Witcher serisine komple baştan başladım ve an itibariyle ilk oyunu bitirdim.
Oyunun yürüme simülasyonu olan kısımları hariç kısımlarında çok eğlendim. Hikayesi zaten muhteşem ama mekanikleri de bana çok chill geldi ve hoşuma gitti. 2008 Yapımı bir oyunda tercihlerimizin hikayeyi yönlendirmesi beni şahsen çok etkiledi. Aynı zamanda Geralt'ın kim olduğunu keşfetme çabası çok iyi işlenmiş ve hikayeye yedirilmiş. Son olarak size en büyük önerim oyunu mutlaka izometrik açıdan oynamanız yoksa kör olabilirsiniz :D

Bundan sonrası anlattıklarım oyunun hikayesine ilişkin olacak, spoiler içerecek. Asıl amacım oyunu unuttuğumda hatırlamak için dönüp bakabileceğim bir not bırakmak :)

Witcher serisinin ilk oyunu, Rivialı Geralt'ın hafızasını kaybettikten sonraki ilk macerasını konu alıyor. Daha Kaer Morhen'de yeni yeni uyanmış, bir şeyler anımsamaya çalışırken Semender isimli bir grubun saldırısına uğruyoruz ve bu grup laboratuvardan gizli mutantlaşma formüllerini çalıp kaçıyor. Bizde Kaer Morhen camiası olarak ülkenin dört bir tarafına bu grubu bulmak için yola çıkıyoruz.

Karakterimiz Geralt, Kral Foltest'ın kızı Adda'yı daha önce Striga lanetinden kurtardığı için onun topraklarına doğru yola çıkıyor ve Vizima'ya kadar yolumuz uzuyor. Maceramız boyunca Alvin isimli bir kaynak buluyor, Cadı Abigail'ı yobaz köylülerin azabından kurtarıyor, Yaevinn'e Yanan Gül Yoldaşlığı ile olan savaşında yardım ediyoruz. Bu sırada Adda'nın Semender ile iş birliği yaptığı ortaya çıkıyor ve kafamızın peşine düşüyor ancak Triss sayesinde kaçıyoruz. Triss bizi Bulanık Sular'a ışınlıyor, burada ana görevimiz bizimle ışınlanan Alvin'i korumak ancak bunla sınırlı kalmıyoruz ve Dagon'u öldürüp Vodyanoi ile insanlar arasında barış sağlıyor, Gölün Leydisi tarafından şövalye ilan ediliyoruz. Bulanık Sularda, başka bir Witcher olan Berengar'ın Semender'e yardım ettiğini öğreniyor ve onla kavgaya tutuşup öldürüyoruz.

Vizimaya yeniden ulaştığımızda Yanan Gül Yoldaşlığının şehirdeki insan olmayanları öldürmeye başlaması sonucu Scoia'tael'in bir isyan başlattığını görüyoruz. Şehirde kan gövdeyi götürüyor ve iş yokmuş gibi Adda'nın yeniden Striga olduğunu öğreniyoruz. Tamerya kralı Foltest şehre ulaşıyor ve bizi görmek istiyor. Onun isteği ile Adda'yı yeniden kurtarıyoruz ve Radovid ile evlenmesine vesile oluyoruz.

En sonunda Semender'in liderini bir köşkte köşeye sıkıştırıyor ve canını alıyoruz. Bu sırada aynadan Yanan Gül Yoldaşlığının Büyük Ustası görünüyor ve anlıyoruz ki Semender sadece bir maşaymış. Büyük Usta'nın önüne çıktığımızda bizi buzul bir diyara ışınlıyor ve buranın ithlinne kahanetinin gerçekleştiği zaman dilimi olduğunu söylüyor. Bu sondan kurtulmanın tek yolunun ise kendisinin öncülüğünde olacağını iddia ediyor. Kendini kahraman zanneden Büyük Usta tam kılıcımızın ucunda can verecekken önümüze Vahşi Av Kralı çıkıyor ve her yere yıkım götürdüğümüzü, onun en ulu şampiyonu olduğumuzu, canlandırıldığımızdan sonra da bir şey değişmediğini ve ona daha önceden nasıl itaat ediyorsak şimdide öyle itaat etmem gerektiğini söylüyor ve Büyük Usta'yı ona teslim etmemizi istiyor ancak reddediyoruz ve ikisini de gümüş kılıcımızla kesiyoruz.

Her şey sona erdiğinde Tamerya kralı, Yanan Gül Yoldaşlığının gücünü kısıtlıyor ve insan olmayanlar ile insanlar arasında kısa süreli bir barış peydahlanıyor.

Son ekrana geldiğimizde, kral Foltest'tan ödülümüzü almaya gidiyoruz ama bir suikastçıyı fark ediyor ve kralın hayatını kurtarıyoruz. İşin garibi ise suikastçi bizimle aynı gözlere sahip.