Her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur. Birincisi “Vaat” bölümüdür. Sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. İskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. Bu nesneyi size gösterir. Son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. Fakat gerçek, farklı olabilir. İkinci perdeye “Dönüşüm” denir. Sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Hilenin sırrını arıyorsunuz, ama bulamazsınız. Çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz. Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Onu geri getirmeniz gerekir.

İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. İçlerinde en zorlusu. Bizlerin deyişiyle Prestij.

Rafa Silva, 17 Mayıs 1993 doğumlu Portekizli futbolcudur. Ofansif orta saha ve kanat pozisyonlarında oynar. Beşiktaş kulübünde forma giymektedir.

Başarıları:
- Benfica ile:
- Primeira Liga (5): 2018, 2019, 2023
- Taça de Portugal (2): 2017, 2020
- Taça da Liga (2): 2020, 2021
- Supertaça Cândido de Oliveira (3): 2017, 2019, 2023

- Portekiz Milli Takımı ile:
- EURO 2016 Şampiyonluğu

Hızlı ve teknik bir oyuncu olarak tanınan Rafa Silva, Beşiktaş'ın önemli hücum silahlarından biridir.

talisca'nın oynadığı önceki 2 maçı ve dün akşam oynanan anderlecht maçını izledim.
onu elimden geldiğince takip edeceğim, çünkü izlemesi keyifli nadir futbolculardan biri.
fenerliler ne görüyor bilmiyorum ama adam şu ana kadar az da olsa aldığı sürelerde sahada ayarsız bomba gibi dolaşıyor. yakında (özellikle havalar biraz daha ısınınca) patlamaya başlar.
oyunda kaldığı anlarda fener'in futbolunu basitleştirdi ve oyun zekasını en az birkaç puan yukarı taşıdı. takıma kattığı estetik ise zamanla artacaktır.

Madalyonun hep iki yüzü vardır derler. Eğer bu söz madalyon için söylenmemiş olsaydı, Fenerbahçe’ye yakışırdı. Çünkü Fenerbahçe hep ikiliklerin, çelişkilerin, çatışmaların takımıdır. Seveni öldüresiye sever; nefret edeni kin kusar. Beş atar, dört yer. İyi ya da kötü, hakkında en fazla tezahürat üretilen takımdır. Zaten "Fenerlilik" de bu zıtlıklardan türer: İyi Fenerbahçe-kötü Fenerbahçe, yıldızlar takımı-acıların takımı. "Fenerbahçeli olunmaz, doğulur" denir, doğrudur. Ancak doğuştan gelen özelliklerle Fenerli olunur. Sonradan sempati göstermek zordur. Kendi ülkesinde, dışarıdan bu kadar itici görünen bir Real Madrid, bir de Bayern Münih vardır. Oysa "içeriden" bakanlar için her şey toz pembedir. Fener’den öte hayat yoktur. Başka bir takımı tutmak bile merak konusudur. Zaten içgüdüsel, gözü kapalı sevmek Fenerbahçelilere yakışır.

Yağmurlu bir günde görmüştüm seni,
Üstünde çubuklu formalar vardı.
Bir anda tutuldum, aşık oldum ben.
Hayatın anlamı siyah beyazmış.
Ölümle yaşamı ayıran çizgi,
Siyahla beyazı ayıramaz ki.
Her yolun sonunda ölüm olsa da.
Sevenleri kimse ayıramaz ki..

KOÇ TAŞŞAĞI NASIL PİŞİRİLİR?
Koç taşşağını temizledikten sonra kurulayın ve ince halkalar halinde dilimleyin. Zeytinyağı ve çeşitli baharatlarla marine edin ve bir gece bu şekilde bekletin. Ertesi gün teflon tavada kızartabilirsiniz.

DAŞŞAK KEBABI ise; Zeytinyağı, kekik ilave edilen doğranmış biber, domates, kuru soğan, sarımsak ve küp şeklinde doğranmış koç taşşağı güveç kabına koyulur. Güveç kabının ağzı alüminyum folyo ile sarılarak fırına ya da kısık ateşte ocağa koyularak pişirilir.

Koç taşşağını küp şeklinde doğradıktan sonra tereyağında da soteleyerek pişirebilirsin