Ulasan terkini oleh LUDOVICO

Atmosferi ve müzikleri baya iyi, verdiği gerilim sağlam ve oynanışı keyifli, kısa tadında bir oyun.

Helikopter bir gelsin oynayınca inceleme yazacağım

Çok tatlı bir gameplay'i var. Kendine özgü mekanikler, kaliteli animasyonlar, gayet iyi grafikler ve bunların yanında çıkış için muazzam bir optimizasyonu var. Türkçe dil eklenmesi takdir edilesi, fiyatı güzel, bunca güzel şeyi tek kişinin yapıp bu oyunu çıkarması akıl alır gibi değil. Tabi tek kişi dezavantajı ile eksiği, yarım kalan kısmı çok var. Tamamlanmış ve içeriklerle dolmuş halini merakla bekliyorum. Umarım bu popülerlik ile gelen milyon dolarları bu oyunu türünün baş yapıtlarından biri olması içinde kullanır.

İlk oyunun hastası olup bir kaç ♥♥♥♥ bitirmiştim. Grafik, mekanik, atmosfer olarak çok geliştirilmiş. Fakat, evet fakatı çok bir oyun olmuş. Daha çok şeyin eklenmesi ve düzeltilmesi lazım.

En başta belirtmek isteyeceğim şey çok gerçekçi bir deneyim yapmak isteyip bir çok insan için anlaşılması zor bir deneyim yapmışlar.

Mesela yeni inşa sistemi, ilk başta gerçekliği ile büyülerken bir süre sonra yorucu bir ameleliğe dönüşüyor. İlk oyundaki koy taslağı yap yerine tek tek yerleştirip üretmek lazım. İlk oyunda olan bir çok üretilen şeyde yok mesela, bu eksiklikler hayal kırıklığı yaratıyor. Güneş panelleri ile gelen elektrik kullanımı çok güzel ama.

Düşmanlar grafik ve yapay zeka olarak daha gerçekçi ama hiç tatmin edici değil. Vuruş hissi çok zayıf, ok veya mermi sıkarken bir tık keyifli oluyor ama yakın dövüş boşluğa sallar gibi hissettiriyor. İlk oyunda o geceleri beni müthiş geren düşman hissiyatı yok.

Harita çok büyük fakat çok boş, bir ac veye farcry oyunu edasında birbirinin aynısı düşman kampları bulunan alanlar içeriyor. Tamam ilk oyunda içerik bombası değildi ama bu kadar büyük olmadığı için göze batmıyordu. Benim oynadığım zaman araçlar vs. varken bile yol kat etmesi zordu. Fakat planörü kullanmayı çözünce müthiş rahatladım. Ufak bir yükseltiden bile atlayıp yükselerek her yere çok kısa sürede gitmeye başladım. Sonrasında diğer araçları hiç kullanmadım zaten.

Hikaye üzerine çok diyecek yok klişe Forest işte fakat problem çok kapalı kutu ilerlemesi, bir yerler işaretleniyor gidiyorsun ama anlaşılmıyor. İzleyeceğin adımlar, ne yapman lazım, nereye gitmen lazım vs. hiç belli değil. İlk oyunda bir defterimiz yönergeler falan vardı.

Işık konusu büyük sıkıntı, fener falan hadi neyse de çakmak iyice fiyasko. Fener tutarken cidden gerçekçi bir atmosfer yaratıyor ama bir şey gözükmüyor. Meşale çok iyi ama silah tutulan ele aldığı için kullanışsız kalıyor. Bu da gerçekçilik amacında eziyete dönmüşlerden biri gibi geliyor.

Yanımızda gelen yapay zeka arkadaş çok verimsiz ve problemli, mesela eve ördüğümüz büyük kazık duvarların kapısını açamıyordu. Toplama yaptırırken kapıları açıyordum. Ben sadece sağır kaldığı için kağıt kalemle iletişim kuruyoruz sanıyordum. oyun sonunda sinematikte hastahanede beyin hasarı alanında tedavi görüyor. Bu salak ve işe yaramaz oluşunu ona bağlayıp çok eleştirmiyorum xD

Şimdi aklıma gelmeyen sıkıntılı şeylerde vardır. İlk oyununun çıktığı ilk dönemlerde oynuyormuşum gibi hissettiriyor. Çok eksik, çok yarım kalıyor. Umarım ilk oyunun o oturaklı ve alanında başyapıt olmuş haline getirebilirler. Bu haliyle bile keyifli bir tecrübe yaşatıyor. Belki ilk oyunu tatmamış insanlar için müthiş bile gelebilir. İçerik getirmeye ve geliştirmeye devam ederler umarım.

Her yer hile, her maç hile var. Ben bu oyunu on yıldır bıraka başlaya da olsa oynuyorum. En bozuk döneminde bile bu halini görmedim. Her maç minimum wallhack kullanan insanlar geliyor. Buna tepki gösteren niye bu kadar az anlamıyorum. Umarım o koltuklardan kalkamayacak hale gelirsiniz. İşe yaramaz mahlukatlar.

Uzun zaman sonra arkadaşlarla girelim iki tur eğlenelim dedik. Adamlar oda kurmayı paralı yapmış amk. Neyin kafasını yaşarken bu kararı aldınız.

İlk defa souls like bir oyun oynadım. Bir çok konuda kendisine hayran bırakan bir oyun oldu. Bu türü ilk defa oynayan biri olarak çok can sıkan noktaları da oldu.

Başlangıçta tarzına alışmam biraz sürdü bunda bahsettiğim can sıkan noktalardan biri olan berbat tuş ayarları büyük rol oynadı. Rahat edebileceğim tuş ayalarını yapmam uzun zamanımı aldı. Standart tuş ayarlarıyla normal bir PC oyuncusunun oynayabilme ihtimali yok.

Oyundaki açık dünya dizaynı ve keşfi inanılmaz bir boyutta bunun yanında açık dünyanın matruşka misali büyüyüşü bir süre sonra insanı hayretler içerisinde bırakıyor. Sanat tasarımının muhteşemliği yanında beklemediğiniz yerlerden çıkıveren büyük mekanlar, yeraltı şehirleri gibi alanlar oyunun sonuna kadar karşınıza çıkıyor. Bir çok defa yok artık diye şaşırmışımdır. Her yerinde tüketilecek içerik olması da insanın her köşe bucağa bakasını getiriyor.

Zırhların, silahların, büyülerin çeşitliliği o kadar fazla ki bir oyunda bile başladığınızdan alakasız bir build ile oyunu bitirebilirsiniz. Düşman çeşitliliği beni fazlasıyla doyurdu. Bazı tekrar eden bosslar olmasa daha iyi olurmuş. Hele o golden seed düşüren kocaman bir yaratık var görmekten tiksiniyordum.

Ben abartıldığı kadar zorlanmadım bunda guide'lardan aldığım bilgilerin ve kanama buildi oynamamın etkisi olabilir. Tabi kanama buildlerinde de bazı zamanlar düşmanı stagger durumuna sokamamanın acısını çekiyorsunuz. Başta str oynarken düşmanı sarsıp durarak kitlediğim zamanları özlediğim oldu. İzlediğim videolarda hele çoğu senaryoda büyücülerin el kol sallayarak geçtiği yerlerde acı çektiğim oldu. Bunun tam tersi de oluyor ama çok daha az durumda gerçekleşiyor. Büyük düşmanlarda da büyücü oynamak büyük seyir zevki ve saldırıdan kaçma avantajı sağlıyor. Çünkü yakın dövüş oynuyorsan savaş boyu düşmanın sikini taşşağını görüyorsun anca.

Guide demişken, başlarda dümdüz oynarken sonradan guideları takip ederek devam ettim. Kesin olarak eminim ki bu oyunu dümdüz oynayan birisi oyunun içeriğinin yarısını göremeden bitirir. Hele Miyazaki'nin görev dizaynı saçmalık, guide'a bakmayan insanların çoğu npc görevlerinin çoğunu zaten kaçırır. Aynen öyle ki bakmasam yarısını görmezdim. Ve bu hiç keyifli bir durum değil. Oyunu %100 bitirdiğim halde öyle karşıma çıkınca Rykard'ı kesmiş bulundum ve bütün Volcano Manor görev serisi yalan oldu.

Oynanışta keyif kaçıran en büyük iki nokta var. İnput lag ve 60fps zorunluluğu, Forumlarda ne kadar bakıp çözümleri denediysem de tuş gecikmesini çözemedim. Hatta büyük boss savaşlarında dahada gecikme oluyordu. Anlık tepki vermen gereken bir oyunda taklanın,vurmanın geç tepki vermesi can sıkıcı işler. Yaşayıp çözen varsa öğrenmek isterim.

Sonuca gelirsek diğer oyunlarını oynamadım ama gördüğüm bildiğim kadarıyla Elden Ring çok başka bir tecrübe yaşatıyor. Bunda en büyük etken tabi ki uçsuz bucaksız gibi büyüyen açık dünyası rol oynuyor. Çok uzun, kaliteli ve bolca sabır içeren bir serüven olarak baya keyifli bir tecrübeydi. Fiyatı ne olursa olsun (zaten bölgesel indirimli fiyata sahip) böyle bir oyundan keyif alabileceğini düşünen varsa mutlaka denesin.

Bütün dlcler Türkçeye çevrilmişken bu kadar uzun, bu kadar anlamsız ayrıntılı ve sıkıcı yapılan bu dlc neden ingilizce?

Where is Turkish language? Did you add language support to the roadmap for 3 languages? lol

Artık gram keyif almamaya başladım. Neredeyse her oyun hile gibi tipler gelmeye başladı. Adamı vurmayı bırak kafanı gösteremiyorsun. Haritanın diğer ucuna spray atıyorlar.

Rank maçları gereksiz uzun normal turnuva uzunluğunda olmalı buna rağmen rank atmak anlamsız, şans faktörü o kadar fazla ki takımca çok iyi oynuyoruz kazanırız diye bir olay çoğu senaryoda yok. Bir cash bomboşken diğer cash'e 3. oynayan aptallar her maç geliyor. Biri çatışmadan tur atlıyor biri sen rakibi öldürüp yarım yamalak hayatta kalmışken çöküp alıyor. Hatta çoğu zaman en çok vuran takım arada kalmaktan eleniyor. Keyifsiz işler.

Benim aimim çok iyi vururum diyen arkadaşlar içinde elinde nuke ile gezen heavylere, görünmez şekilde gelen her silahı saniyeler içinde salak saçma hasar vuran işe yaramaz lightlara karşı oynamaya beklerim.

Rekabetçi kısmını bırakarak oynanabilir. (Çünkü rekabet yok) Sürekli bir kaos sürekli bir savaş döndüğü için vakit çok hızlı geçiyor. Oynarken kendini kaptırıyorsun. Ama oyunu öğrendikçe oyuna hakim oldukça o kadar gözüne batan dengesizlikler çıkıyor ki keyif almanı engelliyor. Üstüne çok düşülüp düzeltmeler yapılması lazım ama gördüğüm kadarıyla yapımcının çoğu iğrenç olan kostümlerini satıp yenilerini eklemekten başka derdi yok.

Kostüm demişken oyunu sjw ofisinde yapmış olsalar bu kadar mide bulandırıcı görüntülere sebep olurdu. Oyunda cinsiyetsizleştirme kafası yüzünden oluşan karakterlerde ayrı tiksindirici gözüküyor.