51
Рецензирани
продукти
785
Продукти
в акаунта

Скорошни рецензии на Derrizah

< 1  2  3  4  5  6 >
Показване на 31 — 40 от 51 постъпления
Все още никой не е оценил тази рецензия като полезна
13.2 изиграни часа
Oyunun güzelliğinden bahsetmeye gerek yok.

Teknik açıdan bakarsak, remastered tarafı yalan.

Oyunun kapanması, kayıt dosyalarının silinmesi gibi problemler yaşamadım, Büyük ihtimalle yamalarla düzeltildi. Sadece bazı yerlerde ses kalitesinin düşüklüğü dikkat çekiyor ama o da bu kadar iyi bir oyunda rahatlıkla göz ardı edilebilecek bir ayrıntı.

Alın arkadaşlar.
Публикувана 18 октомври 2016. Последно редактирана 25 ноември 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
7 души намериха тази рецензия за полезна
1.8 изиграни часа
Sven Coop tam 17 yıllık bir Half Life modu. Modun en önemli özelliği belki de Half Life’ın, Opposing Force’un, Uplink’in ve Blue Shift’in tek kişilik modunu eşli (co-op) oynamak. Bunun dışında internetten oyuncular tarafından oluşturulan haritalar indirip diğer oyunculara karşı savaşabilirsiniz.

Bu incelemeyi yazıyor olmamın sebebi ise 17 yıl sonra modun Steam’e ücretsiz olarak gelmiş olması. Önceden modu yükleyebilmek için orijinal Half Life’a sahip olmanız gerekiyordu. Modu onun üstüne kuruyordunuz. Ancak modun yapımcılarının Valve’dan aldığı özel izinle artık Half Life’a sahip olmanıza gerek yok. İlk Half Life’ın senaryo modunu eşli olarak ücretsiz oynayabilirsinz.

Oyunun çoklu oyunculu oynanacağını göz önünde bulundurarak yapılan bazı değişiklikler var tabii ki. Örneğin yerdeki bir silahı her oyuncu alabilsin diye silah hep yerde kalıyor. Ancak bu iş cephane ve sağlık paketleri için geçerli değil. Bunu dengeyi korumak için yaptıklarını düşünüyorum ama cephanelerin hepsini bir oyuncu alabiliyor ve size hiç cephane kalmayabiliyor. Bu durumda tabii ki Half Life’taki en önemli silah olan levye ile savaşmak zorunda kalıyoruz. Ayrıca oyundaki düşman sayısı arttırılmış. Yani siz normalde Half Life oynarken bir yerde 2 tane düşmanla karşılaşıyorsanız, Sven Coop’ta 3-4 tane ile karşılaşıyorsunuz. Bunun dışında eğer oyunun devam etmesi için hareket eden bir platforma gidilmesi gerekiyorsa bir oyuncu oraya gittiğinde herhangi bir hatayı engellemek için diğer oyuncular da oraya ışınlanıyor. Bu özellik hataları engellemek bakımından olması gereken bir özellik olsa da, eğer ekibinizde hızlı ilerleyen (speedrunner) biri varsa oyunun zevkinin kaçmasına neden oluyor.

Peki, ekipten biri öldüğünde ne oluyor? Her oyuncuda bulunan sağlık paketleri ile ölen oyuncuları kaldırabiliyorsunuz. Ancak bunun için oyuncunun ezilme gibi değil de, herhangi bir düşmandan dolayı ölmüş olması gerekiyor. Örneğin eğer havalandırma pervanelerine çarpıp ölmüşse onu kaldıramazsınız. Onları kaldırabilmek için belli aralıklarla karşınıza çıkan Sven Coop logosunu bulmalısınız. O zamana kadar ölen oyuncular izleyici modunda kalıyor.

Modu indirdiniz, arkadaşlarınızla haberleştiniz ama başka bir sunucuya girmeden nasıl beraber oynayacaksınız? Bunun için port yönlendirme yapmanız gerekiyor maalesef. Bu da kimisine kolay, kimisine zor gelir. Steam’deki Sven Coop forumlarında nasıl yapılacağını anlatan bir rehber var. Başka bir seçeneğiniz ise Tunngle ya da Hamachi. Neden başka bir sunucuya girmeyesiniz? Tek kişilik modun oynandığı sunucularda insanlar genellikle bölümü bir an önce bitirme odaklı hızlı hızlı ilerliyorlar. Sizin gibi sakin bir şekilde, olması gereken gibi ilerlemek isteyenler de bu sunuculardan kaçıp Tunngle üzerinden oynuyorlar.

Eğer yılların eskitemediği, zaman zaman modlarla kendini hatırlatan, hala büyük bir kitlesi bulunan Half Life’dan sıkılmadıysanız ve tek kişilik modu bir de arkadaşlarınızla oynamak isitiyorsanız kaçırmamanız gereken bir fırsat. Üstelik her şeyiyle ücretsiz.
Публикувана 17 септември 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
3 души намериха тази рецензия за полезна
10.2 изиграни часа
Savaş. Bazıları için işini bırakıp cepheye gitmek demek. Bazıları için ise tatili bırakıp işe gitmek. İşte bu insanlar dünyanın barış içinde yaşamasından rahatsız.

Oyunumuz tam olarak bu düşünceyle ortalığı karıştırmaya başlayan bir paralı asker grubuyla kesişmemiz ile başlıyor. Zamanla işlerin bu kadar basit olmadığını ve asıl amaçlarının farklı olduğu ortaya çıkıyor. Hikayemiz bir Metal Gear oyununa yakışacak şekilde anlamlı ve mesajlarla dolu. Öyle anlar oluyor ki düşmanlarınızı haklı bile bulduğunuz oluyor. Ama tabii ki bir RPG oyunu olmadığı için size kararınız sorulmuyor ve karakterimiz Raiden kendi bildiğini okuyor. Onun da haklı sebepleri yok değil.

Metal Gear oyunlarını oynayanlar Raiden’ın kim olduğunu bilirler. Bense sadece PC‘ye sahip biri olarak, diğer Metal Gear oyunlarını oynamadığım için çok geniş bilgiye sahip değilim. Raiden, çocukken kaçırılıp çocuk asker olmak üzere yetiştirilmiş biri. Zamanında oradan kaçmış ve artık paralı asker olarak çalışıyor. Bu arada kendisi de askeri yönden geliştirilmiş, daha atletik bir vücuda bürünmüş.

Metal Gear Rising Revengeance, PC’ye uğrayan sayılı Metal Gear oyunlarından. Ama tabii ki ana Metal Gear oyunlarından hikaye olarak bağımsız. Bağımsız derken, diğer Metal Gear oyunlarında işlenen ana hikaye işlenmiyor. Geliştiren ekip de başarılı hack and slash ve aksiyon oyunlarıyla tanınan Platinum Games. Oyun 2013 yılında çıkışını yapmış bir yapım ancak bu kadar eğlenceli bir oynanışa sahip aksiyon oyunu bulmak zor.



Oyunu bir gamepad aracılığıyla oynamanızı tavsiye ederim çünkü oyunda bulunan “Blade Mode” ile analog çubuğu kullanarak kılıcı kontrol edebiliyoruz. Ayrıca saf aksiyon olduğu için kombolar yapmanız ve hızlı hareket etmeniz gerek. Bunlara ek olarak da boss savaşlarında diğer oyunlarda da olduğu gibi bitirici saldırıyı belli zamanlarda belli tuşlara basmamızı gerektiren “quick time event” dediğimiz hareketlerle yapıyoruz. Çatışmaların gerçekten çok zevkli olduğundan bir kere daha bahsetmem lazım. Tamamiyle yeteneğinize ve hızınıza bağlı aksiyon sahneleriyle dolu. Öyle ki, oyunu en yüksek zorluk seviyesi olan “Revengeance” zorluk seviyesinde ve tüm bölümleri “S” seviyesinde bitirmeyi hedefleyen “hardcore” kitleye hitap ediyor.

Diğer oyunlarda boss savaşları zor geldiği zaman genellikle bir süre uğraştıktan sonra ya bırakırım ya da internette taktik kovalarım. Ama bu oyunu oynarken öyle yapmadım. Çok kez ölmeme ve bu sıcak yaz günlerinde beni bayağı terletmiş olmasına rağmen pes etmedim. Rakibimin taktiklerini, hangi saldırıyı ne zaman yapacağını öğrendim ve buna göre karşı saldırımı yaptım. Tabii bu kadar emek verdiğim bir şeyin sonunda kazandığım zafer de beni çok memnun etti. Bu duyguyu en son geçen senelerde oynadığım bir yarış oyununda son anda kazandığım yarışta hissetmiştim.



Grafik konusuna gelirsek. 2013’te çıkan bir oyunu günümüz grafik standartlarıyla karşılaştırmak doğru değil. Ama yine de beni rahatsız ettiğini söyleyemem. Oyundaki karakterler yeterli kalitede ancak çevre ve diğer eşyalardaki kaplamalar daha düşük kaliteli. Yine de bu kadar hareketli bir aksiyon oyununda çevre kaplamalarına pek dikkat edecek zamanınız olacağını düşünmüyorum.

Sonuç olarak, Metal Gear Rising Revengeance hack and slash türündeki ninjalık yaptığımız başarılı bir oyun. Metal Gear adını taşıyor olması da hikayeye derinlik kattığı için karşınızda kesinlikle sığ bir aksiyon oyunu yok. Bol bol bulunan boss savaşları başta olmak üzere her küçük aksiyon sahnesi ayrı bir keyifli. Oyunun normal zorluk seviyesinde 7-8 saatte bitirebildiğini, ancak kendisini zorlamak isteyen oyuncuların bir kere zor seviyede, bir kere de “Revengeance” zorluk seviyesinde olmak üzere en az iki defa oynayabileceğini de ekleyelim.
Публикувана 17 септември 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
Все още никой не е оценил тази рецензия като полезна
0.3 изиграни часа
Atmosferi gayet başarılı ve hikaye de güzel.

Ancak yürüyüşün yavaş olması ve oyunda hep aynı şeyi yapıyor olmamız oyunu sıkıcı yapıyor.

Zaten kısa sürdüğü için boş bir zamanda bir göz atılabilir. Belki.
Публикувана 1 август 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
Все още никой не е оценил тази рецензия като полезна
0.2 изиграни часа
"Minecraft çakması korku oyunulkhjjrhsges"

Hiç alakası yok.

Daha önce hiç böyle bir oyun oynamadınız.

Hele o sonu yok mu....
Публикувана 26 юли 2016. Последно редактирана 26 юли 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
13 души намериха тази рецензия за полезна
6.9 изиграни часа
Hep kendi sesinizle büyü yapmayı mı hayal ettiniz? Açıkçası benim hep istediğim bir şeydi ve bu oyun her şeyiyle beni tatmin etti. In Verbis Virtus, oyunun dünyasındaki Tanrılar’ın dili olan Mahaki dilinde büyü yapmamıza olanak sağlayan, bulmaca odaklı bir oyun. Bu dili kullanmayı oyun boyunca araştıırdığımız tapınakta bulduğumuz yazılarda öğreniyoruz. Bu büyülü kelimelerin ne anlama geldiğini ve büyünün ne işe yaradığı hakkında bir metin karşılıyor bizi. Bu metinler oyunun atmosferini bozmamak için gerçek bir yazıt diliyle yazılmış. Böylece büyünün ne işe yaradığını öğrenirken oyun dünyası hakkında bilgi ediniyorsunuz.

Bulmacalara gelelim. Oyunda nasıl ilerleyeceğiniz konusunda size yardımcı olabilecek tek şey yazıtlarda okuduğunuz metinler. Ama tabii ki her bulmacanın çözümü yazan bir yazıt da bulunmuyor. Bazılarını kendiniz çözmeniz gerek. Örneğin kutuların yerini Telekinesis büyüsüyle değiştirip kendinize yol açmayı düşünmelisiniz. Bazı ışın yansıtmalı bulmacalar da var.

Ses tanıma çok iyi çalışıyor. İster İngilizce ister oyunun kendi dilinde söyleyebiliyorsunuz büyülü sözcükleri. Ama oyunun asıl amacına ulaşması için bence oyundaki kurgu dili kullanmak çok daha zevkli. Yeni büyü sözcükleri öğrendiğinizde üstlerine tıklayarak doğru telaffuz edilişini dinleyebiliyoruz. Bu da ses tanıma konusundaki sorunları ortadan kaldırıyor. Oyun boyunca öğrendiğimiz büyü sözcüklerini her zaman menüden bakabiliyoruz ama oyunun bölünmemesi için bunları ezberlemeye çalışıyorsunuz. Benim tavsiyem, sözcükleri bir kağıda yazıp monitörün yanına koymaktan veya fotoğrafını çekmektense hafızanızda tutmaya çalışmanız.

Şimdi gelelim oyunun aksiyon kısmına. Ama yanlış anlaşılmasın, bu oyun kesinlikle savaş üzerine kurulu değil. Zaten çatışmalarda tek silahınız yine büyülü sözcükler. Örneğin ateş topu fırlatıp daha sonra onu patlatabildiğiniz bir büyü var. Tabii karşınızdaki düşman tek seferde ölmediği için bunu sürekli yapıyorsunuz. İşte burada çok heyecanlanıyorsunuz. Heyecandan zaman zaman büyülü sözcükleri bağırarak söylemişliğim vardır. Tek silahınız büyüler olduğu için bir yandan kaçıyorsunuz bir yandan da büyü yapmaya çalışıyorsunuz.

Oyunda diğer popüler oyunlardaki gibi otomatik kaydetme yok. Onun yerine belli noktalara giderek kaydemteniz gerekiyor. Bunun dışında yanınızda haritanız yok. Bazı büyük alanlara gelmeden önce bölgenin krokisini bir duvarda görüyoruz. Burada belirli nboktaların işaretli olduğunu görüyoruz ancak bu noktaların ne anlama geldiği hakkında bir bilgi verilmiyor. Kendiniz araştırıp bulmalısınız.

In Verbis Virtus, bana göre diğer macera oyunları arasında ses tanıma özelliğiyle kendine yer bulmuş bir oyun. Küçük teknik sorunları ve optimizasyonun çok iyi olmaması gibi sıkıntıları olsa da macera oyunu seviyorsanız ve hep sesinizle büyü yapmak istemişseniz bu oyunu almalısınız. Ama oyunun çatışma odaklı olmadığını unutmayın.
Публикувана 16 септември 2015. Последно редактирана 17 септември 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
41 души намериха тази рецензия за полезна
10.0 изиграни часа
System Shock 2’nin adını duymamış olabilirsiniz. Ben duymamıştım. Ancak herkes oyunun bir efsane olduğunu ve herkesin oynaması gerektiğini söylüyordu. Ben de indirimde gördüğüm gibi alarak SS2 macerama başladım.

Oyun ekran görüntülerinden de anlaşılacağı kadarıyla yeni bir oyun değil. Bu yüzden eski atmosferi bozmadan grafik iyileştirmeleri yapan modları internetten araştırıp yükledim. Sonuç olarak hiç göze batmayan grafiklerle karşılaştım. Benim için yeterliydi.

SS2 bir korku/RPG oyunu. “RPG ile korku ne alaka?” demeyin. Tabii ki bir Outlast bir Amnesia değil. Hayır, oyun akıl hastanesinde geçmiyor ve hayır, her yerde kan yok. Hatta oyunda karanlık bir tek oda yok. Ama insanı sürekli geren bir atmosferi ve köşeyi dönünce karşınıza çıkacak olan düşmanın sizi öldürüp öldüremeyeceğini önceden kestiremiyorsunuz.

Oyun ilk başlarda insana zor geliyor. Eski bir oyun olduğu için şimdiki popüler yapımlardan daha zor. RPG oyunu olduğu için envanter sistemi var ve belirli miktarda eşya alabiliyorsunuz. Görev tamamladıkça gelen puanları yeteneklerinizi güçlendirmede kullanıyorsunuz. Farklı silah tipleri var ve bu silah tipleriyle ilgili yeteneklerinize puan vererek bu silahlarla daha çok zarar verebiliyoruz. Aynı zamanda oyunda bulduğumuz ne olduğun belli olmayan eşyalar hakkında analiz yapabilme yeteneğimiz var. Bunun için bulmanız gereken kimyasal maddeler var. Bu özellik zaman zaman sadece oyun dünyası hakkında bilgi vermek için olsa da bazen işinize yarayacak şekilde kullanabileceğiniz eşyalar da bulabiliyorsunuz.

Gelelim insanı en çok geren noktaya; cephane sıkıntısı. Her çatışmadan önce düşmana karşı hangi mermiyi kullanacağınız hakkında hesaplama yapıyorsunuz. Zırh delici mermiyi normal bir düşmana kullanmamanız gerektiği kararını verdiğiniz anda elinize yakın dövüş silahını alıp düşmana koşuyorsunuz. Karşınızdaki düşmanların çok azı sadece yakın dövüşebilen özellikte. Ama siz mermi harcamak istemediğiniz için düşmana koşarken size çok zarar verebiliyor. Diyelim ki tabancayla karşılık vermek istediniz, o zaman da hem silahınız eskiyor hem de zaten az olan cephanenizden harcamış oluyorsunuz. Bunlar da yetmezmiş gibi, düşmanlar çok iyi vuruyor ve canınızı doldurmaya yarayan sağlık paketlerini bulmak o kadar kolay değil. Oyunda satın alabileceğiniz noktalar var ama para da bol değil. Her öldüğünüzde de yeniden doğmak için zaten para harcıyorsunuz. Kısacası oyun sizi her an stres altında bırakıyor. Ama oyun cidden çok kaliteli ve kesinlikle kısa değil.

System Shock 2, eski zor oyunların altından kalkabilen ve grafik takıntısı olmayan oyuncular için. Bana göre herkes oyunu bitirmese bile en az bir kere oyunu açıp nasıl bir şey olduğuna bakmalı. Tam da System Shock 3 duyurulmuşken bir şans verilmeli.
Публикувана 16 септември 2015. Последно редактирана 17 септември 2016.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
4 души намериха тази рецензия за полезна
129.6 изиграни часа (56.3 часа по време на рецензията)
Fallout serisine Obsidian dokunuşu.
Публикувана 16 септември 2015.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
8 души намериха тази рецензия за полезна
1 човек намери тази рецензия за забавна
0.0 изиграни часа
I always thought I'll never regret purchasing a soundtrack DLC for Payday 2.
I was wrong.

No, the soundtrack is great but the only reason I love Music DLCs is that I can listen to them ingame. But these songs are too short and you get bored really fast. They suit a trailer well, but they are definitely not for game menus and heists.

If you listen to soundtrack outside the game, then you should get this. Especially for the ringtone version of I will Give You My All.
Публикувана 17 май 2015.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
3 души намериха тази рецензия за полезна
167.1 изиграни часа (158.2 часа по време на рецензията)
Co-op oyunları arasında efsane bir yapım. Müzikleri çok güzel ve sizi kesinlikle havaya sokuyor.

Hiçbir DLC'yi almadan da keyifle oynayabileceğiniz, kesinlikle oynanması gereken bir oyun
Публикувана 6 септември 2014. Последно редактирана 23 ноември 2018.
Беше ли полезна тази рецензия? Да Не Забавна Награда
< 1  2  3  4  5  6 >
Показване на 31 — 40 от 51 постъпления