Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
Yasinguru, zamanla geçmişteki kayıplarını sorgulamaya başladı. İçindeki ağırlık her geçen gün arttı. Bir gün, ormanın derinliklerine gidip yalnız kalmayı tercih etti. Gözyaşları içinde, hüzünle yüzleşti.
Yalnız kalmak, Yasinguru’nun içsel yolculuğunun bir parçası oldu. Kendini bulma süreci zordu ama sonunda, hüzünle mutlu olmanın bir arada var olabileceğini anladı. Ancak kalbindeki acı asla yok olmayacaktı. Yasinguru, hayatı olduğu gibi kabul etti; mutluluk ve hüzün bir aradaydı.