Análises recentes de Alta Borealis

Tavsiye ederim kesinlikle. Uzun süre oynanabilecek türden bir kurgusu var. Gelişmek, toprak sahibi olmak, savaş kazanmak, diğer lordlarla ve leydilerle kaynaşmaya çalışmak, kalradya'ya hükmetmek falan derken, verdiğiniz paraya değecek kadar uzun bir zamanı, sıkılmadan geçirdiğinizi fark edeceksiniz. Bazı can sıkıcı olumsuz yönleri var ama oyundan keyif almaya engel değil bence bunlar. Zaten oyunu daha keyifli hale getirmek için bazı düzeltmeler içeren modlar da var. Diplomasi modu gibi.

Oyunun artılarını tek tek sayma gereği duymuyorum. Ben sadece önemli gördüğüm bazı noktalarda eleştireceğim oyunu.

1) Savaşta açık ara farkla önde de olsanız, savaş sırasında siz düştükten sonra, savaşı fena şekilde kaybediyormuşsunuz gibi, bütün grup (yaralı olan sizi de meydandan uzaklaştırarak) geri çekiliyor ve ciddi şekilde moral kaybediyor. Buna karşın; karşı taraf, lordları düştüğünde hiç bir şey olmamış gibi savaşa devam edebiliyor ve bizdeki gibi geri çekilip, moral kaybetme olayı onlar için söz konusu olmuyor. Biz düşünce bizimkiler savaşın ortasında geri çekilip moral kaybediyor da, düşmanın lordu düşünce niye karşı taraftaki askerler geri çekilip, savaşın ortasında moral kaybetmiyorlar? (Korkup, savaştan firar edenleri saymıyorum, onlar ayrı bir konu)

2) Kuşatma savaşlarında garnizonda 100 kişilik bir savunması bulunan bir kaleye/şehre, bir mareşal olarak derebeylerini toplayıp, 2000 kişilik, hatta 10000 kişilik bir orduyla da saldırsanız; düşmandan daha az kayıp verip, surları geçip, sokakları bile ele geçirseniz; düşman, kalenin içine çekildikten sonra, elinizde tonla askeriniz olmasına rağmen, kalenin içine çekilen düşmanlara karşı, kendi karakteriniz dahil sadece 3-4 kişi saldırabiliyorsunuz ve kaledeki 7-8 küsür askeri 4 kişiyle öldüremeyince kuşatmada başarısız olunmuşcasına, tekrardan surların dışından kale kuşatma girişimine mecbur kalıyorsunuz. Halbuki savaşı bariz bir şekilde kazanmışım yahu, neyi uzatıyorsun yani? Düşman da hiç bir zaman teslim olmuyor zaten, 2000 kişiye 10 kişiyle kafa tutabilecek kadar psikopatlar sanırım. Oyunda, düşmana teslim olma fırsatı tanıyabiliyoruz ama bu teklifi kabul edip teslim olduklarını görmedim henüz.

3) Oyundaki lordlardan ya da leydilerden, başka bir lordun ya da derebeyinin yerini rahatça öğrenebiliyoruz fakat biz kimsenin yerini bilemiyoruz, illa bu mevzubahis kişilere sormamız lazım. Peki bu mevzubahis kişiler herkesin yerini biliyorken, biz neden kimsenin yerini bilmiyoruz. İşte bu da adaletsizlik bence. Onlarda böyle herkesin yerini bilmemeli, her olaydan anında haberdar olmamalı.

> Yani bu 3 maddeyle ilgili olarak kısaca: Oyunun, oyuncu ve yapay zeka arasında adaletli bir sistem kuramadığını düşünüyorum.

4) Oyunun en büyük sorunu ise; rahatsız edici, garip buglarının bol olması sanırım. Bazen oyunun içine edecek ve canınızı sıkacak düzeyde önemli buglarla karşılaşmanız olası.

5) Oyunun Türkçe çevirisi de sıkıntılı. Oyunun dosyalarına girip, çevirilerdeki bazı hataları bizzat düzeltme durumunda bile kaldım, varın siz düşünün vahameti. Türkçe seçeneği barındıran bir oyunu, kendi güncellediğim çeviri dosyasıyla oynamak tuhaf bir deneyim oldu. Derebeylerinin isimleri bile karıştırılmış çeviriyi yapan kişiler tarafından. Halbuki Türk yapımı bir oyun olarak, Türkçe dil desteğine daha fazla özen göstermelerini dilerdim.

Puanım: 8.5/10

Star Conflict was a very good game but it has been completely destroyed with the last updates. Especially, destroyer ships have destroyed the game.

--------------------------------------

Bu oyun bir zamanlar çok iyiydi fakat yapılan güncellemelerle oyun iyice mahvoldu. Özellikle destroyer gemi sınıfı oyunu mahvetti.

Yeni gelen içeriklerin çoğu kötü. Yeni gelen bazı silahlar, oyundaki kurulu düzeni dağıtacak kadar dengesiz özelliklere sahip. Yeni gelen, destroyer adındaki gemi sınıfı, oyun içinde tanıtımı yapılmadan savaş sahalarına sürülerek oyunu mahvetti. Aşina olduğumuz düzenin birdenbire altüst edilmesi doğru değil. Savaş şartlarının değişmesinin, bazı gemi sınıflarını mağdur ettiğine de kanaat getirdim. Yeni içeriğe erken erişimle sahip olanlar sefasını sürerken, biz henüz tanımadığımız yeni zorluklarla baş etmenin yollarını arıyoruz. Üstelik bu kadar emektar oyuncularken.

Erken sahip olmak demişken, özellikle yeni eklenen gemilere ve eşyalarla birlikte, onlara sahip olmak için eklenen yeni kaynak gereksinimleri 1000 saat oynayan bir oyuncunun emeğini bayağı harcamaktadır. Oyuna yeni üretim malzemeleri vesaire, sürekli çer çöp bir şeyler ekleniyor. En basit kaynak için bile, hadi gidin siz de basit misyonlarla uğraşın, diyorlar. Yahu abiciğim ben oyunda o kadar yol kat etmişim, şimdi bana niye çer çöp toplatmaya çalışıyorsun? Oyunda en üst düzey seviyelere ulaşmışız, PvP savaşlarının kaderini değiştirebilecek kadar etkili bir oyuncu haline gelmişiz ama adamlar bizi ufak tefek amelelik işleriyle meşgul etme derdindeler. Bütün bunlar bizlere oyunda daha fazla vakit geçirtmek için sanırım. Oyuna eklenen yeni içerikler, eski oyuncuları yeni oyuncu gibi temel ve basit misyonlarla uğraşmak zorunda bırakmamalı, bu işin daha uygun bir yordamı olmalı.

Sırf bu güncellemeler yüzünden, saatlerimizi verdiğimiz oyuna yabancılaşıyoruz.

Özellikle yeni gelen haritalarda optimizasyon iyice kötüye gidiyor. Şahsen eski haritalarda en az 30 fps ile oynayabiliyorken, yeni gelen haritalarda oyunun 5 fps'ye kadar düştüğüne şahit oldum. Yani yeni içeriklerle birlikte oyun resmen, düşük sistemli cihaz kullanan oyuncuları reddetmeye başlamış oluyor. Bu durum, oyuna emek vermiş bazı oyuncuların ilerleyen süreçte, donanım geliştirme ya da oyunu bırakma arasında bir seçim yapmak zorunda olması anlamına da geliyor. Nitekim bu da bizim için zor bir durum.

Kısaca, Star Conflict sade haliyle güzel, eğlenceli bir oyundu. Şimdiyse iyice bayağılaşarak, oyuncu için boğucu bir hale geldi.

Keza tüm dillerdeki yorumlara bakarsanız oyunu saatlerce oynayıp, artık oyundan soğumuş, daha doğrusu soğutulmuş tonlarca oyuncunun buruk sitemlerini görebilirsiniz.

Daha pek çok şey yazabilirim de, bu kadarı yeterli diye düşünüyorum.

Harika bir oyun. Half Life 2'nin yan oyunu olduğu için, hikaye biraz kısa ve içerik de nispeten kısıtlı ama yine de son derece tatmin edici nitelikte. 9/10

10/10

Çıktığı yıllarda ödüllere doymayan 2000'li yılların efsane oyunudur.

Hikaye muhteşem, grafikleri ve fiziği çıktığı yıl için muhteşem. Oyunun burada sayabileceğim bir eksisi yok. Tüm serisiyle birlikte insanların gönlünde taht kurmuş bir oyun. Multiplayer'ı da gayet güzeldir fakat hikaye modu oyunun ağır basan yanıdır kanımca.

Harika bir oyun. Half Life'ın ana oyunlarından sonra (Half Life 1, Half Life 2) en iyi oyunudur. 9.5/10

Harika bir oyun. Gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan biridir. Oynamanızı şiddetle tavsiye ederim.

Puan: 10/10

Oldukça kaliteli, eğlenceli bir oyun. Adil rekabet ortamına sahip olması ve sözde değil özde ücretsiz olması sebebiyle, "free to play" tanımını gerçek manada hak eden bir oyundur. Parayı verenin üstünlük kurmadığı, stratejinin, zekanın, yeteneğin, tecrübe ve oyun bilgisinin rol oynadığı, oyuncular arası eşit rekabet ortamının sağlandığı güzel bir oyun deneyimi sunmaktadır. Tabii fps ve ping durumunuz adil rekabeti daima etkileyen bir unsurdur fakat büyük ihtimal, bu oyun bu konularda da sizi pek mağdur etmeyecektir.

Bununla birlikte eskiden daha sade ve akıcı bir oyun deneyimi sunmasına karşın, oyunun zamanla bir miktar bozduğu, kendi oyuncu kitlesi tarafından haklı olarak savunulan bir konudur. Ama oyunun kalitesine tam manada ket vuran bir değişim yapılmamıştır.