca düşmanın savunmanızı aşıp sizi ezmesi aşırı kolay oluyor. İyi bir doktor ve tam ekipmanlı üç yada dört yakın mesafe birimi ise çok sayıda düşmanı rahatlıkla kontrol altında tutuyor. Bu açıdan bir dengesizlik var gibi. Bir de Rastgele Karşılaşmalar meselesi var can sıkıcı olan; Gece kampınıza gelen saldırıları bıktırıcı noktaya getirebiliyor zaman zaman. Gerçekten oyun yapımcıları sizin yeni topraklardaki yabancı insanlar olarak her gece tetikte olmanızı mı istemişler, yoksa birileri bir yerlerde bir virgül hatası mı yapmış bu saldırıların oranını ayarlarken bilmiyorum ama sürekli bir saldırı altında olma hissi sizi oyunu bırakmaya kadar götürürse şaşırmam, o derece yoruculaşıyor!
Oyunun yukarıda bahsedilen kötü noktalarını bir kenara bırakıp gerçekten başarılı yaptığı kısımlara geçersek; Hikaye anlatımını çok başarılı yapıyor Conquistador. Firmada gerçekten bu işi bilen, anlatacağı hikayeleri ne şekilde ve hangi karakterlerle anlatacağını seçerken oyunu geçtiği zamanı, o zaman biriminde insanların dünya görüşlerini, yaşanabilecek olayları iyi kurgulayabilen birileri olduğu belli. Zira yukarıda bahsettiğim noktalar sadece Conquistador için değil, serideki diğer oyunlar içinde geçerli şeyler. Conquistador çok benzersiz bir olay anlatmıyor kesinlikle! Viking ve Rome da benzersiz hikayeler anlatmıyordu. Ama defalarca dinlediğimiz, okuduğumuz, yaşadığımız hikayeleri, ellerindeki elementleri bir araya getirerek gayet başarılı bir şekilde anlatıyorlar, anlatı bittiğinde size vakit kaybetmişsiniz gibi hissettirmiyorlar. Conquistador'un da başarısı burada yatıyor; Hikaye anlatımı başarılı!
İspanya'dan yelken açıyor, yeni dünyada karaya çıkıp alışılmışın dışında kültürleri olan farklı insanlarla karşılaşıyoruz ve oradan sonrası bizim kararlarımızla şekilleniyor. Bu insanlarla nasıl başa çıkmalıyız? Diplomatik bir dille onlarla uzlaşmaya mı çalışacağız? Onları 'barut ve çelik' ile mi tanıştıracağız? Kültürlerini anlamaya mı çalışacağız, ya da kabile düzeyindeki düzenlerini gelişmiş medeniyetimizin içerisinde mi eriteceğiz? Bütün bu soruları kendimiz cevaplayacağız. Bizden önce gelenlere neler oldu, bizden sora gelenler bizim bıraktığımız nasıl bir dünya ile karşılaşacak? . Conquistador bu konuda parlıyor işte! Olaylar gayet başarılı bir şekilde aktarılıyor ve oyunun tat kaçıran noktalarını unutturup sizi finali görmek konusunda şevklendiriyor. Gerçekten bir rol yapma oyunu olduğunu bu hikaye anlatımı kısmında gösteriyor oyun ve sizi bolca seçenekle baş başa bırakarak yapması gereken temel şeyleri doğru yapan başarılı bir oyun oluyor Expeditions: Conquistador. Oyunu bitirdiğimde serinin diğer oyunlarındanda aldığım bir hisle kalktım oyunun başından; Doyumsuzluk! Bittiği için memnundum, gayet başarılı bulmuş ama tam olarak da doymamıştım, zira damağımda güzel bir tat vardı! Biraz daha zaman geçtikten sonra başına oturulup bir daha oynanmaya değer bir oyundu Expeditions: Conquistador kesinlikle! Bu da benim nazarımda Expeditions: Conquistador'u başarılı bir CRPG oyunu yapıyordu.
Oyunu kesinlikle RPG ve CRPG seven, farklı ama kaliteli birşeyler arayan kişilere önerebilirim. Sizi saatlerce kilitlemeyecek ama anlattığı başında tuttuğu kısa sürede sizi memnun bırakacak bir oyun Expeditions: Conquistador. İndirim zamanlarında gördüyseniz ve güzel zaman geçirecek bir CRPG arıyorsanız ve serinin soraki oyunlarını oynamış ve bunu da merak ediyorsanız alın derim, pişman olacağınıza inanmıyorum oynarken. Oldukça eski bir oyuna gereksiz uzunlukla bir inceleme yazısı olduğunun ve pek fazla kişinin okuma sabrı göstermeyeceğinin farkında olmakla birlikte, sabredip sonuna kadar katlanmış kişilere teşekkür ediyorum. Umarım yazdıklarım, aradığınız soruların bir kaçına cevap olmuştur.
Sağlıklı ve güvenle kalmanız dileğiyle.
Posted 30 March. Last edited 30 March.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
17.7 hrs on record
Waste of time.
Posted 15 January, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
233.9 hrs on record (82.0 hrs at review time)
Early Access Review
Good
Posted 22 November, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
63.7 hrs on record
Para verip oyunu alıyorsunuz, sonra da oynamak için aylık abonelik alıyorsunuz. Zira oyunun sistemini öyle bir hale getirmişler ki abonelik almadan oynanmıyor!
Posted 16 April, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
414.1 hrs on record (181.4 hrs at review time)
O kadar yıl aradan sonra bile piyasada oynayabileceğiniz en iyi MMO'lardan biri ve RPG olarak da gayet iyi sayılır. Sizi sürekli para ödemeye zorlamaması da cabası. Eğer sosyal kısmından uzak sadece kendiniz oynamak istiyorsanız da tek kişilik oynanış bakımından epey iyi, singleplayer oyun kafasında oynanıyor rahatlıkla.

Ücretsiz olarak birçok içeriğe erişebiliyorsunuz. Ayrıca tek bir ay abonelik alırsanız abone olduğunuz tarihe kadar çıkmış bütün ek paketler sizin oluyor ve aboneliğiniz bitse dahi bunlara erişiminiz kaybolmuyor. MMO arayanlara kesinlikle tavsiye ederim, ilk baş ücretsiz olarak başlayın, hoşunuza giderse üyelik almayı düşünebilirsiniz
Posted 16 April, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
10 people found this review helpful
1 person found this review funny
70.0 hrs on record (48.0 hrs at review time)
Zamlar gelmeden önce Beamdog oyunlarını almış mıydınız? Tebrikler, hayatınızın yatırımını yapmışsınız!
Posted 6 April, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
47.5 hrs on record (39.5 hrs at review time)
EXPEDİTİON VİKİNG

Expedition Viking, beklemediğim kadar başarılı bulduğum, Viking temasını başarıyla yansıtan bir CRPG olmuş. Ölmüş babasının ardından küçük bir klanın sorumluluğunu alan bir genci yönettiğimiz oyuna, çoğu RPG’de olduğu gibi karakterimizi yaratarak ve yetenek puanlarımızı dağıtarak başlıyoruz. Sonra küçüklüğümüzden beri beraber büyüdüğümüz birkaç yoldaşımızla birlikte klanımızı güçlendirmenin yollarını arıyoruz, zira babamızın bize devrettiği klan pek zayıf ve etrafımızda topraklarımıza konmayı hevesle bekleyen çakallar geziniyor. Klanımızı güçlendirme umutları bizi Britanya adalarına yelken açmaya zorluyor ve buradan itibaren oyun seçimlerinizle sizi başbaşa bırakıyor.

Evet, yukarıda bahsettiğim hikaye pek yenilikçi falan değil. Ama yapması gereken pek çok şeyi doğru yapıyor ve oyuncuyu motive etmeyi başarıyor. Görevleri hangi sırayla yapmak istediğinizde serbestsiniz, bazı fraksiyonların görevlerine elinizi sürüp sürmemekte serbestsiniz, Britanya’ya istilaya mı geldiniz yoksa oradaki Krallıklarla ittifak kurmak için mi geldiniz bunu seçmekte serbestsiniz… Ama seçimleriniz neticesinde bazı görevlere erişimi tamamen kaybedecek, bazı içerikleri ve mekanları hiç görmeden oyunu bitireceksiniz, hatta klanı geliştirme görevinde başarısız olup düşmanlarınıza yem bile olabilirsiniz! Yani RPG kısmında gerçekten güzel iş çıkarmış oyunun geliştiricisi Logic Artists.

Oyun, macera boyunca ekibinize kattığınız yoldaşlarınıza büyük önem veriyor. Bu yoldaşların bir moral sistemi var; Hepsinin de kendilerine göre bir dünya görüşü var ve sizin verdiğiniz kararları bu görüşlere göre yargılıyorlar, buna göre de moralleri düşüyor ve yükseliyor. Eğer bir yoldaşınızın morali eksileri görürse artık sizi takip etmemeyi seçebiliyor. Ayrıca bu yoldaşların sadece sizinle değil kendi aralarındaki etkileşimi de gayet güzel işlenmiş. Onların kendi aralarındaki tartışmalarını ve fikir alışverişlerini izlemek gerçekten eğlenceli.

Oyunda yaptığımız görevlerden, yağmaladığımız yerlerden kazandığımız gelirleri köyümüzü geliştirmeye harcıyoruz. Bunu da iki şekilde yapıyoruz; Köyde yaptığımız upgradelerle Prosperity(Refah diyelim biz buna) ve Power(Güç) skorlarını yükseltiyoruz. Yapabildiğimiz birçok upgrade ve oyunda yaptığımız birçok karar bu skorları etkiliyor. Şimdi işin püf bir noktası var; Bu skorların ikisini de aynı anda arttırmayı seçebilirsiniz, bunun bir mahsuru yok ama birinden birini en az 100 yapmanız elzem. Zira oyun sonu buna göre şekilleniyor ve bir çok oyuncu sırf bu skorlardan birini 100 yapamadı diye oyun sonunda ufak bir şok geçirmiş.

Oyunda izlememiz gereken bir Time-Limit var. Yani Britanya’ya ilk yelken açışımızdan itibaren 1 yıl içinde bütün işlerimizi halletmeli(Yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl) , köyümüze geri dönmeli ve klanımızı temsil etmek üzere Alting’e katılıp Kralın karşısına çıkmalıyız. Ama merak etmeyin, bu Time Limit işini kısa bir şekilde giriş bölümünde öğretiyor size oyun. Sonrası sizin zaman yönetim yeteneklerinize kalıyor.

Oyunda combat sistemine değinmek gerekirse; Artık Divinity Original Sin’ler sağolsun pek çoğumuza yabancı olmayan Turn Based Combat dediğimiz tur bazlı sistem üzerinden gidiyor savaşlar. Karakterlerimizin silahları, zırhları, verdiğimiz yetenekler, üzerimizde taşıdığımız tuzaklar, savaşlarda pek çok farklı şekilde rakiplerimizi saf dışı etmemize olanak sağlıyor, ama aynı numaraları onlar da bize yapabiliyorlar. Bu da haliyle savaşları kimi zaman kolay, kimi zaman baya uğraştırıcı, kimi zamanda sürprizlerle dolu bir hale getirebiliyor. Şahsen Tur bazlı yerine RTwP combat sistemini daha çok tercih etsem de, Expedition Viking combat sistemi gayet düzgün çalışan, eğlenceli bir tat vermeyi başarıyor.

Oyunda ufak tefek buglar ve bazı kısımlarda memory leak nedeniyle saçma performans düşüşleri yaşasam da, bir bütün halinde Expedition Viking oynanmaya değer, gerçekten özenerek yapıldığı belli olan bir Parti temelli Tur bazlı CRPG olarak duruyor nazarımda. Oyun, başından itibaren sizi sürüklediği macerayı, çerdiği görevleriyle, verdiği atmosferiyle, oynanış mekanikleriyle size yaşatmayı başarıyor ve ne uzun ne kısa denilebilecek oynanış süresiyle sizi yormadan, gereksiz yere 100 saatleri bulan (Allah seni bildiği gibi yapsın Pf;Kingmaker!) bir oynanışla yıpratmadan ortalama 35 saat gibi bir sürede hikayesini sonlandırıyor.

Netice olarak Expedition Viking, RPG oyunlarını sevenlere kesinlikle önerilecek bir yapım. Parasını çok net hakeden bir oyun. Kendisini bir Viking macerasına atmak isteyenler kaçırmamalı!
Posted 11 January, 2023. Last edited 11 January, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
19.5 hrs on record
King Arthur - The Role-playing Wargame
King Arthur - The Role-playing Wargame kesinlikle beklemediğim kadar zevk aldığım bir oyun oldu. Neocore, TotalWar ve Rpg türlerini, Kral Arthur mitoslarını temel alarak birleştirmeye çalışmış ve bu doğrultuda zamanında pek örneği olmayan birçok yeni mekanik denemiş.

Öncelikle oyun adından da belli olacağı gibi Kral Arthur döneminde geçiyor. Arthur efsaneleri hakkında biraz okuma yaparsanız Britanya'dan Romanın ayrıldığı, Sakson istilalarının gerçekleştiği dönemlerde geçtiğini görürsünüz efsanelerin. Bu dönemde Hristiyanlık ve Pagan inançları birlikte görülür ve iki inanca da ağır bir gizemcilikle sarmalanmıştır. Mucizeler, büyüler, tanrılar, kutsal ruhlar Britanya topraklarının her yerindedir.

Oyun geliştiricileri de bütün bu ögeleri gerçekten büyük bir başarıyla koymuş oyuna. Oyunda Old Faith/Christian RightfullvsTyrant mekaniği var. Oyun size farklı eventlar veriyor ve yaptığınız seçime göre bu çatışmada tarafınızı seçiyorsunuz yavaş yavaş. Ve buna göre de farklı üniteler ve yetenekler-büyüler açıyorsunuz. Oldfaith-rightfull bir rotadan gittiğinizde edindiğiniz üniteler ve yetenekler, Cristian-Tyrant bir rotadan gittiğiniz aldığınız ünitelerden çok farklı. Bu da oynanış süresini arttırması açısından güzel olmuş.

Oyun Total War oyunlarından kendisini ayırmak için rol yapma ögelerine fazlaca yer vermiş. Yukarıda bahsettiğim Event sistemi üzerinden Kral Arthur'un hikayesini anlamak için fazlaca çaba harcamışlar yapımcılar. Gerçekten de o dönemi ve efsaneleri detaylıca incelemiş oldukları gözlemlenebiliyor. Paradox oyunlarından tanıdığımız eventlarla kendimize farklı rotalar çizebiliyoruz.

Oyunda artifact ve büyü sistemi var. Ordumuzun başına geçirdiğimiz Şövalyelerimizi farklı maceralara gönderiyoruz, bu sayede onlara level atlatıp statlarını dağıtıyoruz ve bunları yaparken değişik büyü yeteneklerini atayıp farklı bufflar ve özel büyüler veren artifactler bulup verebiliyoruz.

Oyunda şövalyeler büyük yer tutuyor bu arada. Onları toplayıp yuvarlak masaya katmak da ayrı bir zevk veriyor. Yuvarlak masayı doldurmaya çalışırken farklı maceralarda farklı şövalyeleri kendimize katılmaya ikna ediyoruz. Söz gelimi A Şövalyesi gelip sizden B şövalyesine karşı yardım istiyor yada kaçırılan bir Leydi'yi kurtarmak için size başvuruyor, bu görevleri yaparak onları Yuvarlak masaya katıyorsunuz Bu mekanik Old Faith/Christian RightfullvsTyrant mekaniğiyle iç içe ayrıca, yani bir şövalyeyi aldığınızda o şövalyenin inancı ve değerleri de önemli oluyor sizin için. Söz gelimi eski inanca bağlı bir şövalyeyi yuvarlak masaya çağırınca diğer seçenek olan Hristiyan şövalye sizi düşmanı belleyip Hristiyanlardan topladığı bir orduyla başınıza bela olabiliyor. Bu şövalyeleri farklı Leydilerle evlendirip topraklar vererek onların sadakatini yüksek tutmak oldukça önemli.

Oyunun savaşları TotalWar mekaniklerine benzer, ama onlar kadar akıcı dersem yalan olur. Alışırken biraz yadırgıyor insan, ama farklı üniteleri açmaya başlayıp büyülerinizi kazandıkça, şövalyeleri toplayıp güçlendirdikçe savaşların zevki çıkmaya başlıyor.

Asıl oyunun diplomasi mekanikleri yok dersek yalan olmaz. Ama The Druids ek paketiyle gelen yeni Campaing'le beraber farklı mekanikler eklemişler ve bu baya iyi olmuş. Oyuna aranızı iyi tutmanız gereken dört fraksiyon eklemişler; Yağmacılar, Haydutlar, Hristiyan Rahipler, ve oyunda daha önce de olsa da sadece eventler yoluyla diplomatik ilişki kurabildiğimiz Sidhe, yani Old Faith'e inanan büyülü varlıklar. Bu fraksiyonları kullanarak rakiplerinize sabotaj düzenleyebiliyor, onların topraklarında isyanlar çıkartabiliyor, başlarına yağmacıları bela edebiliyor, şövalyelerine suikast düzenleyebiliyoruz. Ama dikkat etmemiz gerek bir şey var; Aynı şeyi bize de yapabiliyor rakiplerimiz! Yani durup dururken yağmacılar topraklarınızda biterse yada insanlarınız bir anda isyan çıkarırsa şaşırmayın...

Oyunun tek can sıkıcı noktası stabil olmaması. Oynarken çok sık save almanızı öneririm zira savaşa girdiğinizde yada savaştan çıktığınızda oyun hata verip kapanabiliyor. FPS açısından sorunlu olduğu yazılmış bazı yorumlarda ama o sorunlar şu an yok. Dediğim gibi, tek sıkıntılı yanı savaşlara girip çıkarken oyundan atması. Onun dışında bir hatayla karşılaşmadım ben. Gerçekten çıktığı dönemde çok kötü performans sorunları olması, oyunun hak ettiği değeri görmemesine neden olmuş. Birçok farklı mekaniği bir araya getiren bir oyuna yazık olmuş...

Oyun indirime girdiğinde farklı bir tat arayanlar kesinlike kütüphanelerin ekleyip bir şans versinler oyuna. Özellikle Kral Arthur mitosuna ilgisi olanlar kaçırmasın. Zira şu ana kadar Kral Arthur anlatılarını bu kadar başarılı aktaran başka bir oyun görmedim. Fiyatı zaten çok uygun, alın ve deneyin...
Posted 6 December, 2022. Last edited 6 December, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
2.7 hrs on record (2.6 hrs at review time)
Kesinlikle öneriyorum zira Emily'i frenzone'a koyabiliyoruz. Başka söze gerek yok!
Posted 26 May, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
17.1 hrs on record
" Home? We can’t go home. There’s a line men like us have to cross. If we’re lucky, we do what’s necessary, and then we die. No…all I really want, Captain, is peace. "

Spec Ops: The Line zaman zaman oynanış mekanikleriyle boğuştursa da hikaye anlatısıyla bu açığını kapatıp oyuncuları hattın ötesinin sonuna kadar getirip bizi Karanlığın Kalbiyle tanıştırıyor, kesinlikle "deneyim" edilmesi gereken bir yapım.

9/10
Posted 24 September, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2 >
Showing 1-10 of 18 entries