Steam installeren
inloggen
|
taal
简体中文 (Chinees, vereenvoudigd)
繁體中文 (Chinees, traditioneel)
日本語 (Japans)
한국어 (Koreaans)
ไทย (Thai)
Български (Bulgaars)
Čeština (Tsjechisch)
Dansk (Deens)
Deutsch (Duits)
English (Engels)
Español-España (Spaans - Spanje)
Español - Latinoamérica (Spaans - Latijns-Amerika)
Ελληνικά (Grieks)
Français (Frans)
Italiano (Italiaans)
Bahasa Indonesia (Indonesisch)
Magyar (Hongaars)
Norsk (Noors)
Polski (Pools)
Português (Portugees - Portugal)
Português - Brasil (Braziliaans-Portugees)
Română (Roemeens)
Русский (Russisch)
Suomi (Fins)
Svenska (Zweeds)
Türkçe (Turks)
Tiếng Việt (Vietnamees)
Українська (Oekraïens)
Een vertaalprobleem melden
Cypher: [biftekten bir parça keser ve önüne koyar] Biliyor musun?, Bu bifteğin var olmadığını biliyorum. Bunu ağzıma koyduğumda, Matrix'in beynime bunun, sulu ve lezzetli olduğunu söylediğini biliyorum.Dokuz yıldan sonra, ne fark ettiğimi biliyor musun? [Bir parça biftek yer ve iç geçirerek] Cehalet erdemdir.
Ajan Smith: Öyleyse anlaştık.
Cypher: Hiçbir şey hatırlamak istemiyorum. Hiçbir şey! Anladın mı? Zengin olmak istiyorum. Bilirsin, önemli biri. Örneğin bir aktör.
Ajan Smith: Siz nasıl isterseniz, Bay Reagan.
Cypher: Tamam. Vücudumu bir santrale götürün. Beni Matrix'e geri alın. Ben de istediğinizi vereyim.
Ajan Smith: Zion ana bilgisayarına giriş kodları.
Cypher: Hayır. Onlara bilmediğimi söyledim. Size bilen kişiyi verebilirim.
Ajan Smith: Morpheus.