90
Products
reviewed
313
Products
in account

Recent reviews by 7Pacer

< 1  2  3 ... 9 >
Showing 1-10 of 90 entries
462 people found this review helpful
8 people found this review funny
25.7 hrs on record (0.2 hrs at review time)
Bıktık kardeşim DLSS, Ray Tracing, Frame Gen, Transformer vs vs çöp teknolojilerinizden oyun oynayamaz olduk. Nerede o eski saf grafikler, ekran kartları…
Posted 30 January.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
4 people found this review helpful
5 people found this review funny
12.5 hrs on record (8.9 hrs at review time)
"Tamam komutanım, emredersiniz komutanım!" cümlelerinden ibaret olan bomboş bir hikaye, sözde bol olan ancak hiçbir fark yaratmayan silahlar, sırf oyun süresini biraz daha uzatmak için koyulmuş kapılar falan fistan derken, grafikleri hoş gözüken ancak bitirdikten sonra aklınızın en ücra köşesinde bile yer etmeyecek öylesine bir oyun Space Marine 2.

İlk oyununda koşarak aynı orkları kesip kesip duruyordunuz, bunda da yine koşuyorsunuz ancak kestikleriniz tyranid olmuş. Düşman çeşitliliğinin ya üç ya da dört olması lazım, fazlası vallahi billahi yok.

Single Player içerik dışında sundukları beni ilgilendirmiyor, ekmeğini taştan çıkaran biz gariban Türkler için bu oyunun ederi en fazla 5-10$ arasıdır.

Üzgünüm, sevemedim.

5/10
Posted 1 January. Last edited 1 January.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
1 person found this review funny
109.1 hrs on record (32.8 hrs at review time)
Early Access Review
Tüm Zamanların En İyi ARPG'si Olur Mu?


Öncelikle şunu belirtmeliyim ki hiçbir zaman hardcore bir ARPG oyuncusu olmadım, olamadım. Diablo 3'ten beridir ne loot anlamında, ne de buildler hakkında şansım yaver gitmedi. Bu türe gereken sevgiyi ve zamanı gösteremedim.

Path of Exile da adını sıkça duyduğum ancak asla oynamadığım bir yapımdı. İkinci oyunun duyurusuyla birlikte oluşan gazla kendimi anlamsızca 26 dolarlık paketi ön sipariş ederken buldum. İşte hype treni böyle bir şeydir. Bununla da yetinmedim, oyunun çıkışından evvel gittim ders çalışır gibi oyun mekaniklerini öğrendim, theorycraft çalıştım.

Velhasıl günü geldi, sancılı da olsa (klasik sıraya atma sorunu ve vadedilen sürede açılışın yapılamaması) Early Access süreci başladı ki ne başlamak!
Daha önce herhangi bir ARPG oyununda göremediğim düzeyde bir zorluk ile oyun beni tokatladı. Elden Ring'in ilk iki saatinde öldüğümden daha fazla öldüm diyebilirim. Dodge Roll mekaniği eklenmiş oyuna ve oyun inanılmaz hantal. Karakterlerin tıpkı normal oyunlarda olduğu gibi ağırlığı var ve haritaları öyle uça uça temizlemek imkansız.
Harita demişken, bir ARPG'de ilk kez bu kadar büyük ve tamamlanması neredeyse bir saati bulan haritalar görüyorum. Her girip çıktığınızda haritaların kendini biçimsel olarak değiştirmesi de cabası. Öyle koştur koştur hedefe gideyim yapamıyorsunuz.
Neyse ki korkulan olmuyor ve oyun 8-9 saatin ardından nispeten açılıyor ve hızlanıyor. Siz de, "oh be sorun bende değilmiş" diyebiliyorsunuz.

Early Access'de 6 sınıf ve 3 bölüm var. Bu üç bölümü tek bir karakterle hikaye metni okumadan tamamlamam 30 saat sürdü. Tam sürümdeki 6 bölüm ve biraz olsun End Game yapıp elle tutulur bir karakter oluşturmak için nereden baksanız en az 200 saate ihtiyacınız olacak gibi.

Oyun, anlamsızca sağa sola dalıp skill spamlayacağınız şekilde kurgulanmamış. Özellikle de boss savaşlarında. Her bir bossun kendine has bir veya birden fazla mekaniği var. Bunlara yakalanırsanız ölüm kaçınılmaz.

Biraz da olumsuzlardan bahsedeyim ki çözülemeyecek şeyler hiç değiller:
-Oyun kıran çok fazla bug var, bazen bir haritayı sıfırlamanızı gerektirecek kadar.
-Bilgisayarınızı tamamen donduracak ve sizi hard reset atmaya zorlayacak bir hata söz konusu, özellikle de Windows 24H2 sürümünü kullananlarda. Günde 4-5 sefer başıma denk geliyor, görev yöneticisi bile açılmıyor.
-Serverlar yeterince stabil değil, bazen ansızın ana menüye atılabiliyorsunuz.



Velhâsıl;
PoE2, sabah kahvaltısında çay içmek, yemeğin üzerine sigara yakmak gibi keyif veren bir bağımlılık.
Nevi şahsına münhasır yetenek ağacıyla, grafikleriyle, genel temposu ve oynanışıyla yıllarda aktif olarak oynanacak bir yapım. Blizzard'ın örnek alması lazım; hayatımda en çok para verip de en az oynadığım oyun Diablo 4 olmuştu.


Teşekkürler GGG.
9/10
Posted 6 December, 2024. Last edited 13 December, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
1 person found this review funny
56.3 hrs on record (54.0 hrs at review time)
DÖN BABA DÖNELİM


Stalker 2: Heart of Chornobyl, aynı isimdeki Tarkovsky yapımı bilim kurgu filmi ve hikayenin temelini atan Uzayda Piknik isimli romandan alıyor.
Hikayeye göre, 1986'daki Çernobil Faciası'ndan sonra 2006'da ikinci bir patlama daha yaşanır, neticede Çernobil ve çevresinde "Zone" adı verilen ve içerisinde bolca mutant, anomali bulunduran bölgeler meydana gelir.
Bu bölgelerde nasıl meydana geldiği bilinmeyen ve kullanana çeşitli güçler sağlayan artefaktların peşinde koşan, bunların ticaretini yapan, bölgeyi bilim insanlarına ve askerlere tanıtan kişilere de "Stalker" deniyor.

Bir gece, bölge dışında bulunan evindeki patlamayla uyanan ana karakterimiz Skif ise evinin yok olmasına sebep olan bu artefakt ile birlikte bölgeye, her şeyin arkasında neyin olduğunu öğrenmeye gidiyor ve bu uğurda efsanevi bir Stalker'a dönüşüyor, biz de bu yolculuğu tecrübe ediyoruz.

Yaklaşık 50 saat süren gerilim/aksiyon dolu bu macerada tıpkı bir Elder Scrolls oyununda olduğu gibi envai çeşit fraksiyonla karşılaşıyor ve her birinin bölgedeki amacını öğrenmeye çalışıyoruz. Bolca entrika, arkadan bıçaklamanın bulunduğu bu savaş dolu atmosferde siz dahil, kimse güvende değil.
Bir tarafta bölgeyi kontrol altına almaya çalışan ordu, bir tarafta bölgeden geçim sağlamaya çalışan Stalker’lar, bir tarafta bölgeyi siyasal islama dönüştüren Monolith tayfası, bir tarafta da bölgeyi araştırarak insanlığı kurtarmaya çalışan bilim insanları.
Kaosun hakim olduğu bu coğrafyada hayatta kalmak epey zor. Geçen her bir saatte kurgu derinleşiyor ve yer yer “yok artık” dediğiniz anlarla birlikte oldukça keyif veren bir olaylar silsilesine şahitlik ediyoruz.


Stalker 2, post apokaliptik tek kişilik hayatta kalma oyunlarındaki devasa boşluğu görsel kalitesiyle çok iyi dolduruyor. Grafiksel anlamda UE5 ile muazzam detaylar ve manzaralar yakalamak mümkün.
İyi bir hikaye ve görsel kaliteyle birleşen oyun mekanikleri ve olmazsa olmaz “vuruş hissiyatı” yerli yerinde. Radyasyona maruz kaldığınızda kullanmanız gereken ilaçlar, silahlarınızın bakımı yapılmadığı takdirde oldukça sık tutukluluk yapması, zırhınızın daha kolay mermi geçirmesi, acıkmanız, uykunuzun gelmesi ve akla gelmeyen bir sürü başka detayla hayatta kalma detayları epey yoğun.
Kullanılan silahların geri tepmesi ve ağırlığı inanılmaz keyifli. Kullanılan her bir mermi altın değerindeyken sıka sıka ilerlemeye çalışmak aptallık oluyor ve anında ölüyorsunuz. Siperden sipere koşmanız, silahınıza duruma göre gerekli eklentilerini takmanız, kısacası taktiksel oynamanız şart.

Tüm bunların yanında aklınızın ucundan geçmeyecek yerlere gizlenen ve ufak da olsa parkur mekaniği yaparak ulaştığınızda ele geçirdiğiniz zulalardan bulduğunuz silahların verdiği keyfi, bu keşfetme hissini, uzun süredir hiçbir first person shooter oyunundan almamıştım.
Bölgede 55. Saati devirirken ve ana hikayeyi sona erdirmişken, hala yapacak tonla yan görev, avlanacak yeni artefaktlar, bulunacak yeni silahlar ve izlenecek manzaralar var.

Çıkışının ilk iki haftasında performans sorunları henüz çözülememiş olsa da geliştirici ekip ilk yamayı yayınladı ve oyuna yoğun destek sunuyorlar.
Kasım ayının sonlarında çıkmamış olsa, The Game Awards’dan belki yılın oyunu değil ama farklı dallarda kesinlikle ödül kazanırdı.

9/10
Posted 3 December, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
13.0 hrs on record
Yakın zamanda Youtube'daki Türk yapımı Half-Life belgeselini tekrar izlememin ve Half-Life 2 RTX duyurusunun ardından iştahımın iyice kabarması sonucunda hazır %75 indirimdeyken satın aldığım ve yaklaşık 13 saattir ağzımın suyu aka aka oynayıp belki de son bir kez daha ustalara saygımı ilettiğim Black Mesa, orijinali 1998 yılında çıkış yapmış, çevresel hikaye anlatımını oyun dünyasına kazandırmış bir mihenk taşının yeniden yapımı.

Orijinal oyun bile yıllara meydan okuyan hisler yaratırken, bu remake sanki zamanda çeyrek asır geriye gitmişsiniz de, "Half-Life" adını ilk kez duymuşsunuz ve ilk kez Black Mesa tesislerine giriş yapıyormuşsunuz hissi yaratıyor bünyede.
Hikayenin yarattığı gerginlikle açılan her bir kapının ardından acaba yine G-Man'i görecek miyim diye Black Mesa'nın derinliklerinde kaybolurken, tekrar elinize aldığınız ikonik turuncu levye yüzlerde bir gülümseme yaratıyor.

Biliyorum bunu söylememin Valve için belki hiçbir anlamı olmayacak ama 3. oyunu bir gün mutlaka görmek istiyorum...
Posted 17 November, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
2 people found this review funny
15.0 hrs on record
İkinci oyun PC'ye çıkalı 5 yıl, ilk oyunun üzerinden de neredeyse 15 yıl geçmiş. RDR2 gibi bir şaheseri deneyimledikten sonra ilk oyunu çeyrek asrın ardından 50$ fiyat etiketiyle PC güruhuna sunmak gerçekten aç gözlülük Rockstar, hiç yakıştıramadım.

Grafikler ve genel anlamda oynanış artık yaşını belli ediyor, görev dizaynı hikayenin neredeyse tamamında "Sana o adamın nerede olduğunu söylerim ama önce bana yardım etmen gerek!" tarzında sağa sola koşturup ayak işi yapmak üzerine kurulu.

Yine de vaktiyle yaratılan dünya, hatrımıza kazınan Dutch, Abigail, Uncle, John, Arthur gibi karakterlerin oyun dünyasına kazandırılması, açık dünyadaki Rockstar kalitesi ve bu türde RDR'ye yaklaşabilen başka bir oyun olmadığı için olumlu veriyorum.

İkinci oyunun hatrına, hikayeyi hızlı bir şekilde bitirip rafa kaldırıyorum. %70-%80 indirime girmeden satın almak akıl kârı değil.

Çok geç kalındı, çok.
7/10
Posted 13 November, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
2 people found this review funny
65.4 hrs on record (45.2 hrs at review time)
Batıya Yolculuk!
Nispeten hantal ve ağır başlayan, Çin edebiyatının meşhur eseri Batıya Yolculuk'un belki de ilk kez bir oyunda denenen bu tasvirinde Sun Wukong yani Maymun Kral'ın hikayesini tecrübe ediyoruz. Oyunun açılış kısmında Buddha mertebesine ulaşmış olan Sun Wukong, vadedilen sarayda yaşamak yerine sıradan bir yaşamı tercih ettiği için ezeli düşmanı Erlang Shen tarafından alt edilir ve biz de sıradan bir primat olarak kendisinin yerine geçmeye çalışırız. Bir nevi Sun Wukong'un başından geçenleri tekrardan yaşatmaya çalışır oyun bizlere.

Bu uğurda toplamda 6 Bölümde sayısız zorlukla karşılaşırız ve her bir bölümün sonunda Maymun Kral’ın parçalanmış güçlerinden birini elde ederiz ve nihai hedefimize ulaşmaya çalışırız. Oyun, Souls’ların aksine daha iyi bir hikaye sunumu ve bolca sinematik sunmasına rağmen bahsi geçen konunun Avrupa ve Amerika oyuncularına olan uzaklığından dolayı hikaye çoğu kişi için hiçbir şey ifade etmiyor. Karakterler birbirlerini önceden tanıdıkları haliyle diyalog kurdukları için ne olduğunu anlamak çok zor. Bu noktada oyun öncesinde Batıya Yolculuk kitabını bir şekilde bulup okumanızı tavsiye ederim.

Hikayeyi bir kenara bırakacak olursak, genel anlamda dövüş sistemi elinizde tuttuğunuz sopadan ibaret diyebiliriz. Lakin bu sopayla yapabildiğiniz envai çeşit hafif ve ağır kombolar, çeşitli duruş ve bunlara bağlı yeni yetenekler ile düşmanları dövmek asla sıkıcı bir hal almıyor aksine, katlanarak artıyor.

Yetenek demişken, oyunun çeşitli aşamalarında edindiğiniz ve aynı anda 4 tanesini kullanabildiğiniz çeşitli “skill”ler de mevcut. Kendinizi taşa dönüştürdüğünüz bir nevi parry görevi gören bir yetenek, kendinizin kopyalarını oluşturup DPS’inizi artıran bir yetenek, düşmanı dondurup bolca hasar verebildiğiniz bir yetenek, şekil değiştirip tamamen farklı bir kimliğe bürünüp savaştığınız bir yetenek ve fazlası mevcut.

Oyun dünyası ve harita tasarımına gelecek olursak, açık dünya bir oyun olmadığı için her bir köşe en ince detayıyla düşünülmüş ve doldurulmuş, kimi bölümde bir ormanda, kimisinde bir çölde yapılacak pek çok şey bulabiliyorsunuz. Bir büyük sorun var ki o da haritanın sınırları çok net çizilmiş. Bazen bir noktaya zıplamak istiyorsunuz çünkü açık bir şekilde gidilebilecek bir yol gözüküyor ancak harita sınırından dolayı karakteriniz oraya gidemiyor ve bu durum “immersion” hissini baltalıyor.

Souls-Like bir oyundan beklenilecek en büyük şey de Boss dövüşleridir ve Black Myth Wukong bu noktada parlıyor. Birbirinden tamamen farklı 100’den farklı Boss, pek çoğunun kendine ait mekaniği ve müziği ile neredeyse 20 dakika aralıklarla Boss dövüşüne giriyorsunuz. Her birini alt etmenin verdiği his, düşürdükleri efsanevi drop’lar, her şey tamam.

Geriye ne kalıyor? Grafikler ve optimizasyon. Unreal Engine 5 ve Ray Tracing sayesinde her şey muhteşem gözüküyor lakin optimizasyon da bir o kadar sıkıntılı. Nispeten güçlü sayılabilecek bir sistemde (5700X3D-4070 Super) 1440P çözünürlükte en yüksek ayarlarda stabil performans almak pek mümkün değil. Bu yüzden RT kapalı oynamayı tercih ettim.
Sonuç olarak;
Elden Ring ve Dark Souls'lara kafa tutabilecek kadar iyi bir dövüş sistemi, tarif edilemez bir ilerleme hissi ve inanılmaz keyifli zorluk derecesiyle Black Myth: Wukong benim için net bir şekilde 2024 yılının oyunu..

9.5/10
Posted 31 October, 2024. Last edited 27 November, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
16 people found this review helpful
52.0 hrs on record (49.1 hrs at review time)
Bir Efsanenin Doğuşu...

Oyunun PC çıkışının üzerinden yaklaşık 2 hafta kadar geçti, geçen sürede yarınlar yokmuşçasına yaklaşık 50 saat deneyimledim ve... mest oldum. Başlamadan önce dönemin Japon seslendirmesine uygun Türkçe çeviri yapan ekibe teşekkürlerimi sunmak isterim, muhteşem bir iş çıkmış ortaya.

Hikayemiz tarih derslerinden hepimizin iyi bildiği, yaşayan her şeyi yakıp yıkmaya kararlı Moğolların, Japonya'nın Tsushima adasını basmasıyla başlıyor. Yıllarca unutulmayacak ana karakterimiz Jin ile de burada tanışıyoruz. Jin, klasik oyun kahramanlarının aksine daha yumuşak yüz hatlarına ve karaktere sahip ancak yine de bir samuray olarak yetiştirildiği için ölüme ve öldürmeye dair hiçbir çekincesi yok.

Ana hikayenin temeli, adamızı istilacı Moğol lideri Khotun Han'dan geri almak ve kendisini öldürmek. Bu yolda yanımıza aldığımız ve her birinin dallanıp budaklanan yan görevleri olan dostlarımızla destansı bir maceraya çıkıyoruz ki ne macera!

Dayımız Şimura Bey ile adayı Samuray usulü kurtaramayacağımızı anladığımızda oyuna da adını veren "Ghost", yani Hayalet olmayı seçiyoruz ve düşmanlarımızı suikast ederek avlamaya başlıyoruz. Bu epik macerada oyun kumandasına sımsıkı sarıldığınız, gözleriniz yaşardığı, kalp atışınızın hızlandığı, aklınızın huzura kavuştuğu ve bir an duraksayıp çayınızdan bir yudum aldığınız muhteşem anlar mevcut.

Eski Japon kültürüne dair irili ufaklı neredeyse her şey oyuna eklenmiş ve öyle güzel yerleştirilmiş ki bu detayları asla atlamak istemiyorsunuz. Samuray etiği, Ronin kalleşliği, oturup kalkma adabı, Shogun düzeni, Haiku yazmak, bambu ağaçlarıyla antrenman yapmak ve aklıma gelmeyen bir sürü şey…
Sınırsız Aksiyon

Oyunun o kadar derin ve keyifli bir dövüş sistemi var ki, sırf bir düşmanla düelloya tutuşmak için yerli yersiz her yerde düşman aradığım bile oldu.
Ana silahımız katana ve 4 farklı savaş stilimiz, düşmanları gizli avlamak için hançerimiz, bir kısa bir uzun yayımız, düşmanları daha kalleşçe öldürmek için zehirli tüftüfümüz, bombalarımız, kunailerimiz, Japon savaş kültürüne dair aklınıza gelebilecek her şeyi cephane olarak kullanabiliyoruz ve hepsinin keyfi apayrı.
Bunların yanında oyunda vakit geçirdikçe daha da keyif almanızı sağlayacak yetenek ağacı, Assassin’s Creed serisinden daha akıcı bir parkur ve gizlilik sistemi ise cabası.
Yaşayan Efsaneler
Oyunun çok iyi olduğu bir diğer konu ise, yan görevler. Maceranızdaki dostlarınızın uzun soluklu yan görevleri bir yana, en kısa süreninden en uzununa Tsushima adasında denk geleceğiniz bir NPC size güzel yazılmış bir görev sunuyor. Bunların yanında bir de tamamlamanız durumunda size güzel ekipman ve yetenekler veren destansı yan görevler var ki, bu görevlerin sunumu da yazımı da harikulade.

Performans Tavan
Son olarak, performanstan bahsedeyim. Açık ara Playstation tarafından PC’ye gelen oyunlardan en iyi optimize edilmiş ve hatalardan arındırılmış oyun olduğunu söyleyebilirim. Ne bir FPS düşüşü, ne bir çökme, ne bir hata. DLSS ve FSR desteği mevcut, grafikler ve renk paleti olağanüstü. RTX 4070 Super olan sistemimde 1440P Ultra +DLAA ile ortalama 100FPS’den fazla performans aldım.


Sonuç olarak, 50 saatlik maceramı muhteşem grafikler, olağanüstü müzikler, sürükleyici bir hikaye ve deli dehşet dövüş sistemiyle tamamladım.
Peki, hiç mi eksik yanı yok? Elbette var.
- Yapımcı ekip bazı ufak noktalarda animasyon yapmaktan kaçınmış veya siyah ekran basmayı tercih etmiş. Örneğin yayınızı sırtınızdan çekme ve sırta yerleştirme animasyonu yok. Boşluktan çekiyorsunuz bir anda.
-Dudak senkronu. Japonca seslendirme, Türkçe altyazıyla oynadım. Dudaklar belli oradan açılıp kapanıyor, söylenenle hiçbir alakası yok, epey kötü. Dudak senkronu olmayınca, yüz animasyonu da pek etkileyici olmuyor haliyle.
-Tahmin edilebilirlik. Hikaye pek ters köşe yapmıyor ve oyunun henüz başlarında kimin size ihanet edip kimin dostunuz olacağını çok kolay bir şekilde anlıyorsunuz.

9/10
Efsanevi.
Posted 30 May, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
25 people found this review helpful
1 person found this review funny
7.2 hrs on record
Yok arkadaş, yok. Hiçbir şekilde akmıyor oyun. Fısıltılar, dağınık bir hikaye, shift'e basılı koşmak ve iç gıcıklayan bir ana karakter tiplemesi... 4.5-5 yıl önce satın alıp bir şans vermiştim, bunca sene sonra ikinci oyuncu çıkacak tekrar bir şans vereyim dedim ama ne yazık ki beni bir gram içine çekemiyor oyun.
Posted 15 May, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
1 person found this review funny
38.2 hrs on record
İnanılmaz basit bir oyun sistemi ve tasarım ile kendini bana 38 saat nasıl oynattın anlamış değilim.
İkinci oyunu dört gözle bekliyorum.
Posted 23 April, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3 ... 9 >
Showing 1-10 of 90 entries