Steam'i Yükleyin
giriş
|
dil
简体中文 (Basitleştirilmiş Çince)
繁體中文 (Geleneksel Çince)
日本語 (Japonca)
한국어 (Korece)
ไทย (Tayca)
Български (Bulgarca)
Čeština (Çekçe)
Dansk (Danca)
Deutsch (Almanca)
English (İngilizce)
Español - España (İspanyolca - İspanya)
Español - Latinoamérica (İspanyolca - Latin Amerika)
Ελληνικά (Yunanca)
Français (Fransızca)
Italiano (İtalyanca)
Bahasa Indonesia (Endonezce)
Magyar (Macarca)
Nederlands (Hollandaca)
Norsk (Norveççe)
Polski (Lehçe)
Português (Portekizce - Portekiz)
Português - Brasil (Portekizce - Brezilya)
Română (Rumence)
Русский (Rusça)
Suomi (Fince)
Svenska (İsveççe)
Tiếng Việt (Vietnamca)
Українська (Ukraynaca)
Bir çeviri sorunu bildirin
Futbola Bauru Atletic takımında başlayan Pele, 1955’te geçtiği Santos Kulübü’nde 1956’da A takımına alındı.
İlk Dünya Şampiyonluğu’nun 1958’de tattı.
Yedekler arasında İsveç’e götürülen Pele oyuna girdiği zamanlarda başarılı futboluyla dikkatleri üzerine çekti ve Milli Takımın ilk onbirinde yer alarak kupayı kaldıranlar arasına girdi.
1962 Dünya Kupası onun için kötü bir dönemdi. Pele sakat olduğu için bu milli takıma çağrılmadı.
Futbol’un taçsız kralı olarak adlandırılan Pele, 1970 dünya kupasında hem olgun bir futbolcu hem de dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olduğu gösterdi ve Brezilya bu dünya kupasından da şampiyonlukla çıkarak 3 kez kupayı evine götürdü.
Her an her şeyi yapabilecek teknikte bir oyuncu olması, rakiplerin korkulu rüyası haline getirdi onu fakat o bununla şımarmak yerine kendisini daha da geliştirmeye çalıştı.