11 people found this review helpful
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 5.1 hrs on record (1.9 hrs at review time)
Posted: 16 Jul, 2016 @ 1:29pm

MechaGore beni oldukça şaşırtan, gerçekten kaliteli bir Türk yapımı indie oyundur. Bu cümleyi bana kurdurmasının sebebi, birçok Türk yapımı oyunun salt para kazanma hırsıyla yapılıp kalitesiz oluşudur. Ne Türk yapımı oyunlar gördük ki hazır oyunları editleyenler, tonlarca buga sahip olanlar, özensiz ve saçma sapan oyunlar.

Fakat MechaGore'un gerek introsunu izleyince gerekse oyun içi resimlere bakınca daha en baştan sanki yıllardır piyasada olan bir oyun şirketinin kalitesini hemen anlayacaksınız. ( Adamların logosu ve sunumu bile şekil olmuş lan) Bütün şu saydıklarımın bir Türk yapımında olması beni gerçekten şoka uğrattı. Bildiğin kaliteli bir puzzle-platformer oyun karşımızda. Bu tip bir bağımsız yapımcı oyununun bu kadar kurumsal davranması ve aynı zamanda Türk olması gerçekten gurur verici.

Oyuna geçmeden önce genel Türk yapımı oyunlarda olan vur kır parçala kısaca hikayeden yoksun hack and slash türünde veya fps tarzı oyunların aksine, MechaGore güzel ve orijinal bir hikaye ile karşımıza çıkmakta. MG13 isimli işçi tipi bir robotu canlandırdığımız oyunda, her şey bu minnak ve ponçik fakat bir o kadarda piskopat robotumuzun bilinç kazanması ile başlamakta. Robot üretim tesisinde geçen bu olaydan sonra robotumuzun bilinç kazandığı fark ediliyor. Ardından robotumuzun macerası başlıyor.

Hayatın her alanında olduğu gibi diğerlerinden farklı olarak belirli bir bilinç düzeyine ulaşan her canlının o komünde tehlikeli ve değişik görüldüğünden ötürü ( tespit yaptım yersen) robotumuzda fabrikası tarafından tehlikeli görülmektedir. Bu durumda, bu ponçik kardeşimizin kaçmaktan başka yolu kalmamaktadır. İşte bu serüvende yaşayacağınız olayları konu olan oyun oldukça güzel işlenmiştir.

Özellikle oyun içerisindeki atmosfer, gerek arka plandaki underground havası gerekse robot fabrikasına uygun tema ile oyunu tamamen desteklemektedir. Örneğin düşman robotların size çekiç, ingiliz anahtarı vs. fırlatmaları buna en güzel örneklerden biri.

Oynanış kısmına gelecek olursak adventure-platform oyunlarının genel zorluğunu bünyesinde barındıran oyun, bir hotline miami veya roguelike gibi kafa yedirtecek cinsten değil. Tam dozunda gayet güzel ayarlanmış bir yapıya sahiptir.

Oyun ayrıca Türk yapımlarının aksine yalnız bırakılmamış, sürekli güncellemeler ile geliştiricinin işini ciddiye aldığı farkedeceksiniz. (Mesela 1920*1280 desteği yeni gelen patchdeki özelliklerden sadece biri.) Ayrıca oyun gamepad desteği ile çok çok daha zevkli bir hal almış bulunmakta.

Uzun sözün kısası ( karacoğlan gibi olduk) oyunun kalitesi fiyatını oldukça karşılamakta. Her fırsatta Türk yapımcılara destek veren arkadaşların bu oyunu es geçmemelerini tavsiye ederim. Şimdi alamasınız bile en azından istek listenize ekleyerek ilerki indirimlerde mutlaka kütüphanenize eklemenizi tavsiye etmekteyim.

Tospa'dan sevgilerle...

http://steamproxy.net/groups/tospadantavsiyeler





Was this review helpful? Yes No Funny Award